ÜSKÜDAR'DAKİ KONAK
Semt, Üsküdar'ın yukarısı, Salacağın arkası,
Doğancıların üstü, Paşakapısı...
Arnavut kaldırımı, fakat tertemiz bir sokak;
Çember peşinde koşuşan, topaç çeviren çocuklar,
Birkaç kedi ve köpek,
Unut demek kolay gel bana sor bir de,
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.
Devamını Oku
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.
İşte,böyle bulunmaz bir 'güzellikler demeti'ydi o konak
Ve ömrümce içimde bir hicran olarak kalacak...
Koca bir ömür de içimizde neler kalmıyor ki. Yüreğinize sağlık efendim. Harika bir anlatım. Zevkle okudum. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Saygılar.
Ünal Bey ,insanı hüzünlendiren derin bir ah çektiren çok güzel bir şiir olmuş kaleminize sağlık
Mesut Özbek
Harika betimlemelerle güzel şehire yakışmış çok güzel bir şiir.Hasretle okudum.Çok ta duygulandım.Teşekkürler,tebrikler ve de saygılar........halilşakir
Çok güzel mısralar ile çok güzel tasvirler nir an o sokak ve ogüzelim konağınız gözümde canlandı kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Efendim,
Şiirinizde çizdiğiniz tablo harikulade. Büyüsüne kapılmamak mümkün değil.
Size daha önce sözünü ettiğim arkadaşımla beraber,
Duvarda asılı resimlere bakarken,
Sarayları ziyaret ettiğimde garip bir ruha bürünürüm. Sanki bu dünyada koparım ve cumbada ud sesi eşliğinde çayımı yudumlarım.
Şiirinizi okurken de inanın zamanı yaşadım. Teşekkür ederim.
Saygılarımla
Aslen İstanbul Üsküdar'lı olup, Hayrettin Paşa mahallesi nüfusuna kayıtlıydık... Ankara'da doğmuşum... İstanbul'u bilmem. en fazla 5 kez gitmişimdir... tanımak isterdim ama dedemin ve atalarımın yaşadığı yerleri. Şiiiniz sayesinde tanıma fırsatı buldum. Burnuma Üsküdar'ın deniz kokusu geldi. Kaleminize sağlık. Hikaye tadında ama (gerçek) bir nostalji yaşattınız bizlere.. ne varsa, geçmişte var üstadım.. Şimdi tüm yiyecekler hormonlu.. Evler, beton yığını.. Ağaçlar kesiliyor... Havalar bozuluyor... Suyu da tadı kalmadı.. Önce ekmekler bozulmuştu... sonra her şey bozulmaya yüz tuttu.. Baki kalan, İstanbul'un eski yaşantısı... Özlemle, hasretle arıyoruz o günleri.. Halide Edib ADIVAR'ın kitaplarını okuyorum.. Bu tadı orada buluyorum.. Bir de sizin şiirlerinizde.... Sevgiyle kalınız. (ant+10)
güzel bir nostalji, kutlarım
Ben böyle şiirlerde ağlarım...
YALNIZLIĞIN SESİ
Issız loş sokakta akarken zaman
Saçaklara yağmurlar çiseledi.
Hazan bahçesinde artık duyulan,
Uzaklaşan eski ayak sesleri...
Nerde o panjurlu güzel evimiz?
Ahşap sedir, tahta masa başında
Yediğimiz sıcak böreklerimiz,
Toplanıp bahçede çardak altında.
Uzanır gibi babamın elleri,
Sevdasının biri udu, biri de annem.
Dalar uzaklara, vurup telleri,
Çalardı udunu, gözlerinde nem...
Halâ kulağımda çınlıyor gibi
Vuruşu kapıda pirinç tokmağın.
Eski fotoğraflar ağlıyor gibi
Çivit mavisinde mahzun odanın.
Yalnızlığın sesi yağdı geceye,
Tozlu köşelerde eski şarkılar.
Ürperdi gözyaşı, düştü heceye,
Kanayan yürekte eski anılar...
Hâlenur Kor
Sanki 'cebir dersleri' başlıklı kısa öykümün geçtiği sokaklar. (göz atarsanız hak vereceksiniz) . Onunda ötesinde çocukluğumun yoğun ve unutulmaz kulakta kalan esintileri bir başka Üsküdar konağından hala buram buram tütmekte.Belki özlem dolu bir geçmişin gözyaşı gibi. kaleminize, yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta