Ramazan Topoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Her iki şiir türü de bitmez.
Kardeştirler bütün şiirler. Gönüllerinizden diller aracılığıyla düşen dünyalara sağlık.

Ozan'ın gönlü elbette dünyalar gibi zengindir de, ustası da kafiyeleri sıralarken 'ille de uysun' diye basmakalıp, sırıtan bir sözcük düşürmemesidir dizenin sonuna.

Görüldüğü gibi şiirin bütününde 'ben zorla getirildim' diye bağıran bir sözcük yok.

Benim paratoner dörtlüğüm:

Ana, baba çekti ...

Serbest şiir elini kolunu sallayarak, önündeki taşa tekme atarak, istediği yere istediği gibi bakarak saçılır, savrulur, yakar, yıkar, yaratır. Bir başka tadı vardır, herkes bilir.

Ölçülü uyaklı şiirlerin bir başka tadı vardır ötekinden farklı. Serbest severler, ölçülü olanı, ölçülü yazanlar da ...

Bu şiiri yeni asıldığı Onsekiz Temmuz gecesi okudum. Şiirin sonu 'ağlamak en kolayı diyordu'
Gülümse diye başlıyordu. Zihinsel olarak yorgun gün gecesiydi. Gülümse diyordu, şöyle rahat, usulca. Aynaya gidip numara yapacak değildim.
Onun adı sırıtmak olurdu.

Gülümse diyor şair. Acının sınırı va ...

Bir bilmecesel soru vardır, üçüncü gözünüz olsaydı nerenizde bulunsun isterdiniz diye, çoğu kafamın arka tarafında isterdim diye yanıtlamış. Çünkü giderken arka taraf görülmediği için. Her neyse akıllı olanı her yere çevrilen işaret parmağımın ucunda isterdim diyerek koymuş noktaya da, isterse her ...

Canım deniz çekiyordu. Dinlence için değil, yağmur eksikliğinden, bulutların aldatılıcılığından, serinliğe özlemden. Başkente uzaktır bütün denizler. Çıksın birisi bari, ben denizim desin. O bile yeter. Hele bir de kendi diyarım 'Bir Ege Deniziyim Ben' diye kendilğinden çıkıp gelirse.

Duygu doku ...

Kısa şiirler 'günün şiiri' olduğunda 'bu da şiir mi' diye bir sürü burun kıvıranlar oluyor. Yolağzı'nda böyle bir haset görmemek güzeldi.

Günün birinde bir dizelik şiir bile günün, haftanın, ayların şiiri olabilir.

Kumsalda kıvranan balık deniz dururken neden kumsalda, balinalar gibi intihara ...

Birinci dize sürükler götürür insanı. Hem şiirisel nehirde hem de birazdan çoşarak her şeyi sürükleyip götürecek sularda.

Barajllar patlamadan kapaklarını açıp suları salıvermek. Değişim zamanı. Risk analizi uygulamalı bilince kazındığında bu değişeme kilitlenminin bir sakıncası yok. Yürürken çı ...

Düşler ve gercekler madolyonun iki yüzü gibidir derler.
Düş bilinç demledi. Bilinç bilgelik. Bilgelik küfe kaçan kabuk çatlatıyor.
Düş ve gerçek. Gerçek düşten aldığı ilhamla yeni hayatlar yazmak ister.

Bu şiir 'A listesi'nde.
Her insanın anladığı dilden söyleşir gibi de ondan.
Duygulara ve akla rehberliğin çapraşıklıktan uzak olmasın candan ödülü.

Fırından sıcak ekmek aldıktan sonra eve dönerken raslıyorsun. O sıcak ekmek soğumadan bu sözleri söylüyorsun ve ekmeği soğutmadan eve varıyorsun.
...

Ha bir de şu bizim koca Abdurrahim Kahraman'ın söyledikleri :))))

Aniden söylenen 'çantada keklik bir akşam'
Ne kadar keklikce bir dize. İnci tanesi gibi saklanılacak. Garantilenmesinde risk yok. Gölgeler pek yalan söyleyip kandırmazlar.

Ay gözü üstünüzde. Aslınla baskın gibi huyu yoktur. Ay kandırıldı. Sığındığız ay alanından kaçtınız, yeni bir gökyüzüne, ora ...

Sevgi çeşitlemeleri üzerine çağıldayan bir güzel şiir. Boşalmış kadeh, yarım paket sigara eksikliği ve yıllanmış şarap kalıcılğı. Bütünüyle sürükleyen

Fakat:
...
tam aramıza yerleşmiş, taze açmış gül cenneti vazoya
...

rüzgarın bozduğu ayarda kalsın, öylece suskun
duvara asılı bütün tab ...

Nasıl da iyi gitti bir akşam serasında.
Falez ve deniz.
Bademin yaprağına getirilen bahardan,
Çekilen yürek perdesini şeffaflaştırarak.

Üstü kanaviçeli radyodan bir akşamüstü türküsünün kokusu Sabiha Rana'dan.

A benim gül çiçeğim
Toprak bizi sarıyor.

Eh kolay duyulmayan sitemi buruk bir ney sesi ile manevi şemale şaşkınlığa uğratan bilinçli bir şaşkınlık.

Ada günlerinin hatırasını cevherleştiren.
Eflatun ve menekşeler tadında.
Saksılara yeni dökülen sular gibi.

Bizim çocuklar deyince.
Günlerdir arka bahçede bir küçük kız çocuğunun söylenip duran konuşmaları yazıldı durdu gönlüme.
İki de bir pencereye çıkıyorum küçük kız yine arka bahçede mi diye. Duvardaki sarmaşıkların arkasında..

O da papatyaları seviyordur, denizin dalgalarını. Bir gün çıkarsa baha ...

Zaten akşam oluyor, gün yine nikâhsız bugün, dizesinin büyüsüne yığılan akşamlar.

Çisildeyen gecenin korkularıyla.
Yarının yarınlardan farkı ne? Düşün ve anla ey okuyucu şiirsever.

Güneş kopuğu ipek saçlı sabahlar da olmasın.(Şiddeti debisi yürek girdabı oluşturuyor)
Dünün bugünden farkı n ...

Birinci bölüm şiirselliği ne kadar masumca ve bir ağaç altı sohbeti içtenliği taşıyor. Sipariş sevgi istemine Anadoluca sakin protesto.

Ne kadınlarımız var bizim. Sevgiyi kutsallaştıran tertemiz. Fakat... Liyakata hasret. Boynunu büke kaldıra gelivereyim de diyen, kayboluveriyim de diyen. Masumca ...

Şiirin sezgisel deklanşörünün taramadığı yer kalmıyor. Şiirde duygu, şiirde düşünce ve şiirde gözlem... Yağmurlu gece çeşitlemesinde bir sarhoş bir de kedi. Sonundaki koordinatları bakalım nasıl işe yaradı.

Bir şey söylemek istiyorum. Şiirsel içerikli, yer yer devrik cümleli iç dökme denemeleri her yerde epeyce yaygın. Çoğu şekeri gereğinden fazla katılan tatlı gibi baymaktadır. Şiirsellikle yalınlığı arasında kolay anlaşılmasını sağlayan denge kurulamazsa siz ne güzel diyenleri bile aldırmayın.

Dur ...

Bu deliliği sevdim ben.
Uslandıran.

O geceyi, mehtaba yıldızlara soralım, denizde karışık kokarmış saçları.

O yer ve o yerde bulunanlar.
Denizde karışık kokarmış saçları. Çok sevdim bu dizeyi. VE şiirin bütününü.