Eren Eroğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Ramazan Çinko
    Ramazan Çinko

    17.04.2004 - 22:52

    BUNUN HİKAYESİ(1)
    Bu,sizi ilgilendirmez.Açıkçası beni de pek alakadar etmez.Başkalarınıysa hiç bağlamaz.Peki o zaman nedir bu? Bu, bir işaret zamiridir ve kimse iplemez bunu.Oysa bununda bir hayatı var ve nedense bu (bende dahil) işte bu dediği zaman gerçekte bunu değil kendini işaret eder ama bunu kimse takmaz.Kendine dönüp işte bu diyemeyeceği için bir başkasını işaret eder. Bunda şaşılacak bir şey yok. Çünkü kendini ifade etmenin biricik yolu bunun için bir başkasına dönüp(bilerek yada bilmeyerek seçtiğimiz) işte bu demekten geçer. Peki bu neden böyle oluyor. Bunun böyle olması kanımca tamamen bunun doğasındandır. Çünkü bunun özü bir özünün olmamasındandır. Çünkü bu hep ama hep kendinde olmayanı ister. Peki kendinde bir şey yok mudur? Var mıdır? Vardır, vardır ama bu onu çoktan unutmuştur. Bu, özenir. Bu nerdeyse bir görev olmuştur artık bunun için.Kendinde olmayanı özlemenin bunun için dayanılmaz bir çekiciliği vardır ve zaten bunun için elinde değildir kendinde olmayanı arzulamamak. Belki de varlığını sürdürmek için bulduğu bir yoldur bu. Varlığını sürdürmenin tek yolu bu mu? Evet bu.
    Bunun beni çileden çıkarması, kızdırması, nefret duygularımı uyandırması hep ama hep bundan dolayıdır. Bunun beni heyecanlandırması, kanımın akışını hızlandırması, geceleri rüyama girmesi ve bende bir saplantıya dönüşmesi yine hep ama hep bundandır. Sevmem de bundan nefret etmem de bundan. Bende olmayana doğru beslenen duyguların sevmek(tutkuda olabilir) yahut nefret(kine de dönüşebilir) olması tamamen bunun bunu nasıl algıladığına bağlıdır.
    Sana olan ilgim bundan. Sana bunu asla söyleyemem. Bu bir duygu ve bu duygu asla paylaşılamaz.(ki olursa böyle bir şey yalan olur) Bunun duvara astığımız posterle bir ilgisi yok. Bu bunun nedeni olmadığı gibi bir sonucu da değil bunun.
    Bir gün bir yerde her nasılsa bir şekilde bekleriz(asker nöbette, taksimde sevgili, lokantada garson vs...) ve beklerken beklemenin ta kendisine dönüşmüş olduğumuzu ve bunun yaman bir tuzak olduğunu fark etmeyiz hiç.(Bunun tarihteki bir diğer adı kendi kendini avlayan ilk ve tek iki ayaklı) T sini attığımızda aslında bunun yaşayan bir uzak olduğunu görürüz. Uzaklık kendimizle aramıza koyduğumuz mesafenin en kısaltılmış halidir. Bunun için beklemeye giderken amacımız(çok gizli) bu mesafeyi biraz daha genişletmektir. Bizimde orada olmamız buna asla engel olmaz, tam aksine daha da güçlendirir uzaklığı. Aynı şey gitmek içinde geçerlidir. Sırf bunun için işte bu gitmeler gitmek değil, bu kalmalar kalmak değil diye türküler yakılır

    Kendinden kaçarken olanı, kendine doğru koşarken görürüz.(yada tam tersi) Ve bu komiktir, güleriz. Oysa bu elinde değildir. Bu, bunu yapmak zorundadır ve bu tamamen kendinden kaynaklanmaktadır. Bir zorunluluktur kendisi ve bu zorunluluğu sürdürmek zorundadır. Bu konuda bir düşünce geliştiremez, geliştiremez çünkü (ki düşünmemek elinde değildir) düşünmenin ta kendisi olduğu için düşünmenin dışında bir şey geliştiremez. Bir şeyler yaparken hep düşünceli gözükmesi bundan. Ama bu kadar işte. Ve yapar, yapmaya da devam eder. Çünkü bunun için bu bir görev olmuştur artık bu. İşte böylesine severiz ve böylesine savaşırız yine aynı heyecan, aynı istek ve enerjiyle...

    Bunun beni anlatması, bunun sizi anlatması ve hele hele benim bunu anlatmam söz konusu değil.Bunu belirtmem gerekiyor.
    Bu, buna, bunu kabul ettirmek için değil de, bu sadece paylaşmak için diye, açıklansa, bu gibi düşünceler, bu dünya cennet mi olur, içinde bu dünya ve bu dünyanın içinde bunlarla!
    Not: Bu bir görev olmadı benim için hala....bu kadar...

  • Esref Guzel
    Esref Guzel

    08.04.2004 - 13:14

    gerçeklerin gerçekten gerçek mi olduklarını arıyorsan önce senin için neyin gerçek oldugunu bulmalısın.

Toplam 2 mesaj bulundu