Ali Arslan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

'sana saklı bir vadinin
soluksuz kalışı
kibirli olmanın öngörülemez sonuçları
sana bağışlanmanın şerbeti
haklısın tabi
olmak insanın en zor işi '..........ilk dört dizede harikulade bir anlam kurgusu varken......son iki dize ile aynı harikulade bağlantı kurulamayınca şiirin ahengi birden b ...

'nasıl yorucu bir iştir
bir erkeği ruhundan öpmek
işlemek sancıların dantelini
ve yakmak
çok dayanmayacak meşaleleri '...........çok zor evet

'seçilmiş bir ölüm
sancılıdır, kötüdür, acımasızdır
ama
onurludur, huzurludur, cesurdur
bazıları için
olması gereken budur…'...içimi burktu...bu yargı

Her şey kendi karşılığına kıpırdar....Müthiş bir benzetme ve tespit hayata dair........Bütün şiirlerini okudum....Teşekkür ederim.....

'sökülür olduğu yerden
sökülür kalbin nakışından
hep ölmek değildir ölmek
arada bir yitip gitmek

sökmek kendini evrenden
ve koymak
sol yanına bir şehrin '....evet ölüm bu

' bir bahar dalı
diğerinden kalan kehribarı
ve bir avucun içine
. ilk anını '..............vermek

'önce biz saklandık
sahte kurtarıcılardan
hep böyledir
en keskin zulüm
şerbetle yutturulur
en zor kaçış
kendine doğrudur...'

...........gerçek

'biz senin ellerinle
küçük ırmakları yazdık
ırmaklara serpilmiş kayaları yazdık
senin dudaklarınla
kurumuş yaprakları suladık
suskunluğuna titreyen bir ömrün
çiçekleriyle sana uzandık '....şiirde bir coşkunluk girişi......

'uzaklar senin
bu yılkılar senin
biz senin titreyen göğsün ...

'biz senin ellerinle
küçük ırmakları yazdık
ırmaklara serpilmiş kayaları yazdık
senin dudaklarınla
kurumuş yaprakları suladık
suskunluğuna titreyen bir ömrün
çiçekleriyle sana uzandık '....şiirde bir coşkunluk girişi......

'uzaklar senin
bu yılkılar senin
biz senin titreyen göğsün ...

'ama insan ömründe en az bir kere
bu gerçeği yeniden bilir...'.....bilse idi olur muydu ölüm?

'insan ömrüdür
avuçlarında ter
kaldırıp başını ömrünün sonbaharında
kaldırıp başını ardındaki ormanlara
hiç dokunamadığı ağaçlara
ağlaması da gerekir '

hayat bu işte.......hiç dokunamadığı ağaçlara-farkına vararak tüm bunların hayata ve insana dair-
ağlaması da gerekir.

Müthiş ve cesur bir arzulanmanın sanatsal ifadesi : ŞİİR

'Bana şehit derler değil mi?
Aşk savaşında yüreğinden vurulmuştum ben. '...şiirde yeni kavram yaratmak değerli ozan Fazıl Hüsnü dağlarcaya özgüdür....

sizde bu kavramı yarattınız..

'aşk şehidi'

valla bravo.....fazla kullanılan br mühendisilik şiir de...bazan faydalı oluyor..

'Dilimde bir şarkı,
Adı da ‘adı bende saklı’
Dudaklarımda bir söz
‘Unutmalıyım’
Ve içimde hep o sözü söyleyememenin acısı
O söz artık hem gurura, hem de mantığa takılı... ''kutlarım.

evet bu şiir bir mühendislik şahaseri......adım adım birbiriyle ilintili sebeblerden sonuca ulaşma....

hayatın desenlerini yakalamak kolay değil...

'Alıştım artık,
Yine adım atarım karşılıksız bir sevgiye. '......deneyler ders çıkarmak içindir..denenmişleri alışılmış diye kabul edip tekrarlamak..mühendisliğin ruhuna aykırıdır ?....ali arslan

'Biliyor musun ben en son ve en gerçek seni sevdim.... '....mühendislikte en son ve en gerçek yoktur.......?

realizme yaşanarak ulaşılır....sonunda becermek var.mutlaka

hep bir şeylere benzeterek bir şeyleri anlatmak yerina...açıkça söylenmeli...

evet tam bir çelişki..ama çelişkiden mutlaka br sonuç üretir,mühendislik.....ali arslan

'Hayat sanki umut gibi.
Düşündükçe uzanıyor,
Uzandıkça bozuluyor,
Ve asla umut bitmiyor. '........şiirde de bir mühendislik sanatıdır...ali arslan

türkü akışı içinde.

'Seni sevmek derken tek dileğim,
Sana çarpılacağımı nereden bileyim? '.....

ilk kıtalardaki ahenk son kıtalarda bozumuş....hatta son iki kıtaya hiç gerek yok...ilk iki ktayla yetinsen daha hoş olacaktı...

TEŞEKKÜR ETTİM.