Hatıralarının olmadığı bu şehri sevmeye başladım,
Bir tek gökyüzü var, onu da pek görmüyorum zaten
Şarkılara da kulağımı tıkadım, yağmurlu havalarda da çıkmıyorum dışarı.
Tanışmıyorum buluşmuyorum kimseyle, sana benzeyen biriyle göz göze gelirim diye
Seni hatırlatan her şeyi ardımda bıraktım
Güneşi anımsatan saçlarını unuttum
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Yüreğinize sağlık. Şehri ülkeyi değil dünyayı terk etmeli. Kaleminiz daim olsun.
teşekkür ederim yorumunuz için.
Nereye gidilirse gidilsin. insan içindekilerle gidiyor. Kaçış yok malesef.
Tebrik ederim gönlünüze sağlık
teşekkürler
Tebrik ederim gönlünüze sağlık
Yüreğinize sağlık!
Şiirler bir yanmışlığınlığın mı mısraları yoksa hayali bir ürün mü?
hayali yanmak pek birşey hissetirmez,gerçekten yanmaktır bunun adı bu yüzdendir ki satırlar yangın yeri.
Bu ince belli bardak konusu mühim bir konu.
Ben başka bir tür bardakla çay içmekten asla hoşlanmam.
Bir yerlerde arkadaşlarınızla oturuyorsunuz bir kulplu fincanla, bir tanıdığınıza oturmaya gidiyorsunuz saplı, göbekli, tuhaf tuhaf bardaklarla çay getiriliyor.
Güne kadınların terlik götürmesi gibi neredeyse bardağımı yanımda taşıyacağım.
Şiirinizi beğenerek okudum.
Tebrik ederim.
Burdaki meselemiz çayı neyle içtiğimiz değildi ama bende sizinle aynı fikirdeyim bardak önemli :))
Güzel şiir!
Yüreğinizi kutluyorum...
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta