Simyacı konusunda yapılan eleştiri yersiz bu lafontenin fabl ları Mevlana’dan çaldı demek gibi bir şey.. Kanımca üslup hayranlık verici olunca yakıştırmalarda olabiliyor...
Evet annemiz margarin değil tereyağı kullanırdı ve açıkcası hala annemin yaptığı tereyağını margarine her zaman tercih ederim. Burada anlaşılması gereken siz annenizin margarinini kullanmıyor olsanız bile bu imanın telmihi eskiden kullandığınız anlamına gelir ki yanlış beslenme çeşitli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Önce sağlıklı beslenme.. Her şeyin başı sağlık çünkü..
Asıl biz teşekkür ederiz Deniz Hanım ilkez bu edebiyat sitesinde yazarın kitaplarını okuyup da araştırma gereği hissetti. Bu konular burada daha önce edebi tartışmaların dışında tarafgirlik içerisinde çok tartışıldı ve kimse tuttuğu saftan ödün vermedi. Bizler kanaat önderi değiliz hasbelkader okuduğumuz yazarların kitapları hakkında konuşurken daha önce okuduğumuz kitaplarla ilgili çalıntılar gördüğümüzde okuyucu olarak görüşlerimizi ifade ediyoruz.. Tabii canımız yanıyor. Hem yazar olarak hem roman olarak yeni yeni dünya sahnesine çıkıyoruz. Ve edebiyatımızın altın kalemleri dururken hırsızlarla anılmasını geleceğe miras bırakmak istemiyoruz. Türk Dil Kurumu basımı bir mesnevi setine sahip olduğu günden buyana belirli periyotlarla okurum. Paulo Coelho nun "simyacı " kitabının bile mesnevi den esinlendiği ima edenleri edebi eleştiri olarak okumuşluğum vardır. Ama gel gör ki açık açık hırsızlıklara Nobel verildiği bir edebiyat dünyadasında sadece bir iki aydının üstelik yazarın kitabını ve sayfasını vererek itiraz etmesine rağmen sesinin duyulmamış olması sanatı çarmıha germek gibidir. Yetmedi bir de taşa tutuyorlar. Evet bizde hatalıyız yaşar kemalin değerinin bilinmesi için orhan Pamuğun Nobel alması mı gerekirdi. Ya Cemil Meriç.. Ve burada adını verdiğimde "o da kim " denilecek yazarlarımızın kıymetini nekadar bilebildik. İşte bizimde sorunumuz sorunlarımızı hep başkasının çözeceğini olan batıl inancımız. Biride sizin gibi hakikati merak edip araştırıp Hakkı teslim etse keşke. Katkıları için Maria hanıma teşekkür ederim. Artaç bey de Hakikat in yanında durdu diye teşekkür bekliyorsa çok bekler. Çünkü Hakikat herkesin ortak hakkıdır. Ama dinlendirdiği için teşekkür ederiz..
Eleştiriletime nezaketle cevap veren Deniz Marina hanımefendilere teşekkür ederim.
Eleştirlerim kesinlikle yazar ve adına edebiyat denmeyecek okuduğum kitapları içindi. Yoksa karalamak veya küçük düşürmek için değil. Kitaplaları ile ilgili olan eleştirilerle ilgili çokca açık kaynak var. benim neden bu kanaatte olduğumla ilgili bir soru varsa tabii ki cevaplarım. Hatta örnek vermiştim yine vereyim. Bir yazar "alıntıladığı" "esinlendiği" veya "ilham aldığı" edebi eserle ilgili ilgili yazara ait düşüncenin kendisinin olmadığını açıklayıcı ibareler ister önsöz de isterse de kitabın içinde yada sonunda kaynakça da belirtmelidir ki biz hangi düşüncelerin yazarın hangilerinin esin kaynağı ve aralarındaki illiyet bağlantısını kuralım. Başkasına ait düşünce ve duyguların günün anlam ve Marketinge uygun bir şekilde okuyucuya kakalanmasına edebiyat denmesine üzülüyorum. İlla bir moda olacaksa mesela Zülfü Livaneli özgün bir yazar ama Marketing değil. Konu tarz ise işte Alev Alatlı bir yazar üstelik edebi bir yazar.
Şimdi benim düşüncelerim eleştiriydi. Kaldı ki ön yargılı olmamak için bir iki kitabını da okumuşluğum vardır. Diyebilirim ki hırsız olduğu konusunda Maria ve hiç istemesemde Artaç beye katılıyorum. Saygı karşılıklı olur okuruna hırsızlama yazı okutan insanlar esinlendim diyemezler böyle bir gerekçenin arkasına saklanamazlar. Okuyucu da saygı görmek isteyemez mi.. Hırsız üstelik bir de arsız.. Edebi açıdan... Orhan Pamuk Nobel alan kitabı da öyle.. Peki Yaşar Kemalin suçu neydi?
Ahmet Altan olabilir, Çetin Altan değil sanırım hırsız olan. Çetin Altan içlerinde en namuslusu bence. Şafak a gelince süzme hırsız aşk kitabı bile Mevlana’dan ve Tomaro dan çalıntılanmış. Kitablarına tutmak bile zaman kaybı.. Ama mesela orjinal kitapları okumaya vesile olacaksa ki o bile hırsızlık ne ala.. Bir hırsızdan çalıntı bir mal alıp onun üzerine sermaye biriktirmeye benzer.. O çalıntı aklınızdan hiç çıkmaz. Mesela mevlananın mesnevisinden çalıntılanmış tasavvuf düşüncesi tomaronun tarzı ile birleştirilip müşteriye kakalanmış. Şimdi okuyucu yerine müşteri varsa bu zehirli üslup diğer kitaplarda da devam eder. Siz artık tâsavvufî kaynakları merak etmezsiniz. Ekol sahibi yazarları merak etmezsiniz. Edebiyat artık çikolata gibidir içten içe zehirlenir ama aldığınız güzel tat için vazgeçemezsiniz. Kaldı ki duygular çalıntı olduğu için aktaramazsınız. Ama felsefesi olan yazarlar size duygu aktarımı verirler. Siz onların düşüncelerini önemsemediğinizden değil sizin düşüncelerinizin açığa çıkmasında size yardımcı olmadığı için tercihlerini önemsemezsiniz.
Peki yazarın tercihleri önemli mi... Çok önemli çünkü biz yazar diye edebi bir üslubu ulan kişiyi kastediyoruz. Mesela ben Yunus Emre yi bir tasavvuf yazarı olarak mevlana dan daha çok seviyorum. Çünkü Yunus aşkı Allahın yanından anlatır mevlana ise o kata ulaşılacak yer olarak anlatır. Bu bir tercihtir. Şayet mevlana Yunus gibi yazsaydı kibirden okunmazdı Yunus da mevlana gibi yazsa idi Yunus olmazdı. Peki bunun tercihle alakası ne diye sorabilirsiniz. İşte olay orada başlıyor insanlar öyle yaşıyor ve bizde bu insanlardan ilham alıyoruz. Edebiyatcı ilham vermiyorsa tüccardır...
Ülkenin gündemi asronomi felsefe edebiyat bilim sanatdı da ben mi kaçırdım siyaset konuşarak.. Haberlere kanal değiştirirken bile tahammülün kalmadığı bir ülkedeyiz tecavüzden hırsızlığa cinayetten terörizme yurdum insanının afrikanın geri kalmış ülkelerinden hallice durumları hergün gözümüze sokuluyor.. Bodrumda bir müzemiz vardı senede bir ziyaret ettiğimiz onu bile iki senedir tadilat diye kapattılar.. Soyuyorlar mı belli değil... Camii açılışlarına bile bölücülük yapılıyor..
Kim seçilirse seçilsin memlekete severek iş yapacağına inanırız.. Ama işte yeterki kandırılmasınlar. O kadar çok kandırıldılar ki İstanbulu yunanlılara vermelerine şaşırmam..
Aklımda iken söyleyeyim ramazana kul hakkı yiyerek girenler hızını alamamış olacak ki iftar yemeklerinde de siyaset yapmaya devam ediyorlar.. Zıkkım olsun ne diyeyim.. Bu ülkenin sokaklarında ensar dediğimiz insanlar varken nasıl bir hırstır seçim üstüne kazanıncaya kadar seçim.. Allah sabredenleri sever.. Sabır..
İçip içip memleketi kurtarıyoruz.. Ramazan diye ara vermiştik Yolcuda birinin Ramazan’da içemezsin inşaallah diye bedduasını aldı... öküzü üstünden atmaya çalışıyor...
Bir yolla ayrılan iki köy arasında ezan vaktini ayarlayamayan diyanet işlerinin Bodrum ve İstanbul arasında ezan ayarlayamaması çok normal .. anormal olan bu izansızlardan iman beklemek milletin ibadetine ne musallat oluyorsunuz... bir yol karşılıklı iki cami ayarlanamayan ezan... yani yazıları siliyor olmanız buradaki ahlaksız insan gibi yaptığınız yanınızda kar mı kalacak zannediyorsunuz... Allah’ın emanetine ihanet edin bakalım.. birlikte göreceğiz.. Allah sabredenlerle beraber... o ezan vakitlerini doğru hesaplamasını size öğreteceğim... yaza yaza
Arkadaşlar ne diyeceğimi bilmediğimden ne desem bilemedim. Demek ki benim de bilmediğim konular varmış. Kendisinin bir anadan doğduğunu düşünmeyen bir yaratığa ne anlatılabilir onu da bilmiyorum.. Ne dediyseniz onunda az geldiği ortada ne diyelim Allahından bulsun...
Aşağıdaki yazı moderatörün aklına hakaret etmek için yazılmıştır.. Anlamayanlar için anlam ifade etmez anlayanlar için lütfen kimseye söylemeyin.. Gülün geçin
Ne diyor üstad,
" Ne hainler gördük, ki onlar zaten hep vardılar"
Tabii sevgili yok bu şiirin içinde ama öyle bir şey üstadı anlamak "Ne kadınlar sevdim onlar zaten yoktular" dan mülphem...
Böyle bir şeydir ülkeyi sevmek " bu ülkenin yüzde onluk hain kontenjanı vardır " bilgisi bir kocayürekten damıtılarak düşer her günümüze. Kays Leylayı sevmekten vazgeçti mi ki biz ülkemizi sevmekten vazgeçelim. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Bu ülkenin insanları hangi izi it hangi izi at bırakır bilecek kadar tecrübelidir...
Aslında iftar saati en büyüğünden haram ne yenebilir diye düşünmüşler Ramazana kul hakkı yiyerek başlamaya karar vermiş olabilirler... Valla Allah dan bulsunlar... Bunlar her camii avlusuna pislediklerinde başlarına bir şey geliyor hayırdır diyelim...
Sayın Yolcu ölülerden medet ummadığımız çok oldu. Bizim isyanımız kimsesizliğimize. Göz göre göre bile isteye sandığı yok saydılar. Oysa önceki seçimleri de onlar düzenlemişti. Bundan sonrası Şener Şen nin faşo ağası...
Sadece sabahları değil günün herhangibir saatinde anti virüs programı olmadan haber izlemek ya da tv izlemek normal değil... Bu kadar salak aynı anda bütün kanallarda nasıl bir araya getirilir bilmem. Ama işleri terörizm ise gereğini yerine getiriyorlar...
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü, ne sanatkârım. Şi’r için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giry ...
serbest kürsü
13.05.2019 - 13:18Simyacı konusunda yapılan eleştiri yersiz bu lafontenin fabl ları Mevlana’dan çaldı demek gibi bir şey.. Kanımca üslup hayranlık verici olunca yakıştırmalarda olabiliyor...
serbest kürsü
13.05.2019 - 13:14Evet annemiz margarin değil tereyağı kullanırdı ve açıkcası hala annemin yaptığı tereyağını margarine her zaman tercih ederim. Burada anlaşılması gereken siz annenizin margarinini kullanmıyor olsanız bile bu imanın telmihi eskiden kullandığınız anlamına gelir ki yanlış beslenme çeşitli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Önce sağlıklı beslenme.. Her şeyin başı sağlık çünkü..
serbest kürsü
13.05.2019 - 01:34Asıl biz teşekkür ederiz Deniz Hanım ilkez bu edebiyat sitesinde yazarın kitaplarını okuyup da araştırma gereği hissetti. Bu konular burada daha önce edebi tartışmaların dışında tarafgirlik içerisinde çok tartışıldı ve kimse tuttuğu saftan ödün vermedi. Bizler kanaat önderi değiliz hasbelkader okuduğumuz yazarların kitapları hakkında konuşurken daha önce okuduğumuz kitaplarla ilgili çalıntılar gördüğümüzde okuyucu olarak görüşlerimizi ifade ediyoruz.. Tabii canımız yanıyor. Hem yazar olarak hem roman olarak yeni yeni dünya sahnesine çıkıyoruz. Ve edebiyatımızın altın kalemleri dururken hırsızlarla anılmasını geleceğe miras bırakmak istemiyoruz. Türk Dil Kurumu basımı bir mesnevi setine sahip olduğu günden buyana belirli periyotlarla okurum. Paulo Coelho nun "simyacı " kitabının bile mesnevi den esinlendiği ima edenleri edebi eleştiri olarak okumuşluğum vardır. Ama gel gör ki açık açık hırsızlıklara Nobel verildiği bir edebiyat dünyadasında sadece bir iki aydının üstelik yazarın kitabını ve sayfasını vererek itiraz etmesine rağmen sesinin duyulmamış olması sanatı çarmıha germek gibidir. Yetmedi bir de taşa tutuyorlar. Evet bizde hatalıyız yaşar kemalin değerinin bilinmesi için orhan Pamuğun Nobel alması mı gerekirdi. Ya Cemil Meriç.. Ve burada adını verdiğimde "o da kim " denilecek yazarlarımızın kıymetini nekadar bilebildik. İşte bizimde sorunumuz sorunlarımızı hep başkasının çözeceğini olan batıl inancımız. Biride sizin gibi hakikati merak edip araştırıp Hakkı teslim etse keşke. Katkıları için Maria hanıma teşekkür ederim. Artaç bey de Hakikat in yanında durdu diye teşekkür bekliyorsa çok bekler. Çünkü Hakikat herkesin ortak hakkıdır. Ama dinlendirdiği için teşekkür ederiz..
serbest kürsü
12.05.2019 - 10:36Eleştiriletime nezaketle cevap veren Deniz Marina hanımefendilere teşekkür ederim.
Eleştirlerim kesinlikle yazar ve adına edebiyat denmeyecek okuduğum kitapları içindi. Yoksa karalamak veya küçük düşürmek için değil. Kitaplaları ile ilgili olan eleştirilerle ilgili çokca açık kaynak var. benim neden bu kanaatte olduğumla ilgili bir soru varsa tabii ki cevaplarım. Hatta örnek vermiştim yine vereyim. Bir yazar "alıntıladığı" "esinlendiği" veya "ilham aldığı" edebi eserle ilgili ilgili yazara ait düşüncenin kendisinin olmadığını açıklayıcı ibareler ister önsöz de isterse de kitabın içinde yada sonunda kaynakça da belirtmelidir ki biz hangi düşüncelerin yazarın hangilerinin esin kaynağı ve aralarındaki illiyet bağlantısını kuralım. Başkasına ait düşünce ve duyguların günün anlam ve Marketinge uygun bir şekilde okuyucuya kakalanmasına edebiyat denmesine üzülüyorum. İlla bir moda olacaksa mesela Zülfü Livaneli özgün bir yazar ama Marketing değil. Konu tarz ise işte Alev Alatlı bir yazar üstelik edebi bir yazar.
serbest kürsü
12.05.2019 - 10:12Cenneti ayaklar altına alan dünyanın en güzel ve iyi anneleri anneler gününüz kutlu olsun....
serbest kürsü
11.05.2019 - 23:23Şimdi benim düşüncelerim eleştiriydi. Kaldı ki ön yargılı olmamak için bir iki kitabını da okumuşluğum vardır. Diyebilirim ki hırsız olduğu konusunda Maria ve hiç istemesemde Artaç beye katılıyorum. Saygı karşılıklı olur okuruna hırsızlama yazı okutan insanlar esinlendim diyemezler böyle bir gerekçenin arkasına saklanamazlar. Okuyucu da saygı görmek isteyemez mi.. Hırsız üstelik bir de arsız.. Edebi açıdan... Orhan Pamuk Nobel alan kitabı da öyle.. Peki Yaşar Kemalin suçu neydi?
serbest kürsü
11.05.2019 - 18:36Ahmet Altan olabilir, Çetin Altan değil sanırım hırsız olan. Çetin Altan içlerinde en namuslusu bence. Şafak a gelince süzme hırsız aşk kitabı bile Mevlana’dan ve Tomaro dan çalıntılanmış. Kitablarına tutmak bile zaman kaybı.. Ama mesela orjinal kitapları okumaya vesile olacaksa ki o bile hırsızlık ne ala.. Bir hırsızdan çalıntı bir mal alıp onun üzerine sermaye biriktirmeye benzer.. O çalıntı aklınızdan hiç çıkmaz. Mesela mevlananın mesnevisinden çalıntılanmış tasavvuf düşüncesi tomaronun tarzı ile birleştirilip müşteriye kakalanmış. Şimdi okuyucu yerine müşteri varsa bu zehirli üslup diğer kitaplarda da devam eder. Siz artık tâsavvufî kaynakları merak etmezsiniz. Ekol sahibi yazarları merak etmezsiniz. Edebiyat artık çikolata gibidir içten içe zehirlenir ama aldığınız güzel tat için vazgeçemezsiniz. Kaldı ki duygular çalıntı olduğu için aktaramazsınız. Ama felsefesi olan yazarlar size duygu aktarımı verirler. Siz onların düşüncelerini önemsemediğinizden değil sizin düşüncelerinizin açığa çıkmasında size yardımcı olmadığı için tercihlerini önemsemezsiniz.
Peki yazarın tercihleri önemli mi... Çok önemli çünkü biz yazar diye edebi bir üslubu ulan kişiyi kastediyoruz. Mesela ben Yunus Emre yi bir tasavvuf yazarı olarak mevlana dan daha çok seviyorum. Çünkü Yunus aşkı Allahın yanından anlatır mevlana ise o kata ulaşılacak yer olarak anlatır. Bu bir tercihtir. Şayet mevlana Yunus gibi yazsaydı kibirden okunmazdı Yunus da mevlana gibi yazsa idi Yunus olmazdı. Peki bunun tercihle alakası ne diye sorabilirsiniz. İşte olay orada başlıyor insanlar öyle yaşıyor ve bizde bu insanlardan ilham alıyoruz. Edebiyatcı ilham vermiyorsa tüccardır...
serbest kürsü
11.05.2019 - 13:36Ülkenin gündemi asronomi felsefe edebiyat bilim sanatdı da ben mi kaçırdım siyaset konuşarak.. Haberlere kanal değiştirirken bile tahammülün kalmadığı bir ülkedeyiz tecavüzden hırsızlığa cinayetten terörizme yurdum insanının afrikanın geri kalmış ülkelerinden hallice durumları hergün gözümüze sokuluyor.. Bodrumda bir müzemiz vardı senede bir ziyaret ettiğimiz onu bile iki senedir tadilat diye kapattılar.. Soyuyorlar mı belli değil... Camii açılışlarına bile bölücülük yapılıyor..
serbest kürsü
11.05.2019 - 13:30Kim seçilirse seçilsin memlekete severek iş yapacağına inanırız.. Ama işte yeterki kandırılmasınlar. O kadar çok kandırıldılar ki İstanbulu yunanlılara vermelerine şaşırmam..
serbest kürsü
11.05.2019 - 12:35AA son dakika haberi Cem Yılmaz çektiği "herşey güzel olacak" filmi ile en çok arananlar arasında.. Böyle bir flaş Haber bekliyorum..
serbest kürsü
10.05.2019 - 01:07Aklımda iken söyleyeyim ramazana kul hakkı yiyerek girenler hızını alamamış olacak ki iftar yemeklerinde de siyaset yapmaya devam ediyorlar.. Zıkkım olsun ne diyeyim.. Bu ülkenin sokaklarında ensar dediğimiz insanlar varken nasıl bir hırstır seçim üstüne kazanıncaya kadar seçim.. Allah sabredenleri sever.. Sabır..
serbest kürsü
10.05.2019 - 00:59Deli deli konuşma..
