Bazan, gerçeği bulmak adına oynadığımız zeka ve ihtiras oyunudur bu; muhayyilemizde ki tüm rûhî kuvvetleri bir meçhulün arkasına sakladığımız nâmütenahi bir zevkdir 'vazgeçmek'..
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Kıldan yapılan siyah bir örtü.. Osmanlı sarayında matem alâmetiymiş şemle.. bir padişah öldüğü zaman, tüm saray halkı (harem dahil) , başlarına birer siyah şemle takarlarmış..devlet erkânıda padişah cenazesine kavuklarına siyah şemle takarak gelirlermiş.. yeni padişah geldiğinde ise 3 gün sonra matem biter bu kara şemleler çıkarılırmış..
Vecd, arapça bir kelime olup, çok yoğun duygusallık gösterme, şiddetli duyarlılık hali, heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme manasındadır..
Yine arapça’dan dilimize giren bir çok alıntı kelimelere bakacak olursak, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecedeki dar ünlü düşer.. ‘’vecd’’ Türkçe karşılığı vecit’dir.. ünlü ile başlayan bir ek verirsek bu kelimeye, Türkçe’de ‘vecdi’ biçiminde yazılıp söylenir..
Başka bir misal:
Vech-yüz, çehre (yada yol, tarz)
Türkçe yazılış ve söylenişi ‘vecih’dir.. ünlü ile başlayan bir ek verirsek ‘veçhi’ veya ‘veçhile’ olur
Zarif=zerafet sahibi
zarife= zarif, şık, göze hoş görünen..
şimdi bu iki kelimenin çokluk yani çoğuluna bakacak olursak bu tamda şu kelime olur ‘zürefa’.. Hani bir söz vardır ‘Zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü’.. yani daha evvel şık uygun bir konumda olan bir kişinin, bu durumunu kaybedip uygunsuz davranışlarda bulunması halinde söylenen bir sözdür..
Allah kimseye konumunu kaybettirip, kış günü beyaz giydirtmesin diyesim var ama beyaz renk kış günüde şık olmuyor değil hani :)
Şuuraltında yaşanan sürpriz bir isyandır bu.. Ayrılık acısını, hatıralar tarafından gelen bu isyanı bastırmak için yapılacak şey nedir? .. şudur; mücadelede ruhu yalnız bırakmak; zekanın müdahalesi ise tecavüze uğradığı için şuuraltı siperlerinde bir karşı taarruza hazırlandığı anlaşılan ihtirası büsbütün azdırır...
Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum
Aklımı yağmaya verip fikrimi şaştım
Mecnuna şimdi eş olup dağlara düştüm
Sor güle bülbül ne çeker aşkın elinden
Bir dahi gül koklamayım yarin elinden
benimsin
22.09.2008 - 14:54olmayabilirim(!) ..
vazgeçmek
12.09.2008 - 00:21Bazan, gerçeği bulmak adına oynadığımız zeka ve ihtiras oyunudur bu; muhayyilemizde ki tüm rûhî kuvvetleri bir meçhulün arkasına sakladığımız nâmütenahi bir zevkdir 'vazgeçmek'..
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
şemle
11.09.2008 - 22:08Şemle
Kıldan yapılan siyah bir örtü.. Osmanlı sarayında matem alâmetiymiş şemle.. bir padişah öldüğü zaman, tüm saray halkı (harem dahil) , başlarına birer siyah şemle takarlarmış..devlet erkânıda padişah cenazesine kavuklarına siyah şemle takarak gelirlermiş.. yeni padişah geldiğinde ise 3 gün sonra matem biter bu kara şemleler çıkarılırmış..
Yeni padişahım sen çok yaşa :)
şerh
11.09.2008 - 22:05Açma, yorumlama.. bir anlatımı veya kitabı, açık ve ayrıntılı anlatma..
ikrar
11.09.2008 - 22:04İkrar: itiraf etme, onama, açıkca söyleme, saklamadan söyleme, kararlaştırma..
Pir Sultan Abdal’a minnetimizi sunarak, Arif Sağ sesi ile de yâd edelim o halde..
çıktım yücesine seyran eyledim
gönül eğlencesi küstü bulunmaz
dostlar bizden muhabbetin kaldırmış
hiçbir ikrarında ahdi bulunmaz
vecd
10.09.2008 - 20:26Vecd, arapça bir kelime olup, çok yoğun duygusallık gösterme, şiddetli duyarlılık hali, heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme manasındadır..
Yine arapça’dan dilimize giren bir çok alıntı kelimelere bakacak olursak, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecedeki dar ünlü düşer.. ‘’vecd’’ Türkçe karşılığı vecit’dir.. ünlü ile başlayan bir ek verirsek bu kelimeye, Türkçe’de ‘vecdi’ biçiminde yazılıp söylenir..
Başka bir misal:
Vech-yüz, çehre (yada yol, tarz)
Türkçe yazılış ve söylenişi ‘vecih’dir.. ünlü ile başlayan bir ek verirsek ‘veçhi’ veya ‘veçhile’ olur
bâdiye
10.09.2008 - 20:07Çöl, ova, yayla..
