Ayşe Karapınar Adlı Antoloji.com Üyesinin Hak ...

  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz

    22.12.2009 - 17:18

    MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM
    MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL
    SAYGILARIMI SUNUYORUM

    *Merhaba

    Dağlara değmiş güneş
    Gündüzle yaren olmuş ay
    Sıcağa teslim meşe gölgesi
    Suyu buhara kaçmış pınar
    Anası ağaçta sallanan kuzular
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Buzullar gülerek eridi
    Dağlar gönüllü eğildi
    Azametine sual olunmaz zaman
    Ne mümkün sana direnmek
    Aynadaki ak saçlarım
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Dünya'daki izdüşümüm
    Hayat ya da yaşam
    Adın her neyse
    Olamaz sana sözüm
    Sen hancı ben yolcu
    Önümdeki zahmetli yolum
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Lütfen kırılma yüz hatlarım
    Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım
    Gülerim ağlayan insanlara
    Görünen köyü beğenmeyip
    Başka yola sapanlara
    Kendini kabullenen dostlarıma
    Merhaba, merhaba, merhaba

    Yıldırım Yorulmaz

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    21.10.2009 - 19:31

    İbrahim YILMAZ, Bilal ESEN, Erhan DEMİR beyefendilere de teşekkür ederim.

    Sayın Erhan Deriz :) : ;) beyefendi!
    İsmin Ayşe KARAPINAR'dır karademir yada başka bir şey değildir.
    saygıyla dikkatinizden kaçmış olsa dahi mazur görebiliriz; bu gün neşeli bir günümüzdür.
    saygılar.

  • Erhan Demir
    Erhan Demir

    21.10.2009 - 16:26

    :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
    :::::::::::::::SN::A:y:ş:e:::K:a:r:a:d:e:m:i:r:::::::::::
    :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
    :::::::::D:o:ğ:u:m:::G:ü:n:ü:n.ü:z:::K:u:t:l:u:::O:l:s:u:n:::
    :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
    :::::::::::::::::S::e::v::g::i::l::e::r::i::m::l::e::::::::::::::::::::::::::

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    21.10.2009 - 12:40

    ferhat5, ASAKİR-İ MANSUREYİ MUHAMMEDİYE, Nazende Zynp 4 CEntilmenCE, Eyüp Cüce 1, Serap Deniz 1, halil müftüoğlu, İKARUSCA YASAMAK 9 ekmekci55, unalkar-www.unalkar.com 11 Haşim Kalender 1, Salih Kozan 1, Besvakit, Aşk İklimi, mmr Emre
    ve diğer dostlar-arkadaşlar Kutlama mesajlarınıza en içten teşekkürlerimi iletirim.

    Doğum günümü kutlama nezaketiniz için bilahare vaktim dahilinde bil mukabele yanıtım olacaktır
    Saygıyla efendim.

  • Zeynep Yağmur
    Zeynep Yağmur

    21.10.2009 - 11:46

    Doğum gününüzü en içten dileklerimle kutlar, sağlıklı ve huzurlu bir ömür geçirmenizi dilerim..Nice yıllara

  • Mehmet Kahvecioğlu
    Mehmet Kahvecioğlu

    20.09.2009 - 13:20

    RAMAZAN BAYRAMINIZI CANI YÜREKTEN EN İYİ DİLEKLERİMLE, SEVGİLERİMLE KUTLAR SAYGILAR SUNARIM.
    MEHMET KAHVECİOĞLU

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    22.04.2009 - 13:38

    Gel!

    Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk,
    O gün başucuma karalarla gel
    Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk,
    Tepende simsiyah kargalarla gel

    Elinden, dal gibi düşerken ümit,
    Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit;
    Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git,
    Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel..

    1930
    Necip Fazıl Kısakürek

  • Salih Kozan
    Salih Kozan

    15.03.2009 - 00:33

    Değer verdiğimiz kardeşimiz saygıdeğer bir şahsiyettir
    Etkili ve seviyeli paylaşım atmosferi
    İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU - Üyesidir
    Kendisiyle paylaşım yapmaktan onur duyarız

  • Samet Bayram
    Samet Bayram

    25.02.2009 - 19:37

    (¯`´•.¸(¯`´•.¸ ___? ¦? ___ ¸.•´´¯) ¸.•´´¯)
    °¦ ====¦ ¦] BİTANEDİR] ¦] ¦ GÜZEL ARKADAŞIM====¦ °
    (_¸.•´´(_¸.•´´ ¯¯¯? ¦? ¯¯¯ ``•¸ _) ``•¸._)
    (¯`´•.¸(¯`´•.¸ ___? ¦? ___ ¸.•´´¯) ¸.•´´¯)
    °¦ ====¦ NUUUUR ¦] ABİSİNİN ¦]GÜZEL MELEĞݦ ====¦ °
    (_¸.•´´(_¸.•´´ ¯¯¯? ¦? ¯¯¯ ``•¸ _) ``•¸._)

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    19.12.2008 - 14:44

    Sis


    Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
    beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
    ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,
    bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;
    tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar
    onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!
    Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;
    lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!
    Ey zulümler sâhası... Evet, ey parlak alan,
    ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!
    Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
    Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
    Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
    sefahate susamış bağrında yaşatan.
    Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
    sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
    Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,
    ey bin kocadan artakalan dul kız;
    güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,
    sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.
    Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün
    iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!
    Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;
    içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.
    Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
    lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
    Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,
    İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.
    Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;
    Yalnız işte bu... Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.
    Milyonla barındırdığın insan kılıklarından
    Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

    Örtün, evet ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
    örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
    Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
    Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.
    Ey hâtıraların kurşun kaplı kümbetlerini andıran, câmîler;
    ey bağlanmış birer dev gibi duran mağrur sütunlar ki,
    geçmişleri geleceklere anlatmıya memurdur;
    ey dişleri düşmüş, sırıtan sur kafilesi.
    Ey kubbeler, ey şanlı dilek evleri;
    ey doğruluğun sözlerini taşıyan minâreler.
    Ey basık tavanlı medreseler, mahkemecikler;
    ey servilerin kara gölgelerinde birer yer
    edinen nice bin sabırlı dilenci gürûhu;
    “Geçmişlere Rahmet! ” diye yazılı kabir taşları.
    Ey türbeler, ey herbiri velvele koparan bir hâtıra
    canlandırdığı halde sessiz ve sadâsız yatan dedeler!
    Ey tozla çamurun çarpıştığı eski sokaklar;
    ey her açılan gediği bir vak’a sayıklıyan
    vîrâneler, ey azılıların uykuya girdikleri yer.
    Ey kapkara damlariyle ayağa kalkmış birer mâtemi
    sembole eden harap ve sessiz evler;
    ey herbiri bir leyleğe yahut bir çaylağa yuva olan
    kederli ocaklar ki, bütün acılıklariyle somutmuş,
    ve yıllardır tütmek ne... çoktan unutulmuş!
    Ey mîdelerin zorlaması zehirinden ötürü
    her aşâlığı yiyip yutan köhne ağızlar!
    Ey tabi’atin gürlükleri ve nimetleriyle dolu
    bir hayata sâhip iken, aç, işsiz ve verimsiz kalıp
    her nâmeti, bütün gürlükleri, hep kurtuluş sebeplerini
    gökten dilenen tevekkül zilleti ki.. sahtadir!
    Ey köpek havlamaları, ey konuşma şerefiyle yükselmiş
    olan insanda şu nankörlüğe lânet yağdıran feryât!
    Ey faydasız ağlayışlar, ey zehirli gülüşler;
    ey eksinlik ve kaderin açık ifadesi, nefretli bakışlar!
    Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus;
    ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu.
    Ey silahlı korku ki, öksüz ve dulların ağzındaki
    her tâlih şikayeti yapageldiğin yıkımlardan ötürüdür!
    Ey bir adamı korumak ve hürriyete kavuşturmak için
    yalnız teneffüs hakkı veren kanun masalı!
    Ey tutulmıyan vaitler, ey sonsuz muhakkak yalan,
    ey mahkemelerden biteviye kovulan “hak”!
    Ey en şiddetlikuşkularla duygusu kö¨rleşerek
    vicdanlara uzatılan gizli kulaklar;
    ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar.
    Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret!
    Ey kılıç ve kalem, ey iki siyasî mahkûm;
    ey fazilet ve nezâketin payı, ey çoktan unutulan bu çehre!
    Ey korku ağırlığından iki büklüm gemeye alışmış
    zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet!
    Ey eğilmiş esir baş, ki ak-pak, fakat iğrenç;
    ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç!
    Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca;
    ey kimsesiz; âvâre çocuklar... Hele sizler,
    hele sizler...

    Örtün, evet, ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
    Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi! T.Fikret –18 Şubat,1317-
    .

    Tevfik Fikret

  • Kenan Yördan
    Kenan Yördan

    28.11.2008 - 11:35

    selam ve dua ile efendim....

    Davetlim/SİZ/siniz...

    Kurucusu olduğum Osmanlı Torunları adlı grubumuza davetlimsiniz.

    en güzel paylaşımlar adına.

    selam ve dua ile.

    grup adresi: http://gruplar.antoloji.com/osmanli-torunlari/




    Ahh Osmanlı...


    bugün daha da çok özlüyorum seni osmanlı...
    her yanan ocağın dumanı bendedir,
    yüreğime düşen köz, beni yakan ateş..
    bu koca bir tarihe karşı sorumsuz davrananlar bendedir..

    tarih nasıl da yırtılıyor bak,
    insanlar celse celse ölüyor,
    ve bir sayfa açılmadan daha,
    onlarca sayfa kapanıyor...
    islamın yurdu çiğnendi,
    haram eller dolaşıyor mahrem yerlerimde..
    ölüyorum bazen Filistin,
    bazen Irak, bazen Cezayir de

    Ahhh Osmanlı..
    Ahhh koca vatan..
    neredesin şimdi nerede
    kalakaldım hem yetim hem öksüz,
    dünya denen bu elde..

    Temmuz; 2006
    Kenan YÖRDAN..

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    11.11.2008 - 19:13

    Bakıpta İbret Al! Yere Düşen Yaprağa,
    Bir Zamanlar Oda Bakar İdi Yükseklerden Toprağa.

  • Samet Bayram
    Samet Bayram

    05.06.2008 - 15:06

    (¯`·.(¯`·.Sevgiye ve dostluğa dair bir özlem varsa içinde...
    (¯`·.(¯`·.Arkadaşlığa dairse güzel düşüncelerin ve hislerin...
    (¯`·.(¯`·.Yaşamın bütün güzelliklerini barındırıyorsan o güzel kalbinde...
    (¯`·.(¯`·.Ve paylaşmaksa içindeki güzel duygularını ve düşüncelerini...
    (¯`·.(¯`·.Bilki Sen; Yaşamın Renklerindensin....
    (¯`·.(¯`·.Yaşamın Rengi; ne renk kattınız...·´¯) .·´¯)

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    23.05.2008 - 11:08

    'Unutma ki, ağzında bal olan arının kuyruğunda da iğnesi vardır.'

    Lyly

    Süper tam benlik...

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    22.05.2008 - 09:50

    ''Kadınların üzüntüsü yaz fırtınası gibidir; şiddetli ama kısa olur.''

    Joanna Baillie


    Ne kadar da doğru bir söz.

    Kadının öfke anında en yapmaması gerekenler arasında sevdiği dostlarına kırıcı konuşması... Kısa süren fırtınanın ardından üzüntü sağanağına yakalanmamak için....

    Üzgünüm öfkeme teslim olduğum anlarımı benimle paylaşanlar, sizi kırdığım için.

    Öfke de bir bakıma üzüntü kaynağıdır. Neden öfkelenir bir kadın? ? ?

    Öfke vurucu ve kırıcı olsa bizlerde zararları dört bir yanı sarar yaa bizde öfke kendimizi yıpratır. Ve sadece bizi derinden üzer.

    Ayşe...

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    07.05.2008 - 23:29

    Dosta sesleniş;


    Arkadaşım!

    nicedir haberini alamaz, soluğunu hissedemez oldum. Sana açılan yollar benden uzakta. Bilsen selamımı ileten yollar kör bıçaklara boyun eğmiş...
    Nasılsın... Cevabını alamayacağımdan emin bir soru yöneltiyorum sana.

    Buralardan bıldırcın kanadına kondurulmuş güvercin busesini, tebessümle karşıla.

    Yaz adeti deniz, kumsal ve ateşin başı şiirleri,
    akşamların sefası.
    Martı haylazlanması iki ağacın eteklerinde,
    tatlı hülyalara daldırır hamak sefası...

    Ve ben hala sektiremiyorum ne hayatı, ne denize son yolcuğun ardından, bir daha kavuşma telaşında ki garip taşı...
    Mahmur gözleri güneşten kamaşır, yaşlara teslim ıslanır...

    Uzar gider. mektubun da ucu yanık değil... Ey dost! Ses ver diyemeyecek kadar mahcup, iyi olmanı dileyerek...
    bulutlar savurun nidalara karışık soluğumu dostun nefesine. Soluk bulsun yokluğumda....

    Ayşe...

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    03.05.2008 - 21:54

    ! -

    İki kadeh,
    yıllara meydan okurcasına
    heybeti, göklerin katmanına varırcasına
    kırık kenarı şarâbın,
    bardak yeni, ne fayda



    Bardağın dolusu, boşundan âri tutulmalıdır
    dolunun da neyle dolduğuna iyice bakmalıdır.
    vesvese, kuruntu ve kibir
    dolu olsan ne faydaa


    Sayıkladıkların, bilinçle ah ediyorsa
    yitirilmiş geçmişin
    sana dönse ne fayda


    İstemem artık, gölgeni
    dönmeyeceksen onu da al git,
    gece hazzını bana bırak öyle git
    karanlıkları istemem
    gölgeni al ve öyle git...


    -!


    Ayşe...

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    09.04.2008 - 02:48

    İnsan..!

    Ölümü
    Anmalı insan!
    Sonra bakabilmeli haline.
    Ben bir hiç bile değilken,
    Beni kimdir şekillendiren.
    Ben nankörlük etsemde,
    Bana kimdir rızık veren.

    Derler ki;
    Çürümüş bedenler,
    Nasıl diriltilir!
    Düşünmezler ki,
    İlkini yaradan,
    Bir balçıktan,
    Nasıl da yaradamaz yeni baştan!

    Bir “ ol” sözüyle
    Her şey oluverir.
    Ayetler bir dağa indirilseydi eğer,
    Dağ korkusundan,
    Param parça olurdu..

    Bir dağ bile olamadık,
    Bir damla gözyaşı dahi akıtamadık!


    Bahtinur Cano

  • Fatih Güler
    Fatih Güler

    26.03.2008 - 18:05

    İstanbul Rüzgarı grubuma katıldığınız için teşekürler Ayşe hanım.

    Saygılar

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    23.03.2008 - 11:52

    'Güzellik, altından daha çok hırsız çağırır.'

    William Shakespeare

    güzel huyun ve ahlakın cazibesini hiçe sayanlara.


    Sarı Saçlarından Sen Suçlusun


    Adresim aynı kaderim aynı
    Günlerim aynı geceler aynı
    Sarı saçlım hasretimsin sen
    Kara dantel sokağında ben
    Kapımda akşam gülleri mateminle tutuşurken

    Dumanım aynı ateşim aynı
    Bulutlar aynı gözyaşım aynı
    Sarı saçlım hasretimsin sen
    Kara dantel sokağında ben
    Kapımda akşam gülleri mateminle tutuşurken

    Kan kırmızı gözlerimden
    Sancıların gelip geçer
    Kim üzülür kim bekler seni
    Ben tabi ki ben bir tanem
    Ter içinde içim bileylenir.

    Kan kırmızı gözlerimden
    Sancıların gelip geçer
    Kim üşütür kim yakar beni
    Sen tabi ki sen bir tanem
    Ter içinde içim bileylenir.

    Bu kaçıncı çalınışı kapımın
    Bu kaçıncı sen değilsin başkası
    Peşimde mazinin ayak sesleri
    Nelerden vazgeçiyoruz bir düşünsene
    Kırık kalpler üstüne kuruyoruz birşeyler
    Bu kalleşlik belki bana yakışmıyor ama
    Sarı saçlarından sen suçlusun


    Kayahan


    .

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    19.03.2008 - 20:24

    'Evlilikte başarı yalnız aranan kişiyi bulmakta değil, aranan kişi olmaya da bağlıdır.'

    Foster Wood

    kaçımız, aranılan kişi olma yolunda ilerliyor ki...
    ben aradığı kişi isem, bir çıkar elde edebilir ve beni kullanabilir mi? düşüncesi kemirir. nefis illeti her manada tuzaklarına çeker. o seni bulmuştur lakin, sen aradığını bulmak adına bekle. ama bilmez ki belki sırdır o belirsizlik, tek yüreğin yarısıdır da farkında değilizdir.

    yoksa cihanda, derdine derman bir eş;
    sen ol derdine derman olunan bir eş

    Ayşe Karapınar.

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    08.03.2008 - 21:22

    'İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder.'

    Oscar Wilde

    sevmiyorlar demektir... sevdicelik oyunuyla oyalıyor ve alı koyuyorlar...

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    07.03.2008 - 15:04

    'Gülümseme, iki kişi arasındaki en kısa mesafedir. '

    Victor Burge



    G Ü L Ü C Ü K (^_^)




    Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı.


    Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.


    Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu.


    Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu.


    Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı.


    Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu.




    Alıntı


    sadece çehremizi yapmacık bir gülüşle boyamayalım... gerçek manada samimi içten gülüşler için, düşünce ve fikir bakımından olsun anlayış bakımından olsun gülümseme lazım hepimize...


    .

  • Ayşe Karapınar
    Ayşe Karapınar

    03.03.2008 - 15:03

    'İlk hata saflığın fakat sonrakiler suçun mahsulüdür.'

    Oliver Goldsmith

    bu bağlamda çok suçlarım var.

    yıllarca hatasız kul olmaz hatamla sev beni dedik. demesine dedik deee hata değil suçmuş tekerrür eden hatalar....

    Yaw hiç mi akıllanmadın kızım... ne hatası yok canım hata değil saflığın belgesi
    kim saf dedi olmaz öyle
    bir yanlışlık olmalı bu devirde saflık ve insanlık ayrı kutuplarda dolanıyor

    demek insanlar bile isteye devir daim ediyor bildiklerini

    kızım sende karıştırdın iyice çorbaya döndü
    ne söyleyeceksen açıktan izahat et! sonunda kıymık batacak

    kime yaw kendi alanımdayım kime ne

    değerli hakkımda bölümüne değer veren ve görüş beyan eden dostlarım...
    sizlerin görüşlerine saygım ve sevgim sonsuzdur.
    değer vermişsiniz sağ olun var olun



    Yağmur Kaçağı



    Elimden tut yoksa düşeceğim
    yoksa bir, bir yıldızlar düşecek
    eğer şairsem beni tanırsan
    yağmurdan korktuğumu bilirsen
    gözlerim aklına gelirse
    elimden tut yoksa düşeceğim
    yağmurlar götürecek yoksa beni

    geceleri bir çarpıntı duyarsan
    telâş, telâş yağmurdan kaçıyorum
    sarayburnu`ndan geçiyorum
    akşamsa eylülse ıslanmışsam
    beni görsen belki anlayamazsın
    içlenir gizli, gizli ağlarsın
    eğer ben yalnızsam yanılmışsam
    elimden tut yoksa düşeceğim
    yağmurlar götürecek yoksa beni.



    Attilâ İlhan

Toplam 82 mesaj bulundu