Mahçup, dargın ellerim
Anlamazlar, anlamadılar
Anlamalarını beklemedim
Ellerim dokunduğu yerde
Hüzünlü mevsimler çiziyor kaderine
Solgun, vurgun bir sokakta yürüyorum
Gecenin hisleri ilişiyor ceplerime
Adımlarımdan ürküyor yalnızlıklar
Gölgeler sığınıyor evlerine
Diyorum ki, "Yusuf, işte!"
Bileklerine kadar istediğin yalnızlık
Şakaklarındaki zirve...
Sonra gözlerim dalıp gidiyor uzaklara
Sanki geceler yâr oluyor bulutlara
Anlamını yitiriyor en ışıltılı direnişler
Ve gölgeler arasında bir uğultu
Serzenişler...
Derken yalnızlık yetişiyor imdadıma
Bir derman kadar serince
Omuz veriyor, bin hayat yüklü omzuma
Sanki bu gece
insanlığa mahpus kadar kimsesiz
Ve bir annenin şefkatli elleri kadar temiz
Derken oturuyorum bir kaldırım taşında
Umudum bu gece de henüz
çocuk yaşında
Ardından bir iki yaprak takılıyor gözüme
Belki kaç kez ezilmişlerdir diye
Derin mi derin bir soluk kuşatıyor vicdanımı
Ilık bir rüzgar okşarken başımı
"Haydi Abbas vakit tamam."
Bu gece de yüreğime eşlik ettim zamanda
Bu gece de sabahı bekledim umutla.
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 23:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!