Bakınız Fuzûlî bir beyitinde nasıl kullanmış bu kelimeyi..
Yığdı benim başıma dehr gamın neylesin
Bâdiye-i aşkda ben gibi âvâre yok..
Felek, bütün gamım başıma yığdı.
Ne yapsın, aşk çölünde gezen bencileyin (bir başka) avare bulamadı..
Kendisini aşk çölünün dilencisine benzetip, halini anlattığı dizeler :)
zemahşeri
10.09.2008 - 18:38Türkistan'da harzem'in zemahşer köyünde doğması sebebi ile bu ismi almış sanırım.. kendileri pek meşhur, ilm-i belagat alimidir..
zarif
10.09.2008 - 18:17Zarif=zerafet sahibi
zarife= zarif, şık, göze hoş görünen..
şimdi bu iki kelimenin çokluk yani çoğuluna bakacak olursak bu tamda şu kelime olur ‘zürefa’.. Hani bir söz vardır ‘Zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü’.. yani daha evvel şık uygun bir konumda olan bir kişinin, bu durumunu kaybedip uygunsuz davranışlarda bulunması halinde söylenen bir sözdür..
Allah kimseye konumunu kaybettirip, kış günü beyaz giydirtmesin diyesim var ama beyaz renk kış günüde şık olmuyor değil hani :)
spor
07.09.2008 - 15:42Bakınız aslında spor kelimesi neyi sembolize ediyor;
Spor; Sistem,Program,Organizasyon,Rekor kelimelerinin ilk harflerinden oluşmuştur.
Sistem
Program
Organizasyon
Rekor
Bu disiplin yöntemleri hedefe yöneltiyor yani, bilelim öğrenelim ya hû :)
izbandut
07.09.2008 - 15:29Dilimizde iri yarı insanlar için kullanılagelmiş bir terim ancak, izbandut yunanca bir terimdir ve rum korsanlarına verilen bir isimdir...
efkar
07.09.2008 - 15:20'fikir' in çoğulu 'efkar' yani; düşünceler
gurup vakti
07.09.2008 - 15:11Gurup: gün batımı, güneş çıkarken ortaya çıkan renkler, olaylar..
Meşk edilesi, hüzzam bir şarkı ve/de ‘gurup’ kelimesinin en güzel kullanıldığı yer işte burası..
Al su kadehi yasla doldurma
Düşürme yeter gönlümü gama
Gurubun rengi vurmadan cama
Ver mezesini tatlı lebinden
binaenaleyh
07.09.2008 - 15:00İki kelimeden oluşmuş (bina ve aleyh) öztürkçe bir kelime..
açalım:
aleyh: ona, buna
binaen: bina ederek, dayanarak
binaenaleyh: buna dayanarak,buna dayandırarak,bu temele dayayarak,bu düşünce ile temellendirerek...
fazilet
07.09.2008 - 14:48fazla kökünden türemiş, fazla ahlak, üstünlük, erdem, beklenenden daha fazla ahlaklı olma hali...
harikulade
07.09.2008 - 14:40Hârikulâde
Arapça bir terim, ‘adet yırtan’, olağan dışı, gelenekleri karıştıran,alt-üst eden, doğa üstü…
açalım bunu:
Hârik’ul-ade
Hârik(a) =yırtan (delen,karıştıran,harekete geçiren)
-ade=adet (alışkanlık,gelenek, rutin)
Hârikulâde tertip edilmiş bir tamlama vesselâm..
rûy
07.09.2008 - 00:44Osmanlıcada, yüz, çehre, surat manâsındadır..
rûy-i hub = güzel yüz
rûy-i zişt = çirkin yüz
iç geçirmek
07.09.2008 - 00:19Kalbi şişiren hislerin dayanılmaz derecede çoğalmasından doğan bir refleks.. ahh ahh!
vahâmet
06.09.2008 - 23:57Güçlük, ağırlık, hazım zorluğu..
şahenşah
06.09.2008 - 23:49şahlar şahı, padişahlar padişahı..
mâbeyn
06.09.2008 - 23:46Arapça kökenli bir kelime.. iki şeyin arası..Padişah sarayının halka açık kısmı..
ayrılık acısı
06.09.2008 - 23:42Şuuraltında yaşanan sürpriz bir isyandır bu.. Ayrılık acısını, hatıralar tarafından gelen bu isyanı bastırmak için yapılacak şey nedir? .. şudur; mücadelede ruhu yalnız bırakmak; zekanın müdahalesi ise tecavüze uğradığı için şuuraltı siperlerinde bir karşı taarruza hazırlandığı anlaşılan ihtirası büsbütün azdırır...
vakit tamam seni terkediyorum
23.08.2008 - 10:41Telaffuz tarzına göre, bu sözün muhattabının kalbinde hiddet doğurabilecek, lâkayt ve bencilce bir söz..
gül ve bülbül
23.08.2008 - 02:07Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum
Aklımı yağmaya verip fikrimi şaştım
Mecnuna şimdi eş olup dağlara düştüm
Sor güle bülbül ne çeker aşkın elinden
Bir dahi gül koklamayım yarin elinden
Bestenegâr makamından :)
Toplam 667 mesaj bulundu