İrfan Sarı Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

ölümün adını kalleş koyanlar çok isabetli kullanmışlar...hele bu çocuk ölümleriyse acı büyür...her çocuk kendi başına ölmez...onu öldüren koşullar vardır...çevre içindeki her olumsuzluk kırmızı bisikletlere binmeden çocukları mezara gömer...ve baklava çalınır tepsilerde....kırmızı pauçlar...

ekm ...

'terkedilmiş bir şehir kadar yalnızım
üzerimde kıtmîr yorgunluğu
kavuşmaz göz kapaklarım bu hoyrat gecelerde
şarabın kan kırmızısında ararken is/yanımı
kızıl saçlarımın alevinde
(en derinlerde gömülüdür ilkel yalnızlığım)
aç bana yüreğini Bîcan
utangaç gözlerime süzülen yetim bir şiirl ...

eylül coğrafyada yaşamın adını belirler çok kez...ve öylesi zamanlara bırakmışki izlerini...fırtınalar koparmıştır....aşklar ve aşıklar sevmenin vbdelini dar ağaşlarında vermiştir..
aşktı oysa bizi yaratan aşk...
eylül fırtınsını dizelerdeki sevi tadından çektim çünkü o kadar hassas işlemiş şair ...

ben kürt asıllı kürdüm....
ama türkleri asla düşman görmedim ve görmeyecemde...
düşüncelerinizden ötürü şiirlerinizi sayfasından indiren olurmu bilmiyorum ama ben onlardan olmayacam...
her şeye rağmen bu ülkede akan kanın durması yerine kanın akmasına alkış tutan tutumları tutmamak lazım....duygu ...

çocukların bakışlarında tanırız dünyayı...
ve kendimizi...
ve ötemizi...
ve ekmeği...
ve sevmeyi...
ve suyu...
ve oynamayı oyuncaklarla...
saklanbaçlarda ki gibi saklanmak üzer onları hemde gözlerine baka baka onlardan saklanmak ne acı..
yüreğine ve duyarlılığına olan sevgimle saygım ...

biraz uzun bir şarkı...,
dinlenilesi bir sesin tonunda...
teşekkürler...

sevmelerin önünde dün olduğu gibi bu gün debarikatlar konulur...ancak sevgi su hesabıdır...hangi bent konulursa konulsun...o yolunu bulammazsa patlatır...ööyle bir sevdanın şiiridir bu...
ben böylesi bir sevdanın varlığında her gün depreşir depreşir dururum...
etrafımda dünya şahittir...


'TAŞ ...

hangi acı gözleri kapatır...biliriz...

hel bu göremeyecek kadar sıkı kapatmışsa gözü...çok acı var demektir..

böyle denge kayıpları yaşamın içinden çok seslenir...,

sonbahar...sarı hüzünlerin biriktiği ve bir yerinde patladığı zaman dilimidir...aşka dair en çok bu ay kendini öne çıkarır...oysa aşkın en çok doğuşu güzeldir ve dolayısıyla baharın öne çıkması lazım gelir aklıma...
sonbahar denince kıyıda kenarda kalan...dünden bu güne her aşk düşer orta yere...v ...

üretmenin verdiği mutluluk...sınırı yoktur elbette üretimin...
kısa ama çok yüklü. teşekkürler...

hani Ahmed ARİF der ya'memesinin...memesinin altında bir hayın sancı'
işte böyle başlamak istedim...nedendir bu geldi ilk aklıma...

yüreğin geceye uzanışında... bir ömür dolusu yaşayışına cesaret yağdıran şair...şafağın söküşünü bir güvercinin gagasında mektup gibi düşürür şiire...
şiir arzu ...

güneşin gün 24 saat vardiyası gibi değil bu....zaman zaman çok yakın ısıtır ve zamamn zaman yine çok yakın ama yakar...
sonsuzluğa akıp gitmek kar olsaydı ardı sıra bu ağıtları yakmamız neye....
gelip busesiyle uyandıran bir ay ışığı gibi saracak ve yaşam sonsuz olasak....
teşekkürler özgür... ...

hayat basamaklarını tırmanırken yıldızları bir bir düşenler var elbet...her yanı görünen avuç içi yalınlığında...bir kelebiğin kanadına milyon kere milyon dudak süren yürekler....
dükülüp düşünce bir bir yoldaşları...savrulur sonbahar yaprakları gibi...rüzgar öyle sarhoş dolaştırır koynunda.....
...

O dilsiz vakit

gün ile akşam arasına sıkışmış
o dilsiz vakittir
muhabbet gırtlağın boğum yerinde
bekle ki
bir mucize ola...

bu saatler kaburgalarımızın altına kocaman yalnızlıklar koyar ki...onu kalbimizin atımında anlarız....hüzün her zamanki depreşisini getirir o vakte...ve kıyamet ...

aslında budur bütün yaşamın ereği...kavga ve umut...sonunda vermak içi menzile....amaçladığımız hedefe...saygıyla

dağ dudadığındayım
yel alır götürür
emanet duruyor
sevmelerim
açarsan kucağını
doluşacağım
inanmayacaksın kimbilir
geçkalmışlığım
sarhoşluklar halindedir

sonbahar gecelerinin sarı hüzün yanlarından....umuda giden, umudu doğuran yanların gidip geldiği zamanları şiir kendine has diliyle an ...

yaşamanın tadını en güzel yerinden verdin damağımıza...bu gün...
evet her yeni gün yeniden doğmuş gibi...
kendimizle yüryen kendimizle yoldaş....yaşmımızı unutmamak lazım...hani su verir gibi çiçeğe...
öyle içten..
öyle yaman...
sevmeliyiz..
ustaya saygıyla

hiç sansı yok! ...
onlar sokaktan ve anne kucağından söküp aldıkları bedenler üzerinmde türlü entrikalarla işkenceler denerken...ölü bedenlere 'normal ölüm'doktordu yani yangın yüreklim...bu ülkenin çocuğu okumuş aydınlanmış...ve bir silahın gölgesinde asker rap raplarıyla allahına kadatr çalınmış ...

eylül sonbaharın mistik aşklarını anmıyordu...misket bombalarından ...misketlerimizi alıyordu elimizden...ölüm makinaları ilk gördüğünü vuruyordu....çığlık çığlığa insan..hayvan olan insan...
çok taze yaralarımız usta....
elinize yüreğinize bin selam...

gecelerin insan yaşamına koyduğu izler ene çok şiirlerde kendini verir ele...
gecede esmer teni kaynar aşkın....verrir dedim ya kendini ele işte bu yanı daha da fazla harlanır. nar çatlaması doyumundadır....beyazı dilemek beyazı istemek en güzel tarafıdır....sevgiyle

suyun berrak yüzüne yazmak...en dingin yerine...en çağlayanına en dalgalanına...suya yazmak soluğun bitmemezce halini...
resim resim çizmek...
her damla yağmurun ebruli girdaplar yarattığı...ama suya yazmak aynı yatakta akmak hep ileri...durmadan dinlenmeden aşkı yaratmak...
selam ve saygıyla

bu coğrafyada....tıpkı bu hazan mevsimi gibi duyarlı insanları her zaman topa tutanlar...ve yaşama alanlarını tel örgülerle çevirenler oldu...her seferinde insanlıktan uzaklaştırmak için o demokrasi kartallarını o mücadele meşalelerini çokça çaba srf ettiler...
ama çocuklarımıza o mutlu dünyayı ta ...

mopatamya ve anadolu iki yaka iki komşu su verir ya toprağa insan ve yeşillernir tarla ve bir yanı sararaınca yakılır....işte öyle bir türküdür bir yaşamdır anadolu ve mezopotmya insanı...acıyı ve şenliği bir ağızda bağırır bitr yürekte taşır aynı anda....,
bir yoldur yaşam...dönülmez...and edilmi ...

barış, her zamankinden çok 'yediğimiz ekmek içtiğimiz su' kadar ihtiyaç duyduğumuzdur...onunla her seferinde bir ayaz bir seleniş bir sıhbet olmalıyız.
bu günlerde ve yakın bir geçmişte en çok sarf ediklen artık neredeyse içi boşaltılan barış kelimesinin aslında hayatımızda önemini kavramak çok ön ...