Yoksa sen O'musun? İşte o kilit soru, nerden nereye geldiğimizi nasıl da gösteriyor bize. Şu kahrolası dünya da en iyi becerdiğimiz şey galiba değişim. Ama özde değil; sözde, gözde değişim. Bunları gördükçe içim açılıyor vallahi, ne kadar basitmişim ve ne kadar basit yaşıyormuşum diyorum ve kendi ...
Sen yoktun ya bende, yok saydım bütün saatleri gittiğin günden beri. Değince gözlerim kurduğum hayalllere, amansız mey sancıları basar yüreğimi. Bil ki bir geceden diğerine, bil ki gözyaşım şarap her geceme. Sen artık yoksun ya bende, gittiğin günden bugüne susmaz yüreğim. Yokluğun sevda yakamoz ...
Bilinmezliklerin gölge oyunlarında en masumane tavırlarımızla gerçekte hiç tatmayacağımız ama sanki tatmışız gibi gibi yaptığımız, adını koyamadığımız ya da kendimize bile itiraf etmekten korktuğumuz, elimizi uzattığımızda yok olacağından çekinerek üzerine titrediğimiz, titredikçe daha da ulaşılmaz ...
Masvavi gökyüzünün altında; güneşin naraları, kuşların cıvıltılarına karşınca ben de bahar oluyorum. Çiçeklerimi açıyor, kokularımı salıyor, en güzel yeşillerimi giyiyorum. Sonrasında Küresel ısınmanın gazabına uğruyorum her seferinde. Kaç mevsim yaşadım, kaç bahar çiçeklendim yeni umutlarla ve dü ...
İnsan bazen zamanın dik yokuşlarından çıkarken bir haritaya ihtiyaç duyar. hiç gitmediği ya da hep gittiği bir yerin haritasına değil, bir daha asla gidemeyeceği bir yerin haritasına. Geçmişi düş olmaktan çıkartıp, geleceği ümitsizlikten kurtarıp oranın hep öyle kalacağına inandıracak bir haritaya. ...
Ne güzellll. Kadın olana, kadın olduğunu hisedene ve hisettirene. Her yiğidin harcı değildir ortaya çıkıp ben kadınım diye kafa tutabilmek, Ben mi? Etek giymeye cesaretii bile olmayan bir eksik eteğim, ama yine de kamufle edemiyorum başa bela kadınlığımı.
Sesler, sessizliğin yollarında kaybolurken serzenişlerimiz de tükeniyor zamanın boşluğunda. Adı karabasan olan bir filmi izliyoruz 24 saat, her Allah'ın günü ve gecesi, her matinede. Kendi korkularımızla başedebilecek gücümüzün tükeniyor olmasına bile aldırmadan üstelik.
Ağlak kayalıkların ışıltılı boşluğuna düşlerimizi mi bıraktık sadece? Geçmişimiz de gelceğimizde düşlerimizle birlikte yok olurken, kendimizi kendi kalabalıklarımızın yabanıl yalnızlığına terketmedik mi? Seviyorum, aşığım deme caseretini gösterdiğmiz ve sonrasında oyuncağı elinden alınmış haylaz ç ...
Sevmek insanı çoğaltır sanıyordum, Ama değilmiş. Sevmek tükenmek, kendi gücünden vazgeçmek demekmiş. Hele bir de tek taraflılık var ki; yan yanabildiğince kendi ruhunun dehlizlerinde dön dönebildiğince. Bir de riyalı ve boyalı tarafı var ki; mantığınla bağdaştıramıyorsun sevmeleri, an geliyor ağz ...
Akıl görseydi tutkunun, halini varlığının ne anlama geldiği üzerinde çok kafa yorardı, üstelik : ''oğlum kendine gel, bu deliliğin sonu yok, gel vazgeç'' bile derdi. Ama tutku dinler miydi, daha da delllenir miydi? Bilinmez tabi. Işıl
Sığınacak tek yer gözlerimin içindeki pınarlar kaldığında diyorum ki gözyaşlarıma iyi ki varsınız., iyi ki. Yaşamıızın bizi sürüklediği meşakkatli yolculukta zaman zaman ve hatta çoğu zaman bizi ıslaklığıyla sarıp sarmalayan gözyaşlarımızın varlığını hissediyor olmak da ayrı bir değer doğrusu. Işıl.
İnsan bunca yıllık bir arada yaşadığı, birlikte soluduğu kendine bile yabancı ise başkasına yabancılığı doğal karşılanmalı, ömür yeter mi bu yabancığı yoketmeye ya da her seferinde yeni yabancıların yabanıllığında yaşamaya mahkum olunur bilinmezken üstelik.
Biter mi? Şiirinden Şair ve yaşadığımız gerçeklerden bunun bitmeyeceğini anlıyoruz. Gerçeğin götürdüğü her noktada bizi bekleyen yeni acıarın olması ihtimali bu kadar aşikarken, bitmesini beklemek bir ütopya değil midir?
Kırmızı Kazaklı Kız
Orhan Erdoğan
22.12.2007 - 20:48Yoksa sen O'musun?
İşte o kilit soru, nerden nereye geldiğimizi nasıl da gösteriyor bize.
Şu kahrolası dünya da en iyi becerdiğimiz şey galiba değişim. Ama özde değil; sözde, gözde değişim.
Bunları gördükçe içim açılıyor vallahi, ne kadar basitmişim ve ne kadar basit yaşıyormuşum diyorum ve kendi ...
