Yüzyıl kokulu çeyiz sandığının Kimi şampanya koyar üstüne Kimi sırrını içine
Bense bakar bakar yazarım öyküsünü Bu yüzden Hep küf kokar Saçlarım...
Gürültülü bir sessizliğe hapsolanlara sözcüklere tırmanıp yükseğe çıkanlara çıkarken kök bırakanlara bir öyküye nokta olmak için yuvarlananlara düşenler, düşerken yalnızca kendine tutunmayı başaranlara selamlar, selam dostlar, dostça ısınsın yürekleriniz...
ve çok sevdiğim bir şair arkadaşımın bir şiiri..
İSTANBUL BAHANE
Seninle Rumeli kavağında balık yiyesim var bugün Beşiktaştan bir vapura binip dışarda oturasım var, Üşüyen ellerimi bir çay bardağında ısıtıp.... Denize bakasım var başım omuzunda.... Martıların çığlıkalrında vapurun motor sesinde Ölü dalgalarında boğazın senle olasım var
Her iskelede yeni binenlere yer açmak adına Sokulup iyice sana kolunun altına giresim var Islak palto kokularında okul kıran öğrencilerin Tedirgin sohbetlerinde vapurun tornistanlarında Öğrencilik yıllarımda kendimi anasım var
Hala var mı kaldımı bilmiyorum ama Köhne ucuz yağ kokulu garsonların olduğu Bir balıkcı meyhanesinde pilaki yiyesim var Soğuk kesme mavimsi kadehlerde tek buzla Rakı içesim var lüfer yiyesim var bugün
Bugün İstanbulda olmak var anlıyacağın Yedi tepeli şehrin her tepesinde olasım var İstanbul özlemim gibisin....tütüyorsun Genzimde gözlerimde beynimdesin Bugün İstanbul bahane seninle olasım var
Şehrazat Aslanbaş 09.10.2008
Beşkonak Güzeli Başımda kavak yeli Geçerdim o büyülü sokağınızda. Beşkonakların esmer güzeli Bir görünür bir kaybolurdun kapı ağzında. Sen benden habersiz ben sana deli Geçerdim o büyülü sokağınızda. Sen, ya cumbada ki pencerede olurdun Ya da,çift kanatlı tahta kapıda. İki lafın belini kırardın Mahalleli birkaç kızla ayaküstü orada. Sen benden habersiz ben sana vurgun Geçerdim o büyülü sokağınızda. Ne hayaller kurardım okul yolunda Sen benim kolumda,Kanalboyunda Yüreğim kabarırdı seni her andığımda. Sen bundan habersiz,ben sana yangın Geçerdim o büyülü sokağınızda. Birgün Emeksiz de çıktın karşıma Heyecandan kalbim duracak sandım. Omuzunda hasır örgülü bir çanta Salına salına yürürken yolda Usulca sokuluverdim yanına. -Biraz konuşabilirmiyiz- dedim. Utana sıkıla. Sert bir bakış atarak -olmaz- dedin. Sen bana. Ve hızlı adımlarla uzaklaştın oradan Ben yıkılmış bir halde bakakaldım arkandan. Sen Beşkonakların esmer güzeli Ben garip naçar Ali. Neyine aşk senin neyine sevda hali. … Geçmek bilmeyen bir yaz geçti aradan Döndüğümde konak boştu perdesiz,üryan Efsunlu anlar geçti aklımdan. Tarifsiz bir hüzünle doldu yüreğim. Esmerim,güzelim,gözbebeğim. Taşınmıştı bir gecede buradan Gözlerim dolu dolu uzaklaştım oradan Bir daha geçemedim o büyülü sokaktan.
Yüzyıl kokulu çeyiz sandığının
Kimi şampanya koyar üstüne
Kimi sırrını içine
Bense bakar bakar yazarım öyküsünü
Bu yüzden
Hep küf kokar
Saçlarım...
Gürültülü bir sessizliğe hapsolanlara
sözcüklere tırmanıp yükseğe çıkanlara
çıkarken kök bırakanlara
bir öyküye nokta olmak için yuvarlananlara
düşenler, düşerken yalnızca kendine tutunmayı başaranlara
selamlar, selam dostlar, dostça ısınsın yürekleriniz...
ve çok sevdiğim bir şair arkadaşımın bir şiiri..
İSTANBUL BAHANE
Seninle Rumeli kavağında balık yiyesim var bugün
Beşiktaştan bir vapura binip dışarda oturasım var,
Üşüyen ellerimi bir çay bardağında ısıtıp....
Denize bakasım var başım omuzunda....
Martıların çığlıkalrında vapurun motor sesinde
Ölü dalgalarında boğazın senle olasım var
Her iskelede yeni binenlere yer açmak adına
Sokulup iyice sana kolunun altına giresim var
Islak palto kokularında okul kıran öğrencilerin
Tedirgin sohbetlerinde vapurun tornistanlarında
Öğrencilik yıllarımda kendimi anasım var
Hala var mı kaldımı bilmiyorum ama
Köhne ucuz yağ kokulu garsonların olduğu
Bir balıkcı meyhanesinde pilaki yiyesim var
Soğuk kesme mavimsi kadehlerde tek buzla
Rakı içesim var lüfer yiyesim var bugün
Bugün İstanbulda olmak var anlıyacağın
Yedi tepeli şehrin her tepesinde olasım var
İstanbul özlemim gibisin....tütüyorsun
Genzimde gözlerimde beynimdesin
Bugün İstanbul bahane seninle olasım var
Şehrazat Aslanbaş
09.10.2008
Beşkonak Güzeli
Başımda kavak yeli
Geçerdim o büyülü sokağınızda.
Beşkonakların esmer güzeli
Bir görünür bir kaybolurdun kapı ağzında.
Sen benden habersiz ben sana deli
Geçerdim o büyülü sokağınızda.
Sen, ya cumbada ki pencerede olurdun
Ya da,çift kanatlı tahta kapıda.
İki lafın belini kırardın
Mahalleli birkaç kızla ayaküstü orada.
Sen benden habersiz ben sana vurgun
Geçerdim o büyülü sokağınızda.
Ne hayaller kurardım okul yolunda
Sen benim kolumda,Kanalboyunda
Yüreğim kabarırdı seni her andığımda.
Sen bundan habersiz,ben sana yangın
Geçerdim o büyülü sokağınızda.
Birgün Emeksiz de çıktın karşıma
Heyecandan kalbim duracak sandım.
Omuzunda hasır örgülü bir çanta
Salına salına yürürken yolda
Usulca sokuluverdim yanına.
-Biraz konuşabilirmiyiz- dedim. Utana sıkıla.
Sert bir bakış atarak -olmaz- dedin. Sen bana.
Ve hızlı adımlarla uzaklaştın oradan
Ben yıkılmış bir halde bakakaldım arkandan.
Sen Beşkonakların esmer güzeli
Ben garip naçar Ali.
Neyine aşk senin neyine sevda hali.
…
Geçmek bilmeyen bir yaz geçti aradan
Döndüğümde konak boştu perdesiz,üryan
Efsunlu anlar geçti aklımdan.
Tarifsiz bir hüzünle doldu yüreğim.
Esmerim,güzelim,gözbebeğim.
Taşınmıştı bir gecede buradan
Gözlerim dolu dolu uzaklaştım oradan
Bir daha geçemedim o büyülü sokaktan.
Ali Soysal