İşte yine bir günbatımına şahitliğimi yapıyorum...
Bedenimi baştan uca saran bu sensizlikten sonra,önce gökyüzüne ve sonra yeryüzüne bakmayı başarıyorum...
Ve görüyorum kiii; yeryüzünde ne güneşe acıyan bir canlı var,ne de bana acıyan bir sen...
Ne güneşin''Gitmek istemiyorum''diye bağıran haykırışlarını bir duyan var, ne de ''Geri dön'' diye haykırışlarını duyurmaya çalışan beni bir duyan...
Yeryüzünde,bu koca yeryüzünde şu güneşin haykırışlarını,acılarını dindirmek için dualarında birazcık yer veren yok mu ona? ? ?
Oysa ben her günbatımında güneşe önce dua ediyorum saatlerce...
Sonra aklıma ben geliyorum ve başlıyorum bir de Tanrı'dan seni istemeye. Tanrı'dan birtek seni istemeye...
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi