Sana tabi olmak aşk bahçesinde
Çiçekler içinde gezmeye benzer
Sensin insanlığın en yücesinde
Aşkın okyanusta yüzmeye benzer
Senin için yaratıldı kainat
Saymadım bu sensiz kaçıncı bahar
Yıllardır keyfime hep keder verdim
Vefasız, seninle ölene kadar
Aşkı meşk etmeyi ne çok isterdim.
İçimde maziden kalan bir ukde
Sen gönlümün sarayından gideli
Gülemedim gülemedim sevdiğim
Çok ağırmış ayrılığın bedeli
Bilemedim bilemedim sevdiğim
Unutmadım garipseyen yüzünü
Gülmedi gözlerim sensiz gülmedi
Bir bilsen ne kadar özledim seni
Gurbetin treni gelmek bilmedi
Ankara garında bekledim seni
Seni umut etmek bile ne güzel
Yıllardır sen varsın gönül sahnemde
Aşkın ilk gün gibi yanar sinemde
Ve sen olacaksın yine son demde
Öyle kolay değil unutmam seni
Kolay değil seni sensiz yaşamak
Bilmem hatırlar mısın bir bahar akşamıydı?
Bir ağacın altında buluşmuştuk seninle.
O gece ay ışığı, yıldızlar bambaşkaydı.
Atıp derdi, kederi mest olmuştuk seninle.
Hiç bitmesin demiştik bu pırıltılı gece.
Gönlümde beslediğim ümit hiç eksilmedi
İmzanı o deftere attığın güne kadar
İçimdeki yangını hiç kimseler bilmedi
Ta ki bir güneş gibi battığın güne kadar
Bir kez uğramadı mı hayalim gözlerine,
İçimde bir hüzün var gittiğin günden beri
Bu hicran yarasını söyle silecek misin?
Giderken ardındaki bıraktığın eseri
Merak edip görmeye bir gün gelecek misin?
Gelsen bile iş işten çoktan geçmiş olacak
öyle içden öyle samimi
bir hava veriyorki okuyucusuna
nasıl anlatsam yürekten kutlarım