Turhan Sıradağlar Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    25.01.2023 - 08:36

    "......
    yaşam
    yeni doğmuş mezar kadar ıslaktır
    çoğu zaman
    gölgesi düşmüş günah kadar çıplak
    ünlemin noktası kadar zarif
    ötelemeyin günah!

    kaybetmek
    sinsi bir içlenme
    gelip geçici gücenmişlik
    büyür nasılsa
    nasılsa büyür ruhunda
    siyaha çalan ne varsa
    korkutma yazık!

    hangi gülüş kandırabilir ki bu karanlığı
    yine aylardan aralık"

    (BELGİN ERTÜRK'ün "Öfke de Yenik" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    24.01.2023 - 10:40

    UĞUR MUMCU
    ve
    TÜM DEVRİM ŞEHİTLERİNIN ANISINA

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    24.01.2023 - 10:24

    UĞUR MUMCU
    (22 08 1942, Kırşehir - 24 01 1993, Ankara)

    Selam olsun.
    Yiğitlik, yüreklilik, yurtseverlik, namus timsali Kemalist Savaşçı UĞUR MUMCU, hain bir tuzak sonucu aramızdan ayrılalı 30 yıl oldu.

    Aydınlıklar içinde uyuyor.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    23.01.2023 - 15:40

    Temel, "Sağa Dönülmez" levhasına aldırmadan kırmış diteksiyonu, dönmüş sağa... İlerde pusuya yatan trafik ekibi Temel'i durdurmuş.

    Sormuş polis :
    "Neden döndün sağa, görmedin mi levhayı?"

    Temel yanıtlamış:
    "Ha o levhayı cördüm de seni cörmedum da..."

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    23.01.2023 - 08:06

    Adabı vardır rakının; önce kiminle içtiğini bileceksin, sonra kime içtiğini...

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    23.01.2023 - 07:38

    ".....
    Ayrılık sabahı ne kadar beyaz
    Ölümün hüzünlü arkadaşı kar
    Bana ütülü bir çarşaf hazırlar
    Bir karanfil tam yüreğimin üstünde"

    (ONAT KUTLAR'ın "Ayrılık" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    22.01.2023 - 17:30

    Aşkların en güzeli, henüz yaşanmayan ve ASLA yaşanmayacak olandır.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    22.01.2023 - 15:59

    "Sımsıcak konuşurdun konuşunca
    ırmak gibi, rüzgar gibi konuşurdun
    yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
    çiğdemler güller mor menevşeler açardı
    Sımsıcak konuşurdun konuşunca
    Hala koynumda resmin
    (.....)
    Ve hala sımsıcak durur anılar
    sımsıcak ve biraz boynu bükük
    Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
    yasak bir kitap gibi durmaktadır
    ve firari bir sevda gibi
    Şimdi duvarlarda resmin"

    (Ahmet TELLİ'nin "Hala Koynumda Resmin" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    22.01.2023 - 15:50

    İyi günler [ alfabetik sırayla :)) ]
    Canan hanım
    Tuba hanım
    Yasemin hanım

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    21.01.2023 - 10:54

    DAMAK ÇATLATAN AKP MENÜSÜ
    Akepe'nin Ankara’daki son MYK toplantısında kuzu kol tandır, kozak çam fıstıklı iç pilav ve kuzu etli keşkek’in de içinde olduğu 17 çeşit yemek ikram edildi.

    Hafta başında yapılan Akp Merkez Yürütme Kurulu toplantısında özel yemek servisi yapıldığı ortaya çıktı. Akp'lilere aşağıdaki yemekler ikram edildi.

    BAŞLANGIÇ:
    Etli düğün çorbası
    Tadımlık Edremit sepet peyniri
    Mihaliç peyniri
    Koyun beyaz peynir
    0,3 dizem erken hasat zeytinyağı.

    ANA YEMEK:
    Balıkesir kıvırcık kuzu kol tandır
    Kozak çam fıstıklı bademli içi pilav
    Kuzu etli dövme keşkek
    Edremit koyun yoğurdu.

    SOĞUKLAR:
    Çıkrıkçı ovası kerevizi
    Portakallı kereviz
    Bostancı ovası lahanası
    Çam fıstıklı kuş üzümlü lahana sarması Edremit ovası yer elması
    Karaoğlanlar köyü kuzu ıspanak

    SALATA:
    Kuzukulağı ısırgan otlu nar, ceviz ve keçi peyniri ile Eybek salata

    TATLI:
    Zeytinyağlı cevizli/bademli Edremit ev baklavası.

    Yemeklerin, AKP'li Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz'ın ricasıyla(?) hazırlandığı belirtildi. (Haberler)

    aGa diyor ki:
    Ana muhalefet partisinin, politikadan bihaber başkanı "bay Kemal"in, lüzumsuz abd gezisinde yediği hamburger'e kafayı takanlar haklı; YEDİN Mİ BÖYLE YİYECEKSİN !

    (Gaarrkkk !!! Estağfurullah...)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    21.01.2023 - 05:51

    "Yenilmişsem
    Elim kolum bağlı
    Boynumda yağlı ip
    Gelip dayanmışsam darağacına
    Dudaklarımda yarın
    Gözlerim yarınlarda
    Unutmak mı gerek seni?
    Kapılar kapalı
    Tutulmuşsa gece
    kapkara yollar
    Sıcacık bir sevgi
    sunmayacak mıyım
    insanlara?
    Bakmayacak mıyım yarınlara
    Seslenmeyecek miyim
    insanlara?”
    DENİZ GEZMİŞ

    Bilgi:
    Şiir, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın in infazından sonra, siyah bir torba içinde Gezmiş'in babasına teslim edilen eşyalar arasındaki torbadan çıkan cep defterinin kapak arkasına karalanmış şiirdir.

    Kendi el yazısıyla karalanan, kimi satırları çizilen şiiri Deniz Gezmiş yazmıştır.

    KAYNAK: Cumhuriyet Gazetesi

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    21.01.2023 - 05:46

    Yasemin hanım,
    Önce tşk paylaşımlarınız için.
    Ve ardından konuya geçiyorum:
    -Her zamanki gibi seçme kıssadan hisselerinizi dikkatle inceledim,
    - Şiirlerinizi, deyişlerinizi keyifle okudum,
    - Şarkılarınızı zevkle dinledim,
    - Kitaplarınıza alıcı gözle yaklaştım.

    Lakin, polisiye romanlara pek sıcak bakmadığımdan Ahmet Ümit'i hiç okumadığımı itiraf etmeliyim. Umarım kızmazsınız :))

    Leyla'nın Evi'ne gelince...
    Bir arkadaştan ödünç alıp okumuştum.
    Ayrı dünyaların insanlarının kesişen yaşamlarının anlatıldığı romanı, belli bir çizginin üstünde bularak beğenmiştim ama açık söylemek gerekirse, öyle göklere çıkarılacak kadar etkilenmemiştim.

    Ama değil mi ki siz öneriyorsunuz, bu kez bizzat edinip daha dikkatli okuyacağım.
    Söz :))

    Bu arada yeri gelmişken belirteyim, ben Livaneli'nin yazarlığından daha çok müzik yönünden etkilenmişimdir.

    Onun 1973'de Belçika'da çıkardığı ilk uzunçaları olan ve o dönemin yiğit, yürekli devrimci gençleri Denizler, Sinanlar, Mahirler ve tüm diğer devrimci gençler için bir ağıt niteliğinde oluşunun yanısıra,12 Mart 1971 faşizmine direnişin de simgesi haline dönüşen "Devrim Türküleri"nden (Chants Révolutionnaires Turcs) bir türküyü size armağan ediyorum. (Babamdan kalan uzunçaları hala saklıyorum kitaplığımda.)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    20.01.2023 - 07:20

    "......
    Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
    Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
    Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
    Uykularıma giriyor her gece.
    Ellerinden öpüyorum."

    Ümit Yaşar OĞUZCAN' ın "Mustafa Kemal'i Düşünüyorum" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    20.01.2023 - 07:14

    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
    ve
    MÜCADELE ARKADAŞLARI,
    Cuma dualarında ONLARI yok sayan ulusal onurdan yoksun ne idüğü belirsiz karanlık ortaçağ kalıntılarının ve ATATÜRK adına bile tahammul edemediğini gizlemek için her yöne mavi boncuk dağıtıp şirin gözükmeye çalışan hadsiz ve düzeysiz şarlatanların inadına her Cuma bu başlıkta anılmaktadır. Herkes davetlidir.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 17:14

    DÜZELTME:
    "Kitaplığımdan" başlığında tanıttığım kitabın adı "ANKARA, MON AMOUR!" olacaktır. Düzeltirim.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 13:53

    Şükran YİĞİT
    1961 yılında İstanbul’da doğdu.
    Ankara’da büyüdü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Almanya’nın Frankfurt şehrinde yaşamaktadır.

    Yazar, “Wittgenstein'ın Yalnızlığı” adlı yazısında, Frankfurt’a gelene kadar Ankara ve Istanbul'un hayatında iki önemli şehir olduğunu belirtir.

    Bu iki şehir hakkındaki duygu
    ve düşüncelerini ise şöyle anlatır:
    “İstanbul sokakların, Ankara evlerin şehriydi. İstanbul güzelliğin ve ihtişamın Ankara ise sadeliğin… İstanbul’da ay Boğaz’ın üzerinde beklenen bir şenlikti, Ankara’da ise evinin penceresinden aniden görünüverirdi.”

    Yazarın ilk romanı Ankara Mon Amour 2003 yılında yayımlanmıştır.

    Yazmasının nedenini "yazı yazmaya" karşı bir takıntı olarak değil, anlatmak istediği öykülerin varlığıyla açıklayan yazar, Burası Radyo Şarampol (2020) romanıyla 2021 Attilâ İlhan Roman Ödülü'nü aldı.

    Şükran Yiğit, kelimelerle oynamayı, arada ironik cümleler kurmayı, maziden konuşmayı seviyor.

    Kafasında hayaller, gözlemlerinde derinlik, dilinde kıvraklık, üslûbunda letafet olduktan sonra ister ilk kitap, ister onuncu kitap olsun, bazı yazarların metinleri hep keyifle okunur. Şükran Yiğit, o yazarlardan biri... Dilindeki sıcaklık, akıcılık, doğallık okuru sarıveriyor. Kurgudaki ve dildeki zenginlik ise zirvede.

    Yapıtları (İletişim Yayınları)
    2003 Ankara, Mon Amour!
    2004 Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları
    2008 Çatıkatı Aşıkları
    2020 Burası Radyo Şarampol

    (DERLEMEDİR)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 13:51

    KİTAPLIĞIMDAN

    ANLARA, MON AMOUR!
    Şükran YİĞİT

    üst üste asılınca ertesi gün daha iyi ısıtan paltoların
    cepli basma elbiselerin
    "üç tam bir paso"nun
    troleybüs hızında giden bir hayatın
    Zümrüt Pastanesi’nin ve Alemdar Sineması’nın
    sabahtan öğlene bir yağmurla değişiveren dünyaların
    “bir hatırası olmanın”
    “bir çay koyalım"ın
    mavi ODTÜ otobüslerinin
    yirmi yaşında olmanın
    tiril tiril yeşil elbiseler giyen bir hayalin
    ayrılanların hüznü alınan Ankara Garı’nın
    yani çocukluğun
    arkadaşlığın
    aşkın öyküsü...
    Bize vaat edilenler de bunlar değil miydi zaten? (Tanıtımdan)

    Küçük bir kızın gözünden 1960 ların ve 1980Li yılların Ankara'sının, günlük hayatın, komşuluk ilişkilerinin anlatıldığı oldukça çarpıcı, sıcacık, etkileyici ve sürükleyici bir roman olan ve 2003 yılında yayınlanan Ankara Mon Amour, üç ayrı bölümde üç ayrı çocuğun bakış açısıyla anlatılmaktadır.

    Birinci bölümde Suna’nın gözüyle 1960’lı yılların başı anlatılmıştır. Suna henüz okula başlamamış küçük bir kızdır. Çevresinde anlam veremediği gelişmeler olmaktadır.

    Yazar, Suna’nın çocukluğunun anlatıldığı bölümde bir çocuğun bakış açısını mükemmel yansıtmış. Herkesin çocukluğundan mutlaka bir iz bulabileceği sayfalar bunlar.

    İkinci bölüm, çocukluk arkadaşı olan Suna ile Emel’in yıllar sonra karşılaşmalarını konu edinir. Bu kez 80’li yıllardayız. Hayatları değişen ve tamamen farklı yollara ayrıldıktan sonra yeniden kesişen bu iki arkadaşın hikayesini öğreniyoruz.

    Üçüncü bölüm ise Suna’nın dayısı Ömer’in gözüyle anlatılır. Burada konu, herkesin hayatını etkileyen yasak bir aşktır. .

    Geçmişin, tıpkı şimdi gibi güzel anılar kadar acı dolu hikâyelerle de kuşatıldığını bilsek de eskiye özlem duymaktan, dünün bugünden iyi olduğunu sanmaktan vazgeçmiyoruz.

    Ankara, Mon Amour! , okurken
    sizi hem gülümseten, hem de bir anda hüzünlendiren ve bir oturuşta okuyabileceğiniz türden bir roman.

    (DERLEMEDİR)

    BİLGİ:
    Kitabın yazarı Şükran Yiğit
    bir sonraki mesajda tanıtıldı.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 10:36

    "......
    çok uzakta,
    gökyüzündeki derenin dibinde ağarır taşlar.
    başı yastıktadır gülümün
    alabildiğine geniş kuş tüyü yastıktadır başı.
    elleri iki ak lale gibi yorganın üstündedir.
    saçlarında kuşlar ötüşmeğe başlar.
    ......"

    (NAZIM HİKMET'in "Sabah Karanlığı" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 10:24

    Şiirler vurucu...
    Tşk paylaşım için Yasemin hanım.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    19.01.2023 - 10:22

    ÜZGÜN PALYAÇO HİKAYESİ
    Her insanın bir hikayesi vardır.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)

    18.01.2023 - 21:22

    BİR YAŞAM ÜŞÜR YOKLUĞUNLA
    gündoğumu sancısı kadar
    güftesiz avazlar vurur göğüme
    kirpiklerime kurulur bir nehir
    dolunay büyütürken ellerim
    kendi acılarımda soluklanırım
    ağlarken yıldızlar
    özleminin koynunda
    ve ilmek ilmek dokuyamadığım umutlarımla
    kırık bir maviye soyunur gece
    yarım kalmışlığıyla susar şiir
    bir yaşam üşür yokluğunla
    YASEMİN ELBEK

Toplam 1445 mesaj bulundu