Kıpkızıl bir gün doğuyordu ama ıslanıyorduk
Evet, ıslanıyorduk ama dökülmüyordu gömülmüyordu
Toprağın nemli karanlığına umutlarımız,
Dokunuyorduk...
Çünkü sevmekti adı
Çünkü aydınlığın bütün dillere aynı harflerden
Çevirisi yapılan tek ortak koduydu,
Tek başına değildi, yalnız da değildi ama
Taptaze dokunuşların en gürültülü sessizliğindeydi tenin
Yangınlara ateşle yürüyen yüreğinin
Kanat çırpışları geliyordu kulağıma ağlıyordum...
Ağlıyordum; dökülen gözyaşlarımda bin çocuk oyun oynuyordu
Ağlıyordum; bitmeyen efsaneleri anlatan o
Yitik ağızda bir ağıt oluyordu sesin
Ağlıyordum; kapalı kapılar ardında siren sesleri
Dinmesin bu ateş
Bırak, gözyaşlarının gömüldüğü bu yangın yerinde
Bir avuç kül olalım
Ama uslanmayalım
Us lan ma ya lım...
Kayıt Tarihi : 9.2.2001 02:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!