Mutluluğum üzüntünüzse...
Kederlerim sevincinizse...
Her saldırıda, derim;
Bu nasıl arkadaşlık?
Bu ne kuzum üst üste?
Vay güvendiğimiz, haris zıpırlar!
Düz gördüğümüzün, gizli yüzü var…
Zamanla kazıklar, bir anda zıplar,
Beddualar, ahlar, bariz yazıklar…
Çığlıklara bir karşılık gelmesin mi?
Vesile bilmişiz kutsal mescidini…
Kimsesiz yavrular, dava etmesin mi?
Fersiz ellere Aksa’da, ver meshini!
Yardım eyle! Lanetliyi yenmeliyiz…
Ne kibrinde gözüm var,
Ne o yolda tekerim...
Dünyanın yükselttiğini,
Alttan tutar çekerim...
Vakit kalksa, borç kalksa
Haktır ibadet kalkmaz!
Rabb’ına kulluk eden
Hakkını hiç azaltmaz!
Ey Nur-u Emin!
Sen, Nurlu Yemin…
Der, Nur'u Zemin!
Amenna! En Nur…
Sadakte! Son Nur…
Düşme korkumu benden kaldıran, babam...
Yere düşmelerden güç aldıran, babam...
Ya Halik-ü Külli Şey!
Yer, Dünya, vahşet bana…
Ey, fakiri seven, Ey!
Sevgiyle bahşet bana…
Rahmet indiren yağmuru şemsiyeyle terslerim
Aldığımı hazmetmeden acıkır heveslerim
Nursuz, yağmursuz, hululsuz, nefsi demler, beslerim
Göz alıcı şems isterim, göz bayılsın isterim...
Sonsuz salınım içinde karmaşık dileklerim
Çok çalıştım, çabaladım, bir hal yola bakındım
Emek verdiğim nizamı, kem gözlerden sakındım
İnsanların uzağında, insanlığa yakındım
Bin mihnetten, bir milletten, o minnete sığındım
İhanetten… İhanetten… İhanetten… Sıkıldım...
Sınandığım o insafsız vicdanlara takıldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!