Unutmak
Elini ateşe tuttu, ateşin yandığını görmedi, eli yandı elini çekti, ardına baktı ateş orda, yandığını daha iyi gördü. Mesafe koydu, aklı kaldı. Sessizce düşündü, sessizce düşüşüne anlamlar bulmak niyetindeydi, düşündü… düşündü…
‘’Elin yangını geçer, ya yürekteki yangın? Ha deyince alevi sönüp acısı sünmez mi zaman geçtikçe? Yara sensin evet, yâran değilsin.’’ dedi. İki ince çıtayla bölünmüş dört dilim penceresinde caddeden geçen insanlara baktı. Yaşlılıktan mı can sıkıntısından mı bilinmez, sol gözü muvakkaten hilalleşiyor, bu sırada göz bebekleri rot ayarı bozulmuş araba gibi sola çekiyordu.
Kendisindeki değişimi anlayabiliyor ama anlatamıyordu. "Anlatsam beni de anlamazlar ki." diye yakındı. İnsanlar mesela… İnsanlar, sadece bir insan mıdır yiyip içen ve durmayan? Kaç insan gerçekten mutludur yediğinden içtiğinden, kaç insan gerçekten yüreğinde çırpınıp duran bir şeyin farkındadır ve beni anlayabilir, evet kaç insan yaşadığının ayırdındadır?
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta