Osman Aslan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • Magnum, P.I.

    28.05.2017 - 23:45

    Dizinin orijinal isminde bulunan "P.I"ın açılımı; "Private Investigator" olup özel dedektif anlamına gelmektedir...

  • Magnum, P.I.

    28.05.2017 - 23:44

    Eski donanma subayı, özel dedektif Magnum'un başından geçen maceraları konu alan sürükleyici ve neşeli bir diziydi. Aksi ama iyi kalpli arkadaşı Higgins'in güvenliğinden sorumlu olduğu, Hawai'deki ultra lüks bir villanın konuk evinde sığıntı gibi yaşardı. Villa milyarder bir bestseller yazara aitti ve güya Magnum villanın güvenliğini test etmek için kısa bir süreliğine işe alınmıştı. Villa'ya çöreklenmesi yetmiyormuş gibi yazarın "Ferrari 308" model spor arabasını da emaneten kullanırdı. Maceralarında kendisine, en yakın arkadaşları olan; donanmadan tanıdığı helikopter pilotu Theodore Calvin "TC" ve kulüp işleticisi Orville "Rick" Eright eşlik ederler ve yardımcı olurlardı. Bir de dizide her bölümde gözüken, Magnumla araları pekte iyi olmayan, villayı korumakla görevli Zeus ve Apollo adlı iki doberman vardı. Onları da atlamayalım.. :)

  • Webster

    28.05.2017 - 23:41

    Sevimli zenci çocuk Webster ile tanışmamız 1985'te olmuştu.
    Dizi; hafta içleri her sabah TRT'de yayınlanan "Hanımlar sizin için" programının en sonunda oynardı. Webster, Rum asıllı Papadopolis ailesinin evlat edindiği; şirin, muzip, hazır cevap ve bastı bacak olan dünya tatlısı bir çocuktu.. Zenci olduğundan ötürü ona "Kara biber" lakabı verilmişti.
    Annesi Katherine ile babası George da mizahi yönleri gelişmiş sempatik insanlardı.
    Hal böyle olunca da ortaya izlemeye doyamayacağımız bir dizi çıkıyordu.

    "Karabiber Webster"ı; günümüzün usta dublaj sanatçısı Oya Küçümen seslendirmişti.
    Büyük ihtimalle başka birisi seslendirseydi, bu diziye o kadar çok bağlanmayacaktık..

    Bu arada dizide; 7 yaşındaki Webster'ı oynayan aktör Emmanuel Lewis aslında 13 yaşında bir çocuktu. Aktör dizi bittiğinde, 18 yaşında olmasına rağmen hala 7 yaşındaki görüntüsünü koruyordu. 1971 doğumlu aktörün bir hastalıktan ötürü fiziksel olarak gelişemediğini okumuştum bir yerlerde..

  • Görevimiz Tehlike

    28.05.2017 - 23:39

    "Görevin Jim, tabii eğer kabul edersen" repliğiyle hafızama kazınan, sürükleyici ve beğenerek izlediğim bir diziydi. Özellikle; gerçek insan yüzünden ayırt edilemeyecek kalitede yapılan maskeler ve teknolojinin kullanıldığı diğer sahneler dikkatimi çekerdi. Esas oğlan Jim'e, değişik mekanlarda görüntülü bir mesaj cihazı ile yapması istenen görev teklif edilir, şayet yakalanırlarsa hükümet ajanı olduklarının inkar edileceği özellikle belirtilirdi. Bu Jim de o kadar görev aşkıyla dolu biriydi ki, bir kez olsun "Yeter be kardeşim, bizim de canımız var, insanı biraz da rahat bırakın" demez, her görevi kabul ederdi.

    Dizinin meşhur diğer bir repliği de; "Bu mesaj 5 saniye içinde kendini yok edecektir." idi ve saniyeler içinde alet tozla duman arasında eriyip giderdi..

    Bu dizinin orjinali 1966-73 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde 70'lerin başlarında oynamış ama benim yukarıda bahsettiğim versiyonu ise 1988-90 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde aynı dönemlerde oynamıştır. Bu arada TV EM sayesinde 60'lardaki serinin bazı bölümlerini de izleme şansım oldu. Dizi ana tema olarak aynı kalmış, sadece teknolojik gelişmelere göre bir takım düzenlemeler yapılmış. Yalnız eski versiyonunun oyuncu kadrosu daha sağlammış zira baş rollerde usta oyuncu Peter Graves'in yanında Uzay 1999 dizisinden tanıdığımız Martin Landau ile Barbara Bain de yer almış..

  • MacGyver

    28.05.2017 - 23:37

    "İşler yanlış gittiğinde, ortaya çıkan doğru adam!.. McGyver!..." :)

  • MacGyver

    28.05.2017 - 23:37

    Çocukluğumda beni etkileyen dizilerden biriydi. MacGyver tam bir dehaydı; bir sakızla, kibrit çöpüyle, koli bantıyla bile mucizeler yaratırdı. Bilumum kablo, ip, branda gibi şeyleri kesmek için İsviçre çakısını asla yanından ayırmazdı. Hiç silah kullanmaması en ilginç özelliğiydi. En büyük silah olarak aklını kullanmayı öğretmiş olmalıydı zamanında ona birileri.. Dizinin harika bir de jenerik müziği vardı..

  • Mandy Smith

    28.05.2017 - 23:25

    Mandy Smith'in The Rolling Stones'un bass gitaristi Bill Wyman ile yaşadığı sansasyonel beraberlik de unutulmazlar arasındadır. Zira 1983'de Mandy henüz 13 yaşındayken, Wyman ise 47 yaşındaydı. Basının daima ilgisini çeken bu birliktelik 1989'da evliliğe taşındı. Ne var ki dünya evine giren çift sadece 2 yıl sonra boşandı. Mandy Smith 2010'da İngiliz Daily Mail gazetesine verdiği röportajda, henüz 14 yaşındayken Wyman ile cinsel ilişkide bulunduğunu itiraf etmiştir.

  • Mandy Smith

    28.05.2017 - 23:19

    İngiliz şarkıcı ve eski model. 1987'de seslendirdiği "I Just Can't Wait" listelerdeki en başarılı parçasıdır.

  • baretta

    28.05.2017 - 23:16

    Sammy Davis'e ait jenerik şarkısı da unutulmazlar arasındadır.

  • baretta

    28.05.2017 - 23:16

    Dedektif Toni Baretta'nın baş kahramanı olduğu dizi; ülkemizde 1980-81 yıllarında yayınlanmıştı. Oldukça hareketli sahnelere sahip "Baretta" ilk olarak 1975-78 yıllarında ABD'de oynamıştır.

  • Aşk Gemisi

    28.05.2017 - 23:04

    * Kaptan Merrill Stubing rolünde oynayan Gavin McLeod; Aşk Gemisinden sonra bir daha başka bir dizide oynamayarak televizyon dünyasından ayrıldı. Eşi Patti ile beraber "Back on Course" adını verdikleri evliliklerde sorunların üstesinden gelme projesini yürütüyorlar. Bunu Tanrı için yaptıklarını bir röportajda söyleyen çift; TBN Ağı'ndan hala programlarını yürütmektedirler. 28 Şubat 1930 doğumlu Gavin Mcleod bugün tam 87 yaşında..

    * Geminin çapkın, aksi ama bir o kadar da sempatik doktoru Adam Bricker'ı yani nam-ı diğer "Doc"'ı oynayan Bernie Kopell; günümüzde çeşitli dizilerde misafir oyuncu olarak oynamasının yanında Tiyatro'da boy göstermektedir...21 Haziran 1933 doğumlu sanatçı bugün 84 yaşında..

    * Dizinin neşe kaynağı Barmen Isaac (Ayzek)'i canlandıran Ted Lange; halen oyunculuk kariyerine devam etmenin yanında dizi senaristliği ve yönetmenlik te yapmaktadır. 5 Ocak 1948 doğumlu sanatçı bugün 69 yaşında.

    * Geminin güzel müşteri sorumlusu Julie McCoy (Lauren Tewes) maalesef 1984 yılında kokaine alışarak, uyuşturucu bataklığına düşmüş, akabinde diziden ayrılarak kariyerine uzun süre ara vermek zorunda kalmıştır. 2003 yılında bu illetten kurtulmayı başaran sanatçı şu an çeşitli tiyatrolarda oynayarak sanat kariyerine devam etmektedir. 26 Ekim 1954 doğumlu sanatçı, bugün 63 yaşında..

    * Sempatik "Gopher"ı oynayan, 29 Haziran 1948 doğumlu sanatçı Fred Grandy, Aşk Gemisinden sonra politikaya atılmış ve Cumhuriyetçiler partisinden aday olarak seçimi kazanmıştır. Halen siyasetle ilgilenen eski aktör ayrıca bir radyoda yöneticilik de yapmaktadır.

  • Omni

    28.05.2017 - 22:53

    Omni'nin; olayların yoluna girdiğini gösteren yeşil ışığı yanmadan, dizi kesinlikle bitmezdi.

  • Battlestar Galactica

    28.05.2017 - 22:45

    Tek kanallı TRT döneminin en beğenilen dizilerinden olan "Savaş Yıldızı Galactica"nın ülkemizdeki ilk bölümü, 15 Ocak 1982 Cuma günü saat 22:05'de oynamış, ilerleyen haftalarda Pazar günleri, gündüz kuşağına kaydırılmıştır.

  • Galactica

    28.05.2017 - 22:45

    Tek kanallı TRT döneminin en beğenilen dizilerinden olan "Savaş Yıldızı Galactica"nın ülkemizdeki ilk bölümü, 15 Ocak 1982 Cuma günü saat 22:05'de oynamış, ilerleyen haftalarda Pazar günleri, gündüz kuşağına kaydırılmıştır.

  • Galactica

    28.05.2017 - 22:44

    Şüphesiz ki seksenlerde en beğendiğim diziydi..

    Muhteşem tasarımlı savaş gemisi Galactica ve kankası Pegasus...

    Gözleri bir sağa bir sola hareket eden kırmızı ışıklardan,
    bedenleri ise parlak kromdan oluşan insanlık düşmanı Saylonlular..

    Saylonluların kötülük timsali filo komutanı Baltar ve yardımcısı Lucifer..

    Onun karşısında;
    bir dizi irili ufaklı uzay gemisinden oluşan Galactica filosunun babacan komutanı Adama...

    Onun haşarı oğlu Yüzbaşı Apollo ve ekürisi Starbuck..

    Roketimsi şekildeki Galactica ve Yarım ay şeklindeki saylon savaş gemileri ve lazer atışları sırasında çıkardıkları "ciiiuuuvvvv!!! ciiuvvvvv!!! ciiiiuvvvvvvv!!!" sesleri..

    İlk aklıma gelenlerdir. Resim dersinde sıklıkla bu iki filonun savaş sahnelerini çizerdim.

    Dizinin konusuna gelince; Galactica filosu yıllar önce küresel felaketten ötürü dünyadan ayrılarak 12 koloniden oluşan bir topluluk kurmuşlardı. Ama zamanla Saylonlular denilen düşman robotların saldırısı sonucu 11 koloni yok olmuş, sadece Galactica'nın olduğu koloni hayatta kalmıştı. (İlerideki bölümlerde Pegasus denilen kardeş koloniye ait bir gemiyle de karşılaşacaktırlar.)

    Dizi, dünyayı arayan ve onları kovalayan Saylonlular arasındaki hayat mücadelesini konu alırdı. Her bölümde; Galactica gemisinin "fighter" adı verilen gemileriyle, Saylonluların yarım ay şeklindeki gemilerinin savaşlarına şahit olurduk. Bazen bunlar geminin içinde veya bir başka gezegende yayan olarak karşılaşırlar o zaman da lazer tabancalarıyla kozlarını paylaşırlardı..

  • Battlestar Galactica

    28.05.2017 - 22:43

    Şüphesiz ki seksenlerde en beğendiğim diziydi..

    Muhteşem tasarımlı savaş gemisi Galactica ve kankası Pegasus...

    Gözleri bir sağa bir sola hareket eden kırmızı ışıklardan,
    bedenleri ise parlak kromdan oluşan insanlık düşmanı Saylonlular..

    Saylonluların kötülük timsali filo komutanı Baltar ve yardımcısı Lucifer..

    Onun karşısında;
    bir dizi irili ufaklı uzay gemisinden oluşan Galactica filosunun babacan komutanı Adama...

    Onun haşarı oğlu Yüzbaşı Apollo ve ekürisi Starbuck..

    Roketimsi şekildeki Galactica ve Yarım ay şeklindeki saylon savaş gemileri ve lazer atışları sırasında çıkardıkları "ciiiuuuvvvv!!! ciiuvvvvv!!! ciiiiuvvvvvvv!!!" sesleri..

    İlk aklıma gelenlerdir. Resim dersinde sıklıkla bu iki filonun savaş sahnelerini çizerdim.

    Dizinin konusuna gelince; Galactica filosu yıllar önce küresel felaketten ötürü dünyadan ayrılarak 12 koloniden oluşan bir topluluk kurmuşlardı. Ama zamanla Saylonlular denilen düşman robotların saldırısı sonucu 11 koloni yok olmuş, sadece Galactica'nın olduğu koloni hayatta kalmıştı. (İlerideki bölümlerde Pegasus denilen kardeş koloniye ait bir gemiyle de karşılaşacaktırlar.)

    Dizi, dünyayı arayan ve onları kovalayan Saylonlular arasındaki hayat mücadelesini konu alırdı. Her bölümde; Galactica gemisinin "fighter" adı verilen gemileriyle, Saylonluların yarım ay şeklindeki gemilerinin savaşlarına şahit olurduk. Bazen bunlar geminin içinde veya bir başka gezegende yayan olarak karşılaşırlar o zaman da lazer tabancalarıyla kozlarını paylaşırlardı..

  • bay meraklı

    28.05.2017 - 22:32

    Merhum Cenk Koray'ın sunduğu "Tele Pazar"da, iple çektiğim bölümlerden biri de "bay meraklı" idi. İtalyan çizer Osvaldo Cavandoli tarafından yaratılan, orjinal adı "La Linea" olan bu çizgi seriyi izlemek insana büyük keyif verirdi.
    Dizi, çizerin bay meraklıyı çizmesiyle başlar, ardından senaryoya göre olaylar gelişirdi. Olayların gelişeceği tüm mekanları, kişileri ve objeleri çizen bu meşhur el; illa ki her zaman görünürdü.. Yol, deniz, merdiven, köprü, araba, tekne, şemsiye vs aklınıza ne gelebiliyorsa hepsi onun marifetiydi. Kısacası bay meraklının o el ile iyi geçinmesi lazımdı zira her şeyi ondan talep ettiğinden, sonra hali nice olurdu. Bay meraklı gülerken ya da kızgın iken konuştuğunda ağzından tükürükler saçardı.. Bilinmeyen bir dil kullandığından ne söylendiği de anlaşılmazdı. Ama onun az çok nasıl bir şeyler söyleyebileceğini tahmin edilirdi.. Her bölümün sonunda bay meraklı boşluğa düşerek ekranlara veda ederdi.. Zaman zaman agresifleşse de sevimliliğinden bir şey kaybetmeyen şahsına münhasır bir çizgi kahramandı.

  • doludizgin

    28.05.2017 - 22:29

    Dizide en sevilen karakter olan; şişko kovboy Hass'ı canlandıran Dan Blocker'ın, 13 Mayıs 1972'deki ani ölümüyle dizi senaristleri senaryo yazmakta zorlanmışlar; neticede Hass'ı bir şekilde öldürüp diziyi bir müddet daha devam ettirmişlerdir.. Ne varki "Hass'sız" Bonanza'nın, reyting oranlarının ciddi oranda düşmesiyle; dizi ekibi 16 Ocak 1973'de yayınlanan 430ncu son bölümüyle ekranlara veda etmiştir.

    Hass'ı canlandıran Dan Blocker'ın, ölüm sebebi ise; Los Angeles'da rutin bir safra kesesi ameliyatı sonrası akciğer embolisi geçirmesi sonucu olmuştur.. Duruma geç müdahaleden ötürü, akciğerlerde oluşan kanın pıhtılaşması sonucu; aktör 43 gibi genç sayılabilecek bir yaşta hayata gözlerini yummuştur.

  • doludizgin

    28.05.2017 - 22:26

    Amerikan NBC televizyonunda, 1959'den 1973'e kadar aralıksız yayınlanan "Dolu Dizgin" (Bonanza); NBC televizyonunun en uzun soluklu ve de sevilen dizisi olmuştur.
    Dizinin bu başarısından ötürü Holywood'da dizi stüdyolarının bulunduğu yere oyuncuların gerçek ebatlarda balmumundan heykelleri dikilmiştir.

  • doludizgin

    28.05.2017 - 22:24

    TRT'de ilk defa 1974 yılında oynayan "Dolu Dizgin" (Bonanza); 70lerde, 80lerden daha popüler olacak ki o tarihlerde bir de adını taşıyan Çizgi roman dergisi çıkarılmış. O yıllarda yaşım, dergiyi alıp okumaya elvermediğinden, 80'li yılların başında ikinci el olarak bu dergilere ulaşabilmiştim..

  • doludizgin

    28.05.2017 - 22:23

    Orjinal adı "Bonanza" olan bir western dizisiydi.. İnsanı gaza getiren çok hoş jenerik müziği vardı.. "Dındırı dındırı dındırı dındırı nııınıııııııı dındırı dındırı dındırı dındırı dırınırınıııı!!.." diye başlayan melodiyi duyar duymaz koltukların tepesine çıkar adeta dört nala onların peşlerine takılırdım. :)
    Baba Ben Cartwright, Büyük Oğul Adam Cartwright, Ortanca Oğul Hass Cartwright ve küçük Oğul Joe Cartwright'tan oluşan hayvancılıkla uğraşan Cartwrigt ailesi; çiftliklerini kötü adamlardan korumanın yanı sıra "Hızır acil servis" gibi herkesin yardımına koşarlardı..
    O yıllarda hafif toplu ve sarı saçlı bir çocuk olduğumdan, babamın evde ara sıra bana "Hass!!." diye takılması çok hoşuma giderdi..

  • tatlı cadı

    28.05.2017 - 22:12

    70'lerin ikinci yarısından 80'lerin ilk yarısına sarkan ve ülkemizde büyük ilgi görmüş dizilerden biriydi.. (Orjinal yayın tarihi 1964-1972)

    Bu komedi dizisi, çoğumuzun hafızasına, dizinin başrol oyuncusu Elizabeth Montgomery (Samantha)’nin sihirleri için yaptığı burun oynatma hareketiyle kazınmıştır..

    Genç ve güzel cadı Samantha'nın, evlenince cadılığı bırakacağına dair ölümlü kocası Darrina söz vermesinin ardından, ailesinin yüzleştiği problemleri gene sihirle çözmeye kalkmasıyla gelişen olayları konu alır. Ayrıca, Samantha'nın evliliğini onaylamayan annesi Endora da sürekli bu mutlu çifti ayırmanın peşindeydi. Meraklı komşuları, Stephens ailesinin evindeki sihirli olaylara yakından tanık olurlar ama bunu asla ıspatlayamazlardı.

  • Beyaz Gölge

    28.05.2017 - 21:32

    "Beyaz Gölge" (The White Shadow) 1980'li yıllarda ülkemizde; özellikle çocukların ve gençlerin arasında basketbolun sevilmesinde büyük katkısı olmuştu. Konusuna gelince... Zamanında NBA'de oynamış Reeves, şehrin en kıyıda köşede kalmış okullarından biri olan Carver lisesine koç olmuştur. Takımdaki öğrencilerin çoğu problemlidir, Takındıkları müptezel davranışlarla koç Reeves'i sık sık çileden çıkarsalar da hepsi özünde iyi çocuklardır. Reeves öğrencilerle diyalog kurmaya çalışarak onları adam etmeye çalışır. Her bölümde birisinin problemiyle uğraşmak zorunda kalsa da nihayetinde sorunu muhakkak çözerdi. Benim hatırlayabildiklerim Coolidge(Kuliç), Salamy(Salami), Thorpe(Turp), James(Ceyms),Curtis(Körtis), Go-go(Gogo) ve Goldstein(Golşteyn). Bir de hemen hemen her bölümde koç Reeves'in başına ekşiyen bayan Buchanan(Büyükelın) vardı.. Ben en çok Salamy(Salami) ve Coolidge(Kuliç)'i severdim.. Basketbol oynarken Salamy(Salami) veya Coolidge(Kuliç) olurdum..

  • Kara şimşek

    28.05.2017 - 21:30

    Ülkemizde 1985-1987 yılları arasında oynamış efsane TRT dizilerinden biriydi.. Cumartesileri oynardı, dizi başladığında adeta dünya ile ilişkimizi keser başka bir boyuta geçerdik. Dizinin esas kahramanı Kitt; pontiac transam’dan çevirme, ileri teknoloji ürünü süper donanımlı bir araçtı. Kurşun geçirmez zırhı, özel silahları, görüş sistemleri gibi bir çok özelliğinin yanında Kitt’in en büyük özelliği insan gibi konuşmasıydı. Michael’a akıl verme veya yardımcı olması dışında; yapay zekasıyla bazen espri, bazen kapris, bazense serzenişte bulunurdu..

    Michael Night’a gelince, aslında kendisi Michael Long adında eski bir polis dedektifiydi. Michael Long son görevinde Tanya Walker isimli bir global teknoloji şebekesinin elemanı tarafından yüzünden vurulmuş, bir dizi estetik operasyonla yüzü değiştirilerek yeni bir hayata başlamak zorunda kalmıştı. Yeni hayatındaki görevi Knight Industries’ın son projesi olan Kitt’i denemesiydi tabi ki..İkili her hafta değişik mekanlarda akıl almaz maceralara imza atardı. Kah bazen askeri alanda füzelerin hedefi olurlar, kah bazen mafyayla uğraşırlar, kah bazen bazen bir cinayeti çözmeye çalışırlardı.. Kitt gerektiğinde turbo sistemini kullanarak uçar, suda gider, ateşlerin içine dalar, duvarları yıkar engelleri aşardı.

    Bu maceralarda onlara teknik destek sağlamak için bir tır da yakınlarında gezer dururdu. Bu tırda David'in patronu ihtiyar delikanlı Devon ve teknisyen Bonnie diye bir kız vardı, ona hasta olurdum..

    Bir de, Kitt’in benzer modeli bir araba olan, Karr adında düşmanı vardı. Bu araba yanlış programlanma sonucu Kitt’in aksine oldukça kötü karakterdeydi, bazı bölümler Kitt ile kapışırlardı. Bazen Karr, Kitt’i fena hırpalasa da sonunda galip gelen Kitt olurdu...

    Kitt’in en çok hoşuma giden özelliği ise; önündeki “Saylonlular gözü” gibi yanıp sönerek hareket eden kırmızı ışıktı..

    Neyse uzun lafın kısası Kara Şimşek 80lerde çocuk yaşta olanlar için onlarca hatırası olan bir dizidir..

Toplam 5295 mesaj bulundu