ÜÇ PERDELİK SUNU
Su kavga bir bitse dersin,
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin;
Cisim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;
Devamını Oku
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin;
Cisim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;
ÜÇ PERDELİK SUNU
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:-* Üç Perdelik Sunu Şiiri - Yorumlar
20 Eylül 2025 Cumartesi - 12:58:54
Emeğinize kaleminize sağlık.
üç perdelik oyun......evet hepimizin içinde olduğu bir oyun......çok güzeldi ferhat.ın şarkısı da nasılda örtüşmüş tebrikler rengin başarılı bir çalışma yine....
müzeyyen başkır
Sahne hayatın kendisi... oyuncular biz...
Rolleri farklı farklı olan... ama yine de ortak duygularda birbirlerini tanıyanlar....
Hayatın üç evresi... aşkın üç evresi...
Kurgu, anlatım mükemmel... Sözcükler özenle seçilmiş...
Tebrik ve sevgilerimle
zaman bizimle beş-taş oynar ve hep o kazanır...
ÜÇ PERDELİK SUNU
perde 1/ dün
Mekan: umutları büyük, kendi küçük bir yer
Kişiler: biz olabilen bir kadın, bir erkek
Sunum bakışı: birinci çoğul şahıs (biz)
Zaman: dünden herhangi bir an
Fon müziği: “Cennet”_ Ferhat Göçer
Kullanılan renkler: tüm renkler
Usumuzda, birbirinin önüne geçmeye çalışan görüntülerle güneşi karşılıyoruz. Bahçemize ektiğimiz çiçekler renkleriyle sabahımızı ışıtıyor, yüreğimiz ısınıyor. Ocakta dumanı tüten çayımız, kızarmış ekmeğimiz bir de beyaz peynirimiz hepsi bu. Biz mutluyuz, hem de çok. Yan yanayız, birlikteyiz ya ne önemi var ötelerin.
Nur topu gibi umutlar doğuruyoruz her yeni güne, bebeğimizi düşlerle doyuruyor, yüreğimizde pışpışlıyoruz. Hayat küfemize şiirler dolduruyor, aşkla sulanmış, gözbebeğinde yaşatılmış. Katıksız mezelerle bir yudum yaşla sarhoş dönüyoruz odamıza. Biz mutluyuz, hem de çok.
perde 2/ bugün
Mekan: umutları küçük, kendi küçük bir yer
Kişiler: bir kadın, bir erkek
Sunum bakışı: üçüncü çoğul şahıs (onlar)
Zaman: bugünden herhangi bir an
Fon müziği: “Çok Yorgunum” _ Ferhat Göçer
Kullanılan renkler: gri
Aslan gibi korkusuz yüreği ile övünen, çelik gibi zırhlarıyla gurur duyan, duyguları ve zekâsıyla yol alan ama tüm bunlara rağmen vurgun yediğini fark eden kadının, derinliğinde sarhoş olduğunu sandığı suların sığlığı ile savrulduğu çelişik manzarada korkusu çığ gibi büyür. Anlamı kalmayan yaşamın bir parçası olmak taşıyabileceği ağırlıktan çok fazladır.
Farkındasızlığın körlüğü ile duyumsuz adam tek kişilik sunumların provasında gerçeğini unutmuş gözükmektedir. Oysa saklandığı karanlık onun varlığını, gölgeler ardından göstermektedir, farkında değildir. Yeni sunumun alkışlarını şimdiden duymaya başlamış olmasına rağmen yer alacağı dekorun kendisiyle bağdaşmama olasılığını göz ardı etmektedir. Yeni sunumunda taşıyacağı günahın ağırlığını hafife alması, hızla girilen dönemeç gibi savuracaktır kendisini.
perde 3/ yarın
Mekan: umutsuz küçük bir boşluk
Kişiler: yalnız bir kadın
Sunum bakışı: birinci tekil şahıs (ben)
Zaman: yarından herhangi bir an
Fon müziği: “Hoşça Kal Aşkların En Güzeli” _ Ferhat Göçer
Kullanılan renkler: mor ötesi
Yalanlarla sulandıkça bahçedeki çiçekleri ısırgan otları sardı, her gün bir yenisi büyüyor. Oysa bereket yağmurlarıyla ekilen çiçeklere cansuyu olmak istemiştim. Alışkanlıkların karaktere dönüştüğü tufanı penceredeki buğu ardından izlemek, öbekleşen acımda büyütülen tümörlerimi temizlemekten zordu.