Aşağı zıplanmaz, atlanır akıllım...
serbest kürsü
10.05.2019 - 00:29Yahu patagonyada olmaz böyle şeyler. İnsan kendi yazdığı hukuk kuralını ihlal eder mi...
serbest kürsü
08.05.2019 - 21:47İçip içip memleketi kurtarıyoruz.. Ramazan diye ara vermiştik Yolcuda birinin Ramazan’da içemezsin inşaallah diye bedduasını aldı... öküzü üstünden atmaya çalışıyor...
serbest kürsü
08.05.2019 - 20:5030 olmasın o
serbest kürsü
08.05.2019 - 16:50Bir yolla ayrılan iki köy arasında ezan vaktini ayarlayamayan diyanet işlerinin Bodrum ve İstanbul arasında ezan ayarlayamaması çok normal .. anormal olan bu izansızlardan iman beklemek milletin ibadetine ne musallat oluyorsunuz... bir yol karşılıklı iki cami ayarlanamayan ezan... yani yazıları siliyor olmanız buradaki ahlaksız insan gibi yaptığınız yanınızda kar mı kalacak zannediyorsunuz... Allah’ın emanetine ihanet edin bakalım.. birlikte göreceğiz.. Allah sabredenlerle beraber... o ezan vakitlerini doğru hesaplamasını size öğreteceğim... yaza yaza
serbest kürsü
08.05.2019 - 16:33söyleyin neden beni şikayet edip yazılarımı sildirdiniz...
serbest kürsü
08.05.2019 - 10:48Arkadaşlar ne diyeceğimi bilmediğimden ne desem bilemedim. Demek ki benim de bilmediğim konular varmış. Kendisinin bir anadan doğduğunu düşünmeyen bir yaratığa ne anlatılabilir onu da bilmiyorum.. Ne dediyseniz onunda az geldiği ortada ne diyelim Allahından bulsun...
serbest kürsü
07.05.2019 - 19:48Kim ki Leyla..
serbest kürsü
07.05.2019 - 11:57Aşağıdaki yazı moderatörün aklına hakaret etmek için yazılmıştır.. Anlamayanlar için anlam ifade etmez anlayanlar için lütfen kimseye söylemeyin.. Gülün geçin
serbest kürsü
07.05.2019 - 11:55Ne diyor üstad,
" Ne hainler gördük, ki onlar zaten hep vardılar"
Tabii sevgili yok bu şiirin içinde ama öyle bir şey üstadı anlamak "Ne kadınlar sevdim onlar zaten yoktular" dan mülphem...
Böyle bir şeydir ülkeyi sevmek " bu ülkenin yüzde onluk hain kontenjanı vardır " bilgisi bir kocayürekten damıtılarak düşer her günümüze. Kays Leylayı sevmekten vazgeçti mi ki biz ülkemizi sevmekten vazgeçelim. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Bu ülkenin insanları hangi izi it hangi izi at bırakır bilecek kadar tecrübelidir...
serbest kürsü
06.05.2019 - 21:19Aslında iftar saati en büyüğünden haram ne yenebilir diye düşünmüşler Ramazana kul hakkı yiyerek başlamaya karar vermiş olabilirler... Valla Allah dan bulsunlar... Bunlar her camii avlusuna pislediklerinde başlarına bir şey geliyor hayırdır diyelim...
serbest kürsü
06.05.2019 - 20:49Sayın Yolcu ölülerden medet ummadığımız çok oldu. Bizim isyanımız kimsesizliğimize. Göz göre göre bile isteye sandığı yok saydılar. Oysa önceki seçimleri de onlar düzenlemişti. Bundan sonrası Şener Şen nin faşo ağası...
serbest kürsü
05.05.2019 - 14:39Sadece sabahları değil günün herhangibir saatinde anti virüs programı olmadan haber izlemek ya da tv izlemek normal değil... Bu kadar salak aynı anda bütün kanallarda nasıl bir araya getirilir bilmem. Ama işleri terörizm ise gereğini yerine getiriyorlar...
Toplam 3556 mesaj bulundu