1. KİTAP
,, Avluda Yürüyen Gölgeler '' Roman
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, yün yorganların altından odun sobasında pişen ...
1. KİTAP
,, Avluda Yürüyen Gölgeler '' Roman
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, yün yorganların altından odun sobasında pişen ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Huri Çalışkan Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
18 Eylül 2025 Perşembe - 03:51:05
seni anlatmak
14.09.2025 - 20:22ve… seni özlüyordum,
gece mavi mürekkebini boyarken gökyüzüne.
şimdi elinde bir çay, dudağında sigara kokusu,
gözlerin belki de kaybolmuş bir yıldızın hüznüne takılıyordur.
tarçın kokulu muhabbetler
14.09.2025 - 20:15bir ülkenin en sessiz aynası, çocuklarının elinde tuttuğu kitaplardır. hangi kitaplara dokundukları, hangi cümleleri ezberledikleri,geleceğin vicdanını belirler.
bu yüzden okumak, sadece bireysel bir yolculuk değil, toplumsal bir sorumluluktur.
tarçın kokulu muhabbetler
14.09.2025 - 20:14bir kitabın kapağını açtığınızda, aslında kendi içinizde bir pencereyi aralarsınız.
her sayfa, insanın unuttuğu taraflarına ayna tutar. belki de bu yüzden okuduklarımız bize benzer, çünkü biz de aslında satırların içinde bir karakteriz.
ve öyle işte
14.09.2025 - 20:13sevginin tüketildiği, dünyanın kuruduğu bu çağda,
isterim ki gönül havuzuna
damla damla dolsun aşkın özü.
kalbimden, kalbine
kalemden düşen duygular
10.09.2025 - 19:36« AŞK ve MAYA »
maya niyettir. saf olan niyet, kalpleri mayalar. bulanık olan niyet ise yoğurdu da, aşkı da bulandırır.
zaman kudrettir. nasıl maya için sabır gerekirse, aşk da aceleye gelmez. vakti gelmeden hiçbir şey tutmaz.
sıcaklık rahmettir. maya ılıklık ister, aşk ise şefkatli bir iklim. ne soğuk kayıtsızlıkta, ne de yakıcı ihtirasta tutar.
bir damla yeter. yoğurdu tutturmaya azıcık maya nasıl kâfiyse, aşka da minicik bir sevgi zerresi yeter. çoğaltan insana değil, Hak’kın kudretine aittir.
tutmazsa zorlamamak gerek. maya bozuksa, kap nasipli değilse yoğurt tutmaz.
,, aşk da böyledir; ilahi hikmet bazen iki kalbi yan yana yazmaz."
bazen denemek esastır, çünkü aşk sabırla olgunlaşır. iki kalp birbirini tanımadan kıvam bulamaz. ilk denemede tutmazsa, yeniden denenebilir. fakat olmuyorsa, zorlamamak gerekir. hakikatte bilgelik, olmayanda ısrar etmemektir.
paylaşmak berekettir. yoğurt çoğaldıkça paylaşılır, aşk da öyle. Hak’tan gelen aşk, iki kalbi doyurmakla kalmaz, çevresine de nur ve huzur taşır.
#huriçalışkan
kalbimden, kalbine....
Kelimelerin uykusu Kaçtığında
08.09.2025 - 09:39sevgili dostum,
ve… bulutun taşıyamadığı yağmur, kalbimin kıyısına sığındı.
sanki içimde birikenler kelime olmaktan çıkıp ağır bir sessizliğe dönüştü. dokunsan düşecek, susarsam boğacak gibi… biliyorum sen anlarsın. işte bu yüzden yazıyorum sana, çünkü kalbimin kıyısına oturan o yağmur, ancak dostun gözlerinde dinlenebilir.
ve öyle işte
08.09.2025 - 09:35ve... bulutun taşıyamadığı yağmur, kalbimin kıyısına sığındı
ve öyle işte
08.09.2025 - 09:33ve...içimdeki gökyüzü, bugün biraz eksik maviden
ve öyle işte
08.09.2025 - 09:30İçim, yağmura dönmek isteyen bir bulut bugün
30 Ağustos Zafer Bayramı
30.08.2025 - 08:35ve şöyle denilmişti;
Türkler oradaydı…
Yürekleriyle, inançlarıyla, vatan sevgileriyle oradaydılar.
Bize bağımsızlığı armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına sonsuz şükranla…
O gün atılan her adımda, bugün attığımız her nefeste onların izi var.
Gururla, minnetle, sevgiyle;
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
seni anlatmak
29.08.2025 - 16:17babamın kızı olduğumu dünyaya duyuran o onurlu mührü ismimin yanında taşımak, beni daima dimdik kıldı.
soyadım, nüfus kâğıdındaki harfler dizisi değil,
babamdan kalan en temiz mirastı.
ve ben o mühürü, yüreğimin tam ortasında gururla taşıdım.
teşekkür ederim BABA
önce Çocuk
29.08.2025 - 16:06çocuğun kahkahası hakikatin en berrak aynasıydı.
ama ulu orta, gerekli–gereksiz susturuldu,
üzerlerine örtülen eşyalar gibi.
ve çocuklar unuttu o örtüyü atıp yeniden gülmeyi.
şimdi mi?
aynı anne babalar,
çocukları bir yudum gülsün diye
psikolog–psikiyatr kapılarında dolaşıyor.
ve öyle işte
29.08.2025 - 16:02yalanın sesi yüksek çıkar çünkü hakikat mikrofona ihtiyaç duymaz
ve öyle işte
29.08.2025 - 16:00korku, kapıyı kilitler,
cesaret, aynı anahtarı çevirir.
beyazımsı kalp
29.08.2025 - 15:55ölüm, sevgiyi yenemez;
çünkü sevgi, mezar taşlarına değil
sonsuzluğa yazılır.
şemsiyesiz kalan çocuklar
29.08.2025 - 15:54insanlık, en çok sustuğu yerde yara aldı.
adalet, sokak lambalarının altında üşüyen bir çocuk kadar savunmasız kaldı.
ama umut, hâlâ direnenlerin cebinde,
çürümeyen tek ekmek gibi sıcak duruyor.
seni anlatmak
29.08.2025 - 15:47şimdi sen,
aşkın gömleğini giymiş bir göçmen kuş gibi
kokunu bırakıyorsun yol boyu.
ah sevgilim,
teninin rengi begonvilin sarhoşluğuna karışmış,
gözlerimle öpüyorum seni,
her adımda bir dua,
her nefeste şükür gibi…
seni anlatmak
29.08.2025 - 15:47sana hiç var olmayan hecelerden cümle kuruyordum.
ve öyle işte
29.08.2025 - 15:46uzak kentlerin göğünde paslı harfler uçuşuyordu,
sokak lambaları kendi gölgelerini yiyerek ışıyordu.
ve öyle işte
29.08.2025 - 15:46belki de bilimin yanıtlayamadığı tek şey
bir duygunun kaç ışık yılı sürdüğüdür.
Kelimelerin uykusu Kaçtığında
28.08.2025 - 17:48kelimelerin uykusu kaçtığında
şimdi elimde
yarısı içilmemiş bir cümle,
keşfedilmemiş bir kelime,
kadehin kenarına sinmiş özlem kaldı.
bazı suskunluklar
dudaktan değil,
ruhtan sızar.
ve ben ne zaman
bir yudum daha alsam,
adın ısınır ağzımda.
sahi,
biz en son ne zaman
aynı cümlede kaldık?
belki de her aşk
yarım kalmak için yazılmıştı,
ya da biz
tam olmayı
hiç konuşmadık.
doğa ananın mektubu
27.08.2025 - 10:12doğanın kucağında sessizliğin huzuru
insan, doğanın bir parçası olarak yaratıldı.
şehirler, kalabalıklar, yüksek binalar ve bitmeyen gündemler bize ,, unutturdu” o ilk sesi.
oysa dağın eteklerinde, nehir kenarında bir taşın üzerine oturduğunda, beden değil, ruh dinlenir önce.
çünkü doğada hiçbir şey senden bir şey istemez,
nehrin akışı seni sorgulamaz,
kuşların sesi seni yarıştırmaz,
ağaçlar sana kim olduğunu hatırlatmaya çalışmaz,
ve rüzgâr, yalnızca geçtiğini bildirir, hükmetmez.
insan bu yüzden huzur bulur orada.
çünkü orada kendisi gibi olabilir.
yargısız, sessiz, olduğu gibi.
dağın eteğinde yankılanan sadece doğa değil,
kendi iç sesindir.
şehirde bastırdığın, susturduğun, unuttuğun o ses…
nehirle birlikte akar sana.
ve o an anlar, hatırlarız,
sessizlik, aslında en çok konuşan şeymiş.
kalbimle.
kalemden düşen duygular
23.08.2025 - 13:42En güçlü kelimeler,
Asla uysal olmaz.
Asla bir çerçevenin içine sığmaz.
Tıpkı aşk,
Tıpkı insanın içindeki o çılgın tutkular,
Tıpkı bir yazarın, kitabının son cümlesini asla yazmak istememesi gibi.
Çünkü bazı cümleler yalnızca yazılmak için değil, yaşanmak için doğar.
Bazı kelimeler sadece seslenmek için değil, hissedilmek için vardır.
Ve...
bazı yazılar, ne bir başlangıç ister ne de son…
Tıpkı bir fısıltının yankıya dönüşmesi,
Tıpkı bir dokunuşun yangına çevrilmesi gibi...
kalbimle.
ve öyle işte
23.08.2025 - 13:41yönünü kaybettiğinde HARİTA açma,
sessizleş.
çünkü içindeki pusula,
kimseye sormadan seni EVİNE götürür.
kalbimle,
Toplam 605 mesaj bulundu