Sen Yoktun Aşkım
Mehmet Kesici
21.12.2007 - 15:11Sen yoktun ya bende, yok saydım bütün saatleri gittiğin günden beri.
Değince gözlerim kurduğum hayalllere, amansız mey sancıları basar yüreğimi.
Bil ki bir geceden diğerine, bil ki gözyaşım şarap her geceme.
Sen artık yoksun ya bende, gittiğin günden bugüne susmaz yüreğim.
Yokluğun sevda yakamoz ...
Üçgen
Dinmez Er
18.12.2007 - 23:23Bilinmezliklerin gölge oyunlarında en masumane tavırlarımızla gerçekte hiç tatmayacağımız ama sanki tatmışız gibi gibi yaptığımız, adını koyamadığımız ya da kendimize bile itiraf etmekten korktuğumuz, elimizi uzattığımızda yok olacağından çekinerek üzerine titrediğimiz, titredikçe daha da ulaşılmaz ...
Bahar Oluyorum
Cevat Çeştepe
16.12.2007 - 21:08Masvavi gökyüzünün altında; güneşin naraları, kuşların cıvıltılarına karşınca ben de bahar oluyorum. Çiçeklerimi açıyor, kokularımı salıyor, en güzel yeşillerimi giyiyorum.
Sonrasında Küresel ısınmanın gazabına uğruyorum her seferinde. Kaç mevsim yaşadım, kaç bahar çiçeklendim yeni umutlarla ve dü ...
Kedi izi
Sıtkı Gökmen
16.12.2007 - 19:37İnsan bazen zamanın dik yokuşlarından çıkarken bir haritaya ihtiyaç duyar. hiç gitmediği ya da hep gittiği bir yerin haritasına değil, bir daha asla gidemeyeceği bir yerin haritasına.
Geçmişi düş olmaktan çıkartıp, geleceği ümitsizlikten kurtarıp oranın hep öyle kalacağına inandıracak bir haritaya. ...
Hangi Kadın
Yavuz Nufel
16.12.2007 - 03:10Ne güzellll.
Kadın olana, kadın olduğunu hisedene ve hisettirene. Her yiğidin harcı değildir ortaya çıkıp ben kadınım diye kafa tutabilmek,
Ben mi? Etek giymeye cesaretii bile olmayan bir eksik eteğim, ama yine de kamufle edemiyorum başa bela kadınlığımı.
Sesin
Ali Ziya Çamur
15.12.2007 - 18:38Sesler, sessizliğin yollarında kaybolurken serzenişlerimiz de tükeniyor zamanın boşluğunda.
Adı karabasan olan bir filmi izliyoruz 24 saat, her Allah'ın günü ve gecesi, her matinede.
Kendi korkularımızla başedebilecek gücümüzün tükeniyor olmasına bile aldırmadan üstelik.
Gün Doğarken
Muharrem Araz
15.12.2007 - 18:11Ağlak kayalıkların ışıltılı boşluğuna düşlerimizi mi bıraktık sadece?
Geçmişimiz de gelceğimizde düşlerimizle birlikte yok olurken, kendimizi kendi kalabalıklarımızın yabanıl yalnızlığına terketmedik mi?
Seviyorum, aşığım deme caseretini gösterdiğmiz ve sonrasında oyuncağı elinden alınmış haylaz ç ...
Aşkın Görünmeyen Yüzü
Dinmez Er
15.12.2007 - 09:58Sevmek insanı çoğaltır sanıyordum, Ama değilmiş. Sevmek tükenmek, kendi gücünden vazgeçmek demekmiş.
Hele bir de tek taraflılık var ki; yan yanabildiğince kendi ruhunun dehlizlerinde dön dönebildiğince.
Bir de riyalı ve boyalı tarafı var ki; mantığınla bağdaştıramıyorsun sevmeleri, an geliyor ağz ...
Tutku deliydi
İbrahim Durmuş
12.12.2007 - 11:09Akıl görseydi tutkunun, halini varlığının ne anlama geldiği üzerinde çok kafa yorardı, üstelik : ''oğlum kendine gel, bu deliliğin sonu yok, gel vazgeç'' bile derdi.
Ama tutku dinler miydi, daha da delllenir miydi? Bilinmez tabi. Işıl
Gözyaşı
Seynur İnal
12.12.2007 - 10:58Sığınacak tek yer gözlerimin içindeki pınarlar kaldığında diyorum ki gözyaşlarıma iyi ki varsınız., iyi ki.
Yaşamıızın bizi sürüklediği meşakkatli yolculukta zaman zaman ve hatta çoğu zaman bizi ıslaklığıyla sarıp sarmalayan gözyaşlarımızın varlığını hissediyor olmak da ayrı bir değer doğrusu. Işıl.
Yabancısın
Seyfullah Çağlar
11.12.2007 - 20:41İnsan bunca yıllık bir arada yaşadığı, birlikte soluduğu kendine bile yabancı ise başkasına yabancılığı doğal karşılanmalı,
ömür yeter mi bu yabancığı yoketmeye ya da her seferinde yeni yabancıların yabanıllığında yaşamaya mahkum olunur bilinmezken üstelik.
Acılar Biter mi
Babür Pınar
11.12.2007 - 20:02Biter mi?
Şiirinden Şair ve yaşadığımız gerçeklerden bunun bitmeyeceğini anlıyoruz.
Gerçeğin götürdüğü her noktada bizi bekleyen yeni acıarın olması ihtimali bu kadar aşikarken, bitmesini beklemek bir ütopya değil midir?
Toplam 61 mesaj bulundu