Nuri Gamsız Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • tefeci

    08.06.2006 - 14:18

    hijyenik mekanlarda, istanbul türkçesi ve kravat eşliğinde, yapılan faizcilik vardırki, legaldir,beyazdır!

    bkz. bank of temiz.

  • Kadim dost

    07.06.2006 - 16:27

    tahlil sonuçlarınızı kaygıyla beklerken,telefonun öbür ucundan “ ömrüm, ömrüne feda olsun … “ diyerek, boğazınızı düğümleten insan..

  • Kadim dost

    07.06.2006 - 16:26

    omuzları ikiz yatak olup uzanılan,

    göğüsleri, gözyaşı torbanızın boşaldığı kese,

    ağzı, haksızlığınız noter tasdiklide olsa,koşulsuz sizi destekleyip,haklısın,kelimesine ev sahipliği yapan.

    gölgesi, uzaklık tanımaksızın yanında olup,sizi yalnız bırakmayan,

    sırtı, sırtınıza tampon olup,güven veren,

    gözleri, yönünüzü kaybettiğinizde,pusulanız

    elleri, değişime ihtiyacınız olduğunda,dönüştürücünüz…....

    eksik kalan bütün yanlarınızı tamamlayan,fazlalıklarınızı törpüleyen, yaşamınıza enerji kaynaklığı eden insanlara denir.

  • 6 haziran

    07.06.2006 - 10:16

    6 haziran (06.06.06-666) geyiği: şeytan, depremle gelecek!

    ey akıl, geldiysen, bu lavukların kafasına, richter ölçeğiyle 8.5 şiddettinde 666 kez vur.

  • ziyankâr

    07.06.2006 - 10:04

    nasıl yani? hem zarar: ziyan, hem kazanç: kâr = ziyankâr? ! ? ! ? !

    bkz. çelişik başlıklar

    ayrıca bkz. bileşik kelimelerden oluşmuş çelişik başlıklar.

    apayrıca bkz. entryle çelişmeyen bakınızlar(bkz.)

  • değişmek

    05.06.2006 - 14:01

    evrende her şey değişir...

    not: diyalektiğin yalancısıyım...

  • kendine yaşamak

    05.06.2006 - 13:59

    hayat sahasına 1 tertibiyle,çıkıp, şahsi oynayan 1. tekil şahıs...

  • Cunta

    05.06.2006 - 13:57

    bu aralar, önünde ne yazıkki sol (! ! ! !) ibaresi olan gruplarda dahil,yüzlerini kışlaya dönüp, hasan mutlucan türküleri söyleyerek, orduyu halaya davet edenlerin,istediği yönetim biçimi...

    not: ne şeriat, ne darbe deyip, daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi diyen insanların, seslerinin gür çıkması temennisiyle...

  • renk

    03.06.2006 - 10:23

    renk ganyanı,

    favori: cam göbeği mavisi

    plase: gelincik kırmızısı

    sürpriz: fulya sarısı

    bomba: yavruağzı

  • uzay

    03.06.2006 - 10:05

    an itibarıyla tv.de seyredilip,dumurlara uğranan hadise: uzay boşluğunda; kozmonot abinin, arka tamponu (!) yerine oturtmak için, sağ ayağının dışıyla kaportayı tekmelemesi! hani uzay deyince,insanın aklına: ışık hızı,galaksi,marsta hayat varmı gibi terimler,mevzular geliyor,mekiğin uzayda tekmelenerek tamir edilmesi, uzay literatüründe şık durmadı.

    not: tampon dedikde görüntüyü yorumladık,ne bilelim kardeşim hiç uzay mekiği görmedik! tamire ilişkin usta,çırak diyalogları yazalımda tam olsun: stiivv usta,çırağı rabırt’la mekiğin enerji panelini tamir etmektedir:

    stiivv usta: 14-15 anahtarını uzat.
    rabırt çırak: enerji panelinin üstüne bıraktım usta.
    stiivv usta: lan sana kozmonot ehliyeti verenin taa…salak oğlum,yerçekimimi var lan? bu uzaya gönderdiğin kaçıncı takım?
    rabırt çırak: haftalığımdan kesersin usta
    stivv usta: sus lan,git merkeze söyle, acilen bir kriko,bir ön stop lambası, göndersinler
    rabırt çırak: tamam usta………………………………………….

