Dusununki Allah yatarken bile goklerin ve yerin yaratilisini dusunmeye, sorgulamaya, arastirmaya sevk ediyor. Bu ayete ragmen islam ulkeleri zir cahil. Ve islam dusmanlari islamin insanlari geri biraktigini iddia ediyor. Islam insanlari geri birakmiyor. Icimize sizmis abdestsiz cripto imam ve seyhler yuzunden insanlar Allahin dediklerinden kurandan, ve result nun dediklerinden sunnetten bir haber. Iste ilgili ayet, "O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: “Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!” derler." Uzay belgeseli izlemek, yer yuzu belgeseli izlemek, izlerken rabbini, yaratanin sanatini, buyuklugunu, ilmini, gucunu kuvvetini, dusunmek ogrenmek ibadettir. Hem de bir saati bir yil nafile ibadete denk bir ibadettir. Benden soylemesi. Hangi ileri goruslu filozof yada prof yatarken uzay ve yeryuzu ilimlerine kafa yorun diye bir sozu var. Iste kuranda ve hadislerde bunlar var. Ama sunu da tesbit etmeliyimki Akilli kafir aptal muslumandan daha faydali. Cunku Akilli kafir ilim uretiyor. Aptal muslumanda merak edip o ilimi okumuyor bile. Muslumanlarin cogunlugunun hayati mutfak, tuvalet, yatak ucgeninden ibaret. Eskiden okuzlerde; Harman, ahir, mera ucgeninde donerlerdi. Bir musluman, gunde 10 ayeti ve 10 hadisi okuyup ustunde dusunmuyorsa, o insan istedigi kadar namaz kilsin, oruc tutsun, kurandan ve sunnetten habersiz bir muslumandir. Nokta.
Iki turlu es var. Birinci es diyorki ben mutluysam sen de mutlu olursun. Ben mutlu olmazsam sende mutlu olmazsin. Bu tur esler asla mutlu olmazlar. Cunku genelde sahip olduklari ile mutlu olmak yerine sahip olmadiklari ile dovunurler ve seni doverler. En kisa zamanda bu tiplerden kurtulmak lazim Ilknci tur es derki, sen mutlu jsen ben de mutluyum. Ve gercekten bakarsinki onun mutlulugu seni mutlu gormek. Boyle bir es insana Allahin lutfudur. Sen de Allahin o lutfuna karsi saygi ve sevgide kusur etmezsin. Artik seni mutlu etmek icin var olan o kadini sen mutlu etmek icin canine bile verirsin. Onun icin Yaptigin seyler kulfet olmaz senin icin de mutluluk kaynagi olur. Cunku sen de onu mutlu etmekle mutlu olmaya baslamissindir. Ben mutluysam sen de mutlu olursun diyenleri hayatinizdan ivedilikle cikarin
Allah kuranda istigfar edin diye emrediyor. Tefekkur edin diyor. Hatta yatarken gokyuzunu dusunun diyor. Yani yatarken astronomy dusunmek Allahin emri. Demekki astronomy belgelesi islemek Allahin emri. Bir saat Tefekkur etmek bir yil nafile ibadetten daha sevap. Hatta namaz da buna dahil. Sonra Allahi zikredin diye emrediyor. Ama her nasilsa islamin sarti sadece bes. Evet efendimizin hadisi var bununla alakali, ama namazda bu ucunu gerceklwstirmiyorsan kildigin namaza guvenme. Namaz da zikir var. Dua var. Istigfar da koyabilirsin. Mesela secdede estagfurullah el azim, yada rabbigfir verham diye bilirsin. Salavat da var. Ozaman namazi cok guzel paketlemis, ve rabbine sunmus oluyorsun.
Dua, dua bir ibadettir. Dua edin, haddi asmayin diye buyuruyor, Allah kuranda. Demekki 5 vakit namaz kilan bes vakit dua etmiyorsa haddi asmis oluyor. Yani dua etmemek haddi asmak oluyor. Duayi iyi bir hediye paketi gibi sunmak lazim. Ilk en alta bir salavat sar, sonra salavatin ustune bir istigfar sar, sonra istigfarin ustune bir zikir sar daha sonra duani et. Sonra tekrar bir salvation, sonra zikir sar, sonra istigfar sar, ve fatihayla kurdelele. En guzel paketlenmis ve rabbine sunulmus dua paketi. Hic geri donermi
Gunumuzde din gorevlileri dini oyle bir anlatiyorlarki sanki ilk inen emir "kul la ilahe illallah ve akimus salah" oysa Ilk inen emir, ilk inen kuran ayetlerindeki varligi, kainati sorgulama, yaratani dusunme tefekkur etme ve yazmadir.,, hz ibrahim as. Binlerce yil once hayatiyla ilk inen ayetleri tefsir etmis oluyor. Yani rabbim hz ibrahimin binlerce yilki islam baslangicini ayetlerle yine islam baslangici yapiyor.Yani hz ibrahimin gokyuzunu okumasi ve okurken rabbini dusunmesi Allahin da ona bilmedigini oyretmesi o ayetlerin tefsiri olmus oluyor. Demekki islama en guzel giris kainati okuyarak yapilan giris. Yildizlara bakiyor, acaba rabbimmi diye sonra aya sonra gunese, ve en sonunda da Allah onun kalbine indiriyor imani.
Ilk inen ayetlerde, insani tefekkure davet eder. Tefekkur ederken hikmetler ve Allahin latifeleri kalbe duser. Onlari o an yazdin yazdin, yazmadin kalpte anlik parlayip gider. O yuzden Ilk inen ayetlerde insana kalemi ogretti der. Yazmaya vurgu yapar.
Tefekkur zamani Kendime yaziyorum. Isteyen okusun Bismillahirrahmanirrahim Kul hu vallahu ahad. Deki; o, Allah bir O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed) Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer Allah ismi aslinda Al la huuuvv "Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde. Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor. Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz. Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der. Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir. Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari... Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir. Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden. O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor. Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
Tefekkur zamani Kendime yaziyorum. Isteyen okusun Bismillahirrahmanirrahim Kul hu vallahu ahad. Deki; o, Allah bir O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed) Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer Allah ismi aslinda Al la huuuvv "Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde. Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor. Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz. Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der. Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir. Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari... Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir. Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden. O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor. Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
Tefekkur zamani Kendime yaziyorum. Isteyen okusun Bismillahirrahmanirrahim Kul hu vallahu ahad. Deki; o, Allah bir O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed) Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer Allah ismi aslinda Al la huuuvv "Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde. Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor. Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz. Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der. Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir. Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari... Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir. Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden. O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor. Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
Gercek kulluk, Allahin emri diye kulluk adina yaptiginiz seylerin bile aslinda insanin dunya ve ukba daki varliginin sagligi ve selametine hizmet eden dusturlar oldugunu anlamak, onca lutuf eden o kerim, latif, rahman, rahimin verdiklerinin altinda bir zerre veremeyip lutuflar altinda ezilme, caresiz kalma suuru Seni ancak senin dilinle ovebilirim. Sana ben kullukta caresizim
Kerim, latif ve alim olan Allah bilir en dogrusunu. Allah dunyayi Alti gunde yarattim demesi, samanyolu galaksisinin 6 gunu, yani nasil dunyanin bir gunu kendi etrafinda donmesi ise, samanyolu galaksisinin de kendi etrafinda 6 kez donmesine (samanyolu galaksisinde kendi etrafinda bir dafa donmesi, yani bir gunu 240 milyon dunya yilina denk) dunyada hayat yaklasik 3 milyar yil once basladiysa, dunya 4.5 milyar yasinda ise bunun 6x 240 milyon yil, bilimin hesaplari ile paralel bir sonuc cikiyor ortaya. Insan kiyamette yasadigi hayati bir gunden az bir zaman olarak hissedecek, (samanyolu gunuyle 15dk ) insanin ruhu bedenindeyken, yasarken, zaman algisi dunya gunu ile, olunce ruh, demekki dunya gunu zaman algisindan cikip isiklarin, isik fotonlarinin, elektro manyatik dalgalarin zaman algisina cikiyor. Ve orada artik bir gun 240 milyon dunya gunu, Ve dusunuyor, ben ne yasadim simdi ya. 15 dk icin saraylar, hanlar hamamlar, yalakaliklar, kic yalamalar, egilmeler bukulmeler, yalanlar, dolanlar, calmalar cirpmalar.. Ben ne yasadim şimdi.... Ahzâb Sûresi / 72.Ayet: Doğrusu biz emaneti (Allah’ın halifeligini)yerine getirme sorumluluğunu göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) bunu yüklenmekten kaçındılar ve on(un getireceği sorumluluk)tan korktular da onu insan yüklendi. (Aldigi sorumlulugu yerine getiremezse)cidden o çok zalim, çok cahil (demek)tir.4 Eğer insan, ilâhî teklifi unutur, nefsine uyar ve aklını putlaştırarak işlerini Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda değil de kendi hevâ ve hevesine göre yaparsa hem cahil hem de zalim olacağı bildiriliyor. Ne diyordu macestlerinin fetbazi, hiyaruddin karaadam yolsuzluk hirsizlik degildir. 15 dk sonra anlarsin yolsuzluk neymis. 15 dk...
sen gittin gideli gunduzler baygin Geceler deli eline hasret ellerime yillar oldu ve yillar oldu ellerimde hayat cizgim silineli odunc yasamlar devsirsemde dusen sonbahar yapraklarindan. renkler hayata mesafeli biliyormusun simdi yapraklar dusuyor ve ben usuyorum sen gittin gideli
dusunki goncalar ölmus gulleri susuz biraktigindan beri bulbuller guller goz yasina kusmusler ne gul kaldi ne gonca butun desenler sana dair atesteslerde kavrulunca kirpiklerini andiran kar kristalleri kaldi avucta biliyormusun simdi kartanelri dusuyor ve ben usuyorum sen gittin gideli
Neden sen de su kelebek kanadi goz kapaklar Ve neden su guvercin gagasi dudaklar Her Kipirdadiklarinda neden yuzumde magmalar cicek acar Ve bin kartal yuregimden ucusa cikar Neden
Neden icim burkulur Saclarini oksamayan meltemlerde Ve Nutkum tutulur Okyanus bakislarinin besledigi Dudaklarinda yuzen yelkenlerde Neden
Neden geceler uzun artik Neden gunduzler huzun Bilmemki neden umurumda Beni esir alan su gulusun Neden
Neden yuz hattin aranirki Ufuklarda bulutta Neden yuregim arinirki yanimda varliginda Ve neden yuzume renk gelir Sana dair umutlarda Neden
Neden sen bukadar gucluyken Kurt agzinda kuzuyum ben Benimmi soluklarim kirpilmis Yoksa senmi dogdun buyuden Neden neden
12. (Allah, İblis’e:) “Sana emrettiğim zaman, secde etmekten seni men eden nedir?” dedi. (İblis de:) “Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.” dedi.
Ey rabbim ben altindan, elmastan, inciden nurdan, isiktan, dahi yaratmis olsan, ve benim solucana, bocege, sumuklu bocege, sinege, sivri sinege secde etmemi emretsen, senin emrin diye cani gonulden, secde ederim. Asla ne oldugumu dusunmem. Ozaman da seytana çık cennetimden dedin, bana gir cennetime de Diyeceksin, ozaman seytan asagiliklardan oldu, beni yucelttiklerinden yapacaksin demektir.
1- YÂ ALLAH : her şeyin gerçek Ma’budu, Hâliki ve Mâliki ve aşağıdaki sayılacak isimleri de kapsayan tek ilâh. 2- YÂ RAHMÂN : dünyada bütün mahlukatı rızıklandıran 3- YÂ RAHÎM : âhirette sadece mü’minlere rahmet edecek olan 4- YÂ ALÎM : herşeyi hakkıyla bilen 5- YÂ HALÎM : yarattıklarına son derece iyi muamele eden 6- YÂ AZİM : sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan 7- YÂ HAKÎM : her şeyi yerli yerinde yapan 8- YÂ KADÎM : varlığının başlangıcı olmayan 9- YÂ MUKÎM : her şeyi ayakta tutan ve yokluğu söz konusu olmayan 10- YÂ KERÎM : iyilik ve ikramı bol olan 11- YÂ HANNÂN: sonsuz merhamet sahibi 12- YÂ MENNÂN: hakiki iyilik ve ihsan sahibi 13- YÂ DEYYÂN: kulların hiçbir amelini zayi etmeden karşılığını veren 14- YÂ ĞUFRÂN: bağışlaması bol olan 15- YÂ BURHÂN: kullarına yol gösteren 16- YÂ SULTÂN: gerçek saltanat sahibi 17- YÂ SÜBHÂN: bütün kusur ve noksan sıfatlarından münezzeh olan 18- YÂ MÜSTEÂN: kendisinden yardım istenen 19- YÂ MÂNİ’: olmasını istemediği şeyin meydana gelmesine engel olan 20- YÂ DÂFİ’: zararlı şeyleri ve mani’leri def’eden 21- YÂ NÂFİ: faydalı şeyleri yaratan 22- YÂ SÂMİ: bütün sesleri işiten 23- YÂ RÂFİ: dilediklerinin mertebesini yükselten 24- YÂ SÂNİ: her şeyi sanatla yaratan 25- YÂ ŞÂFİ: kullarına şifâ veren 26- YÂ CÂMİ: istediğini istediği şekilde toplayan 27- YÂ VÂSİ: ilim ve ihsanı her şeyi içine alan 28- YÂ MÛSİ: istediği şeyi istediği şekilde bollaştıran 29- YÂ CELÎL: yücelik ve ululuk sahibi 30- YÂ CEMÎL: gerçek güzellik sahibi 31- YÂ VEKÎL: kendine güvenen kulların işini en iyi yoluna koyan 32- YÂ KEFÎL: kulların tâkatını aşan işlerini üzerine alan 33- YÂ DELÎL: kullarına yol gösteren 34- YÂ MUKÎL: kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan 35- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan 36- YÂ LÂTÎF: lutf u keremi bol olan 37- YÂ AZÎZ: sonsuz izzet sahibi 38- YÂ MELÎK: bütün mevcûdatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan 39- YÂ MÜ’MİN: kalblerde iman nûrunu yakan ve kullara huzur ve güven veren 40- YÂ MÜHEYMİN: bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan 41- YÂ MÜKEVVİN: bütün mahlukatı yoktan meydana getiren 42- YÂ MÜLEKKİN: bütün yarattıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden 43- YÂ MÜBEYYİN: bütün kulları için açıklanması gereken herşeyi beyan eden 44- YÂ MÜHEVVİN: musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran 45- YÂ MÜZEYYİN: herşeyi münâsip şekilde süsleyen 46- YÂ MUAZZİM: dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren 47- YÂ MUAVVİN: muhtaçların, tevbeyi kabul edenin yardımına koşan ve birbirinin imdadına koşturan 48- YÂ MÜLEVVİN: herşeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen 49- YÂ ALİYYÜ: her şeyiyle yüce olan 50- YÂ VEFİYYÜ: sözünde vefâlı olan ve vaadinden dönmeyen 51- YÂ VELİYYÜ: mü’minlerin dostu olan 52- YÂ ĞANİYYÜ: gerçek zenginlik sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayan 53- YÂ MELİYYÜ: sonsuz servet ve tükenmez hazineler sahibi 54- YÂ ZEKİYYÜ: her cihetten temiz ve pak olan 55- YÂ RADİYYÜ: kendisini kulluk edenlerden hoşnut olan 56- YÂ BEDİYYÜ: eser ve ihsanlarıyla varlığı apaçık görünen 56- YÂ HAFİYYÜ: şiddet-i zuhurundan gizlenen 58- YÂ KAVİYYÜ: güç ve kuvveti sonsuz olan 59- YÂ MUSAVVİR: her varlığa münâsip şekil giydiren 60- YÂ MUKADDİR: her şeyin plan ve programını ölçülü yapan 61- YÂ MUTAHHİR: her şeyi maddî ve mânevî kirlerden temizleyen 62- YÂ MÜNEVVİR: nûruyla her şeyi nûrlandıran 63- YÂ MUKADDİM: dilediğini öne geçiren 64- YÂ MUAHHİR: istediğini geriye bırakan 65- YÂ MÜYESSİR: hayırlı işleri kolaylaştıran 66- YÂ MÜNZİR: kullarını azabıyla korkutan 67- YÂ MÜBEŞŞİR: kullarını cennet ve diğer mükâfatlarla müjdeleyen 68- YÂ MÜDEBBİR: bütün kâinâtı tam bir nizam içinde idâre eden 69- YÂ KÂİM: varlığında başkasına muhtaç olmayan 70- YÂ DÂİM: varlığının sonu olmayan 71- YÂ RÂHİM: mahlukatına merhamet eden 72- YÂ HÂKİM: mevcûdatına hükmeden 73- YÂ ÂLİM: her şeyi bilen 74- YÂ ÂSİM: yarattıklarını koruyan 75- YÂ KÂSİM: her şeyi adaletle taksim eden 76- YÂ SÂLİM: ayıp ve kusur kendisine arız olmayan 77- YÂ KÂBİD: istediğinin maddî ve mânevî rızkını daraltan 78- YÂ BÂSİT: istediğinin maddî ve mânevî rızkını genişleten 79- YÂ VÂHİD: isim, sıfat ve fiillerinde ortağı olmayan 80- YÂ VÂCİD: istediğini bulan (maddî olmayan varlıklardan maddî varlıklar yaratan) 81- YÂ ŞÂHİD: her yerde hazır ve nazır olan 82- YÂ MÂCİD: sonsuz şan ve yücelik sahibi 83- YÂ RÂŞİD: bütün işlerini ezeli hikmetine göre neticeye ulaştıran 84- YÂ BÂİS: peygamberler gönderen ve ölüleri dirilten 85- YÂ VÂRİS: bütün mülk ve servetlerin hakiki sahibi 86- YÂ DÂRRU: hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri de yaratan 87- YÂ NÂFİ: hayır ve menfaatli şeyleri vareden 88- YÂ HÂDÎ: kullarına yol gösterip lütfuyla hidâyet veren 89- YÂ KÂFÎ: kullarına yeten 90- YÂ ŞÂFÎ: her türlü derde devâ veren 91- YÂ VÂFÎ: vaadinde duran 92- YÂ MUÂFÎ kullarına âfiyet veren 93- YÂ ÂLÎ: her şeyiyle yüce olan 94- YÂ DÂÎ: iyiliğe ve cennete dâvet eden 95- YÂ RÂDÎ: iyi kullarından hoşnut olan 96- YÂ KÂDÎ: hikmet ve adaletle hükmeden 97- YÂ BÂKÎ: varlığının sonu olmayan 98- YÂ HÂDÎ: dilediğini doğru yola ulaştıran 99- YÂ ĞAFİR: dilediği kullarının günahlarını silen 100- YÂ SÂTİR: ayıp ve kusurları örten 101- YÂ KÂHİR: düşmanlarını mağlub eden 102- YÂ KÂDİR: herşeye gücü yeten 103- YÂ NAZİR: bütün mahlukatının hâllerini gören 104- YÂ FATİR: bütün mahlukatı yoktan var eden 105- YÂ ŞÂKİR: kendine yapılan ibâdet ve şükürlere bol mükâfat veren 106- YÂ ZÂKİR: kendisini zikredenleri yâd eden 107- YÂ NÂSİR: dostlarına yardım eden 108- YÂ CÂBİR: kırık gönülleri saran ve zararları telâfi eden 109- YÂ KARÎB: herşeye herşeyden yakın olan 110- YÂ RAKÎB: bütün mahlukatı gözetleyen 111- YÂ HABÎB: mü’minlerin sevgilisi olan 112- YÂ MUCÎB: kulların dualarına cevap veren 113- YÂ HASÎB: kulların bütün fiilerinin hesabını gören 114- YÂ TABÎB: bütün dertlere devâ veren 115- YÂ BASÎR: herşeyi bütün incelikleriyle gören 116- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan 117- YÂ MÜNÎR: herşeyi nûruyla aydınlatan 118- YÂ MÜBÎN: kullarına gerekli herşeyi açıklayan ve varlığı apaçık olan
119- YÂ MÜNEVVİL: kullarına nimet ihsan eden 120- YÂ MUFASSİL: bütün müşkülleri hâlleden ve hak ile bâtılın arasını ayıran 121- YÂ MÜBEDDİL: istediğini istediği şekilde değiştiren 122- YÂ MÜSEHHİL: zorlukları kolaylaştıran 123- YÂ MÜZELLİL: istediğini zelil kılan ve mahlukatına boyun eğdiren 124- YÂ MÜNEZZİL: kitaplar ve bereketler indiren, dilediğinin rütbesini alçaltan 125- YÂ MUHAVVİL: kâinâttaki bütün işleri döndüren ve kullarını hâlden hâle sevk eden 126- YÂ MÜCEMMİL: herşeyi münâsip şekilde güzelleştiren 127- YÂ MÜKEMMİL: herşeyi kemâle erdiren 128- YÂ MUFADDİL: istediğini istediğine üstün kılan
