gözü doyurunca karnın da doyduğunun kanıtı...
bütün herşey dahillerde 3 günden fazla kalmama gerekliliğini doğurur...
nedense 3. günden itibaren soğuk mezeler de..ara sıcaklar da..ana yemek de..içecekler ve tatlı menüsü bile bütün çeşitliliğine rağmen aynı gelmeye başlar...
birçok kağıdı küçük bir tel vasıtasıyla birleştirmeye yarayan işlevi yüksek araç..
bir de zımba teli çıkarmaya yarayan minik alet vardır ki...(adı nedir aceba? ?) ...ikisinin de çalışma masanızda bulunması elzemdir...
Bir zamanlar büyük bir savaşçı yaşarmış. Oldukça yaşlı olmasına rağmen hala herkesi yeniyormuş. Ünü dört bir yana yayılmış ve onunla çalışmak isteyen bir sürü. öğrenci etrafını sarmış.
Bir gün tanınmamış genç bir savaşçı köye gelmiş.Büyük ustayı yenecek ilk kişi olmaya kararlıymış.Gücünün yanında, rakibinin zayıf noktasını yakalamak ve kullanmak gibi bir beceriye de sahipmiş. Rakibinin ilk hamleyi yapmasını bekler, zayıf noktasını görür, amansız bir güç ve şimşek hızıyla vururmuş.Hiçbir maçında ilk hamleden öteye geçebilen bir rakibi olmamış.
Öğrencilerinin karşı gelmelerine rağmen, yaşlı usta, genç savaşçının maç teklifini sevinçle kabul etmiş.
Karşılaşma başlar başlamaz genç savaşçı yaşlı ustaya hakaretler yağdırmaya başlamış.Üzerine pislik atmaktan suratına tükürmeye kadar herşeyi yapmış.Saatlerce bilinen bilinmeyen tüm küfür ve hakaretleri sıralamış.Yaşlı usta sadece sakin bir şekilde hareketsiz olarak öylece durmuş.Sonunda genç savaşçı kendini tüketmiş.Yenildiğini anlamış ve utanç içinde oradan ayrılmış.
Döğüş olmadığı için hayal kırıklığına uğrayan öğrenciler, ustanın çevresini sarıp sormuşlar:
“Bu kadar hakarete nasıl dayandın? Onu nasıl uzaklaştırdın? ”
Usta cevap vermiş:
“Birisi size bir hediye getirirse ve siz de bunu kabul etmezseniz, hediye kime ait olur? ”
uzun ve yassı bir balık..
yılan balığının küçüğü..avlanması için özel aparatlar gerekir..
mısır ununa bulayıp ^^denizden babam çıksa yerim^^ familyasındandır...
Bert Hellinger’in gelişmesine büyük katkıda bulunduğu “Aile Dizimlemesi” sistemi, köklerimizden bize akan/akamayan enerjileri dengeleme konusunda bir teknik....
Bu dengeleme yöntemi kısaca “yaşamakta olan aile bireylerinin bilgi sahibi bile olmadığı, belki de çok eskiden, örneğin beş nesil önce yaşanmış olayların çeşitli yöntemlerle yeniden canlandırması” esasına dayanıyor.
Birkaç insan bir araya geliyor. Bulunulan alanda bir sahne yaratacak şekilde oturuluyor. Gruptan bir kişi kendi köklerini dengelettirmek üzere sahnede yer alıyor. Ailesi ve geçmişi hakkında, kaç kardeş oldukları, ailede bilinen ani ölümler ya da kürtajlar/düşükler olup olmadığı, anne babasının erken yaşta öksüz/yetim kalıp kalmadığı gibi çok temel bilgiler veriyor.
Bir sonraki aşamada, kişi orada bulunan diğer insanlara, annesi, babası, kardeşlerini temsilen rol vermeyi teklif ediyor. Rol verilen, bu rolü kabul edip etmemekte özgür. Anladığım kadarıyla, kişi hiç tanımadığı insanların arasından birilerini seçip görevlendirirken, içsel sesine gerçekten kulak vermek zorunda kalıyor ve genellikle köklerinde benzer blokajlar olan insanlara o blokajları çözecek rolleri veriyor.
Daha sonra kişi oturup izlemeye başlıyor. Oturumu yöneten insan gelip, sahnede bulunanlara “kendinizi nasıl hissediyorsunuz, iyi yerleştirilmiş misiniz? ” gibi bazı sorular soruyor. O andan başlayarak sahnedeki tüm kişiler sanki sihirli bir değnekle dürtülmüşler gibi –adeta- kişilik değişimine uğruyorlar.
Her zaman insan kimliği verilmiyor. Sistem eksikleri tamamlamak, gizlide olanı açığa çıkarmak üzerine kurulu olduğundan bazen, sevgi/korku, aşk/nefret gibi duyguların, bazen alkol, kumar gibi bağımlılıkların, bir başka durumda savaş/barış gibi durumların, hatta ülkelerin bile kimliğini temsilcilere vermek olası.
Sonra temsilciler zihinsel olarak çok anlamasalar da bazı değişik tavırların içine giriveriyorlar. Kimisi uzaklaşmak istiyor, kimisi yere yatıveriyor, kiminin midesi bulanırken, bir başkasının içi sıcacık oluyor...
size ingiltereden reiki gönderir...
başka bir ülkede dahi olsanız operasyondan çıkar çıkmaz arar ve operasyonda neler geçtiğini sanki görmüş gibi anlatır..
sanıldığı üzere vejeteryan değillerdir..ama objelerin özelliğine ve tüzelliğine inanırlar...mesela yüzük veya kolye gibi bazı objeleri metalaştırırlar...
insanı her an şoke eden özel hatun tipleridir...
hayatlarının bir döneminde mutlaka tanrının varlığını sorgulamışlar ve ara yolu bulmuşlardır..
ayrıca gece ve gündüz fark etmez.. ruh gezintisi yapmayı severler...bunu nasıl yaptıkları ise ayrı bir merak konusudur..bu konuda tartışmayı pek sevmezler...:=))
polemiklere girmemek ve her dediklerine ewet demek arkadaş ilişkilerini toparlamakta birebirdir...
Küçük bir mücevher kutusuydu kalbinin tüm güzelliklerini sığdırdığı.. Orada sevgi,ilgi ve şevkatlerini istifler..yumuşacık kırmızı kadifeler arasına kimsenin dokunup kıramayacağı şekilde saklardı…. Umarsız eller yorgunuydu…haşin ve gaddardı ...
açık büfe
20.06.2006 - 23:00gözü doyurunca karnın da doyduğunun kanıtı...
bütün herşey dahillerde 3 günden fazla kalmama gerekliliğini doğurur...
nedense 3. günden itibaren soğuk mezeler de..ara sıcaklar da..ana yemek de..içecekler ve tatlı menüsü bile bütün çeşitliliğine rağmen aynı gelmeye başlar...
zıtlıklar armonisi
20.06.2006 - 22:58hayatın kendisi bunu düzensizliğin düzeniyle içinde barındırır zaten...
zımba
20.06.2006 - 22:57birçok kağıdı küçük bir tel vasıtasıyla birleştirmeye yarayan işlevi yüksek araç..
bir de zımba teli çıkarmaya yarayan minik alet vardır ki...(adı nedir aceba? ?) ...ikisinin de çalışma masanızda bulunması elzemdir...
acun ılıcalı
20.06.2006 - 22:54bütün dünyayı beyhude dolaşmış....şimdilerde de fear factor organizasyonuyla dibe vuran sanatçılıktan uzak şahsiyet...
zatülcenp
20.06.2006 - 22:52komplikasyonlu pnömoni...
acılara tutunmak
20.06.2006 - 22:52Yusuf Hayaloğlu...
zengin
20.06.2006 - 22:51gönlü zengin olan..
sağlıklı olan..
mutlu ve huzurlu olan...
Acetylsalicylic Acid
20.06.2006 - 22:49Aspirin'in etken maddesi...
Prostoglandin inhibitörüdir..
acele
20.06.2006 - 22:48festina lante.....yavaş yavaş acele et...
zen
20.06.2006 - 22:47Bir zamanlar büyük bir savaşçı yaşarmış. Oldukça yaşlı olmasına rağmen hala herkesi yeniyormuş. Ünü dört bir yana yayılmış ve onunla çalışmak isteyen bir sürü. öğrenci etrafını sarmış.
Bir gün tanınmamış genç bir savaşçı köye gelmiş.Büyük ustayı yenecek ilk kişi olmaya kararlıymış.Gücünün yanında, rakibinin zayıf noktasını yakalamak ve kullanmak gibi bir beceriye de sahipmiş. Rakibinin ilk hamleyi yapmasını bekler, zayıf noktasını görür, amansız bir güç ve şimşek hızıyla vururmuş.Hiçbir maçında ilk hamleden öteye geçebilen bir rakibi olmamış.
Öğrencilerinin karşı gelmelerine rağmen, yaşlı usta, genç savaşçının maç teklifini sevinçle kabul etmiş.
Karşılaşma başlar başlamaz genç savaşçı yaşlı ustaya hakaretler yağdırmaya başlamış.Üzerine pislik atmaktan suratına tükürmeye kadar herşeyi yapmış.Saatlerce bilinen bilinmeyen tüm küfür ve hakaretleri sıralamış.Yaşlı usta sadece sakin bir şekilde hareketsiz olarak öylece durmuş.Sonunda genç savaşçı kendini tüketmiş.Yenildiğini anlamış ve utanç içinde oradan ayrılmış.
Döğüş olmadığı için hayal kırıklığına uğrayan öğrenciler, ustanın çevresini sarıp sormuşlar:
“Bu kadar hakarete nasıl dayandın? Onu nasıl uzaklaştırdın? ”
Usta cevap vermiş:
“Birisi size bir hediye getirirse ve siz de bunu kabul etmezseniz, hediye kime ait olur? ”
Bir zen oykusu
abur cubur
20.06.2006 - 22:46yüksek kalorili... protein içeriği düşük, karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek gıdaların geneline verilen ad...
absolut vodka
20.06.2006 - 22:43%40 veya %50 derişimde olanı ve aromasız olanı makbuldur..
gerçek portokal suyu ve vişne suyunun 1/10 karışımıyla yapılan kokteylleri muhteşemdir..
Zehir zemberek
20.06.2006 - 22:40yenir yutulur cinsten olmayan...
A.T.T
20.06.2006 - 22:40seri ilanların sağlık kolonunda sıkça bahsedilen acil tıp teknisyeni...
zargana
20.06.2006 - 22:37uzun ve yassı bir balık..
yılan balığının küçüğü..avlanması için özel aparatlar gerekir..
mısır ununa bulayıp ^^denizden babam çıksa yerim^^ familyasındandır...
zakkum
20.06.2006 - 22:35akdeniz bitki örtüsünden...
susuzluğa dayanıklı olması ve rengarenk çiçekleri nedeniyle yolların çevre düzenlemesinde sıkça seçilen bitki...
aile dizimlemesi
20.06.2006 - 14:4512 Euro ücret ödeyerek bu dizimlemede bizzat rol almanız mümkün...
aile dizimlemesi
20.06.2006 - 14:42Bert Hellinger’in gelişmesine büyük katkıda bulunduğu “Aile Dizimlemesi” sistemi, köklerimizden bize akan/akamayan enerjileri dengeleme konusunda bir teknik....
Bu dengeleme yöntemi kısaca “yaşamakta olan aile bireylerinin bilgi sahibi bile olmadığı, belki de çok eskiden, örneğin beş nesil önce yaşanmış olayların çeşitli yöntemlerle yeniden canlandırması” esasına dayanıyor.
Birkaç insan bir araya geliyor. Bulunulan alanda bir sahne yaratacak şekilde oturuluyor. Gruptan bir kişi kendi köklerini dengelettirmek üzere sahnede yer alıyor. Ailesi ve geçmişi hakkında, kaç kardeş oldukları, ailede bilinen ani ölümler ya da kürtajlar/düşükler olup olmadığı, anne babasının erken yaşta öksüz/yetim kalıp kalmadığı gibi çok temel bilgiler veriyor.
Bir sonraki aşamada, kişi orada bulunan diğer insanlara, annesi, babası, kardeşlerini temsilen rol vermeyi teklif ediyor. Rol verilen, bu rolü kabul edip etmemekte özgür. Anladığım kadarıyla, kişi hiç tanımadığı insanların arasından birilerini seçip görevlendirirken, içsel sesine gerçekten kulak vermek zorunda kalıyor ve genellikle köklerinde benzer blokajlar olan insanlara o blokajları çözecek rolleri veriyor.
Daha sonra kişi oturup izlemeye başlıyor. Oturumu yöneten insan gelip, sahnede bulunanlara “kendinizi nasıl hissediyorsunuz, iyi yerleştirilmiş misiniz? ” gibi bazı sorular soruyor. O andan başlayarak sahnedeki tüm kişiler sanki sihirli bir değnekle dürtülmüşler gibi –adeta- kişilik değişimine uğruyorlar.
Her zaman insan kimliği verilmiyor. Sistem eksikleri tamamlamak, gizlide olanı açığa çıkarmak üzerine kurulu olduğundan bazen, sevgi/korku, aşk/nefret gibi duyguların, bazen alkol, kumar gibi bağımlılıkların, bir başka durumda savaş/barış gibi durumların, hatta ülkelerin bile kimliğini temsilcilere vermek olası.
Sonra temsilciler zihinsel olarak çok anlamasalar da bazı değişik tavırların içine giriveriyorlar. Kimisi uzaklaşmak istiyor, kimisi yere yatıveriyor, kiminin midesi bulanırken, bir başkasının içi sıcacık oluyor...
günaydın
20.06.2006 - 14:34günaydın.... günler aydın....
ve annemin sabah öpücüğü gibi ruhuma dokunan sesi....
oje
20.06.2006 - 14:32inci rengi ve menekşe tonlar muhteşemdir...
bir de gusul abdestini bozmasa...
sokak sanatı
20.06.2006 - 14:31pandomim...
spiritüel kadın
20.06.2006 - 14:17size ingiltereden reiki gönderir...
başka bir ülkede dahi olsanız operasyondan çıkar çıkmaz arar ve operasyonda neler geçtiğini sanki görmüş gibi anlatır..
sanıldığı üzere vejeteryan değillerdir..ama objelerin özelliğine ve tüzelliğine inanırlar...mesela yüzük veya kolye gibi bazı objeleri metalaştırırlar...
insanı her an şoke eden özel hatun tipleridir...
hayatlarının bir döneminde mutlaka tanrının varlığını sorgulamışlar ve ara yolu bulmuşlardır..
ayrıca gece ve gündüz fark etmez.. ruh gezintisi yapmayı severler...bunu nasıl yaptıkları ise ayrı bir merak konusudur..bu konuda tartışmayı pek sevmezler...:=))
polemiklere girmemek ve her dediklerine ewet demek arkadaş ilişkilerini toparlamakta birebirdir...
ANKARADA AŞIK OLMAK
20.06.2006 - 14:09ben de şahsen ömrünün birkaç yılını ankarada geçirmiş biri olarak bana aşktan bahsedildiğinde arkama bakmadan kaçmam gerektiğini bazen unutuyorum...
gerçek sevgi
20.06.2006 - 10:42sevilmekten geçer..
kayıtsız..şartsız..koşulsuz...
sormadan ve sorgulamadan....
Toplam 2464 mesaj bulundu