Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • Shaggy

    13.12.2006 - 13:32

    Angel..

  • Shaggy

    13.12.2006 - 13:31

    Bombastic!

  • kurbağa

    13.12.2006 - 13:21

    Hâla uçan balona bağladığım kurbağanın akıbetinin ne olduğunu merak ediyorum..

  • insancıl

    13.12.2006 - 13:18

    Kurbağalar..

  • ne halin varsa gör

    13.12.2006 - 12:50

    Sorumsuzluk gibi biraz.. İlgiyi söküp almakta denilebilir.
    yinede söyleyen söyleneni her zaman merak eder; acaba ne halde? görmüş mü? ..
    Çünkü bu söz
    herkese söylenemez..

  • şeytan ayrıntıda gizlidir

    13.12.2006 - 12:36

    Geçenlerde nedirde okuduğum bir entry düşündürdü beni birkaç gündür..
    -Önce ismini koyduk, haydi şimdi normalleştirelim!
    diyordu..Düşündürdü..

    Kötülük önce ortaya çıkar..
    Tepki gösterilir.
    Tartışmaya sunulur. Ve insanlar onu tartışır. Sonra ismi konulur bu kötülüğün ve isim konulduktan sonra gündemden düşer yavaş yavaş.
    İlk başta tartışılan bu mevzû zamanla 'meşrûlaşma'ya başlar..
    Tepkisiz kalınır; veya tepkiler baştaki kadar şiddetli değildir.
    Yavaş yavaş gözümüze kötü gözükmekten uzaklaşır, hayatımıza girer
    ve kötü olmaktan çıkıp doğal bir eylem haline gelir..
    Ve bu sinsi plan bir şekilde işler, şeytanın bu 'tedrici' planı insan hayatının içerilerine kadar işleyip ruhu istila eder..

  • yürüyüş vakti

    13.12.2006 - 12:24

    Zaman ve mekanlara göre farklılık gösterir..
    Denize kıyısı olan bir yerde güneşin gurûba meylettiği vakit iken
    Ormanı ve yeşili bol bir köyde sabahın erken saatleri..

  • Tırıs

    13.12.2006 - 12:20

    'Vız'ın giderken çıkarttığı ses..
    Kulağımızın yanından geçmekte olan bir sineğin veya arının veyahut herhangi bir böceğin
    gelirkenki sesiyle (genelde vız sesine benzetilir)
    kulağımızın dibinden geçip giderken çıkarttığı ses birbirinden farklıdır..
    Herhalde bu seslerden türemiş olmalı..
    kişisel fikrim..
    zaten etimolojik kökeni meçhûl..
    'tırsmak' fiili ile bir alakası yok..

  • the last castle / son kale

    13.12.2006 - 12:12

    Savaş stratejisi ve satranç..

  • aylak

    13.12.2006 - 11:11

    Eski türkçede
    'aylanmak' fiilinin faili..
    aylanmak dönmek, dolanmak anlamına geliyor..
    Boş gezen kişi..
    Bir de 'kelaynak' var fakat orada ki ' n ' harfi ile geçer.
    yani 'aylak' ile bir alakası yok..
    polemik yaratmayın..

  • kendinden kaçmak

    13.12.2006 - 11:07

    Müebbed hapise mahkum edilmeli;
    yine kendi içine tıkıp...

  • kirlenme yarışı

    13.12.2006 - 11:04

    Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
    birinciliği beyaza verdiler..
    Sözün sahibi Muhammed Ali Clay olunca daha bir anlam kazanıyor..

  • uzaya asansör projesi

    13.12.2006 - 11:03

    Abi merdiven yapalım diyorum,
    Asansörde kalma riski var, merdiven daha emniyetli..
    sakalımız yok işte..

  • alnından öpmek

    13.12.2006 - 11:01

    Şefkat, merhamet ve güven göstergesi..
    Saçı olmayanların 'kel'inden öpmek ile bir alakası yoktur..

  • rüküş

    13.12.2006 - 11:01

    'rugûş'
    arapçada alacalı bulacalı, karmaşık renklerde olan giysi anlamına geliyor..

  • sagopa kajmer

    12.12.2006 - 22:30

    Fars Dili ve Edebiyatı mezunu bir rapçi..
    onu meşhûr yapanda
    sahip olduğu dil birikimi zaten..
    sözlerinde seçtiği kelimeler
    ve anlamlarına vâkıf oluşu
    dinleyicilerini oldukça etkiliyor..
    'dinlenilesi' deyip geçelim..

  • au dela des nuages / bulutların ötesinde

    12.12.2006 - 22:22

    Bir gün gideceğim..
    Atmosfere bir merdivenle çıkmayı düşünüyorum ama
    merdiveni nereye dayayacağım meselesini henüz çözebilmiş değilim..
    aslında Türksat uydusunu ödünç istesem
    merdiveni kaldıracağım zaman atmosferin hemen üstüne çekseler
    oraya dayasam...
    hani her şey yerli malı olsun istiyorum..
    Hayalgücümü önden gönderdim,
    keşif yapıyor şuan bulutların ötesinde
    gelsin
    hemen çalışmalara başlayacağım..
    tabi gelirse.. :)

  • yeniden başlamak

    12.12.2006 - 22:15

    Yeniden başlamak... Ne büyük bir yalan...

    Eskinin çürük leş kokularını ya da pespembe anılarını silebilmek.
    Hiç hatırlamamak.
    İçindeki duvara dayanıp ağlamamak.
    Belki çıldırmamak.
    İnsanların yüzlerini silebilmek.
    Sözlerini de...
    Gülüşlerini de...
    Sorularını da...
    Nasihatlerini de...
    'Bak gördün mü? ' lerini de...
    'Ben dememiş miydim? ' lerini de...
    Eski günlerin hayaletlerinin mutlu hayat hikayelerini duymamak. Hayaletlerin kalabalığında boğulmamak, ayakları altında ezilmemek...
    Aynaya bakabilmek.
    Baktığında sevinebilmek.
    Kendini suçlamamak.
    İçindeki darağaçlarında her gece bin kere ölmemek.

    Tırnaklamamak yastığını.
    Çığlık atmamak için parmaklarından kelepçeler yapmamak dudaklarına...
    'Nerede hata yaptım? ' fısıltısı ile 'Bu hatayı nasıl yaptım? ' deliliği arasında salınıp durmamak...

    by postacı

  • deli

    12.12.2006 - 19:49

    http://img378.imageshack.us/img378/8956/145kt.jpg

    :)

  • oku!

    12.12.2006 - 19:23

    Allah ilk âyette oku!
    dedi; okumak kolay..
    Yürü yâ kulum!
    dendikten sonra
    emeklemek kadar kolay..

  • mafya

    12.12.2006 - 19:09

    Uganda Cumhuriyetinde yaşayan etçil bir öküz cinsi.

  • takas

    12.12.2006 - 18:30

    Al aşkını ver beni!

  • tahterevalli

    12.12.2006 - 18:25

    Karşı tarafa kendi ağırlığınca bir taş koyup
    karşılıklı sallanmak..
    Hatta iki taş koyup havada asılı kalmak..

  • talihsizlik

    12.12.2006 - 18:21

    Mutluluktan kırlarda yalınayak, hoplaya zıplaya gezerken
    bir kirpinin üzerine basmak..

Toplam 3332 mesaj bulundu