Dağlar var ya,
O, sıra dağlar;
Onlar ayırıyor seni benden.
Tepesinde ak koyun yünü karlı dağlar,
Alnına beyaz bulutlar düşmüş;
O dağlar ayırıyor seni benden,
O dağlar var ya...
Kartallar uçabiliyor,
Turnalar,
Serçe kuşları uçabiliyor,
Uçup beyaz takkeli dağları aşabiliyor,
Hepsi senin memleketine gelebiliyor.
Ben uçamıyorum,
Sana gelmiyorum.
O dağlar var ya,
O, oy dağlar var ya,
O, kafir dağlar ayırıyor seni benden.
Ben kafir dağların önünde,
Sen; o, beni senden ayıran dağların ardında;
Apartman evlerinde,
Mavi boyalı apartman evinde.
Ben, seni benden ayıran o, oy dağların önünde;
Bacalarından soba dumanları tüten memlekette...
O dağlar,
Oy dağlar var ya;
O hınzır dağlar ayırıyor seni benden.
Oy dağlar puf dağlar olur mu?
Kafir dağların karı erir mi?
O hınzır dağlar,
Gavur dağlar imana gelir mi?
Dağlar puf olur mu?
Karları erir mi?
Dağlar imana gelir mi?
“Geçiniz... geçiniz efendim,
sevinize gidiniz,” der mi?
der mi şehirli kız?
Demez, demez...
Oy dağlar puf dağlar olsa,
Kafir dağların karı erise sel olsa,
O hınzır dağlar, gavur dağlar imana gelse;
Bana:
“geçiniz efem, geçiniz... sevinize gidiniz,” dese;
utanırım;
Geçemem, geçip sana gelemem,
Çünkü bilirim,
bilirim beni uy dağların ardında beklemediğini.
Sonra vazgeçerim;
Uy dağlara,
Uy dağların karına bakarım,
Sıra sıra dağlara,
Gavur dağlara,
Hınzır dağlara bakarım...
Eskisi gibi yaparım;
Sana yeni şiirler yazarım.
Kayıt Tarihi : 15.9.2009 23:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!