Ramazan Topoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Sarsıcı bir bağışlama yöntemi.
Hak bilerek aşka dair dilleri

Akşamlar alır gider.
Seller kapılmak gibi akşamlar. Ya gece. Dünün sorgusu, akşamın sürgünü.

Yokluk, bolluk, zorluk...
Tertemiz sesleniş öğretmene.

Akşam vakti gözlerim kapalı, bu sayfadan bahtıma bir şiir tıkladım. Yunus'cadan bir yorgun yolcunun ağaç gölgesi tadındaki sözleriyle karşılaştım:

Bin bir aşktan geçerek geldim
Meleği şeytanı süzerek geldim

Gölge serinliğinde ıslatılmış ama kederli bir huzur verdi bana, bana öyle geldi. Akş ...

Sevgili Ateşinsesi Temel Kurt,
Beş parmaklı el açılmış, parmakların kıvrım boğumlarındaki çizgiler en anlamlı mürekkeplere bandırılmış kalemle çizilmiş, gökyüzüne doğru dönmüş, bir antenden yayılan enerjiler gibi.
Hadi aç ellerini, avuçlarına yeniden bak.
Gönlünden ellerine dökülmüş şiirler gizle ...

....Ondan Susmalarım demek, suskunluğun bir sürü nedeninin anlatılmasından sonra burukça söylenen iki etkili sözcük... 'Ondan Susmalarım' demek kolayca konuşturulan bir insanın söylediği söz değildir.

Altaki bölümle uzun süre kolkola yürüyeceğim:
Bu kez insafsızım
Yüz bulamaz gün yüzümde
Ge ...

Şiiri ancak dil bilen şairler çevirebilir tabi ki.
Bu şiir kanımca orijinal şiirsellik gücünden erozyona uğratılmadan çevrilmiş. Çünkü çeviren şair olmalı:))

Tarih, mesaj, şiir ve şairin güncel sorgusu.
Ahmet Daş'ın bu doğrultudaki şiirleri 'hoş' denildiğinde doğruyu söylemiş oluruz. Hatırına laflar olmaz.

Eller ve
Ayaklar kararlı ve uyumlu çıkmaktadırlar yola.
Bekle. Görülecek.

Yaaaa işte öyle.
Minicik bir gülümseminin kaynağı ve geliverişi üçüncü kişileri de gülümsetir.
Gülümsemeler zincir biçiminde çoğalır.

Bir insan bir insana bakıyordur. Merakla ve güzellikle.Gülümsüyordur. Üçünçü bir insan da onların bu haline bakıyordur. Dördüncü insan da bu üç insana bakıyordur ...

Ateşin Sesi, Ozanca Yunuscası, Sinyalicesi ve Taş'ı gümbür gümbür sıralanmışlar. Varolsunlar.

'Yazabilir' yetkinliğe ulaşabilmek.
Dünyayı, doğayı, insanları anlayabilmek. Sıradanlığın üstünde 'anlamayı' kolaylaştırmak. Paylaşmak.

'Yazabilmek' Tanrı'nın büyük armağanı bir insana.
Gönülün gümrah yeşilliklerinde oradan oraya at sürüleri uçar. Sayısız kuş savrulur. Konar okuyabilene.

Yaz ...

Geride kalan ve hiç bir şeyin değişmediğini inananın bakış açısıyla bir yenilikmiş gibi sanılan ve görülen bir ölüm bu.Yok olan ölenin ölme biçiminin ayrımıyla gelen uyandırdıklarının farkında oluşu olası değil tabi ki.

Ölüm geride kalan bağlantılı kişiyi değiştirir. Fiziki yok oluş noktadır. Sür ...

İlginç tanılar. Demek dil havalı olmalıymış.Gençler masumca yüzeysellik içinde değerlendirmede. Vitrinize işlevi. Bilindiği gibi
İmparatorluk döneminde önce doğu dillerinin etkisiyle Türkçe neredeyse ortadan kalktı. Otuzikide Gazi Mustafa Kemal Kemal'in kurduğu TDK çalışmalarıyla Türk Dili üçte ik ...

Yıllardır dağılmadan duran kaya tadı var şiirde.
Baylozlara direnen.

Yalın sempatikliğin kıvrak bulut gezintileri yine.

Matematiğin sevimsiz yüzünün hakkından ancak elma hesabıyla şiir gelirdi. İşte böyle ağzını burnunu yamulturlar matematiğin. Şiirin emtiası, metası olur koltuk değnekleriyle yürümeye başlar, çarpanı tırpanlanır. Kağıt/ağaç olmasaydı demir keşfedilmezdi. Demir kağıt ters orantısı işte o dinklemin sağ ...

Şairlerin yüreğinden çıkan yangınlar sevda bahçelerinin suyudur. Bu şiir gibi.

Ağaç ve insan ikilisinin hayata karşı mesajı hep şiirsel...Eski bir ağaç gibi devrilirken üzerinde var olan kuş seslerini düşüne me mek ne çok çarpıcı. Natürel ve sosyolojik. İlk bölümün son üç dizesi ise harika. Düşündürdüğü her şeyi ile.

Kırklı yaşlar gençliğin ihtiyarlık döneminin, ihtiyarlığın da gençlik dönemi olduğunu söyler Vıctor Hugo. Fena bir yaş sınırı değil. Hayatın en güzel dönemleri.

İnsanlar gibi.
Şimdi yaprak mevsimi. Yeşildiler, kırmızıya kaçıyorlar, sararıyorlar, sonra dökülüyorlar. Bir süre öylece kalıyorlar. Süpürülüyorlar. Toprağa karışıyorlar.

Kimi meydan okur boş gönüllere.
Sonraki yıl tamamen doldurur.

Uyak ölçü uysun derken anlatılan duyguların erozyona uğratılmadığı şiirlerin ruhu terapileyen bir özelliği var gibi gelir bana.

Bu şiir de onlardan biri.
Ufuktaki kızıllığın yorgun günü yutmasıyla ben dinlendim.

Reşide Sarıkavak şiirseverlerce nette çok iyi bilinen ve tanınan neredeyse Üstatlık mertebesine ulaşmış bir şair. Bunun için ille de uzun yıllar yaşamış olmak gerekmemektedir. Şiirleri herkese yakın, anlaşılır ve sanatsal derinliği rahatsız edici olmayan, çevirisi yapılıp dağıtılabildiğinde ulusl ...

Ne güzel.