Buna sevinmeli miyim acaba; gün devrildikçe yarına, ben bugün oluyorum. Hafızamı bir bir kaybediyorum. Yaralarım böylelikle kapanır mı? Dışarıdan kendime bakınca, yuvasına kırıntı taşıyan karıncalar misali ruhumu beslemeye çalışıyorum. Yüreğimi okşadıkça cansız bedenim acıyor…
(Ne yapmalıydım şimdi, ne söyleyecektim unuttum, seyirciler fark etmiş olabilir mi? Suflör yok mu bu sahnede?)
“haydi, bir celsede boşan yalnızlığın dağlanmış korkularından
yalanın neşter acılarını savur geldiği ahmak rüzgarlara
gökyüzüne dokun ellerinle, çıkar içindeki yabanıl yokluğu
usunu okşadıkça dün, bugünün kervanlarını sür çöllere
haydi, iklimini kendin belirle yaşam sularının
güneş senin için doğacak yarın”
…/…
Perde kapanmıştır. Bu sunumun tekrarı yoktur. Yaşatılmış ve bitmiştir. Seyircilerin ve oyuncuların dilinde bir şarkı ile boşalır salon, “hoşça kal aşkların en güzeli”…
REGİN HANIM ;
ÇALIŞMANIZDA HAYATIN DÜNÜ , BUGÜNÜ VE YARININDA HEP MUTLULUK VAR ....KUTLARIM MUTLULUK ADINA SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZİ...TAM PUAN....SEVGİYLE KALIN...SAYGILARIMLA....İBRAHİM YILMAZ.
---------------
ROL
yeryüzü büyük bir sahne
biz rolümüzü oynuyoruz sedece
rolümüz bitince ineriz sahneden
gireriz içeri sisler içindeki bahçeden.
kim söyleyebilir bana hanginiz
bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini
elbette hiç kimse bilemez söyleyemez
bu bereketli tarlanın ilk sahibini.
hayat renkli bir ruyadır sadece
uyanınca anlarız ancak bence
geriye dönüp baktığımızda
sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.
AKÇAY /2007
İBRAHİM YILMAZ
Yaşam bu. Kimbilir kaçıncı perde...
Farklı roller, farklı kahramanlar, ama hepsinde de emekçi insan ya da insanca yaılgılar. Elbette sahne biter, perde iner; ama oyun bitmiyor sevgili dost, yaşam da oyun değil mi zaten...
acaba hangimiz hayatımızı kabullenip gerçekçe yaşıyoruz.
hangimiz rol yapmıyoruz acaba...
3. perde bana uyar...
ve kapanış muhteşem...
buda benden...
_________________________
Son Yolculuğa Çıkarken
geçmişim gözlerimden şano
son perde yarım kaldı yanarım
salon boştu ışıklar yandığında
duvarlar nostalji rengi
kalbimde ferişte ağrısı
her adımda koparıyor etimi
hadi gel yürü diyor
duymaz şikayetimi
bu kadar şeffaf karanlık içinde
ihtişamla hazırlanmış
toprak kokan bedenim
yatağa çivili farkındayım
uzun yoldan geldim
neredesiniz kucaklaşmak istiyorum
amin diyen eller açılmış
düşerken kirpiklerim gözlerime
son kostümümle
bembeyaz merhaba
Azime Gürlek
Tiyatro tadında güzel bir eserdi tebrikler sayın Alacaatlı kutluyorum
YAŞANMIŞ GİBİ BİR YAZI O DUYGUYU YÜKLEYEN YÜREĞİ KUTLARIM ...TEBRİKLER GÜZELLER GÜZELİ RENGİN HANIM
YÜREĞİNİZ ÖYLESİNE HASSAS Kİ BİR BAŞKASININ HİSLERİNİ TAŞIYABİLİYOR. VE BUNU DA USTACA BAŞARABİLİYOR PAYLAŞIMLARDA
YİNE GÜÇLÜ KALEMİNİZ DÖKTÜRMÜŞ
KUTLARIM ESERİNİZİ
NİCE BAŞARILARA
TAM PUAN SAYFANDA
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta