'...
Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı.
Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin direneceğim ve giymeyeceğim.
Öyle her zamanki gibi, eyleme gidiş tavrımla gideceğim darağacına.
Yok, tıraş falan da olmayacağım.
Önce gidip orada oturacak, bir sigara yakacağım.
Sonra demli güzel bir çay içeceğim.
Ha, bak, Rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son isteklerini geri çevirmezler. Bunları isteyeceğim.
...'
Erdal Öz- Deniz Gezmiş Anlatıyor, Cem Yayınları, 1976
çınarı yıkmak için
baltayı köküne vururlar.
evi yıkmak için
sokarlar kundağı temele.
kartal uçmaz olur
kanadı kırılınca.
düşünebilir miyiz
başımız vurulunca?
onlar köküdür memleketin,
dallara yürüyen su
bu kökte saklıdır.
onlar umudun temeli,
onlar kanadı hürriyetin,
halkın aklıdır.
kaç kere kaç yerde baltalandı kök
yürümez oldu su
dallar kurudu.
kırıldı kanat
öldürdüler aklı;
ve sonra yolladılar insanları salhaneye.
çünkü böyledir
asrımızın gerçeklerinden biri.
1. Bozularak kokmuş: 'Cılk yumurta.'
2. Cıvık: 'Çok çamurlu, cılk yollarda çoğu kadın olan köylüler, toplanmış bizi seyrediyorlardı.' -H. E. Adıvar.
3. İrinlenmiş: 'Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi.' -S. F. Abasıyanık.
4. hlk. Sözünün eri olmayan
Kaynak:TDK Sözlüğü
hitit mitolojisinde savaş tanrıçasıdır. ilginç bir özelliği de dişi olmasına rağmen, resimli yazılarda(hiyeroglif) hep erkek tanrılarla birlikte tasvir edilmiş olmasıdır.(azıcık hititoloji mezunuyum da kendim,dersler geldi aklıma)
babil uygarlığı’ndan kalma bir yazıtta kendisinden şöyle bahsedilen tanrıça imiş:
bir içki evinin kapısına oturduğumda,
ben ki tanrıça iştarım
fahişeyim, anayım, eşim, tanrıçayım,
hayat denilenim,
siz bana ölüm deseniz bile.
yasa denilenim,
siz bana kuraldışı deseniz de.
aradığınız benim,
ve bulduğunuz.
dört bir yana saçtınız beni
ve şimdi parçalarımı topluyorsunuz.
(alıntı ekşi sözlükten)
kısa ve öz olma telaşı mı acaba yoksa netlik ve ne dediğini bilme mi? .uzatma kardeşim,işin cılkını çıkarma tarzında günlük konuşma dilinin kibar versiyonu.(cılk nedir hemen öğrenile :))))
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
68.li anne ve babaların gönlünde taht kurmuş; ingiliz, amerika kökenli müziklerin adım atmadığı evlerde bile hem protest, hem türkü söyler, hem de popüler bir icracı olması nedeniyle olsa gerek, kendine ruhi su, veysel, mahsuni, neşet ertaş plakları arasında bir yer bulabilmiş sanatçı.
Joan Baez ve şarkıları, şimdilerde yirmi küsürlü yaşlarını sürmekte olan bir kuşağın ebeveynleriyle oturup birlikte duygulandıkları ender paylaşımlardandır.
...
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Her ne kadar bazıları bir yanılgı içine girip Kızılbaşlığı Alevilik içinde bir kol olarak görseler de esasında Kızılbaşlık Aleviliğin ta kendisidir.Kızılbaş kelimesi kızıl başlık takan anlamına geliyor. Tarihçesi Uhut savaşına kadar uzanır. Uhut savaşında Hz. Ali kendisini Hz. Peygambere siper ettiği sırada başından yaralanır. Bu savaştan sonra Hz. Ali’ye Kızılbaş denmiştir.
...
en güzel deniz,
henüz gidilmemiş olandır
en güzel çocuk
henüz büyümedi
en güzel günlerimiz
henüz yaşamadıklarımız
ve sana söylemek istediğim
en güzel söz
henüz söylememiş olduğum sözdür
...
Nazım Hikmet şiiri ve Zülfü Livaneli şarkısı...
...
