Şaka gibi sokak röportajı. 70'lik dayı gençlerin masa başı işi istemelerinden yakınıyor. Yanı başındaki 25'lik genç ise muhasebe mezunu olduğunu, bu işin masada yapılabileceğini söylüyor. Dayı hala ısrar ediyor olmaz diyor, masa başı yan gelip yatmak yok diyor, genç ise çaresiz bir yüz ifadesiyle muhasebe mezunu olduğunu tekrar ediyor. Dayı anlamak istemiyor sadece olmaz diyor.
Marks’ın emek-değer teorisi eski insanların, metalara bakış açısı ile alakalıdır. Eskiden, yani paranın yaygın olmadığı dönemde ürünler takas edilirdi fakat bu takasta, söz konusu ürünler için ne kadar emek harcandığı ön plana çıkardı. Söz gelimi 50 saatte üretilmiş bir ürünü alabilmek için 10 saatte üretilmiş bir üründen 5 adet vermek gerekirdi.
Nicedir hissettiğim bir şeyler var. Her yerde memnuniyetten başkasını görmüyorum ama tuhafım. Gizli bir halsizlik, sıkıntı, kalbimin derinliklerine sızmış durumda! Bir zamanlar senin de hakkında söylediğin gibi onun boş ve şişmiş olduğunu hissediyorum adeta. Değer verdiklerime duyduğum bağlılık, kalbimi meşgul etmeye yetmiyor. Ne yapacağını bilmediği işe yaramaz bir güçle başbaşa kalıyor sanki. Biliyorum, böylesi bir acı tuhaf ama gerçek. Dostum, çok mutluyum ama bu mutluluk beni çok sıkıyor. (Jean Jack Rousseau- Julie ya da yeni Heloise)
Cahil ve aptal toplulukların enerjisi, kendi yarattıkları sorunları çözmek için harcanır. Elde kalan daima sıfırdır. Bu tarz topluluklarda yenilik beklemek güçtür.
Zevk almanın birinci şartı gereksiz yükleri atmaktır. Gereksiz yükleri sırtlarında taşıyarak yola devam edenler zevkleri, acıların ve fuzuli görevlerin arasına sıkışıp kalmış minik fasılalar olarak yaşarlar.
Değişimi evetlemeli, kaçınılmaz olanı onaylamalı insan! Değişenin ruhuna nüfuz etmeli! Çağın ruhunu yakalamalı. İtiraz etmeden önce anlamaya, tanımaya, dinlemeye çalışmalı! Bu olmadığında kaçınılmaz bir çatışma başlar benlikte. Bu dönüştürücü, değiştirici ve ileri götürücü bir çatışma değil, tırtılın yaprağı kemirmesi gibi imha edici bir çatışmadır. Cahil sadece kendini tüketen bir döngü içinde kıvranır durur ömür boyu!
Dr.Breuer: Arkadaşınızı tedavi edebilirim Hanımefendi. Ben bir doktorum.
Lou: Bütün hastalıkları iyileştirebildiğinizi biliyorum. Arkadaşımsa derin bir ümitsizlik içinde. Sizden bunu iyileştirmenizi diliyorum.
Dr. Breuer: Ümitsizliği tedavi edemem. Yapamam.
Lou: Yapabilirsiniz doktor.
Dr.Breuer: Rus aksanıyla mı konuşuyorsunuz?
Lou: Evet.
Dr. Breuer: Rusya'da belki bu tarz sorunları iyileştiren büyücüler vardır ama ben Avusturya'lıyım.
Bir tiyatronun kulisinde yangın çıkmış. Bir soytarı sahneye çıkıp seyircileri durumdan haberdar etmiş. Herkes şaka yapıyor sanmış. Bir alkış kopmuş; soytarı yine aynı sözleri tekrar etmiş; alkışlar daha da artmış. Ben dünyanın, bunun bir şaka olduğunu sanan cin fikirli şaka severlerin alkışları arasında yok olacağını düşünüyorum. (Soren Kierkegaard-Ya ya da)
Aynı satırları okumama rağmen bazen neşelenir, bazen heyecanlanır, bazense sıkılırım. Aynı yolda yürürken bazen zevk alır, bazen de almam. Hayat der geçerim.
Kağıda tutku duyduğunuz 20 şey yazın. Sonra iyice düşünün ve bunların içinden beş tanesini seçin. Kalan 15 tanesini ise tamamen unutun, çıkarın akıldan. İşte o beş şeye odaklı kalın yoksa hayatınız boyunca sürünürsünüz. (Warren Buffet)
Başkasına yaptığımız, başkasıyla sınırlı kalmaz. Başkasına yaptığımızı aynı zamanda kendimize de yaparız. Diğerinin özgürlüğünü yok ettiğinde, onunla birlikte senin özgürlüğün de yok olur.
Acı çekmek insan yaşamının bir parçasıdır. Dünyayı iyileştirmeyi amaçlayan düşünceler her zaman bir kusur içerir. Acıyı ortadan kaldırmazlar, sadece acının şeklini değiştirirler. Hayat, acıların odak noktasının sürekli değişimine şahit olmaktır. İnsan beyni başka türlüsünü düşünememekte, tasarlayamamaktadır.
Sosyal bilimlerde matematiksel formüller ortaya atmak imkansızdır. Her toplum farklı özellikler taşır. Her toplum için farklı bir izah geliştirmek gereklidir. Bu yüzden genel geçer ilkelere ulaşmak mümkün değildir.
Üçüncü asır insanının kahraman tanımı ile yirminci asır insanının kahraman tanımı aynıdır. Kendisini feda etmeye hazır güçlü bir lider ile liderden kendisini feda etmesini bekleyen halklar mevcuttur dünyanın her yerinde. Liderin bilge olup olmadığını analiz edemez kimse! Bu da aslında insanlığın çok da ileri gitmediğini gösterir. (Bertrand Russell)
Godot'yu Beklerken
29.09.2024 - 15:01Zamanın para olduğu yerde insanı silmeniz kaçınılmazdır.
serbest kürsü
27.09.2024 - 14:33Şaka gibi sokak röportajı. 70'lik dayı gençlerin masa başı işi istemelerinden yakınıyor. Yanı başındaki 25'lik genç ise muhasebe mezunu olduğunu, bu işin masada yapılabileceğini söylüyor. Dayı hala ısrar ediyor olmaz diyor, masa başı yan gelip yatmak yok diyor, genç ise çaresiz bir yüz ifadesiyle muhasebe mezunu olduğunu tekrar ediyor. Dayı anlamak istemiyor sadece olmaz diyor.
Godot'yu Beklerken
27.09.2024 - 05:11Marks’ın emek-değer teorisi eski insanların, metalara bakış açısı ile alakalıdır. Eskiden, yani paranın yaygın olmadığı dönemde ürünler takas edilirdi fakat bu takasta, söz konusu ürünler için ne kadar emek harcandığı ön plana çıkardı. Söz gelimi 50 saatte üretilmiş bir ürünü alabilmek için 10 saatte üretilmiş bir üründen 5 adet vermek gerekirdi.
Godot'yu Beklerken
27.09.2024 - 05:10Güçlü yönlerinizi olumlu yönde kullanamamak, zayıf yönlerinizi geliştirememekten çok daha kötüdür.
Godot'yu Beklerken
27.09.2024 - 05:09Nicedir hissettiğim bir şeyler var. Her yerde memnuniyetten başkasını görmüyorum ama tuhafım. Gizli bir halsizlik, sıkıntı, kalbimin derinliklerine sızmış durumda! Bir zamanlar senin de hakkında söylediğin gibi onun boş ve şişmiş olduğunu hissediyorum adeta. Değer verdiklerime duyduğum bağlılık, kalbimi meşgul etmeye yetmiyor. Ne yapacağını bilmediği işe yaramaz bir güçle başbaşa kalıyor sanki. Biliyorum, böylesi bir acı tuhaf ama gerçek. Dostum, çok mutluyum ama bu mutluluk beni çok sıkıyor. (Jean Jack Rousseau- Julie ya da yeni Heloise)
Godot'yu Beklerken
27.09.2024 - 05:08Cahil ve aptal toplulukların enerjisi, kendi yarattıkları sorunları çözmek için harcanır. Elde kalan daima sıfırdır. Bu tarz topluluklarda yenilik beklemek güçtür.
Godot'yu Beklerken
27.09.2024 - 05:08Zevk almanın birinci şartı gereksiz yükleri atmaktır. Gereksiz yükleri sırtlarında taşıyarak yola devam edenler zevkleri, acıların ve fuzuli görevlerin arasına sıkışıp kalmış minik fasılalar olarak yaşarlar.
Godot'yu Beklerken
24.09.2024 - 15:06Aklıyla duygusunu birleştiren değişimi yakalar, değişimle bir olur, değişimde kaybolur. Diğerleri sadece değişime maruz kalır.
Godot'yu Beklerken
24.09.2024 - 14:32Değişimi evetlemeli, kaçınılmaz olanı onaylamalı insan! Değişenin ruhuna nüfuz etmeli! Çağın ruhunu yakalamalı. İtiraz etmeden önce anlamaya, tanımaya, dinlemeye çalışmalı! Bu olmadığında kaçınılmaz bir çatışma başlar benlikte. Bu dönüştürücü, değiştirici ve ileri götürücü bir çatışma değil, tırtılın yaprağı kemirmesi gibi imha edici bir çatışmadır. Cahil sadece kendini tüketen bir döngü içinde kıvranır durur ömür boyu!
film replikleri
23.09.2024 - 15:01Dr.Breuer: Arkadaşınızı tedavi edebilirim Hanımefendi. Ben bir doktorum.
Lou: Bütün hastalıkları iyileştirebildiğinizi biliyorum. Arkadaşımsa derin bir ümitsizlik içinde. Sizden bunu iyileştirmenizi diliyorum.
Dr. Breuer: Ümitsizliği tedavi edemem. Yapamam.
Lou: Yapabilirsiniz doktor.
Dr.Breuer: Rus aksanıyla mı konuşuyorsunuz?
Lou: Evet.
Dr. Breuer: Rusya'da belki bu tarz sorunları iyileştiren büyücüler vardır ama ben Avusturya'lıyım.
Godot'yu Beklerken
23.09.2024 - 13:44Upanishadlar, yaşamımın tek avuntusu oldu. Ölümümün de avuntusu olacaktır. (Arthur Schopenhauer)
Godot'yu Beklerken
23.09.2024 - 02:00Joker gibi bir psikopat, Gotham gibi empati yoksunu ve menfaatperest insanların yoğun olduğu bir şehirde ortaya çıkmıştı.
Godot'yu Beklerken
22.09.2024 - 13:54Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir iş, o işle ilgili katılınan iş görüşmesi kadar ciddi değildir. (John Budd)
Godot'yu Beklerken
22.09.2024 - 13:37Bir tiyatronun kulisinde yangın çıkmış. Bir soytarı sahneye çıkıp seyircileri durumdan haberdar etmiş. Herkes şaka yapıyor sanmış. Bir alkış kopmuş; soytarı yine aynı sözleri tekrar etmiş; alkışlar daha da artmış. Ben dünyanın, bunun bir şaka olduğunu sanan cin fikirli şaka severlerin alkışları arasında yok olacağını düşünüyorum. (Soren Kierkegaard-Ya ya da)
Godot'yu Beklerken
20.09.2024 - 19:36Parasız insana en çok annesi küfreder.
Godot'yu Beklerken
19.09.2024 - 15:00Aynı satırları okumama rağmen bazen neşelenir, bazen heyecanlanır, bazense sıkılırım. Aynı yolda yürürken bazen zevk alır, bazen de almam. Hayat der geçerim.
Godot'yu Beklerken
19.09.2024 - 14:59Kağıda tutku duyduğunuz 20 şey yazın. Sonra iyice düşünün ve bunların içinden beş tanesini seçin. Kalan 15 tanesini ise tamamen unutun, çıkarın akıldan. İşte o beş şeye odaklı kalın yoksa hayatınız boyunca sürünürsünüz. (Warren Buffet)
Godot'yu Beklerken
18.09.2024 - 23:10Başkasına yaptığımız, başkasıyla sınırlı kalmaz. Başkasına yaptığımızı aynı zamanda kendimize de yaparız. Diğerinin özgürlüğünü yok ettiğinde, onunla birlikte senin özgürlüğün de yok olur.
Godot'yu Beklerken
18.09.2024 - 13:23Acı çekmek insan yaşamının bir parçasıdır. Dünyayı iyileştirmeyi amaçlayan düşünceler her zaman bir kusur içerir. Acıyı ortadan kaldırmazlar, sadece acının şeklini değiştirirler. Hayat, acıların odak noktasının sürekli değişimine şahit olmaktır. İnsan beyni başka türlüsünü düşünememekte, tasarlayamamaktadır.
Godot'yu Beklerken
18.09.2024 - 13:21İki insan ayrılırken şefkatli konuşan taraf, aşık olmayan taraftır. (Marcel Proust)
Godot'yu Beklerken
17.09.2024 - 14:32Sosyal bilimlerde matematiksel formüller ortaya atmak imkansızdır. Her toplum farklı özellikler taşır. Her toplum için farklı bir izah geliştirmek gereklidir. Bu yüzden genel geçer ilkelere ulaşmak mümkün değildir.
Godot'yu Beklerken
17.09.2024 - 14:31Cahil topluluklarda hukukun bittiği yerde adaletsizlik ve haksızlık, gelişmiş toplumlarda ise hukukun bittiği yerde hukuk felsefesi başlar.
üç şey
16.09.2024 - 23:30Şafakta horoz sesi
öpüp öpüp
uyandır beni.
Godot'yu Beklerken
16.09.2024 - 03:44Üçüncü asır insanının kahraman tanımı ile yirminci asır insanının kahraman tanımı aynıdır. Kendisini feda etmeye hazır güçlü bir lider ile liderden kendisini feda etmesini bekleyen halklar mevcuttur dünyanın her yerinde. Liderin bilge olup olmadığını analiz edemez kimse! Bu da aslında insanlığın çok da ileri gitmediğini gösterir. (Bertrand Russell)
Toplam 535 mesaj bulundu