129- YÂ AFÜVVÜ: kullarını çok çok affeden 130- YÂ ĞAFÛR: kullarının günahlarını çokça bağışlayan 131- YÂ VEDÛD: itâatkâr kullarını çok seven ve sevilmeye layık olan 132- YÂ ŞEKÛR: rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan 133- YÂ SABÛR: asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden 134- YÂ RAÛF: kullarına çok merhamet edip esirgeyen 135- YÂ ATÛF: kullarına karşı pek merhametli olan 136- YÂ KUDDÛS: bütün mahlukatı maddî ve mânevî kirlerden arındıran 137- YÂ HAYYU: gerçek hayat sahibi olan 138- YÂ KAYYÛM: gökleri, yeri ve bütün mahlukatı ayakta tutan 139- YÂ EVVEL-: herşeyden önce olan 140- YÂ ÂHİR: herşeyden sonra olan 141- YÂ ZÂHİR: varlığı apaçık görünen 142- YÂ BÂTİN: herşeyin içyüzünden haberdar olan 143- YÂ HÂLİK: herşeyi yoktan yaratan 144- YÂ RÂZİK: herşeyi münasip bir şekilde rızıklandıran 145- YÂ SÂDİK: her işi doğru olan ve sözünü yerine getiren 146- YÂ SÂBİK: varlığı herşeyden önce olan 147- YÂ SÂİK: herşeyi mukadder hedefine sevk eden 148- YÂ FÂLİK: tohum ve çekirdekleri yarıp sümbüllendiren 149- YÂ ĞAFFÂR: çok affeden 150- YÂ SETTÂR: ayıpları çokça örten 151- YÂ KAHHÂR: herşeye galip gelen ve düşmanlarını kahreden 152- YÂ CEBBÂR: istediğini zorla yaptırabilen 153- YÂ SABBÂR: çok sabreden ve kullarına sabır gücü veren 154- YÂ REZZÂK: bütün rızka muhtaç olanları rızıklandıran 155- YÂ FETTÂH: herşeyi hikmetle açan 156- YÂ ALLÂM: herşeyi çok iyi bilen 157- YÂ VEHHÂB: bol bol hediyeler veren 158- YÂ TEVVÂB: tevbeleri çok çok kabul eden 159- YÂ ŞEFÎU: gerçek şefâat sahibi 160- YÂ SEMÎU: gizli açık her sesi işiten 161- YÂ REFÎU: istediğini yükselten ve son derece yüce olan 162- YÂ MENÎU: istediğini engelleyen 163- YÂ BEDÎU: mevcudatı en güzel bir şekilde yoktan yaratan 164- YÂ SERÎU: hesabı en suratli bir şekilde gören 165- YÂ BEŞÎRU: sevdiklerini cennet ve çeşitli mükâfatlarla müjdeleyen 166- YÂ NEZÎRU: kullarına itâate sevk etmek için azabıyla korkutan 167- YÂ KADÎRU: sonsuz kudret sahibi olan 168- YÂ MUKTEDİRU: herşeye gücü yeten 169- YÂ MÜBDİU: mahlukatı örneksiz ve yoktan yaratan 170- YÂ MUÎD: mahlukatı öldükten sonra yeniden dirilten 171- YÂ HAFÎZ: herşeyi muhafaza eden 172- YÂ MUHÎT: herşeyi ilim ve kudretiyle kuşatan 173- YÂ HAMÎD: hamd ve senâya en çok layık olan ve çok övülen 174- YÂ MECÎD: azamet, şeref ve hakimiyeti sonsuz 175- YÂ MUKÎT: her türlü mahlukata münasip rızık veren 176- YÂ MUĞİS: darda kalan çaresizlerin imdadına koşan 177- YÂ MUİZZU: istediğine izzet veren ve şereflendiren 178- YÂ MÜZİLLU: istediğini zelil kılan 179- YÂ MUÎN: kullarına yardım eden 180- YÂ MÜBÎN: açıklanması gereken herşeyi beyan eden 181- YÂ EMÎN: kullarina emniyet ve huzur veren 182- YÂ MEKÎN: saltanatı muhkem, nüfuz ve iktidar sahibi 183- YÂ METÎN: hiçbir sey hükmünü sarsmayan ve kendisine güvenilen 184- YÂ ŞEDÎD: azap ve ikabı şiddetli olan 185- YÂ ŞEHÎD: kullarının her yaptığını gören 186- YÂ RAŞÎD: bütün işlerini ezeli takdirine göre en güzel bir şekilde neticeye ulaştıran 187- YÂ HAMÎD: en çok övülen ve en çok övgüye layık olan 188- YÂ MECÎD: sonsuz şeref sahibi 189- YÂ ÂDİL: gerçek adalet sahibi 190- YÂ KÂBİL: rızası için yapılan isleri kabul eden 191- YÂ FÂDİL: her şeyden üstün ve yüce olan 192- YÂ FÂİL: her işin hakiki yapıcısı olan 193- YÂ KÂFİL: yaratıkların her işini üzerine alan 194- YÂ CÂİL: her şeyi meydana getiren 195- YÂ KÂMİL: her bakımdan eksiksiz olan 196- YÂ FÂTİR: mahlukatı yokluk karanlıklarından varlık nûruna çıkaran 197- YÂ TÂLİB: kulları için hayır murad eden ve onları dergâhına çağıran 198- YÂ MATLÛB: kullarını, rızasına ermek ve cemâlini görmek için can attığı 199- YÂ FERDÜ: eşi ve benzeri olmayan 200- YÂ VİTRU: zât, sıfat ve fiillerinde çifti olmayan 201- YÂ EHADU: her bir şeyde birliğini gösteren 202- YÂ SAMEDU: hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu 203- YÂ EMCEDU: san, şeref ve yüceliği en büyük olan 204- YÂ EAZZU: izzet ve galibiyeti mukayeseye gelmeyen 205- YÂ ECELLU: sonsuz azamet ve celâl sahibi 206- YÂ EHAKKU: bütün gerçeklerden daha gerçek ve ibadete en çok layık olan 207- YÂ EBERRU: herkesten fazla iyilik yapan 208- YÂ EBED: varlığının sonu olmayan 209- YÂ MARÛFE MEN AREFEH: Kendisini tanımak isteyenlerin marufu 210- YÂ MÜKRİM: gerçek ikram sahibi 211- YÂ MUAZZİM: dilediğini büyüten ve eserleriyle büyüklüğünü gösteren 212- YÂ MÜNAİM: mahlukatını çeşit çeşit nimetlere gark eden 213- YÂ MUTÎ: mahlukatına lazım olan her şeyi veren 214- YÂ MUĞNÎ: mahlukatının ihtiyacını giderip zengin kılan 215- YÂ MUHYÎ: canlılara hayat veren 216- YÂ MÜBDÎ: mahlukatı maddesiz ve örneksiz ilk defa yaratan 217- YÂ MURDÎ: mahlukatını nimetleriyle hoşnut kılan 218- YÂ MÜNCÎ: mahlukatı her türlü tehlikeden kurtaran 219- YÂ MUHSİN: bol bol iyilikte bulunan 220- YÂ KÂŞİF: belâları kaldıran ve güzellikleri açığa çıkaran 221- YÂ FÂRİC: keder ve tasadan kurtarıp ferahlatan 222- YÂ FÂTİH: her mevcuda münasip bir suret açan ve fetihler müyesser kılan 223- YÂ NÂSİR: kullarına yardım eden 224- YÂ DÂMİN: yaratıkların her türlü ihtiyacını üzerine alan 225- YÂ ÂMİR: her şeye fıtratının gayesini emreden amir 226- YÂ NÂHÎ: her türlü kötülükten sakındıran 227- YÂ RECÂ: kullarının ümidi olan 228- YÂ MÜRTECÂ: kullarının ümit beslediği 229- YÂ MÜSEBBİB: sebepleri takdir eden 230- YÂ MUKARRİB: itâatkâr kullarını kendisine yaklaştıran 231- YÂ MUAKKİB: eşyayı hikmetle peş peşe getiren 232- YÂ MUKALLİB: kullarının kalplerini hâlden hâle değiştiren 233- YÂ MUKADDİR: her şeye bir miktar tespit eden 234- YÂ MÜRETTİP: her şeyi düzene koyan 235- YÂ MURAĞĞİB: kullarını iyiliğe teşvik eden 236- YÂ MÜZEKKİR: kullarına öğüt veren 237- YÂ MÜKEVVİN: mahlukatı var eden 238- YÂ MÜTEKEBBİR: sonsuz büyüklük ve azamet sahibi 239- YÂ RABBENÂ: Rabbimiz 240- YÂ İLÂHENÂ: İlâhımız 241- YÂ SEYYİDENÂ: Seyyidimiz 242- YÂ MEVLÂNÂ: Mevlâmız 243- YÂ NÂSİRANÂ: Yardımcımız 244- YÂ HAFİZANÂ: Koruyucumuz 245- YÂ KÂDİRANÂ: Kâdirimiz (Kudreti sonsuz Rabbimiz) 246- YÂ RÂZİKANÂ: Râzikımız (Bize rızık veren Rabbimiz) 247- YÂ DELÎLENÂ: Delilimiz 248- YÂ MUĞÎSENÂ: Mededkârımız 249- YÂ CELÎL: yücelik ve ululuk sahibi 250- YÂ CEMÎL: gerçek güzellik sahibi 251- YÂ VEKÎL: kendine güvenen kulların işini en iyi yoluna koyan 252- YÂ KEFÎL: kulların tâkatını aşan işlerini üzerine alan 253- YÂ DELÎL: kullarına yol gösteren 254- YÂ MUKÎL: kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan 255- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan 256- YÂ LÂTÎF: lutf u keremi bol olan 257- YÂ AZÎZ: sonsuz izzet sahibi 258- YÂ MELÎK: bütün mevcûdatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan 259- YÂ MÜ’MİN: kalblerde iman nûrunu yakan ve kullara huzur ve güven veren 260- YÂ MÜHEYMİN: bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan 261- YÂ MÜKEVVİN: bütün mahlukatı yoktan meydana getiren 262- YÂ MÜLEKKİN: bütün yarattıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden 263- YÂ MÜBEYYİN: bütün kulları için açıklanması gereken herşeyi beyan eden 264- YÂ MÜHEVVİN: musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran 265- YÂ MÜZEYYİN: herşeyi münâsip şekilde süsleyen 266- YÂ MUAZZİM: dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren 267- YÂ MUAVVİN: muhtaçların, tevbeyi kabul edenin yardımına koşan ve birbirinin imdadına koşturan 268- YÂ MÜLEVVİN: herşeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen
"Soz "deyip gecme Varligin bosluga kun diye Akan ilk mayasidir "soz" Feyekun diye de halen daha devam etmektedir "soz " Ademe secde ettiren ademdeki sozlerdir. Once havvayi sonra ademi kandiran ve cennetten cikran seytandaki "soz" dur
Guzel soz peygamberlerden gelir. Kotu soz. Seytandan gelir.
Insani cennetlik kilan da sozdur, cehennemlik kilan da bir cumlelik sozdur. Soz deyip gecme Sena dunyaya gelis yolunu acan annenin babana babanin annene verdigi sozdur. Evettir
Seni hayvandan ayiran sozundur. sozun suretindir, siretindir. Sensindir. Iyi soz iyisindir. Kotu soz kotusundur. Sozun ne ise osundur. O yuzden soz dagarcigini ne ile besledigin onemli
soyledigin soze once sen inanmalisin. Inanmadan soyledigin soz evetsiz dunyaya getirdigin cocuktur. Soz deyip gecme
Milletler dilleriyle birbirinden ayrilir. Milleti millet yapan gecmisinden gunumuze gelen sozlerinin toplamidir. Yine bir milleti guclu yapan soyledigi sozun niceligi ve niteligidir. . Soz bir koprudur, gecmisten gunumuze, gunumuzden gelecege.., sozu guclu olan milletlerdir gunumuze kadar gelenler... Sozu guclu olan insanlar asirlari aydinlatanlardir. Ne kadar sozu guclu insan okadar guclu millettir. Oyuzden egitim onemlidir.
Guzel bir siir, guzel bir nesir, yada soz nesillerin ruhunu besler, aksi felaketler, helaketler... girilen her savas kötu bir sozdur. kazanilan her savas guzel bir nutuktur . "Soz" deyip gecme. Sozunu seç de soyle. **** Herkes saniyor siir yaziyorum Oysaki ben icimden kaniyorum Dokulen yaslar degil hicranim Butun omrum heba yaniyorum **** Geceler siirime gebe geceler Gecelerin icinde heceler, kafiyeler Sadik bir es gibi dokmek icin icini her aksam yataginda beni bekler beklenen ***** Belki aradigin renk ben degilim Cizmeye calistigin hayat tablosunda Ama bilki, bir gun, bir ressam Butun renkleri bir birine katacak.. tam da beni bulabilmek icin. **** Beynim kosmos Her lobu bir galaksi Sen ey aksi yildiz Hadi cik bakalim cik aklimdan Gunduzlerim karadelik Gecelerim nebula Seni dogurmakta her ruya Hadi sön bakalim sön aklimdan ... *** Arkada birakmak bir kadayif tadi.. Fistiği az olsun varsin... Maksat Sekerle yazmaksa adi
Bazen cocuklarin dunyasina inebilmek ve onlari daha iyi anlayabilmek icin internetten buldugum degisik sorular soruyorum.
Ogluma ve kizima, Baska bir ulkeye tasiniyoruz. Ve oyuncakalrinizi goturemiyoruz ne yapardiniz dedim. Kizim; en yakin arkadaslarima veririm dedi. Oglum da: Oyuncagi olmayan cocuklara verirdim dedi. Yine: yasamak icin 4 mevsimden birini secseydiniz hangisini secerdiniz ? Diye sordum. Kizim ben yazi secerdim. Daha cok eglenceli dedi.
Oglum da: ilkbaharı secerdim dedi. Ben de sasirdim. Ve neden Ilkbahar diye sordum. O da, " çünkü ilk baharda bitkilerin ve agaclarin ihtiyaci olan ve onlari buyuten yagmurlar cok yagiyor. " dedi Bu nasil bir merhamet oglumunki.. ogluma olan hayranligimi bu cevap daha da artirdi. Okadar derin ve o kadar sevgi sefkat dolu bir cevapti ki, oglum iyi ki benim oglum diye cok sukrettim. Oglum super merhametli biridir. Kizimla oglum nezaman kedi üzerine kavga etseler. Kaybeden hep oglum olur. Çünkü kizim biraz cadaloz. Yeterki tutsun kizim, oglumun kucagindaki kedinin bir tarafindan... Kedinin caninin yanip yanmamasi umurunda değil. Kizim O hisimla kediyi cekerken oglumdan, oglumda kedinin caninin yanmamasi icin hemen birakir kediyi. Sonra da gelir sikayet eder bana. Baba erva kediyi benden zorla aldi diye. Diyer bir soru: dag büyüklüğünde boyun olsa ne yapardiniz Oglum, dunyaya carpacak meteorlari, havada yakalar geri atardim dedi. Kucucuk kalbinde oglumun, koskoca dunya kadar hir merhamet sakli... Seninle gurur duyuyorum oglum. Iyi ki bana vermis rabbim seni. Insallah hic eksilmez bu sevgi ve merhametin...
- Kanada'dan - Şair arkadaşımız Sn. Ahmet İhsan Araç < DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN > - Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın. * Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları * * Çağdaş Şairler * Yurt Dışı Üyeleri * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Üyeleri *
Altinin pirlantanin makamin mevkinin, degeri bu gecici ve dar dunyada verilmis izafi degerdir. Ama guzel sozun degeri hem dunyada, hem ukbada, hem insanlar arasinda hem melekler ve cinler arasinda deger görür.
20.07.2025 - 16:13
Dusununki Allah yatarken bile goklerin ve yerin yaratilisini dusunmeye, sorgulamaya, arastirmaya sevk ediyor. Bu ayete ragmen islam ulkeleri zir cahil. Ve islam dusmanlari islamin insanlari geri biraktigini iddia ediyor. Islam insanlari geri birakmiyor. Icimize sizmis abdestsiz cripto imam ve seyhler yuzunden insanlar Allahin dediklerinden kurandan, ve result nun dediklerinden sunnetten bir haber.
Iste ilgili ayet,
"O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: “Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!” derler."
Uzay belgeseli izlemek, yer yuzu belgeseli izlemek, izlerken rabbini, yaratanin sanatini, buyuklugunu, ilmini, gucunu kuvvetini, dusunmek ogrenmek ibadettir. Hem de bir saati bir yil nafile ibadete denk bir ibadettir. Benden soylemesi.
Hangi ileri goruslu filozof yada prof yatarken uzay ve yeryuzu ilimlerine kafa yorun diye bir sozu var. Iste kuranda ve hadislerde bunlar var. Ama sunu da tesbit etmeliyimki Akilli kafir aptal muslumandan daha faydali. Cunku Akilli kafir ilim uretiyor. Aptal muslumanda merak edip o ilimi okumuyor bile. Muslumanlarin cogunlugunun hayati mutfak, tuvalet, yatak ucgeninden ibaret. Eskiden okuzlerde; Harman, ahir, mera ucgeninde donerlerdi.
Bir musluman, gunde 10 ayeti ve 10 hadisi okuyup ustunde dusunmuyorsa, o insan istedigi kadar namaz kilsin, oruc tutsun, kurandan ve sunnetten habersiz bir muslumandir. Nokta.
20.07.2025 - 08:31
Iki turlu es var. Birinci es diyorki ben mutluysam sen de mutlu olursun. Ben mutlu olmazsam sende mutlu olmazsin. Bu tur esler asla mutlu olmazlar. Cunku genelde sahip olduklari ile mutlu olmak yerine sahip olmadiklari ile dovunurler ve seni doverler. En kisa zamanda bu tiplerden kurtulmak lazim
Ilknci tur es derki, sen mutlu jsen ben de mutluyum. Ve gercekten bakarsinki onun mutlulugu seni mutlu gormek. Boyle bir es insana Allahin lutfudur. Sen de Allahin o lutfuna karsi saygi ve sevgide kusur etmezsin. Artik seni mutlu etmek icin var olan o kadini sen mutlu etmek icin canine bile verirsin. Onun icin Yaptigin seyler kulfet olmaz senin icin de mutluluk kaynagi olur. Cunku sen de onu mutlu etmekle mutlu olmaya baslamissindir. Ben mutluysam sen de mutlu olursun diyenleri hayatinizdan ivedilikle cikarin
20.07.2025 - 08:24
Allah kuranda istigfar edin diye emrediyor. Tefekkur edin diyor. Hatta yatarken gokyuzunu dusunun diyor. Yani yatarken astronomy dusunmek Allahin emri. Demekki astronomy belgelesi islemek Allahin emri. Bir saat Tefekkur etmek bir yil nafile ibadetten daha sevap. Hatta namaz da buna dahil.
Sonra Allahi zikredin diye emrediyor.
Ama her nasilsa islamin sarti sadece bes. Evet efendimizin hadisi var bununla alakali, ama namazda bu ucunu gerceklwstirmiyorsan kildigin namaza guvenme. Namaz da zikir var. Dua var. Istigfar da koyabilirsin. Mesela secdede estagfurullah el azim, yada rabbigfir verham diye bilirsin. Salavat da var. Ozaman namazi cok guzel paketlemis, ve rabbine sunmus oluyorsun.
20.07.2025 - 08:17
Dua, dua bir ibadettir. Dua edin, haddi asmayin diye buyuruyor, Allah kuranda. Demekki 5 vakit namaz kilan bes vakit dua etmiyorsa haddi asmis oluyor. Yani dua etmemek haddi asmak oluyor.
Duayi iyi bir hediye paketi gibi sunmak lazim. Ilk en alta bir salavat sar, sonra salavatin ustune bir istigfar sar, sonra istigfarin ustune bir zikir sar daha sonra duani et. Sonra tekrar bir salvation, sonra zikir sar, sonra istigfar sar, ve fatihayla kurdelele. En guzel paketlenmis ve rabbine sunulmus dua paketi. Hic geri donermi
20.07.2025 - 08:12
Gunumuzde din gorevlileri dini oyle bir anlatiyorlarki sanki ilk inen emir "kul la ilahe illallah ve akimus salah" oysa Ilk inen emir, ilk inen kuran ayetlerindeki varligi, kainati sorgulama, yaratani dusunme tefekkur etme ve yazmadir.,, hz ibrahim as. Binlerce yil once hayatiyla ilk inen ayetleri tefsir etmis oluyor. Yani rabbim hz ibrahimin binlerce yilki islam baslangicini ayetlerle yine islam baslangici yapiyor.Yani hz ibrahimin gokyuzunu okumasi ve okurken rabbini dusunmesi Allahin da ona bilmedigini oyretmesi o ayetlerin tefsiri olmus oluyor. Demekki islama en guzel giris kainati okuyarak yapilan giris. Yildizlara bakiyor, acaba rabbimmi diye sonra aya sonra gunese, ve en sonunda da Allah onun kalbine indiriyor imani.
20.07.2025 - 08:02
Ilk inen ayetlerde, insani tefekkure davet eder. Tefekkur ederken hikmetler ve Allahin latifeleri kalbe duser. Onlari o an yazdin yazdin, yazmadin kalpte anlik parlayip gider. O yuzden Ilk inen ayetlerde insana kalemi ogretti der. Yazmaya vurgu yapar.
14.07.2025 - 19:31
Tefekkur zamani
Kendime yaziyorum. Isteyen okusun
Bismillahirrahmanirrahim
Kul hu vallahu ahad.
Deki; o, Allah bir
O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed)
Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer
Allah ismi aslinda Al la huuuvv
"Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor
Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek
Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde.
Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor.
Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik
Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz.
Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der.
Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir.
Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari...
Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu
Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir.
Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden.
O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi
Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan
Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor.
Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
Tefekkur zamani
Kendime yaziyorum. Isteyen okusun
Bismillahirrahmanirrahim
Kul hu vallahu ahad.
Deki; o, Allah bir
O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed)
Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer
Allah ismi aslinda Al la huuuvv
"Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor
Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek
Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde.
Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor.
Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik
Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz.
Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der.
Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir.
Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari...
Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu
Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir.
Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden.
O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi
Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan
Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor.
Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
Tefekkur zamani
Kendime yaziyorum. Isteyen okusun
Bismillahirrahmanirrahim
Kul hu vallahu ahad.
Deki; o, Allah bir
O- 1, (hu ahad), o bir ( hu ehed)
Isadan once binli yillarda yahudiler ilahin adi "alohim "(Allah) ya da "yahweh" (ya huve) olarak gecer
Allah ismi aslinda Al la huuuvv
"Huu" o demek, "lahuu" ona, onun icin, ona ait demek allahu "ona ait olunan" manasi cikiyor
Yani aslinda rapca yumusak hu harfi o demek
Ve yumusak he arfi aslinda "o" harfini andirir. Degisik sekilleri oldugu gibi daireseldirde.
Bu demek oluyorki aslinda mikrodan makroya, electronlardan gezegenlere donen hersey, yildizlar, galaksiler arapca hu yani o yaziyor.
Allahin iki tane kisa imzasi var. Suursuz varliklar huu diye doner. Hu Harfi yapar. Suurlu varliklarda 1, ve Allahin elifi oda bir gibi yazilir, hem huu der hem bir der. Soluk alip veren her canli nefesi huu doye verir. Ozellikle insan hem bir gibi yurumesi, hem hu diye solumasi, ve hem de vucudunun atomlarinin elecronlari huu diye arapca o harfine benzeyen hu harfini cizmesi, hem namaz kilarken namazda allah tahiyyat ve secde de huve yazmasiyla ebook Allahi gosteren varlik. Birleyen varlik
Arapca hu harfi yuvarlak o seklinde olmasi yonuyle butun varlik o sekilde turer. Onu isaret eder. Butun tohumlar hemen hemen yuvarlak hu seklinde, butun yumurtalar.... insanlarin yuvarlak goz bebekleri bile onu isaret eder. Aslinda birinin gozune bakarken o gozlerin onu isaret ettigini gorursunuz.
Cansiz ve Suursuz varliklar sadece o der. Insan, o birdir der. Hu Allah ehed; O, Allah bir der.
Ayrica arapca sifir bir nokta isaretidir.
Maddenin en temel en kucuk hali Atumu isaret eder. Allah bir iken koskoca uzay boslugunda nokta gibi kalan butun gezegenler ve butun yildizlar bir sifir hukmundedir. Nasilki okyanus varsa balik olur, okyanusu alirsan balik kalmaz. Baligin varligi okyanusun varligina isarettir. Iste o varsa nokta vardir. O yok olursa beraberinde hersey bir anda yok olur. O herseyin hem yaraticisi hem bir arada tutusu. O yercekimi, o yorunge, o atomlari, molekul olusturmada birbirine yapistiran, yapistirici, o galaksileri donduren guc. Nasil okyanus yuzdurur baligi. Okyanus olmasa balik yuzemez. Olamaz. O olamasa her sey yok olur. O bukadar Ayan beyanken, ilim adina onu inkar etmek deniz inkar eden baliktan daha aptalca butun yaraticiyi inkar eden sozde bilim insanlari...
Hersey bana seni anlatiyor. Ey huu
Ay huu seklinde, dunya huu seklinde, yorungeleri hu seklinde, yumurtalar huu seklinde, tohumlar huu seklinde. Goz bebekleri huu seklinde. Memeler huu seklinde. Doguma yakin annrlerin karni o seklinde ceker, nefes alan her canli nefes verirken huu, yani o der. Ekseri meyveler huu seklinde, hareketi en guzel saglayan tekerleri huu seklinde yaparsan seni a noktasindan be noktasina tasir.
Cunku herseyi veren o. Eden o. Yapan o catan o. Sagimiz o. Solumuz o. Ustumuz o. Altimiz o. icimiz o. Disimiz o. Biz ondaniz. Bir tek O kendinden.
O yuzden deki o Allah bir dir. O-1 electric devreleri bile bir sifir seklinde calisir. Be bir( 1) sinyal var demektir. (0) sifir sinyal yok demektir. Birsiz hersey sifir sinyal verir. Yokluga duser.
Bir diger mesele de Allahi neden gormuyoruz meselesi
Genelde islam dunyasi Allahin gorunmezligini efendim gozlerimiz onu gormeye yeterli degil. Falan filan
Allahi gozmemiz rabbimizin bize olan merhametinden.. rabbim bizlerin kusurlarini ve gunahlarimizi ezelden bildigi icin kendini bize gosteriyor. Eger Allahi gore gore yaptigimiz hatalari, gunahlari, suclari isleseydik helakimiz olurdu. dusunun ki bir suc isliyorsunuz babanizin gozunun icine baka baka, ayni sucu babaniz gozunun onde degilde, o yok ken yapsaniz affedebilir. Ama gozunun icine baka baka yapmak saygisizliktir daha bir siddetli ceza getektirir. Allahi goruyor olsaydik tuvalete bile cikamazdik. Esnizle birlikte olamazdiniz. Yatmazdiniz kalkamazdiniz. rahmetinden kendisini bize gostermoyor. Allahin gozukmemesin imtihan sirri da oldugu icin diyenler var. Ama peygamberler direk seciliyir. Ve iletisime geciliyor. Allah onlara kendini devamli gosterirdi. Iste onlara bile devamli kendini gostermemesi, onlara rahat edebilecekleri, saygida kusur olusturacak seylere dusmemeleri icin, o merhametli, comer, guzel, buyuk rabbimiz bize kendini gostermiyor. Yoksa bizi bizden daha iyi biliyor. Koruyor, kolluyor. Kusatiyor.
Kendini tanitan, sevdiren, rabbime binler hamd ve sukur olsun
04.10.2024 - 06:24
Gercek kulluk, Allahin emri diye kulluk adina yaptiginiz seylerin bile aslinda insanin dunya ve ukba daki varliginin sagligi ve selametine hizmet eden dusturlar oldugunu anlamak, onca lutuf eden o kerim, latif, rahman, rahimin verdiklerinin altinda bir zerre veremeyip lutuflar altinda ezilme, caresiz kalma suuru
Seni ancak senin dilinle ovebilirim.
Sana ben kullukta caresizim
04.02.2024 - 18:02
Kerim, latif ve alim olan Allah bilir en dogrusunu. Allah dunyayi Alti gunde yarattim demesi, samanyolu galaksisinin 6 gunu, yani nasil dunyanin bir gunu kendi etrafinda donmesi ise, samanyolu galaksisinin de kendi etrafinda 6 kez donmesine (samanyolu galaksisinde kendi etrafinda bir dafa donmesi, yani bir gunu 240 milyon dunya yilina denk) dunyada hayat yaklasik 3 milyar yil once basladiysa, dunya 4.5 milyar yasinda ise bunun 6x 240 milyon yil, bilimin hesaplari ile paralel bir sonuc cikiyor ortaya. Insan kiyamette yasadigi hayati bir gunden az bir zaman olarak hissedecek, (samanyolu gunuyle 15dk ) insanin ruhu bedenindeyken, yasarken, zaman algisi dunya gunu ile, olunce ruh, demekki dunya gunu zaman algisindan cikip isiklarin, isik fotonlarinin, elektro manyatik dalgalarin zaman algisina cikiyor. Ve orada artik bir gun 240 milyon dunya gunu,
Ve dusunuyor, ben ne yasadim simdi ya. 15 dk icin saraylar, hanlar hamamlar, yalakaliklar, kic yalamalar, egilmeler bukulmeler, yalanlar, dolanlar, calmalar cirpmalar.. Ben ne yasadim şimdi....
Ahzâb Sûresi / 72.Ayet: Doğrusu biz emaneti (Allah’ın halifeligini)yerine getirme sorumluluğunu göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) bunu yüklenmekten kaçındılar ve on(un getireceği sorumluluk)tan korktular da onu insan yüklendi. (Aldigi sorumlulugu yerine getiremezse)cidden o çok zalim, çok cahil (demek)tir.4
Eğer insan, ilâhî teklifi unutur, nefsine uyar ve aklını putlaştırarak işlerini Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda değil de kendi hevâ ve hevesine göre yaparsa hem cahil hem de zalim olacağı bildiriliyor.
Ne diyordu macestlerinin fetbazi, hiyaruddin karaadam yolsuzluk hirsizlik degildir.
15 dk sonra anlarsin yolsuzluk neymis. 15 dk...
03.12.2023 - 16:49
sen gittin gideli
gunduzler baygin
Geceler deli
eline hasret ellerime yillar oldu
ve yillar oldu ellerimde
hayat cizgim silineli
odunc yasamlar devsirsemde
dusen sonbahar yapraklarindan.
renkler hayata mesafeli
biliyormusun
simdi yapraklar dusuyor
ve ben usuyorum
sen gittin gideli
dusunki goncalar ölmus
gulleri
susuz biraktigindan beri bulbuller
guller goz yasina kusmusler
ne gul kaldi ne gonca
butun desenler sana dair
atesteslerde kavrulunca
kirpiklerini andiran
kar kristalleri kaldi avucta
biliyormusun
simdi kartanelri dusuyor
ve ben usuyorum
sen gittin gideli
03.12.2023 - 16:49
Neden sen de su
kelebek kanadi goz kapaklar
Ve neden su guvercin gagasi dudaklar
Her Kipirdadiklarinda
neden yuzumde magmalar cicek acar
Ve bin kartal yuregimden ucusa cikar
Neden
Neden icim burkulur
Saclarini oksamayan meltemlerde
Ve Nutkum tutulur
Okyanus bakislarinin besledigi
Dudaklarinda yuzen yelkenlerde
Neden
Neden geceler uzun artik
Neden gunduzler huzun
Bilmemki neden umurumda
Beni esir alan su gulusun
Neden
Neden yuz hattin aranirki
Ufuklarda bulutta
Neden yuregim arinirki
yanimda varliginda
Ve neden yuzume renk gelir
Sana dair umutlarda
Neden
Neden sen bukadar gucluyken
Kurt agzinda kuzuyum ben
Benimmi soluklarim kirpilmis
Yoksa senmi dogdun buyuden
Neden
neden
12.06.2023 - 17:36
A'râf Sûresi / 12.Ayet
12. (Allah, İblis’e:) “Sana emrettiğim zaman, secde etmekten seni men eden nedir?” dedi. (İblis de:) “Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.” dedi.
Ey rabbim ben altindan, elmastan, inciden nurdan, isiktan, dahi yaratmis olsan, ve benim solucana, bocege, sumuklu bocege, sinege, sivri sinege secde etmemi emretsen, senin emrin diye cani gonulden, secde ederim. Asla ne oldugumu dusunmem.
Ozaman da seytana çık cennetimden dedin, bana gir cennetime de
Diyeceksin, ozaman seytan asagiliklardan oldu, beni yucelttiklerinden yapacaksin demektir.
15.03.2023 - 15:05
1- YÂ ALLAH : her şeyin gerçek Ma’budu, Hâliki ve Mâliki ve aşağıdaki sayılacak isimleri de kapsayan tek ilâh.
2- YÂ RAHMÂN : dünyada bütün mahlukatı rızıklandıran
3- YÂ RAHÎM : âhirette sadece mü’minlere rahmet edecek olan
4- YÂ ALÎM : herşeyi hakkıyla bilen
5- YÂ HALÎM : yarattıklarına son derece iyi muamele eden
6- YÂ AZİM : sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan
7- YÂ HAKÎM : her şeyi yerli yerinde yapan
8- YÂ KADÎM : varlığının başlangıcı olmayan
9- YÂ MUKÎM : her şeyi ayakta tutan ve yokluğu söz konusu olmayan
10- YÂ KERÎM : iyilik ve ikramı bol olan
11- YÂ HANNÂN: sonsuz merhamet sahibi
12- YÂ MENNÂN: hakiki iyilik ve ihsan sahibi
13- YÂ DEYYÂN: kulların hiçbir amelini zayi etmeden karşılığını veren
14- YÂ ĞUFRÂN: bağışlaması bol olan
15- YÂ BURHÂN: kullarına yol gösteren
16- YÂ SULTÂN: gerçek saltanat sahibi
17- YÂ SÜBHÂN: bütün kusur ve noksan sıfatlarından münezzeh olan
18- YÂ MÜSTEÂN: kendisinden yardım istenen
19- YÂ MÂNİ’: olmasını istemediği şeyin meydana gelmesine engel olan
20- YÂ DÂFİ’: zararlı şeyleri ve mani’leri def’eden
21- YÂ NÂFİ: faydalı şeyleri yaratan
22- YÂ SÂMİ: bütün sesleri işiten
23- YÂ RÂFİ: dilediklerinin mertebesini yükselten
24- YÂ SÂNİ: her şeyi sanatla yaratan
25- YÂ ŞÂFİ: kullarına şifâ veren
26- YÂ CÂMİ: istediğini istediği şekilde toplayan
27- YÂ VÂSİ: ilim ve ihsanı her şeyi içine alan
28- YÂ MÛSİ: istediği şeyi istediği şekilde bollaştıran
29- YÂ CELÎL: yücelik ve ululuk sahibi
30- YÂ CEMÎL: gerçek güzellik sahibi
31- YÂ VEKÎL: kendine güvenen kulların işini en iyi yoluna koyan
32- YÂ KEFÎL: kulların tâkatını aşan işlerini üzerine alan
33- YÂ DELÎL: kullarına yol gösteren
34- YÂ MUKÎL: kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan
35- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan
36- YÂ LÂTÎF: lutf u keremi bol olan
37- YÂ AZÎZ: sonsuz izzet sahibi
38- YÂ MELÎK: bütün mevcûdatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan
39- YÂ MÜ’MİN: kalblerde iman nûrunu yakan ve kullara huzur ve güven veren
40- YÂ MÜHEYMİN: bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan
41- YÂ MÜKEVVİN: bütün mahlukatı yoktan meydana getiren
42- YÂ MÜLEKKİN: bütün yarattıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden
43- YÂ MÜBEYYİN: bütün kulları için açıklanması gereken herşeyi beyan eden
44- YÂ MÜHEVVİN: musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran
45- YÂ MÜZEYYİN: herşeyi münâsip şekilde süsleyen
46- YÂ MUAZZİM: dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren
47- YÂ MUAVVİN: muhtaçların, tevbeyi kabul edenin yardımına koşan ve birbirinin imdadına koşturan
48- YÂ MÜLEVVİN: herşeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen
49- YÂ ALİYYÜ: her şeyiyle yüce olan
50- YÂ VEFİYYÜ: sözünde vefâlı olan ve vaadinden dönmeyen
51- YÂ VELİYYÜ: mü’minlerin dostu olan
52- YÂ ĞANİYYÜ: gerçek zenginlik sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayan
53- YÂ MELİYYÜ: sonsuz servet ve tükenmez hazineler sahibi
54- YÂ ZEKİYYÜ: her cihetten temiz ve pak olan
55- YÂ RADİYYÜ: kendisini kulluk edenlerden hoşnut olan
56- YÂ BEDİYYÜ: eser ve ihsanlarıyla varlığı apaçık görünen
56- YÂ HAFİYYÜ: şiddet-i zuhurundan gizlenen
58- YÂ KAVİYYÜ: güç ve kuvveti sonsuz olan
59- YÂ MUSAVVİR: her varlığa münâsip şekil giydiren
60- YÂ MUKADDİR: her şeyin plan ve programını ölçülü yapan
61- YÂ MUTAHHİR: her şeyi maddî ve mânevî kirlerden temizleyen
62- YÂ MÜNEVVİR: nûruyla her şeyi nûrlandıran
63- YÂ MUKADDİM: dilediğini öne geçiren
64- YÂ MUAHHİR: istediğini geriye bırakan
65- YÂ MÜYESSİR: hayırlı işleri kolaylaştıran
66- YÂ MÜNZİR: kullarını azabıyla korkutan
67- YÂ MÜBEŞŞİR: kullarını cennet ve diğer mükâfatlarla müjdeleyen
68- YÂ MÜDEBBİR: bütün kâinâtı tam bir nizam içinde idâre eden
69- YÂ KÂİM: varlığında başkasına muhtaç olmayan
70- YÂ DÂİM: varlığının sonu olmayan
71- YÂ RÂHİM: mahlukatına merhamet eden
72- YÂ HÂKİM: mevcûdatına hükmeden
73- YÂ ÂLİM: her şeyi bilen
74- YÂ ÂSİM: yarattıklarını koruyan
75- YÂ KÂSİM: her şeyi adaletle taksim eden
76- YÂ SÂLİM: ayıp ve kusur kendisine arız olmayan
77- YÂ KÂBİD: istediğinin maddî ve mânevî rızkını daraltan
78- YÂ BÂSİT: istediğinin maddî ve mânevî rızkını genişleten
79- YÂ VÂHİD: isim, sıfat ve fiillerinde ortağı olmayan
80- YÂ VÂCİD: istediğini bulan (maddî olmayan varlıklardan maddî varlıklar yaratan)
81- YÂ ŞÂHİD: her yerde hazır ve nazır olan
82- YÂ MÂCİD: sonsuz şan ve yücelik sahibi
83- YÂ RÂŞİD: bütün işlerini ezeli hikmetine göre neticeye ulaştıran
84- YÂ BÂİS: peygamberler gönderen ve ölüleri dirilten
85- YÂ VÂRİS: bütün mülk ve servetlerin hakiki sahibi
86- YÂ DÂRRU: hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri de yaratan
87- YÂ NÂFİ: hayır ve menfaatli şeyleri vareden
88- YÂ HÂDÎ: kullarına yol gösterip lütfuyla hidâyet veren
89- YÂ KÂFÎ: kullarına yeten
90- YÂ ŞÂFÎ: her türlü derde devâ veren
91- YÂ VÂFÎ: vaadinde duran
92- YÂ MUÂFÎ kullarına âfiyet veren
93- YÂ ÂLÎ: her şeyiyle yüce olan
94- YÂ DÂÎ: iyiliğe ve cennete dâvet eden
95- YÂ RÂDÎ: iyi kullarından hoşnut olan
96- YÂ KÂDÎ: hikmet ve adaletle hükmeden
97- YÂ BÂKÎ: varlığının sonu olmayan
98- YÂ HÂDÎ: dilediğini doğru yola ulaştıran
99- YÂ ĞAFİR: dilediği kullarının günahlarını silen
100- YÂ SÂTİR: ayıp ve kusurları örten
101- YÂ KÂHİR: düşmanlarını mağlub eden
102- YÂ KÂDİR: herşeye gücü yeten
103- YÂ NAZİR: bütün mahlukatının hâllerini gören
104- YÂ FATİR: bütün mahlukatı yoktan var eden
105- YÂ ŞÂKİR: kendine yapılan ibâdet ve şükürlere bol mükâfat veren
106- YÂ ZÂKİR: kendisini zikredenleri yâd eden
107- YÂ NÂSİR: dostlarına yardım eden
108- YÂ CÂBİR: kırık gönülleri saran ve zararları telâfi eden
109- YÂ KARÎB: herşeye herşeyden yakın olan
110- YÂ RAKÎB: bütün mahlukatı gözetleyen
111- YÂ HABÎB: mü’minlerin sevgilisi olan
112- YÂ MUCÎB: kulların dualarına cevap veren
113- YÂ HASÎB: kulların bütün fiilerinin hesabını gören
114- YÂ TABÎB: bütün dertlere devâ veren
115- YÂ BASÎR: herşeyi bütün incelikleriyle gören
116- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan
117- YÂ MÜNÎR: herşeyi nûruyla aydınlatan
118- YÂ MÜBÎN: kullarına gerekli herşeyi açıklayan ve varlığı apaçık olan
119- YÂ MÜNEVVİL: kullarına nimet ihsan eden
120- YÂ MUFASSİL: bütün müşkülleri hâlleden ve hak ile bâtılın arasını ayıran
121- YÂ MÜBEDDİL: istediğini istediği şekilde değiştiren
122- YÂ MÜSEHHİL: zorlukları kolaylaştıran
123- YÂ MÜZELLİL: istediğini zelil kılan ve mahlukatına boyun eğdiren
124- YÂ MÜNEZZİL: kitaplar ve bereketler indiren, dilediğinin rütbesini alçaltan
125- YÂ MUHAVVİL: kâinâttaki bütün işleri döndüren ve kullarını hâlden hâle sevk eden
126- YÂ MÜCEMMİL: herşeyi münâsip şekilde güzelleştiren
127- YÂ MÜKEMMİL: herşeyi kemâle erdiren
128- YÂ MUFADDİL: istediğini istediğine üstün kılan
129- YÂ AFÜVVÜ: kullarını çok çok affeden
130- YÂ ĞAFÛR: kullarının günahlarını çokça bağışlayan
131- YÂ VEDÛD: itâatkâr kullarını çok seven ve sevilmeye layık olan
132- YÂ ŞEKÛR: rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan
133- YÂ SABÛR: asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden
134- YÂ RAÛF: kullarına çok merhamet edip esirgeyen
135- YÂ ATÛF: kullarına karşı pek merhametli olan
136- YÂ KUDDÛS: bütün mahlukatı maddî ve mânevî kirlerden arındıran
137- YÂ HAYYU: gerçek hayat sahibi olan
138- YÂ KAYYÛM: gökleri, yeri ve bütün mahlukatı ayakta tutan
139- YÂ EVVEL-: herşeyden önce olan
140- YÂ ÂHİR: herşeyden sonra olan
141- YÂ ZÂHİR: varlığı apaçık görünen
142- YÂ BÂTİN: herşeyin içyüzünden haberdar olan
143- YÂ HÂLİK: herşeyi yoktan yaratan
144- YÂ RÂZİK: herşeyi münasip bir şekilde rızıklandıran
145- YÂ SÂDİK: her işi doğru olan ve sözünü yerine getiren
146- YÂ SÂBİK: varlığı herşeyden önce olan
147- YÂ SÂİK: herşeyi mukadder hedefine sevk eden
148- YÂ FÂLİK: tohum ve çekirdekleri yarıp sümbüllendiren
149- YÂ ĞAFFÂR: çok affeden
150- YÂ SETTÂR: ayıpları çokça örten
151- YÂ KAHHÂR: herşeye galip gelen ve düşmanlarını kahreden
152- YÂ CEBBÂR: istediğini zorla yaptırabilen
153- YÂ SABBÂR: çok sabreden ve kullarına sabır gücü veren
154- YÂ REZZÂK: bütün rızka muhtaç olanları rızıklandıran
155- YÂ FETTÂH: herşeyi hikmetle açan
156- YÂ ALLÂM: herşeyi çok iyi bilen
157- YÂ VEHHÂB: bol bol hediyeler veren
158- YÂ TEVVÂB: tevbeleri çok çok kabul eden
159- YÂ ŞEFÎU: gerçek şefâat sahibi
160- YÂ SEMÎU: gizli açık her sesi işiten
161- YÂ REFÎU: istediğini yükselten ve son derece yüce olan
162- YÂ MENÎU: istediğini engelleyen
163- YÂ BEDÎU: mevcudatı en güzel bir şekilde yoktan yaratan
164- YÂ SERÎU: hesabı en suratli bir şekilde gören
165- YÂ BEŞÎRU: sevdiklerini cennet ve çeşitli mükâfatlarla müjdeleyen
166- YÂ NEZÎRU: kullarına itâate sevk etmek için azabıyla korkutan
167- YÂ KADÎRU: sonsuz kudret sahibi olan
168- YÂ MUKTEDİRU: herşeye gücü yeten
169- YÂ MÜBDİU: mahlukatı örneksiz ve yoktan yaratan
170- YÂ MUÎD: mahlukatı öldükten sonra yeniden dirilten
171- YÂ HAFÎZ: herşeyi muhafaza eden
172- YÂ MUHÎT: herşeyi ilim ve kudretiyle kuşatan
173- YÂ HAMÎD: hamd ve senâya en çok layık olan ve çok övülen
174- YÂ MECÎD: azamet, şeref ve hakimiyeti sonsuz
175- YÂ MUKÎT: her türlü mahlukata münasip rızık veren
176- YÂ MUĞİS: darda kalan çaresizlerin imdadına koşan
177- YÂ MUİZZU: istediğine izzet veren ve şereflendiren
178- YÂ MÜZİLLU: istediğini zelil kılan
179- YÂ MUÎN: kullarına yardım eden
180- YÂ MÜBÎN: açıklanması gereken herşeyi beyan eden
181- YÂ EMÎN: kullarina emniyet ve huzur veren
182- YÂ MEKÎN: saltanatı muhkem, nüfuz ve iktidar sahibi
183- YÂ METÎN: hiçbir sey hükmünü sarsmayan ve kendisine güvenilen
184- YÂ ŞEDÎD: azap ve ikabı şiddetli olan
185- YÂ ŞEHÎD: kullarının her yaptığını gören
186- YÂ RAŞÎD: bütün işlerini ezeli takdirine göre en güzel bir şekilde neticeye ulaştıran
187- YÂ HAMÎD: en çok övülen ve en çok övgüye layık olan
188- YÂ MECÎD: sonsuz şeref sahibi
189- YÂ ÂDİL: gerçek adalet sahibi
190- YÂ KÂBİL: rızası için yapılan isleri kabul eden
191- YÂ FÂDİL: her şeyden üstün ve yüce olan
192- YÂ FÂİL: her işin hakiki yapıcısı olan
193- YÂ KÂFİL: yaratıkların her işini üzerine alan
194- YÂ CÂİL: her şeyi meydana getiren
195- YÂ KÂMİL: her bakımdan eksiksiz olan
196- YÂ FÂTİR: mahlukatı yokluk karanlıklarından varlık nûruna çıkaran
197- YÂ TÂLİB: kulları için hayır murad eden ve onları dergâhına çağıran
198- YÂ MATLÛB: kullarını, rızasına ermek ve cemâlini görmek için can attığı
199- YÂ FERDÜ: eşi ve benzeri olmayan
200- YÂ VİTRU: zât, sıfat ve fiillerinde çifti olmayan
201- YÂ EHADU: her bir şeyde birliğini gösteren
202- YÂ SAMEDU: hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu
203- YÂ EMCEDU: san, şeref ve yüceliği en büyük olan
204- YÂ EAZZU: izzet ve galibiyeti mukayeseye gelmeyen
205- YÂ ECELLU: sonsuz azamet ve celâl sahibi
206- YÂ EHAKKU: bütün gerçeklerden daha gerçek ve ibadete en çok layık olan
207- YÂ EBERRU: herkesten fazla iyilik yapan
208- YÂ EBED: varlığının sonu olmayan
209- YÂ MARÛFE MEN AREFEH: Kendisini tanımak isteyenlerin marufu
210- YÂ MÜKRİM: gerçek ikram sahibi
211- YÂ MUAZZİM: dilediğini büyüten ve eserleriyle büyüklüğünü gösteren
212- YÂ MÜNAİM: mahlukatını çeşit çeşit nimetlere gark eden
213- YÂ MUTÎ: mahlukatına lazım olan her şeyi veren
214- YÂ MUĞNÎ: mahlukatının ihtiyacını giderip zengin kılan
215- YÂ MUHYÎ: canlılara hayat veren
216- YÂ MÜBDÎ: mahlukatı maddesiz ve örneksiz ilk defa yaratan
217- YÂ MURDÎ: mahlukatını nimetleriyle hoşnut kılan
218- YÂ MÜNCÎ: mahlukatı her türlü tehlikeden kurtaran
219- YÂ MUHSİN: bol bol iyilikte bulunan
220- YÂ KÂŞİF: belâları kaldıran ve güzellikleri açığa çıkaran
221- YÂ FÂRİC: keder ve tasadan kurtarıp ferahlatan
222- YÂ FÂTİH: her mevcuda münasip bir suret açan ve fetihler müyesser kılan
223- YÂ NÂSİR: kullarına yardım eden
224- YÂ DÂMİN: yaratıkların her türlü ihtiyacını üzerine alan
225- YÂ ÂMİR: her şeye fıtratının gayesini emreden amir
226- YÂ NÂHÎ: her türlü kötülükten sakındıran
227- YÂ RECÂ: kullarının ümidi olan
228- YÂ MÜRTECÂ: kullarının ümit beslediği
229- YÂ MÜSEBBİB: sebepleri takdir eden
230- YÂ MUKARRİB: itâatkâr kullarını kendisine yaklaştıran
231- YÂ MUAKKİB: eşyayı hikmetle peş peşe getiren
232- YÂ MUKALLİB: kullarının kalplerini hâlden hâle değiştiren
233- YÂ MUKADDİR: her şeye bir miktar tespit eden
234- YÂ MÜRETTİP: her şeyi düzene koyan
235- YÂ MURAĞĞİB: kullarını iyiliğe teşvik eden
236- YÂ MÜZEKKİR: kullarına öğüt veren
237- YÂ MÜKEVVİN: mahlukatı var eden
238- YÂ MÜTEKEBBİR: sonsuz büyüklük ve azamet sahibi
239- YÂ RABBENÂ: Rabbimiz
240- YÂ İLÂHENÂ: İlâhımız
241- YÂ SEYYİDENÂ: Seyyidimiz
242- YÂ MEVLÂNÂ: Mevlâmız
243- YÂ NÂSİRANÂ: Yardımcımız
244- YÂ HAFİZANÂ: Koruyucumuz
245- YÂ KÂDİRANÂ: Kâdirimiz (Kudreti sonsuz Rabbimiz)
246- YÂ RÂZİKANÂ: Râzikımız (Bize rızık veren Rabbimiz)
247- YÂ DELÎLENÂ: Delilimiz
248- YÂ MUĞÎSENÂ: Mededkârımız
249- YÂ CELÎL: yücelik ve ululuk sahibi
250- YÂ CEMÎL: gerçek güzellik sahibi
251- YÂ VEKÎL: kendine güvenen kulların işini en iyi yoluna koyan
252- YÂ KEFÎL: kulların tâkatını aşan işlerini üzerine alan
253- YÂ DELÎL: kullarına yol gösteren
254- YÂ MUKÎL: kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan
255- YÂ HABÎR: herşeyden haberdâr olan
256- YÂ LÂTÎF: lutf u keremi bol olan
257- YÂ AZÎZ: sonsuz izzet sahibi
258- YÂ MELÎK: bütün mevcûdatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan
259- YÂ MÜ’MİN: kalblerde iman nûrunu yakan ve kullara huzur ve güven veren
260- YÂ MÜHEYMİN: bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan
261- YÂ MÜKEVVİN: bütün mahlukatı yoktan meydana getiren
262- YÂ MÜLEKKİN: bütün yarattıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden
263- YÂ MÜBEYYİN: bütün kulları için açıklanması gereken herşeyi beyan eden
264- YÂ MÜHEVVİN: musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran
265- YÂ MÜZEYYİN: herşeyi münâsip şekilde süsleyen
266- YÂ MUAZZİM: dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren
267- YÂ MUAVVİN: muhtaçların, tevbeyi kabul edenin yardımına koşan ve birbirinin imdadına koşturan
268- YÂ MÜLEVVİN: herşeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen
28.01.2023 - 06:18
"Soz "deyip gecme
Varligin bosluga kun diye Akan ilk mayasidir "soz"
Feyekun diye de halen daha devam etmektedir "soz "
Ademe secde ettiren ademdeki sozlerdir.
Once havvayi sonra ademi kandiran ve cennetten cikran seytandaki "soz" dur
Guzel soz peygamberlerden gelir.
Kotu soz. Seytandan gelir.
Insani cennetlik kilan da sozdur, cehennemlik kilan da bir cumlelik sozdur.
Soz deyip gecme
Sena dunyaya gelis yolunu acan annenin babana babanin annene verdigi sozdur. Evettir
Seni hayvandan ayiran sozundur.
sozun suretindir, siretindir. Sensindir.
Iyi soz iyisindir. Kotu soz kotusundur.
Sozun ne ise osundur. O yuzden soz dagarcigini ne ile besledigin onemli
soyledigin soze once sen inanmalisin. Inanmadan soyledigin soz evetsiz dunyaya getirdigin cocuktur.
Soz deyip gecme
Milletler dilleriyle birbirinden ayrilir. Milleti millet yapan gecmisinden gunumuze gelen sozlerinin toplamidir. Yine bir milleti guclu yapan soyledigi sozun niceligi ve niteligidir. .
Soz bir koprudur, gecmisten gunumuze, gunumuzden gelecege.., sozu guclu olan milletlerdir gunumuze kadar gelenler...
Sozu guclu olan insanlar asirlari aydinlatanlardir. Ne kadar sozu guclu insan okadar guclu millettir. Oyuzden egitim onemlidir.
Guzel bir siir, guzel bir nesir, yada soz nesillerin ruhunu besler, aksi felaketler, helaketler...
girilen her savas kötu bir sozdur.
kazanilan her savas guzel bir nutuktur
.
"Soz" deyip gecme. Sozunu seç de soyle.
****
Herkes saniyor siir yaziyorum
Oysaki ben icimden kaniyorum
Dokulen yaslar degil hicranim
Butun omrum heba yaniyorum
****
Geceler siirime gebe geceler
Gecelerin icinde heceler, kafiyeler
Sadik bir es gibi dokmek icin icini
her aksam yataginda beni bekler
beklenen
*****
Belki aradigin renk ben degilim
Cizmeye calistigin hayat tablosunda
Ama bilki, bir gun, bir ressam
Butun renkleri bir birine katacak..
tam da beni bulabilmek icin.
****
Beynim kosmos
Her lobu bir galaksi
Sen ey aksi yildiz
Hadi cik bakalim cik aklimdan
Gunduzlerim karadelik
Gecelerim nebula
Seni dogurmakta her ruya
Hadi sön bakalim sön aklimdan ...
***
Arkada birakmak bir kadayif tadi..
Fistiği az olsun varsin...
Maksat Sekerle yazmaksa adi
29.08.2022 - 09:56
Şiirinizi
beğeni ile okudum
21.04.2022 - 23:30
* KUTLAMA *
Arkadaş Grubumdan Sn. Ahmet İhsan Araç
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **
21.04.2022 - 03:38
DOGUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
22.03.2022 - 04:18
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
20.01.2022 - 07:22
Bazen cocuklarin dunyasina inebilmek ve onlari daha iyi anlayabilmek icin internetten buldugum degisik sorular soruyorum.
Ogluma ve kizima,
Baska bir ulkeye tasiniyoruz. Ve oyuncakalrinizi goturemiyoruz ne yapardiniz dedim.
Kizim; en yakin arkadaslarima veririm dedi.
Oglum da: Oyuncagi olmayan cocuklara verirdim dedi.
Yine:
yasamak icin 4 mevsimden birini secseydiniz hangisini secerdiniz ? Diye sordum. Kizim ben yazi secerdim. Daha cok eglenceli dedi.
Oglum da: ilkbaharı secerdim dedi. Ben de sasirdim. Ve neden Ilkbahar diye sordum.
O da, " çünkü ilk baharda bitkilerin ve agaclarin ihtiyaci olan ve onlari buyuten yagmurlar cok yagiyor. " dedi
Bu nasil bir merhamet oglumunki..
ogluma olan hayranligimi bu cevap daha da artirdi.
Okadar derin ve o kadar sevgi sefkat dolu bir cevapti ki, oglum iyi ki benim oglum diye cok sukrettim.
Oglum super merhametli biridir.
Kizimla oglum nezaman kedi üzerine kavga etseler. Kaybeden hep oglum olur. Çünkü kizim biraz cadaloz. Yeterki tutsun kizim, oglumun kucagindaki kedinin bir tarafindan... Kedinin caninin yanip yanmamasi umurunda değil. Kizim O hisimla kediyi cekerken oglumdan, oglumda kedinin caninin yanmamasi icin hemen birakir kediyi. Sonra da gelir sikayet eder bana. Baba erva kediyi benden zorla aldi diye.
Diyer bir soru: dag büyüklüğünde boyun olsa ne yapardiniz
Oglum, dunyaya carpacak meteorlari, havada yakalar geri atardim dedi.
Kucucuk kalbinde oglumun, koskoca dunya kadar hir merhamet sakli...
Seninle gurur duyuyorum oglum. Iyi ki bana vermis rabbim seni. Insallah hic eksilmez bu sevgi ve merhametin...
31.12.2021 - 09:35
Herkes bir melodidir hayatta
Nakarattir aslinda tekrarli hatalar
Kimi hareketli bir turku Kimi uzun hava
Kimiyse ortaya karısık muhteva
04.10.2021 - 13:39
Bazen notalar
Gecmisin dakikalaridir
Ner nota bir ana tasir seni
Ne zaman dinlesen
Dalar gidersin
Alir gider hafizani
Zaman makinesidir sarkilar
Gecmis hatiralarin
21.04.2021 - 22:54
- Kanada'dan - Şair arkadaşımız Sn. Ahmet İhsan Araç
< DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
- Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın.
* Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları *
* Çağdaş Şairler * Yurt Dışı Üyeleri * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Üyeleri *
21.04.2021 - 07:09
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
15.01.2021 - 20:32
Altinin pirlantanin makamin mevkinin, degeri bu gecici ve dar dunyada verilmis izafi degerdir. Ama guzel sozun degeri hem dunyada, hem ukbada, hem insanlar arasinda hem melekler ve cinler arasinda deger görür.
Toplam 35 mesaj bulundu