Dil Devrimi ve Türk Dilinin Kökeni
/ Prof.Dr.Vecihe Hatiboğlu
Kategori: Dilbilim
Sayfa: 88
Baskı: 2022
Sözcü Kitabevi
Yazar hakkında:
Dilbilimci Prof.Dr.Vecihe Hatiboğlu (1916-1996) Arapgir/Malatya eşrafından bir aileye mensup olup, İzmir Kız Lisesini ve A.Ü.D.T. C. Fakültesi"ni bitirdi. (1940)
Bir süre Sivas Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Kürsüsüne (1944) asistan oldu. “Türkçe’de Futurum” adlı teziyle (1948) doktorasını tamamladı.
Ankara Üniversitesi tarafından Fransa’ya (1948) gönderilerek, Cerrahiye-i İlhaniye’nin Fransa’da bulunan bir nüshası üzerinde çalıştı. Türkiye’ye dönüp (1950) görevine devam etti.
"Cerrahiye-i İlmiye ve Dili” adlı teziyle doçent (1954) oldu. Almanya’da düzenlenen Müsteşrikler Kongresine (1957) katıldı.
29 Ocak 1962 tarihinde profesörlüğe yükseldi. Türk Dil Kurumunda Gramer Kol Başkanlığında (1963-74) bulunarak Türkiye Türkçesi grameri üzerinde çalıştı. İmlâ kılavuzlarının 1965 ve 1969 basımlarını hazırladı. 15 Ocak 1983’te emekli oldu.
ESERLERİNDEN:
Türk Kelimelerinin Önsesleri (1961), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü (1969, 1972, 1978), Türk Dilinde İkileme (1971, 1981), Türkçe’nin Sözdizimi (1972) Ölümsüz Atatürk ve Dil Devrimi (1973), Türkçe’nin Ekleri (1974,1981).
Adını anımsayamadığım bir tanınmış kişi, Türkiye'de artan suç oranına ilişkin demiş ki, "Suçsuzluğum yüzünden suçluluk hissediyorum" demiş... Eh, durumun vahametini bundan iyi anlatacak bir söz de olamazdı yani...Olur muydu?
"Aşk diye bir şey yoktur, güzellik vardır.
Güzellik de kimsenin malı değildir. Ona sadece belirli bir süre sahip olabilirsin, sonra uçar gider...
O ne sana, ne de bana, o kendine aittir.
Tıpkı Kız Kulesi gibi, tıpkı Da Vinci'nin Mona Lisa tablosu gibi, tıpkı Orhan Veli'nin şiirleri, Yaşar Kemal'in romanları, Sait faik'in hikâyeleri gibi...
Cemaatten biri hocaya sorar;
"Tuvalette sakız çiğnemek gunah mıdır?"
Hoca cevaplar;
"Değildir... Ama sen yine de çiğneme..."
"Neden hocam?"
"Çünkü görenler b.k yiyorsun filan sanırlar."
"Ben Cumhuriyet kadınıyım!
Yeri gelir eteğimi giyer salınırım salonlarda; yeri gelir yumruk sallarım meydanlarda! Ben fikirim, düşünceyim! Cinsiyetimi bacakarasında arayanlara inat adam gibi kadınım!"
"Bazı kadınların yüzü, ağır bir hikâyenin yaşandığı sokaklar gibidir... Kalbiyle bakmayı bilen herkes, o sokakların her bir tarafına sinmiş keskin kokulu hüzünleri fark eder...
Bazı kadınların yüzü, birazdan buralara yağmurlar yağacak yüzüdür...
Bazı kadınların yüzü, bir kez olsun gerçekten gidenler, dönmek isteseler de bir daha dönemezler yüzüdür.
Bazı kadınların yüzü, ben gitmek istesem de beni bırakma yüzüdür."
Toprağa Düşen Sevdalar
(Töre ve Namus Cinayetleri)
Yazan: Vildan Yirmibeşoğlu
Kategori: Araştırma
Sayfa: 264
Baskı: 2022
Sözcü Kitabevi
Hakkında:
Bir hukuk insanı olan yazar, 1995-2000 yılları arasında Güneydoğu’da, özellikle Mardin ve Batman’da meydana gelen 300 töre ve namus cinayeti dosyasını inceleyip hukukçular, failler, azmettiriciler ve polislerle görüştükten sonra yazıyor "Toprağa Düşen Sevdalar"ı ...
Av. Vildan Yirmibeşoğlu, Türkiye’de namus bahanesiyle cinayet işleyenlerin yıllarca yasalardaki uygulamalarla sırtlarının sıvazlandığını vurguluyor ve ekliyor “Şimdi yasalar değişti, ancak değişmeyen zihniyet ortada!”
yalnızlık senfonisi
16.03.2025 - 11:35"İnsanlar çirkinleştikce, yalnızlık güzelleşiyor."
* Atakan Korkmaz
kitaplık
14.03.2025 - 14:50Dil Devrimi ve Türk Dilinin Kökeni
/ Prof.Dr.Vecihe Hatiboğlu
Kategori: Dilbilim
Sayfa: 88
Baskı: 2022
Sözcü Kitabevi
Yazar hakkında:
Dilbilimci Prof.Dr.Vecihe Hatiboğlu (1916-1996) Arapgir/Malatya eşrafından bir aileye mensup olup, İzmir Kız Lisesini ve A.Ü.D.T. C. Fakültesi"ni bitirdi. (1940)
Bir süre Sivas Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Kürsüsüne (1944) asistan oldu. “Türkçe’de Futurum” adlı teziyle (1948) doktorasını tamamladı.
Ankara Üniversitesi tarafından Fransa’ya (1948) gönderilerek, Cerrahiye-i İlhaniye’nin Fransa’da bulunan bir nüshası üzerinde çalıştı. Türkiye’ye dönüp (1950) görevine devam etti.
"Cerrahiye-i İlmiye ve Dili” adlı teziyle doçent (1954) oldu. Almanya’da düzenlenen Müsteşrikler Kongresine (1957) katıldı.
29 Ocak 1962 tarihinde profesörlüğe yükseldi. Türk Dil Kurumunda Gramer Kol Başkanlığında (1963-74) bulunarak Türkiye Türkçesi grameri üzerinde çalıştı. İmlâ kılavuzlarının 1965 ve 1969 basımlarını hazırladı. 15 Ocak 1983’te emekli oldu.
ESERLERİNDEN:
Türk Kelimelerinin Önsesleri (1961), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü (1969, 1972, 1978), Türk Dilinde İkileme (1971, 1981), Türkçe’nin Sözdizimi (1972) Ölümsüz Atatürk ve Dil Devrimi (1973), Türkçe’nin Ekleri (1974,1981).
gece yürüyüşü
14.03.2025 - 14:17"Saatler hüzünle ilerledikçe
Ağır bir kabusu andıran gece
Arttırır ruhumun dinmez yasını..."
* Ahmet Hamdi Tanpınar
Güneşin Çocukları
14.03.2025 - 14:10"Babamı toprağa verdiğimiz anda çocukluğumun da bittiğini farkettim."
* Soner Yağışan'dan uyarlama
(Işıklar Söndükten Sonra)
hayatın rengi
14.03.2025 - 14:03Görünmez bir mezarlıktır zaman..."
* Elde Var Hüzün, Attila İlhan
hüzün durağı
14.03.2025 - 13:55"Hüzün, hissedilmesi kolay olmayan, çok narin, ince bir sestir."
* Bir Yazarın Notları
/ Nuri Pakdil
üç şey
14.03.2025 - 13:52Haydindi hopla da 1 gel
Tek tek bas, zıpla da 2 gel
Dağıttın, topla da 3 gel
Düşler, Tutkular ve Suçlar
14.03.2025 - 13:50Adını anımsayamadığım bir tanınmış kişi, Türkiye'de artan suç oranına ilişkin demiş ki, "Suçsuzluğum yüzünden suçluluk hissediyorum" demiş... Eh, durumun vahametini bundan iyi anlatacak bir söz de olamazdı yani...Olur muydu?
bir türküdür yaşamak
12.03.2025 - 12:33?si=WIhgsc_36I7RPDv3
Zülüf Dökülmüş Yüze
/ Özgü Özman
& Grup Minor Empire (Kanada)
aşkın halleri
12.03.2025 - 12:25"Aşk diye bir şey yoktur, güzellik vardır.
Güzellik de kimsenin malı değildir. Ona sadece belirli bir süre sahip olabilirsin, sonra uçar gider...
O ne sana, ne de bana, o kendine aittir.
Tıpkı Kız Kulesi gibi, tıpkı Da Vinci'nin Mona Lisa tablosu gibi, tıpkı Orhan Veli'nin şiirleri, Yaşar Kemal'in romanları, Sait faik'in hikâyeleri gibi...
Bize sadece onu paylaşmak düşer."
* Aşkımız Eski Bir Roman
/ Ahmet Ümit
mavi rüya
12.03.2025 - 12:21"Gökkuşağı, yaratılmış en yalın renk harmanıdır; ve her bir renk ayrı bir hikâyedir."
* Alıntı
can sıkıntısı
12.03.2025 - 12:18Cemaatten biri hocaya sorar;
"Tuvalette sakız çiğnemek gunah mıdır?"
Hoca cevaplar;
"Değildir... Ama sen yine de çiğneme..."
"Neden hocam?"
"Çünkü görenler b.k yiyorsun filan sanırlar."
dikiz aynası
12.03.2025 - 12:14"halimiz yok;
gece, uzun bir gölge
gündüzleri bile soyunulamayan...
tek bir ayna yetiyor ne iyi
yuvarlanan misketler gibi
dağılırken içimize..."
* Aşk Şiirleri Kolonisi
/ Küçük İskender
dün bugün yarın
12.03.2025 - 12:11"Geç kalmadan, yaşanması mümkünken yaşanmalı herşey... Zira yarın, geç olması ile meşhurdur."
* Dilsiz Yürek
/ Serap Akay Ağırman
deniz feneri
12.03.2025 - 12:08"ne hoş,
kara köpüklü dalgalara
sarı saçlar gibi
sızan ışığın
deniz feneri..."
* Deniz Feneri
/ Hasan İzzettin Dinamo
cumhuriyet kadınları
10.03.2025 - 13:29Ben Cumhuriyet Kadınıyım
Zeynep Nazan / IV
"Ben Cumhuriyet kadınıyım!
Yeri gelir eteğimi giyer salınırım salonlarda; yeri gelir yumruk sallarım meydanlarda! Ben fikirim, düşünceyim! Cinsiyetimi bacakarasında arayanlara inat adam gibi kadınım!"
(Devam edecek)
pandoranın kutusu
10.03.2025 - 12:53Moda denilen şey o kadar çirkin ki, her altı ayda bir değiştiriyorlar :))
* Oscar Wilde
sesler,yüzler,sokaklar
10.03.2025 - 12:49"Adalet duygusunu evlerden çok sokaklardan öğreniriz... Eşitsizliğin acımasızlığını okullar öğretmez, sokaklar yaşatır."
* İnsanın Acısını İnsan Alır
/ Şükrü Erbaş
ve insan
10.03.2025 - 12:40"Bazı kadınların yüzü, ağır bir hikâyenin yaşandığı sokaklar gibidir... Kalbiyle bakmayı bilen herkes, o sokakların her bir tarafına sinmiş keskin kokulu hüzünleri fark eder...
Bazı kadınların yüzü, birazdan buralara yağmurlar yağacak yüzüdür...
Bazı kadınların yüzü, bir kez olsun gerçekten gidenler, dönmek isteseler de bir daha dönemezler yüzüdür.
Bazı kadınların yüzü, ben gitmek istesem de beni bırakma yüzüdür."
* Beni Onlara Verme
/ Tarık Tufan
yağmur zamanı
10.03.2025 - 12:36"bir kadınlığın var
kokusu yağmur sonrası topraktan
her deniz kenarına
her kaldırım taşına
her boş banka halı
kendine soğuk duvar gibisin..."
* Alıntı
yalnızlık senfonisi
10.03.2025 - 12:33"Ey gecikmiş aşk, sen de bir yalnızlıksın bu yılkılık yalnızlıkta…"
* Bağbozumu Şarkıları
/ Şükrü Erbaş
Güneşin Çocukları
09.03.2025 - 22:14"Babası, tanrıya inanmasını istemiyormuş, çünkü kapitalistler tanrıyı hep fakirlere karşı kullanmışlar."
* Çocukluk, Tove Ditlevse
kitaplık
09.03.2025 - 09:58Toprağa Düşen Sevdalar
(Töre ve Namus Cinayetleri)
Yazan: Vildan Yirmibeşoğlu
Kategori: Araştırma
Sayfa: 264
Baskı: 2022
Sözcü Kitabevi
Hakkında:
Bir hukuk insanı olan yazar, 1995-2000 yılları arasında Güneydoğu’da, özellikle Mardin ve Batman’da meydana gelen 300 töre ve namus cinayeti dosyasını inceleyip hukukçular, failler, azmettiriciler ve polislerle görüştükten sonra yazıyor "Toprağa Düşen Sevdalar"ı ...
Av. Vildan Yirmibeşoğlu, Türkiye’de namus bahanesiyle cinayet işleyenlerin yıllarca yasalardaki uygulamalarla sırtlarının sıvazlandığını vurguluyor ve ekliyor “Şimdi yasalar değişti, ancak değişmeyen zihniyet ortada!”
Düşler, Tutkular ve Suçlar
09.03.2025 - 09:54Gelecek hakkında düşler kuramıyorsan, bil ki çok şey kaybetmişsin...
Toplam 1189 mesaj bulundu