Vuslat çün intizârım doğsun sabâhım söylesin
Hatmi gelmez giceleri mihr ü mâhım söylesin
Kıldı bir nazarıyla kendine âşinâ beni
Âlâm-ı rûz-ı hicrânı dil-dûzahım söylesin
Çarh gülse de yüzüne âşık der cânânsız olmaz
Kim hayâl-i nev-bahârın adı yârânsız olmaz
Hevâ vü heves üzre sanma zâhid şâd oldun
Ehl-i 'ırfân kânûnudur âşık giryânsız olmaz
Isteme cânânı gönül bil ki olmaz yâr bana
Olsa dâr ı dünya bir zevc ol yine ağyâr bana
Yer u gök dile gelse güler hâl i müşkiline
Varta i belâdır bilirim bu sevda âr bana
Getirsen nesîmâ 'ıtr ı zülf i yârin kâr değil
Habîbimdir cândır lâkin özü bana yâr değil
Âr itme kûyunda hâk i pây i yârin öptüğün
Mukaddes topraktır zîrâ ol âşıka hâr değil
Sâkîyâ mey sun ki bir gün lâle-zâr elden gider
İrüşür fasl-ı hazân bâğ u bahâr elden gider
(La'l-i meye nazar etmem âh u zârı isterim
Bi'l-hüzni ma'mûr cânım sanma bahârı isterim)
Şuhâ nedendir bu günlerde memdûh gibisin
Yüce bir fazilete ermiş memnûh gibisin
Nasipten kısmetten kaderden dem vurma
Kitâb-ı aşk bahsinde bil ki mensûh gibisin
Gündüz ile gecedendir hayatın temeli
Cânâ niçin bir iltifât bir i'râz eyliyorsun
Hergiz rakibi dil-şâd meni nâ-sâz eyliyorsun
Humâr-ı hüsnün nûş edip men mestâne gezerken
Niçin hum-hâneler gezip hala nâz eyliyorsun
Söylemez küsmüş bana cânâne söylen söylesin
N'eyledüm ol yâr-ı âlî-şâne söylen söylesin
(Hâlin takrîr itme bırak dil-efgâne söylesin
Gamm ı ferdâ çekme bırak zû vicdân söylesin)
Ayrılmak üzere geldik.
Ve şimdi artık vakit çok geç olmadan,
Hükm-i kazâda tayin edilen kısmeti aramaya koyulmalıyız.
Zira, bizi yola düşüren hasret
Ve önümüzde bekleyen meserret
Burada istikrar etmemize artık izin vermiyor.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!