    rabırt çırak: alo Houston,alo nasa merkez, beni duyuyormusunuz?
    nasa merkez: duyuyoruz kerkenez1
    rabırt çırak: stiivv usta, bir kriko,bir tanede ön stop lambası istiyor,banada kısa camel ve playboyun bu ayki sayısını gönderin,acil olsun.
    nasa merkez: anlaşıldı kerkenez1,uzayda hayat yok ama salak çok,ulan krikoyla neyi kaldıracan, zaten uzay boşluğundasın ahahhaaa……………………

    rabırt çırak: usta dalga geçme ya,bütün merkeze rezil oldum,kesin klarada ordaydı yapma be usta.
    stivv usta: tamam olm neşemizi bulalım dedik,senden başka kimiz var uzayda? lan, klara dedinde, aklıma elizabet düştü,efkerlandım(bkz.efkarlı) koş viskiyi kap, şu mehtabın güzelliğine bakarak içelim(!)
    rabırt çırak: usta, zaten aya kaç ışık hızı mesafesindeyizki? gidip merkezinde içelim? ahaahhaa şaka be usta…

  • ciro

    02.06.2006 - 11:39

    muhasebeci jargonundan öte; akşamüzeri, tezgahın arkasında, ufak rakı,beyaz peynir,kavun kombinasyonu oluşmuşsa ”bilader,cironu İtalya defansı gibi kurmuşsun'(o günkü toplam hasılat iyi anlamında) deyip, çilingir sofrasına misafir sanatçı olarak katılırsınız.
    not: ciro'da satır aralarında şirin şirin size bakar.

  • yeniden başlamak

    02.06.2006 - 10:32

    belirleyici olan; yeniden başlanılacak şeyin eskidimi, bittimi sorusuna verilecek cevaptadır! eğer eskidiyse tekrardan yenilenebilir,yok bittiyse,bitmiştir,zorlanırsa mazoşist,sadist ruh hallerine evrilir,farkında olmadan sizde bitersiniz-bitirirsiniz.

  • havlu atmak

    02.06.2006 - 10:10

    a) ringe havlu atmak: dayak yiyen boksörün antrenörü,yeter lan vurma,o kadar masraf yapıp,acı yok gazıyla ringe sürüp,emek harcadığım bu salağı birazda ben dövecem,sen dur anlamı taşır

    b) hayata havlu atmak:

    Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
    Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
    Değil mi ki, çiğnenmiş inancın en seçkini,
    Değil mi ki, yoksullar mutluluktan habersiz,
    Değil mi ki, ayaklar altında insan onuru,
    O kızoğlan kız erdem, dağlara kaldırılmış,
    Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
    Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
    Değil mi ki, korkudan dili bağlı sanatın,
    Değil mi ki, çılgınlık sahip çıkmış düzene,
    Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
    Değil mi ki, kötüler kadı olmuş Yemen' e
    Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
    Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama.

    William SHAKESPEARE

    c) sırta havlu atmak: plajda sevgilinin sırtındaki h2o’yu silmek adına yapılan eylemdir,yalandır,sevgilinin göğsü hafif açılmıştır,hayatım bak seni düşünüyorum,üşütmeyesin diye sırtına havlu atıyorum havası yaratılır!

    ç) çirkinliğe havlu atmak: ayak oyunlarıyla,belden aşağı vuran, çirkin insanlara, biz ayrı dünyaların insanlarıyız seninle tartışmaya bile değmez,deyip,kendi işine bakmaktır,pes etmek değildir,kendini bilmektir!

  • tumturak

    02.06.2006 - 09:44

    anlam olarak denk düşmessede,söyleniş itibarıyla caka satan kelimelerdir.ör.entry

  • söyleyememek

    02.06.2006 - 09:40

    duygu kabızlığıdır; sevgini,kızgınlığını,mutluluğunu vs. gereksiz bir gerekçeyle içinde tutup ıkınıp,ıkınıp dile getirememektir.

  • olric

    31.05.2006 - 15:39

    bilinç akışı eşliğinde,ironiyle harmanlanarak yaratılmış, tutunamayanlar’daki,hayali kahraman(bir inşaat mühendisinin kaleminden yaklaşık 750 sayfalık güzelliğin çıkmasıda ayrı bir hoşluk! sinir olarak; oğuz atay’da zamansız gidip,üstü kalsın,diyenlerden…)

  • tüketim çağı çocukları

    31.05.2006 - 15:03

    temel yaşama biçiminin “tüketim” olduğu bir zamanda, çocuklarında,hediyelik eşyadan,mc donalds’a kadar,tüketim çılgınlığı içerisinde figüran olarak yer alması kaçınılmazdır. nasıl korunabilecekleri, değerler kültürü içerisinde çözülecektir ki alt yapı-üst yapı ilişkiside göz önünde bulundurarak,zor gözükmektedir.bu durum ancak,başka bir dünyanın mümkün olduğu anlatılarak,pratikte gösterilerek aşılabilir. evet zordur ama böyledir.

  • faal

    31.05.2006 - 14:42

    atraksiyoner...

  • devrimcilik

    30.05.2006 - 15:51

    devrimcilik, insanların,sınıfsız,eşit,özgür,adaletli bir dünyada yaşamalarını ve bu dünyaya ulaşmak için,anti-emperyalist,anti-faşist çizgide tutkuyla,hiçbir karşılık,çıkar gözetmeden yol almaktır…

    not: devrimciler,kemikleşmiş bir faşistle,sıradan bir milliyetçi arasındaki ayırımı bilecek kadar akıllıdırlar,yani farklı toplumsal koşullarda, insanlarında farklı olabileceğini bilirler! (laik faşistlerde bilgileri dahilindedir)

    not: bankaların, kapitalist sitemde nelere kadir olduğu, intihar eden,evine haciz gelip yurdu-yuvası dağılan,yasal faiz altında inim-inim inleyen insanların,içler acısı halleriyle gözükmektedir..sallamayın.

  • ilyas has

    30.05.2006 - 13:49

    24 ocak kararlarını hayata geçiren,netekim ve tayfasının,asmayalım da besleyelim mi,sözünü şiar edinip, darbe politikalarını birebir uygulayan sivil hükümetin,1984 yılında katlettiği, yiğit devrimci.(bkz.hıdır aslan)

    üzerlerine yakılan türkü ali asker’in bağdadi sesiyle dilimize pelesenk olmuştur:

    başı dik yüzünde bir gülümseme
    attı son adımı darağacına
    gözleri büyüdü karanlığın
    son görevi celladına bırakmadı

    ilyas kardeşimiz canımız bizim
    hıdır yoldaşımız canımız bizim
    yaşam dolu, coşku dolu
    sevgi dolu canımız, kanımız bizim

    yıldıramaz bizleri hücreleriniz
    vız gelir celladınız, sehpalarınız
    bak nasıl coşkulu gidenlerimiz
    eksilmeyiz, tükenmeyiz darağacında

  • efkarlı

    30.05.2006 - 11:09

    bir yaşanmışlığın hatırlanması,bir parçanın hüzünlü tınısı,bir sözün yaraları tekrardan kanatması durumunda; gözlerinin kenarları nemlenen,bir elinde sigara,bir elinde içki bardağı,derin iç çekişlerle, ufka bakan insanların ruh halleridir…

  • nesnel

    30.05.2006 - 10:29

    bizim, dışımızda var olan gerçeklik...

  • bordo

    30.05.2006 - 10:23

    kırmızı'nın türevi olarak,sürekli gölgesinde kalıp, yardımcı karakter rolüne soyundurulan oysa aslını büyütmeyecek kadar asil bir renktir bordo...

    not: efkar bastığında, hiç bir zaman ANA renk olamayacağım,diyip kahırlandığıda duyulmuştur,yazıktır,bordo'nun hakkını verelim...

  • zulmü alkışlamak

    12.05.2006 - 10:15

    kürt olmadığın halde,kürtlere sövdürtmüyorsan,inanmadığın halde, inanların, inanç özgürlüğünü savunuyorsan(insan hakları boyutunda) yoksul olmadığın halde yoksulların yanında…yani ezilmiş,ötekileştirilmiş,yalnızlaştırılmışların(gecekonducular,tinerciler,eşcinseller...) yanında inancınla,bilginle,yüreğinle saf tutabiliyorsan,zulmün karşısında duruyorsundur! susup seyrediyorsan, en az zulüm edenler kadar pay sahibisindir,zulümü alkışlıyorsundur…

Toplam 332 mesaj bulundu