Ülkemin tay duruşlu kızları
Gümüş köpüklü çaylardan içtiler
Onlar erlerinin ardındaki dağ
Kor yüreklerindeki sevinçtiler
Ülkemin tay duruşlu kızları
Düğünde, toyda, barda ve halayda
Keklikler gibi sekip oynaştılar
Kaytan bıyıklı yağızca erlerin
Yüreklerine köz olup düştüler
Ülkemin tay duruşlu kızları
Ana kuzusu sayılan bir yaşta
Evlendiler, yuva yapan kuştular
Kimi daha çelik çomak cağında
Kimisi ise henüz onbeştiler
Balalar doğurdular bu yurt için
Mehmet, Ayşe deyip de ad düştüler
Ülkemin tay duruşlu kızları
Davrandılar erleriyle beraber
Irgat gibi, tarla, sapan demeden
Yoruldular, her bir işe koştular
Vakitsiz ölümler girdi araya
Alınyazılarına hep şaştılar
Ölen erlerini gömüp sineye
Sanmayın gayrısına yüz açtılar
Geçim derdi başlarına düşende
Yas tutmayı senelere bırakıp
Balalara kanat gerip kuçtular
Lokma için yabana el açmayıp
Alınterlerini yeyip içtiler
Ülkemin tay duruşlu kızları
Gün gelip görevlerini bitirip
Sessiz ve sedasizca savuştular
Kimse bilmedi onların adını
Sanki yaşamamişlardı, hiç’tiler
(Üsküp 2000)
Hayati YavuzerKayıt Tarihi : 3.4.2002 14:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

butun kadinlar adina tesekur etmek istedim bu kadar guzel biir siiri bize atfettigin icin
TÜM YORUMLAR (1)