-* Üç Perdelik Sunu Şiiri - Yorumlar

Rengin Alacaatlı
100

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

  • Süleyman Yıldız
    Süleyman Yıldız 01.04.2008 - 10:36

    Emeğinize kaleminize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir 01.04.2008 - 02:06

    üç perdelik oyun......evet hepimizin içinde olduğu bir oyun......çok güzeldi ferhat.ın şarkısı da nasılda örtüşmüş tebrikler rengin başarılı bir çalışma yine....
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Saadet Ün
    Saadet Ün 31.03.2008 - 21:17

    Sahne hayatın kendisi... oyuncular biz...
    Rolleri farklı farklı olan... ama yine de ortak duygularda birbirlerini tanıyanlar....

    Hayatın üç evresi... aşkın üç evresi...

    Kurgu, anlatım mükemmel... Sözcükler özenle seçilmiş...

    Tebrik ve sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Orkun Işık
    Orkun Işık 31.03.2008 - 17:19

    zaman bizimle beş-taş oynar ve hep o kazanır...

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 31.03.2008 - 14:39

    ÜÇ PERDELİK SUNU


    perde 1/ dün

    Mekan: umutları büyük, kendi küçük bir yer
    Kişiler: biz olabilen bir kadın, bir erkek
    Sunum bakışı: birinci çoğul şahıs (biz)
    Zaman: dünden herhangi bir an
    Fon müziği: “Cennet”_ Ferhat Göçer
    Kullanılan renkler: tüm renkler

    Usumuzda, birbirinin önüne geçmeye çalışan görüntülerle güneşi karşılıyoruz. Bahçemize ektiğimiz çiçekler renkleriyle sabahımızı ışıtıyor, yüreğimiz ısınıyor. Ocakta dumanı tüten çayımız, kızarmış ekmeğimiz bir de beyaz peynirimiz hepsi bu. Biz mutluyuz, hem de çok. Yan yanayız, birlikteyiz ya ne önemi var ötelerin.

    Nur topu gibi umutlar doğuruyoruz her yeni güne, bebeğimizi düşlerle doyuruyor, yüreğimizde pışpışlıyoruz. Hayat küfemize şiirler dolduruyor, aşkla sulanmış, gözbebeğinde yaşatılmış. Katıksız mezelerle bir yudum yaşla sarhoş dönüyoruz odamıza. Biz mutluyuz, hem de çok.





    perde 2/ bugün

    Mekan: umutları küçük, kendi küçük bir yer
    Kişiler: bir kadın, bir erkek
    Sunum bakışı: üçüncü çoğul şahıs (onlar)
    Zaman: bugünden herhangi bir an
    Fon müziği: “Çok Yorgunum” _ Ferhat Göçer
    Kullanılan renkler: gri

    Aslan gibi korkusuz yüreği ile övünen, çelik gibi zırhlarıyla gurur duyan, duyguları ve zekâsıyla yol alan ama tüm bunlara rağmen vurgun yediğini fark eden kadının, derinliğinde sarhoş olduğunu sandığı suların sığlığı ile savrulduğu çelişik manzarada korkusu çığ gibi büyür. Anlamı kalmayan yaşamın bir parçası olmak taşıyabileceği ağırlıktan çok fazladır.

    Farkındasızlığın körlüğü ile duyumsuz adam tek kişilik sunumların provasında gerçeğini unutmuş gözükmektedir. Oysa saklandığı karanlık onun varlığını, gölgeler ardından göstermektedir, farkında değildir. Yeni sunumun alkışlarını şimdiden duymaya başlamış olmasına rağmen yer alacağı dekorun kendisiyle bağdaşmama olasılığını göz ardı etmektedir. Yeni sunumunda taşıyacağı günahın ağırlığını hafife alması, hızla girilen dönemeç gibi savuracaktır kendisini.




    perde 3/ yarın

    Mekan: umutsuz küçük bir boşluk
    Kişiler: yalnız bir kadın
    Sunum bakışı: birinci tekil şahıs (ben)
    Zaman: yarından herhangi bir an
    Fon müziği: “Hoşça Kal Aşkların En Güzeli” _ Ferhat Göçer
    Kullanılan renkler: mor ötesi

    Yalanlarla sulandıkça bahçedeki çiçekleri ısırgan otları sardı, her gün bir yenisi büyüyor. Oysa bereket yağmurlarıyla ekilen çiçeklere cansuyu olmak istemiştim. Alışkanlıkların karaktere dönüştüğü tufanı penceredeki buğu ardından izlemek, öbekleşen acımda büyütülen tümörlerimi temizlemekten zordu.

    Buna sevinmeli miyim acaba; gün devrildikçe yarına, ben bugün oluyorum. Hafızamı bir bir kaybediyorum. Yaralarım böylelikle kapanır mı? Dışarıdan kendime bakınca, yuvasına kırıntı taşıyan karıncalar misali ruhumu beslemeye çalışıyorum. Yüreğimi okşadıkça cansız bedenim acıyor…
    (Ne yapmalıydım şimdi, ne söyleyecektim unuttum, seyirciler fark etmiş olabilir mi? Suflör yok mu bu sahnede?)

    “haydi, bir celsede boşan yalnızlığın dağlanmış korkularından
    yalanın neşter acılarını savur geldiği ahmak rüzgarlara
    gökyüzüne dokun ellerinle, çıkar içindeki yabanıl yokluğu
    usunu okşadıkça dün, bugünün kervanlarını sür çöllere
    haydi, iklimini kendin belirle yaşam sularının
    güneş senin için doğacak yarın”




    …/…




    Perde kapanmıştır. Bu sunumun tekrarı yoktur. Yaşatılmış ve bitmiştir. Seyircilerin ve oyuncuların dilinde bir şarkı ile boşalır salon, “hoşça kal aşkların en güzeli”…



    REGİN HANIM ;

    ÇALIŞMANIZDA HAYATIN DÜNÜ , BUGÜNÜ VE YARININDA HEP MUTLULUK VAR ....KUTLARIM MUTLULUK ADINA SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZİ...TAM PUAN....SEVGİYLE KALIN...SAYGILARIMLA....İBRAHİM YILMAZ.

    ---------------

    ROL

    yeryüzü büyük bir sahne
    biz rolümüzü oynuyoruz sedece
    rolümüz bitince ineriz sahneden
    gireriz içeri sisler içindeki bahçeden.

    kim söyleyebilir bana hanginiz
    bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini
    elbette hiç kimse bilemez söyleyemez
    bu bereketli tarlanın ilk sahibini.

    hayat renkli bir ruyadır sadece
    uyanınca anlarız ancak bence
    geriye dönüp baktığımızda
    sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.

    AKÇAY /2007

    İBRAHİM YILMAZ

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Hikmet Esen
    Hüseyin Hikmet Esen 31.03.2008 - 13:47

    Yaşam bu. Kimbilir kaçıncı perde...
    Farklı roller, farklı kahramanlar, ama hepsinde de emekçi insan ya da insanca yaılgılar. Elbette sahne biter, perde iner; ama oyun bitmiyor sevgili dost, yaşam da oyun değil mi zaten...

    Cevap Yaz
  • Azime Gürlek
    Azime Gürlek 31.03.2008 - 12:32

    acaba hangimiz hayatımızı kabullenip gerçekçe yaşıyoruz.
    hangimiz rol yapmıyoruz acaba...

    3. perde bana uyar...
    ve kapanış muhteşem...

    buda benden...
    _________________________


    Son Yolculuğa Çıkarken

    geçmişim gözlerimden şano
    son perde yarım kaldı yanarım
    salon boştu ışıklar yandığında
    duvarlar nostalji rengi

    kalbimde ferişte ağrısı
    her adımda koparıyor etimi
    hadi gel yürü diyor
    duymaz şikayetimi

    bu kadar şeffaf karanlık içinde
    ihtişamla hazırlanmış
    toprak kokan bedenim
    yatağa çivili farkındayım

    uzun yoldan geldim
    neredesiniz kucaklaşmak istiyorum
    amin diyen eller açılmış
    düşerken kirpiklerim gözlerime
    son kostümümle
    bembeyaz merhaba

    Azime Gürlek


    Cevap Yaz
  • Kazım Doğan
    Kazım Doğan 31.03.2008 - 09:46

    Tiyatro tadında güzel bir eserdi tebrikler sayın Alacaatlı kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Fatma Aras
    Fatma Aras 31.03.2008 - 08:49

    YAŞANMIŞ GİBİ BİR YAZI O DUYGUYU YÜKLEYEN YÜREĞİ KUTLARIM ...TEBRİKLER GÜZELLER GÜZELİ RENGİN HANIM

    Cevap Yaz
  • Fatma Pampal
    Fatma Pampal 31.03.2008 - 08:46

    YÜREĞİNİZ ÖYLESİNE HASSAS Kİ BİR BAŞKASININ HİSLERİNİ TAŞIYABİLİYOR. VE BUNU DA USTACA BAŞARABİLİYOR PAYLAŞIMLARDA

    YİNE GÜÇLÜ KALEMİNİZ DÖKTÜRMÜŞ
    KUTLARIM ESERİNİZİ

    NİCE BAŞARILARA
    TAM PUAN SAYFANDA

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta