Ümmügülsüm Hasyıldırım Şiirleri - Şair Ü ...

Sevdanın kokusuna bak, sanki misk-ü amber,
Bin bir çiçek toplanmışlar bir araya, hep beraber.
Menekşe, gül, nergis, sümbül birde nilüferler,
Yüreğime sakladığım, sevda çiçeğimsin.

Mutluluğumsun, hayat yolunda yoldaş,

'Rüzgâr! Tatlı es, tatlı es, rüzgâr' dedim,
'Sen kasırgalara mahkûmsun' dedi.
'Bir ömür boyu hiç gülmeden,
Ağlamaya mahkûmsun' dedi.

'Rüzgâr! Aşkın ateşini söndür' dedim,

Yokluk karanlığında yuvarlanan dünyam,
Varlık âlemine doğru, yelken açıyordu.
Nefes aldığım her an, aşkınla yansam,
Küllerimi ebediyete savursam diyordu.

Dünya misafirhanesinden kalkan bedenim,

Henüz sekizinde küçücük bir çocuk;
Heyecanlı mı heyecanlı, koşuyor uçarcasına,
Kavuşmuştu yıllardır, hayalini kurduğu bisikletine
O da, şımarık zengin çocukları gibi,
Kasılarak oturdu bisikletinin üzerine.
Birkaç dakika binebilmek için ödediği,

İçim acıdı bugün, göğsüm sıkıştı.
Gözlerim buğulu, gönlüm kırık,
Onları düşündüm.
İfadesiz acılarla burkuldu yüreğim.
Gönlümde dolmayan bir boşluk oluştu.
Vicdanımı sızlatan bir hesaplaşmaydı bu.

Sevgim yüreğimde alev olmuş özleminden,
Dudaklarım paramparça, gönlümün ateşinden.
Kavuşma hayali, kor gibi indi gözlerimden,
Ruhsat Ya Rabbi, ruhsat ver kavuşayım sana!

Adını andıkça kelebekler gibi titrer yüreğim.

Sevda türküleri söylendi başucumda dün gece,
Pembe bulutlarla uçtum gökyüzünde, gönlümce.
Beş yıldızlı, sihirli bir değnek vardı ellerimde incece,
Dokunduğum her yere, yıldız saçıyorum binlerce

Etraf bembeyazdı, toz pembeydi yeryüzü,

Aç gözlerini dünyaya sevgiyle, durma!
Ağlamak nasip olmasın sana, gül doya doya.
Her söze inanıp, gülen yüzlere kanma,
Hayat sürprizlerle doludur, sakın aldanma!

Zamanın akışına koyuverme kendini,

Yeryüzü;
Bir cennet kokusuyla uyandı.
Benzeri yoktu o kokunun,
Ferahtı, dinlendirici ve duru.
Güneş bir başka doğdu.
Her zamankinden daha parlaktı.

Karanlık dünyamın aydınlık gecelerinde araladım perdeleri,
Eşlik etti yalnızlığıma, gece kuşlarıyla, cırcır böcekleri.
Satırlar arasına sıkışıp kalmıştı bütün sevgileri,
Bu sevdayı gök gürültüsüyle haykırdı,cama çarpan yağmur sesleri.

Sobamda sessiz sedasız korlaştı odunlar, çaresiz,