Sorun ne ismi güzel Abdulkadir? Kemiği aranıza hangi bayan attı!
Sokrates derki bayanların bilgeliğine güvenin ben kesinlikle Denizin bilgeliğine güvenmiyorum...
Öndaşlar aramızda manik depressiv birisimi var?
Elif sen zaten egondan dolayı yoksun... Hadi be diğer sayfalara atlayın belkim varlılık olgunuzu belkim oralarda tatmin edersiniz!
Bir bayanda en çok beğendiğim şey Vernunftudur. Köylü bayanlardan hariç çoğu bayanda malesef bunu görmek zor...
Emin olun Vernunftu Türkçeye çeviremiyorum öyle bir kelimeki akıl desen akıl değil, mantık desen mantık değil, usulluluk desen usulluluk değil, aklı selim desen aklı selim değil, dürüstlük desen dürüstlük değil. Hepsinin toplamı gibi bir şey işte...
... Erdem eğitilebilinir!
Erdem eğitilmesi en zor olandır.
İnsan kendi Erdemini ancak kendi benliğini tanımasıyla ve hakkel yakın olmayla kesinlikle sadece kendisi kendindeki Erdemi kendi benliğine göre eğitebilir…
(Sokratesin Meletosla Erdem üzerine dialoglarından kısa bir düşünüşüm. Erdem üzerine dem çalanlara atıfta bulunur.)
İhtiyaç sureti, insanı kazanca götürür; kol kuvveti, şunun bunun malını çalıp çırpmaya.
Bu çeşit hayallerden doğan ve insana bir iş yaptıran suretler, o kadar çoktur ki saymaya imkan yok.
Sonsuz gidişler sonsuz hüner ve sanatlar, hep düşüncelerde doğan suretlerin gölgesidir.
Bir kavim dam kenarında bir hoşça durmuşlar. Her birinin gölgesi de bak yere vurmuş.
O sağlam damın üstünde duran düşüncenin, fikrin suretidir. O ne yaparsa aşağıda o görünür.
İş yerde duvarda görünmede fikir gizli. Fakat tesir ve ulaşma bakımından ikisi de bir.
Bir meclisde zevk kadehinden içilen suretlerin eseri, insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer.
Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil.
Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar.
Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
Mademki suretler kuldur, Tanrı’ya suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir.
Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler.
Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.
Baş, bu sapıklar tarafından kaybedilmiştir. Fakat baş, kuyruk yolundan başlık eder.
O, baştan imdat görür, bu kuyruktan. Bir tayfa vardır ki onlar başı da kaybetmişlerdir, kuyruğu da.
Hepsi ve her şey kayboldu mu hepsini ve her şeyi bulurlar. Her varlığı her sureti yok etmeye yolundan, külle koşup ulaşırlar.
(MCR)
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmamasının yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesi aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmaması yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesini aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
- Şair falan değilim, şair olma gibi bir amacım, hevesim, gayem filan yok, çünkü her mefhum kendi lisânıyla O' nu ve kendi özünü kendince ifâde eder. - Geometri bilmeyen giremez. Ondan sonrası neden kendini tanı, acabâ? - Kendimi tanıyamıyoru ...
serbest kürsü
21.06.2019 - 20:46Sorun ne ismi güzel Abdulkadir? Kemiği aranıza hangi bayan attı!
Sokrates derki bayanların bilgeliğine güvenin ben kesinlikle Denizin bilgeliğine güvenmiyorum...
serbest kürsü
21.06.2019 - 20:36Bugün çocuklar oyun oynamak için çok istekli!
serbest kürsü
21.06.2019 - 19:46Öndaşlar aramızda manik depressiv birisimi var?
Elif sen zaten egondan dolayı yoksun... Hadi be diğer sayfalara atlayın belkim varlılık olgunuzu belkim oralarda tatmin edersiniz!
serbest kürsü
21.06.2019 - 19:39Bir bayanda en çok beğendiğim şey Vernunftudur. Köylü bayanlardan hariç çoğu bayanda malesef bunu görmek zor...
Emin olun Vernunftu Türkçeye çeviremiyorum öyle bir kelimeki akıl desen akıl değil, mantık desen mantık değil, usulluluk desen usulluluk değil, aklı selim desen aklı selim değil, dürüstlük desen dürüstlük değil. Hepsinin toplamı gibi bir şey işte...
serbest kürsü
21.06.2019 - 19:27Vallahi paydostan sonra karnım acıktı şöyle bol soğanlı ve bol peynirli Spätzle yapayımda karnımı doyurayım...
Denizle Oharanın yemek yapmaktan haberleri olmadıkları kesin...
Bayanlara ayrımcılık olmasın!
serbest kürsü
21.06.2019 - 04:44serbest kürsü
21.06.2019 - 04:19... Erdem eğitilebilinir!
Erdem eğitilmesi en zor olandır.
İnsan kendi Erdemini ancak kendi benliğini tanımasıyla ve hakkel yakın olmayla kesinlikle sadece kendisi kendindeki Erdemi kendi benliğine göre eğitebilir…
(Sokratesin Meletosla Erdem üzerine dialoglarından kısa bir düşünüşüm. Erdem üzerine dem çalanlara atıfta bulunur.)
m. orak
serbest kürsü
21.06.2019 - 02:18"İşaret olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz saptırılmaz."
(K M)
serbest kürsü
21.06.2019 - 00:59Bugün
Bugün öğrendimki, Güneşin doğmasıyla ve batışıyla bir Gün oluşun bugün oluşunu...
m. orak
serbest kürsü
21.06.2019 - 00:57O uçsuz bucaksız boyutlar arasında kaybolmadan, kendini, benliğini, bendini, eneni, eneyi tekraren yakalamak, tekraren tutmak.
O boyutların içerisindeki, zihindeki bulanmış kavramları, tıpkı demirin güneşten ve havadan paslanmasını, tıpkı tahtanın güneşten ve havadan çürümesini engellemek için yeniden cilalanmak gibidir…!
m. orak
serbest kürsü
20.06.2019 - 21:51İhtiyaç sureti, insanı kazanca götürür; kol kuvveti, şunun bunun malını çalıp çırpmaya.
Bu çeşit hayallerden doğan ve insana bir iş yaptıran suretler, o kadar çoktur ki saymaya imkan yok.
Sonsuz gidişler sonsuz hüner ve sanatlar, hep düşüncelerde doğan suretlerin gölgesidir.
Bir kavim dam kenarında bir hoşça durmuşlar. Her birinin gölgesi de bak yere vurmuş.
O sağlam damın üstünde duran düşüncenin, fikrin suretidir. O ne yaparsa aşağıda o görünür.
İş yerde duvarda görünmede fikir gizli. Fakat tesir ve ulaşma bakımından ikisi de bir.
Bir meclisde zevk kadehinden içilen suretlerin eseri, insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer.
Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil.
Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar.
Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
Mademki suretler kuldur, Tanrı’ya suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir.
Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler.
Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.
Baş, bu sapıklar tarafından kaybedilmiştir. Fakat baş, kuyruk yolundan başlık eder.
O, baştan imdat görür, bu kuyruktan. Bir tayfa vardır ki onlar başı da kaybetmişlerdir, kuyruğu da.
Hepsi ve her şey kayboldu mu hepsini ve her şeyi bulurlar. Her varlığı her sureti yok etmeye yolundan, külle koşup ulaşırlar.
(MCR)
serbest kürsü
20.06.2019 - 01:01Canın sağ olsun Deli abla bunuda senin namına paylaşmak istedim...
serbest kürsü
20.06.2019 - 00:08Ruhunuzu bedeninizden ayırınca, mekan ile bir olduğunuzda ışık hızından hızlı olunabileceğini ve ruhunuzun varlığını salt şekilde görürsünüz!
serbest kürsü
20.06.2019 - 00:00A u. O hâ
serbest kürsü
19.06.2019 - 23:29Annem ile tarhana yaptık ve tarhananın hamuru kurumaya başlayınca burcu burcu kokuyordu!
Bu manada kast etmiştim...
Herneyse...
serbest kürsü
19.06.2019 - 23:06Bilmez olurmuyum Deniz hayatımın burcumsu zamanları idi... Eyyy gidi zamanlar...
Biliyorsundur... :D
serbest kürsü
19.06.2019 - 19:31Yağmurlu günleriniz nasıl geçiyor Türkiyem. Bir ay önce bol yağmurlar dilerim, O duaları geri çevirmez demiştim ya bi sorayım dedim!
serbest kürsü
19.06.2019 - 12:27Günün kandil aydınlığıyla, günaydınlar ola...
serbest kürsü
19.06.2019 - 02:23Buda benden sana gelsin Pudraşekeri. M. paylaşımlarını beğendim.
serbest kürsü
19.06.2019 - 02:00serbest kürsü
19.06.2019 - 01:42serbest kürsü
19.06.2019 - 00:14Düzeltim. Düzeltiş.
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmamasının yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesi aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
serbest kürsü
19.06.2019 - 00:07Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmaması yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesini aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
serbest kürsü
18.06.2019 - 13:26Selamlar kürsünün ahalisi. Kahve dediniz şu iş yerinde moladayım ve kahve içiyorum isterseniz buyrun otamattan kahve ısmarlayayım size...
Bir şey yok deli lafın gelişi...
Toplam 1235 mesaj bulundu