Akşam vakti sardı yine hüzünler
Kalbim yangın yeri, gel kurtar beni senden
Akşam vakti dolaştım sokaklarda
Yırtık bir afiş, seni gördüm duvarda
Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni
yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni
Gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
Gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
nerde kendini bilmez çocuklar,
bir sabah öylece çekip gittiler,
çınladı alkışlar kor sokaklarda,
yankısı kime kaldı? ..
deniz koydum adını,
kederi bende kaldı,
uzak köyler kurdum birbirine,
denizine aldandım.
acının surlarında ateşler yaktım,
vuruldu şehirler, soluksuz kaldı,
kendine çekildi bütün zamanlar,
gölgeler orda kaldı.
deniz koydum adını,
kederi bende kaldı,
uzak köyler kurdum birbirine,
denizine aldandım.
çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü; ölümün acımasızlığı her zamankinden beter..
gidenler, gelenler, düşenler..
ah zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar,
düştük yola, güzel şeyler bulmak umudu ile,
ışıkları ile büyük şehirler yol oldu bize,
iz sürdük yalnızlığa..
deniz gezmiş
04.11.2006 - 17:34'...
Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı.
Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin direneceğim ve giymeyeceğim.
Öyle her zamanki gibi, eyleme gidiş tavrımla gideceğim darağacına.
Yok, tıraş falan da olmayacağım.
Önce gidip orada oturacak, bir sigara yakacağım.
Sonra demli güzel bir çay içeceğim.
Ha, bak, Rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son isteklerini geri çevirmezler. Bunları isteyeceğim.
...'
Erdal Öz- Deniz Gezmiş Anlatıyor, Cem Yayınları, 1976
kadın programları
04.11.2006 - 17:02zamanlarına yazık,boşa vakit harcama......
deniz gezmiş
04.11.2006 - 16:59çınarı yıkmak için
baltayı köküne vururlar.
evi yıkmak için
sokarlar kundağı temele.
kartal uçmaz olur
kanadı kırılınca.
düşünebilir miyiz
başımız vurulunca?
onlar köküdür memleketin,
dallara yürüyen su
bu kökte saklıdır.
onlar umudun temeli,
onlar kanadı hürriyetin,
halkın aklıdır.
kaç kere kaç yerde baltalandı kök
yürümez oldu su
dallar kurudu.
kırıldı kanat
öldürdüler aklı;
ve sonra yolladılar insanları salhaneye.
çünkü böyledir
asrımızın gerçeklerinden biri.
nâzım hikmet
ankaranın gri kışı
03.11.2006 - 16:06kış ya da yaz ya da bütün mevsimler benim için farketmez.Ankara'nın tadı bir başka.fırsat buldukça giderim...
cılk
03.11.2006 - 09:211. Bozularak kokmuş: 'Cılk yumurta.'
2. Cıvık: 'Çok çamurlu, cılk yollarda çoğu kadın olan köylüler, toplanmış bizi seyrediyorlardı.' -H. E. Adıvar.
3. İrinlenmiş: 'Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi.' -S. F. Abasıyanık.
4. hlk. Sözünün eri olmayan
Kaynak:TDK Sözlüğü
dünya klasikleri
03.11.2006 - 09:13Maksim Gorki-Ana
Lev Tolstoy-Anna Karenina
....ve liste uzayıp gider,zaman ayırıp okunulmalı ama boş zamanda değil :)))
takım elbise
03.11.2006 - 01:00hele de kadife takımlar nasıl da yakışıyor giyenlere :))) ben demiyorum,arkadaşım dedi vallahi...maşallah... :))))
ishtar
03.11.2006 - 00:53hitit mitolojisinde savaş tanrıçasıdır. ilginç bir özelliği de dişi olmasına rağmen, resimli yazılarda(hiyeroglif) hep erkek tanrılarla birlikte tasvir edilmiş olmasıdır.(azıcık hititoloji mezunuyum da kendim,dersler geldi aklıma)
babil uygarlığı’ndan kalma bir yazıtta kendisinden şöyle bahsedilen tanrıça imiş:
bir içki evinin kapısına oturduğumda,
ben ki tanrıça iştarım
fahişeyim, anayım, eşim, tanrıçayım,
hayat denilenim,
siz bana ölüm deseniz bile.
yasa denilenim,
siz bana kuraldışı deseniz de.
aradığınız benim,
ve bulduğunuz.
dört bir yana saçtınız beni
ve şimdi parçalarımı topluyorsunuz.
(alıntı ekşi sözlükten)
sela
02.11.2006 - 22:31yakınlarının ölümünü teyit eder gibi...sabahları bazen ürküyorum,yine bir tanıdık mı diye((((
fazla söze gerek yok
02.11.2006 - 16:21kısa ve öz olma telaşı mı acaba yoksa netlik ve ne dediğini bilme mi? .uzatma kardeşim,işin cılkını çıkarma tarzında günlük konuşma dilinin kibar versiyonu.(cılk nedir hemen öğrenile :))))
sebze
02.11.2006 - 14:56brokoli,karnabahar,maydanoz,ıspanak...bayılırımmm...
rapido
02.11.2006 - 10:47italyanca hızlı-süratli demekmiş...
Üstün İnsan Irkı
02.11.2006 - 10:43BÜYÜK İNSANLIK
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
Üstün İnsan Irkı
02.11.2006 - 10:29yine 'insan',ısrarla 'insan'...
joan baez
01.11.2006 - 22:0668.li anne ve babaların gönlünde taht kurmuş; ingiliz, amerika kökenli müziklerin adım atmadığı evlerde bile hem protest, hem türkü söyler, hem de popüler bir icracı olması nedeniyle olsa gerek, kendine ruhi su, veysel, mahsuni, neşet ertaş plakları arasında bir yer bulabilmiş sanatçı.
Joan Baez ve şarkıları, şimdilerde yirmi küsürlü yaşlarını sürmekte olan bir kuşağın ebeveynleriyle oturup birlikte duygulandıkları ender paylaşımlardandır.
gidersen
01.11.2006 - 10:50...
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Ahmet TELLİ
kızıl baş
01.11.2006 - 00:44Her ne kadar bazıları bir yanılgı içine girip Kızılbaşlığı Alevilik içinde bir kol olarak görseler de esasında Kızılbaşlık Aleviliğin ta kendisidir.Kızılbaş kelimesi kızıl başlık takan anlamına geliyor. Tarihçesi Uhut savaşına kadar uzanır. Uhut savaşında Hz. Ali kendisini Hz. Peygambere siper ettiği sırada başından yaralanır. Bu savaştan sonra Hz. Ali’ye Kızılbaş denmiştir.
en güzel deniz henüz gidimemiş olandır
01.11.2006 - 00:21...
en güzel deniz,
henüz gidilmemiş olandır
en güzel çocuk
henüz büyümedi
en güzel günlerimiz
henüz yaşamadıklarımız
ve sana söylemek istediğim
en güzel söz
henüz söylememiş olduğum sözdür
...
Nazım Hikmet şiiri ve Zülfü Livaneli şarkısı...
librarion
31.10.2006 - 15:20haydi artık şımarma vaktidir,gün bugün. :))))
yar demedin
31.10.2006 - 15:03güzel bir sesten(Yavuz Bingöl) bu türküyü dinlemek mutlu kılıyor beni.ve üniversite yıllarına,anılara selam olsun...
ezginin günlüğü
31.10.2006 - 12:20...
Akşam vakti sardı yine hüzünler
Kalbim yangın yeri, gel kurtar beni senden
Akşam vakti dolaştım sokaklarda
Yırtık bir afiş, seni gördüm duvarda
Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni
yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni
Gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
Gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
Deniz Koydum Adını
30.10.2006 - 23:25nerde kendini bilmez çocuklar,
bir sabah öylece çekip gittiler,
çınladı alkışlar kor sokaklarda,
yankısı kime kaldı? ..
deniz koydum adını,
kederi bende kaldı,
uzak köyler kurdum birbirine,
denizine aldandım.
acının surlarında ateşler yaktım,
vuruldu şehirler, soluksuz kaldı,
kendine çekildi bütün zamanlar,
gölgeler orda kaldı.
deniz koydum adını,
kederi bende kaldı,
uzak köyler kurdum birbirine,
denizine aldandım.
çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü; ölümün acımasızlığı her zamankinden beter..
gidenler, gelenler, düşenler..
ah zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar,
düştük yola, güzel şeyler bulmak umudu ile,
ışıkları ile büyük şehirler yol oldu bize,
iz sürdük yalnızlığa..
Metin-Kemal KAHRAMAN şarkısı.
adolf hitler
30.10.2006 - 13:49'iktidar sahipleri için düşünemeyen bir halka sahip olmak ne güzel bir şanstır.'(Adolf Hitler)
cümle
30.10.2006 - 13:41bilmelisin ki; sevgiyi çabuk kaybediyorsun,pişmanlığın uzun sürüyor.(Can YÜCEL)
Toplam 559 mesaj bulundu