Birden serçelerle indi yağmur.
Beklenmeyen misafirle, hangisi serçe, hangisi yağmur anlayamadım.
İşte böyle dalıp gidiyorum.
Bak bu yüzden gül ne demektir.
Hâlâ bilmiyoruz, incir ağacındaki, zeytin halimizi, kaldık mescidi aksa başında!.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan