Birden ortaya çıkan ve zahmetsizce gelenler, aniden kaybolur ve sessizce giderler.
Eksik/ yanlış anlamaları ve anlamlandırmaları şiar edinen bahtsız kelimelerle hüküm vererek..
Adaletin tecelli etmesini hiçe sayarak, istişareye itibar etmeyip,
Su-i zanları mahfuz kılarak, terk-i diyar edilir mi ?
Geriye bir boşluk ve de ‘’ anlaşılmamanın verdiği hüzün ‘’ hissi kalsa da..
Heyhat ! Biz vicdanımızın rahatlığına sığındık…
hiç bir su, kaynağına geri dönemez…
çünkü,
göğsünü deldiği topraktan bir daha geçmez..
ya başka bir denizdedir, ya başka bir nehirde.
ya da kurur gider bir çölde...
sükutun içinde pembe gülümsemeler yayılsa da yüzümüzde ,
kelimelerimiz içimizin kor ateşli yollarında yürüyor yalın ayak…
sessiz haykırışlarımızla, sükunetin ardındaki büyük savaşın galibi olmadığını biliriz.
canı acıyor kelimelerin , kimseye sesini duyuramıyor, çığlık çığlığa sesi kısılıyor…
her toparlanıp kendine gelişinde daha kötü düşüyor…
Şayet yazmaya devam etseydi, ne zaman dağlarıma gelse kahramanım olan
ve de her daim idolüm olan MAİ EFLATUN’u tek geçerdim.. ama maalesef artık yok :((
Plase olarak, hiç düşünmeden LORİNZİN ve ARC ARC’ı söylerim..
ama maalesef onlar da artık yazmıyorlar :((
Çoğunlukla kopyala yapıştır yapsalar da AHENK LEYAN ve ANNABEL LİDA’yı zevkle okurum..
benim için özleyecek bir şeyler olmalı...
bir yeri özlemek istiyorum.. o kavuşma anındaki hüznü yaşamayı seviyorum..
o coşkumu seviyorum misal.
özledikçe seviyorum ,sevdikçe özlüyorum.. yâr gibi...
hem düşmekten korkarsın hem de kıyısından aşağı bakasın gelir..yar gibi…
hem kaybetmekten korkarsın hep yanında olsun istersin hem de bir gün seni terk edeceğini düşündüğünden, acı çekmemek içim uzak kalmayı, mesafe koymayı yeğlersin.
böyle bir şey :)
Maraton koşmakla okyanusta kulaç atmak aynı olur mu hiç. :)
Okyanusun ‘’çılgın’’ dalgalarında yüzülürken, suyun ‘’temas’’ edilen her zerresinin
derin ve müstesna hazzı hissedilir..
Ve de yetenekli bir yüzücü bu eylemi bir sanata dönüştürürken okyanus ve kendisi 1 olur.
Belki kelebek stiliyle başlar, sırt üstüyle devam eder, serbest stille bitirir kim bilir... :)
Nancy Ajram, ‘’Yay ‘’ diyor.
Meğer bu hatun, şarkı söylerken sesini değiştiriyormuş.
Cehaletimizden olsa gerek, bu güne kadar böyle olduğundan bî haber idik.
Artık ‘’yeni’’ bir cihetten dinliyoruz bu şarkıyı ve böylesi daha da lezzetli sanki. :)
Ufkumuz açtı ya… selam ve muhabbet ve teşekkür ehl-i ilim zat’a :)
kafanın dağınıklığı gibidir
soruların saçılması öteye beriye
yürürken belki takılır ayağımız
düşeriz yalnızlığımıza
insan olduğumuz
başkaca da nasıl anlaşılır ki
Esselam,
Bazen yıllar sürer bir gönül kapısından içeri girmek, bazen bir an..
Ya da hiç girememek te mümkündür elbet..
Ancak sabrın sonunun selamet olduğunu kavrayabilenler ve de imtihanı verebilenler O gönülde bir ömür misafir olurlar.
Gözlerdir ki, gönüle açılan kapıdır.. girmesini bilene..
Lakin bazı hallerde beklemenin sırrına mazhar olmak, içeri girmekten de evlâ olabilir :)
Tıpkı sevilmeyi beklerken.. beklemeyi sever olmak gibi :)
Hayır hayır, kendimle çelişkiye düştüğüm falan yok be dostum..
Zira maksat şudur ki, ‘‘elzem olanla ‘’ yaşamak değil.. O’ nu yaşamaktır aslında :)
Görünüşe aldanmamak gerekir. Esas olan gönül âlemidir. Sözün güzelliği asla ne başkasını ne de kendimizi kandırmamalıdır. Sözüne hayran bırakıp, gönlüyle düşmanlık planlayanların zararları gün ışığı gibi ortadadır. Bu sebepledir ki, zahir her zaman hakikati temsil etmez.
Batını olmayan zahir, cansız beden gibidir.
Nice yapma çiçekler vardır, hakikisiyle arasında ki farkı ayırmak mümkün değildir. Gel gelelim kokusu ve canı yoktur. Hiçbir değişim göstermeden, geldiği günkü gibi köşesinde ki varlığını sürdürmektedir
Meğer daha mukaddimede verilmiş hükmümüz
Şehr-i serhattaki ‘’O köşede’’
Kuru kalabalıktan ibaretmiş yerimiz.
Ben aslında mesafeli idim ve de bî taraf
Kaale aldım mı sanırsın,
Kelâmlarının yekûnu zaten laf-ı güzaf.
Kristali bin parçaya böldün ya..
Uğraşsan da eski haline rücu eylemezsin
Sırlar, sırlar aleminde kalır
Be hey gafil, sen bunu bilmezmisin.
Ve de
Sildim işte, kalmadı hiçbir iz’in
Vesveseyi terk eyle, saklıdır giz’in
Sürç-i lisanlar da pek yakışıyor zatına
Bülbül sustu artık,
Baykuşlar revadır sana
Bir kez daha aklı karışıyor karanlık dünyanın. Ah,
Akıl Evinin özü karışıklık zaten,
Yani bu gelişme baykuşun baykuşlaşması gibi bir şey.
Aritmetik acılarımızı düzene sokamadı.
Newton suçlu değil, çünki bıçağı icad eden adam
Değil cinayetten sorumlu olan.
Gitmek bu kadar elzemmiydi mir’im.. Tebdil-i mekanda her daim ferahlık olur mu ki..
Aşina kelâmlarınla bir silüeti farkediyordum uzaktan.. Ve manzarayı seyretmekle iktifa ediyordum.. :)
Münzevî ahvâlinin nihayete ermesini bekliyorum..
Gel ki ‘’bu kıyı’’, kadim dostuna akıtsın hüznünü.. Bilmektesin bencilim, pek bencil :)
E peki 1 günlüğüne buika da dinlemem.. :)
Yok yok, sözde durmazlık değildir bu... Yokluğunda yazmak hakkımı kullandım :)
farklı açılardan bakmak
13.02.2022 - 18:10bütün duvarlar iki anlamlı, iki yüzlüdür..
neyin içeride, neyin dışarıda olduğu,
duvarın hangi yanından baktığımıza bağlıdır.
vedasız gitmek
13.02.2022 - 17:57gitmek elzemmiydi mîrim. çünküü,
nabzı düzensiz, şehrin yüreği tekliyor..
göğsünde taşlar büyütüyor.
damarlarında yitik insanlar dolanıyor, nefesi dumanlı..
kara asfaltlara bürünüyor üşüdükçe..
sebep-sonuç ilişkisi kurmak
02.01.2022 - 21:26Umutla yaşamak en büyük servettir..
Düşünüyorum seni,
Öyleyse varsın :)
gidenin ardından
02.01.2022 - 21:25Birden ortaya çıkan ve zahmetsizce gelenler, aniden kaybolur ve sessizce giderler.
Eksik/ yanlış anlamaları ve anlamlandırmaları şiar edinen bahtsız kelimelerle hüküm vererek..
Adaletin tecelli etmesini hiçe sayarak, istişareye itibar etmeyip,
Su-i zanları mahfuz kılarak, terk-i diyar edilir mi ?
Geriye bir boşluk ve de ‘’ anlaşılmamanın verdiği hüzün ‘’ hissi kalsa da..
Heyhat ! Biz vicdanımızın rahatlığına sığındık…
muhal
28.12.2021 - 23:56hiç bir su, kaynağına geri dönemez…
çünkü,
göğsünü deldiği topraktan bir daha geçmez..
ya başka bir denizdedir, ya başka bir nehirde.
ya da kurur gider bir çölde...
sessiz haykırış
28.12.2021 - 23:55sükutun içinde pembe gülümsemeler yayılsa da yüzümüzde ,
kelimelerimiz içimizin kor ateşli yollarında yürüyor yalın ayak…
sessiz haykırışlarımızla, sükunetin ardındaki büyük savaşın galibi olmadığını biliriz.
canı acıyor kelimelerin , kimseye sesini duyuramıyor, çığlık çığlığa sesi kısılıyor…
her toparlanıp kendine gelişinde daha kötü düşüyor…
hal-i pür melali
01.10.2021 - 15:43Hâlimi arz etmeye yâri tenhâ bulamam.
Yâri tenhâ bulsam, kendimi aslâ bulamam.
Lâ-Edrî
inanmak istenilen yalanlar
01.10.2021 - 15:36aahh şu insanoğlu.. işine yarayan her yalanı, hakikatin üstünde görür...
sen gelmez oldun
21.09.2021 - 12:37ve artık görünmez oldun bizlere...
bilemez olduk nerelerdesin, kim bilir hangi ahvâl içindesin...
başarı ve mutluluk
21.12.2020 - 13:17çıkmayı başarmak çok zordur.
ama en güzel manzara zirveden görülür…
hasretini çekmek
15.10.2020 - 14:49Soluyorsa yılların beslediği çiçek toprakta
Hasretin dikenleri kanatır sevgiyi
Ve kan olur içilen zem zem
Kendini büyütür durgun zaman
akıllı olmak
14.10.2020 - 18:44‘‘çıldırmak’’ ayrı bi şeydir de :P
belki de uğruna delirecek bir şey bulamadığımız için aklımız başımızda :))
insan hayatı bu
14.10.2020 - 18:44Her insanın hayatı biraz gül, biraz diken.
Herkes kendi hayatında biraz başrol oyuncusu, biraz figüran…
kutlama
14.10.2020 - 18:43Varlığında kıymetini iyi ki bilmemişim…
Yokluğunda, mutluluğumu kutluyorum :))
Nedir'in As solistleri
14.10.2020 - 18:42Şayet yazmaya devam etseydi, ne zaman dağlarıma gelse kahramanım olan
ve de her daim idolüm olan MAİ EFLATUN’u tek geçerdim.. ama maalesef artık yok :((
Plase olarak, hiç düşünmeden LORİNZİN ve ARC ARC’ı söylerim..
ama maalesef onlar da artık yazmıyorlar :((
Çoğunlukla kopyala yapıştır yapsalar da AHENK LEYAN ve ANNABEL LİDA’yı zevkle okurum..
muhabbet yolu
05.10.2020 - 14:30benim için özleyecek bir şeyler olmalı...
bir yeri özlemek istiyorum.. o kavuşma anındaki hüznü yaşamayı seviyorum..
o coşkumu seviyorum misal.
özledikçe seviyorum ,sevdikçe özlüyorum.. yâr gibi...
hem düşmekten korkarsın hem de kıyısından aşağı bakasın gelir..yar gibi…
hem kaybetmekten korkarsın hep yanında olsun istersin hem de bir gün seni terk edeceğini düşündüğünden, acı çekmemek içim uzak kalmayı, mesafe koymayı yeğlersin.
böyle bir şey :)
farkında olmak
05.10.2020 - 14:29Maraton koşmakla okyanusta kulaç atmak aynı olur mu hiç. :)
Okyanusun ‘’çılgın’’ dalgalarında yüzülürken, suyun ‘’temas’’ edilen her zerresinin
derin ve müstesna hazzı hissedilir..
Ve de yetenekli bir yüzücü bu eylemi bir sanata dönüştürürken okyanus ve kendisi 1 olur.
Belki kelebek stiliyle başlar, sırt üstüyle devam eder, serbest stille bitirir kim bilir... :)
nancy ajram
05.10.2020 - 14:27Nancy Ajram, ‘’Yay ‘’ diyor.
Meğer bu hatun, şarkı söylerken sesini değiştiriyormuş.
Cehaletimizden olsa gerek, bu güne kadar böyle olduğundan bî haber idik.
Artık ‘’yeni’’ bir cihetten dinliyoruz bu şarkıyı ve böylesi daha da lezzetli sanki. :)
Ufkumuz açtı ya… selam ve muhabbet ve teşekkür ehl-i ilim zat’a :)
içsel tutarlılık
05.10.2020 - 14:24kafanın dağınıklığı gibidir
soruların saçılması öteye beriye
yürürken belki takılır ayağımız
düşeriz yalnızlığımıza
insan olduğumuz
başkaca da nasıl anlaşılır ki
akarsuya bırakılan mektup
05.10.2020 - 14:22Esselam,
Bazen yıllar sürer bir gönül kapısından içeri girmek, bazen bir an..
Ya da hiç girememek te mümkündür elbet..
Ancak sabrın sonunun selamet olduğunu kavrayabilenler ve de imtihanı verebilenler O gönülde bir ömür misafir olurlar.
Gözlerdir ki, gönüle açılan kapıdır.. girmesini bilene..
Lakin bazı hallerde beklemenin sırrına mazhar olmak, içeri girmekten de evlâ olabilir :)
Tıpkı sevilmeyi beklerken.. beklemeyi sever olmak gibi :)
Hayır hayır, kendimle çelişkiye düştüğüm falan yok be dostum..
Zira maksat şudur ki, ‘‘elzem olanla ‘’ yaşamak değil.. O’ nu yaşamaktır aslında :)
görünüşe bakılarak
05.10.2020 - 14:20Görünüşe aldanmamak gerekir. Esas olan gönül âlemidir. Sözün güzelliği asla ne başkasını ne de kendimizi kandırmamalıdır. Sözüne hayran bırakıp, gönlüyle düşmanlık planlayanların zararları gün ışığı gibi ortadadır. Bu sebepledir ki, zahir her zaman hakikati temsil etmez.
Batını olmayan zahir, cansız beden gibidir.
Nice yapma çiçekler vardır, hakikisiyle arasında ki farkı ayırmak mümkün değildir. Gel gelelim kokusu ve canı yoktur. Hiçbir değişim göstermeden, geldiği günkü gibi köşesinde ki varlığını sürdürmektedir
ahuzar
05.10.2020 - 14:18Meğer daha mukaddimede verilmiş hükmümüz
Şehr-i serhattaki ‘’O köşede’’
Kuru kalabalıktan ibaretmiş yerimiz.
Ben aslında mesafeli idim ve de bî taraf
Kaale aldım mı sanırsın,
Kelâmlarının yekûnu zaten laf-ı güzaf.
Kristali bin parçaya böldün ya..
Uğraşsan da eski haline rücu eylemezsin
Sırlar, sırlar aleminde kalır
Be hey gafil, sen bunu bilmezmisin.
Ve de
Sildim işte, kalmadı hiçbir iz’in
Vesveseyi terk eyle, saklıdır giz’in
Sürç-i lisanlar da pek yakışıyor zatına
Bülbül sustu artık,
Baykuşlar revadır sana
Akıl Oyunları
02.10.2020 - 16:40Bir kez daha aklı karışıyor karanlık dünyanın. Ah,
Akıl Evinin özü karışıklık zaten,
Yani bu gelişme baykuşun baykuşlaşması gibi bir şey.
Aritmetik acılarımızı düzene sokamadı.
Newton suçlu değil, çünki bıçağı icad eden adam
Değil cinayetten sorumlu olan.
Gnu / Robert BLY
Bir de sen gitme!
02.10.2020 - 16:39Gitmek bu kadar elzemmiydi mir’im.. Tebdil-i mekanda her daim ferahlık olur mu ki..
Aşina kelâmlarınla bir silüeti farkediyordum uzaktan.. Ve manzarayı seyretmekle iktifa ediyordum.. :)
Münzevî ahvâlinin nihayete ermesini bekliyorum..
Gel ki ‘’bu kıyı’’, kadim dostuna akıtsın hüznünü.. Bilmektesin bencilim, pek bencil :)
E peki 1 günlüğüne buika da dinlemem.. :)
Yok yok, sözde durmazlık değildir bu... Yokluğunda yazmak hakkımı kullandım :)
Toplam 150 mesaj bulundu