Tütsü Şiiri - Kerem Lakerbaia

yıkılan aciz binalar gördüm dostlarım, aciz olmasına rağmen sırıtan binaları gördüm
tarlabaşı'nda, dolapdere'de, taksim'in, beyoğlu'nun kalın bağırsağındaki binalar
ve o binanın başında kovalarla yaktıkları ateşlerin başında ısınan torbacılar gördüm,
istanbul'un kirli yüzünü gördüm, yıkılan binalar o kirli yüzde sırıtıyordu
polisin çevirdiği bağımlılar gördüm dizleri titriyordu üstleri aranırken
bellerindeki bıçağa uzanmayan delikanlılar gördüm ah hepsi korkularından
sustalımı siktiri boktan bir yurttan atılmış bir öğrenciye verdim
ekstazinin etkisinde club'da dans eden o leş kalabalık
lsd, dmt, meskalin, ayahuasca ve datura etkisindeki insanları gördüm
ciğerlerine soğutucu çeken inşaat halinde binaların hiç para vermeyen serseri kiracılarını
uyuşturucu direnişini, balo sokak'ta müşteri bekleyen fahişeleri,
15 lira'ya yuttuğu captagon'u pis bir bar tuvaletinde kusanları
pahalı blues barlarında başkalarına oral seks yapan kadınlar
ve asmalımescit'teki barlarda bana oral seks yapan kadınlar da gördüm
çıldırmış bir kısrağın üstüne binmiş ayışığının ortaya çıkardığı traşsız suratları
alkolün başdöndürücü etkisiyle kusanları ve sokağa işeyenleri
esrarlı sigaraların acıktırdığı ve soluğu dandik ıslak hamburgercilerde alan insanları
istiklal'i arşınlayan ve kim bilir birbirlerini kaç defa aldatmış olmalarına rağmen
hala kol kola yürüyen ve şakalaşan çiftleri gördüm
nevizade'de yaz ortasında o boğucu kaşkolları bir zafer flaması gibi bağlamış futbol fanatiklerini
sokağın ortasında elindeki havai fişeği son sigarasıymışçasına ateşleyen direnişçileri gördüm
kırdıkları yerinden ellerindeki azıcık bonzai ile sigara ucu yapıp, cihangir'de
bu kapkaranlık şehrin renkli tek yeri olan gökkuşağına boyalı o merdivenlerinde
joy division dinleyerek içip uçan hipster'ları, çöplüklerden gelmeleri,
dışlanmışları ve atılmışları, kalbi tekleyerek atan sokak lambalarının altında düzüşenleri gördüm
ömer hayyam'daki o metruk otobüs duraklarında kentsel dönüşüm paradigmasının altında
son otobüslerini bekleyen o sarhoş, sinirli, uçmuş, sindirilmiş kalabalığı
neverland isimli bir motelde duvardaki baştan savma allen ginsberg portresini
ve kalacak bir yeri olmayan müptezel değişim öğrencilerini
talimhane'ye giden metro yolunda sarhoşça dans eden pislikleri
ve son treni kaçırıp durakta uzanan tek gecelik evsizleri,
üzerine basıldığı sonradan fark edilmiş bir cam kırığı gibi olan insanları
ellerindeki az buz esrarın içine kırmak için kodomanlardan boş sigara isteyen sinyalcileri
gömleğinin yakasının arası kavuşamayan iki sevgili misali açılmış
ağzı yüzü kan içinde, dişleri dökülmüş, kaşları patlamış gömlekli ve kravatlı sarhoşları gördüm
ben dostlarım ben, bir çok şey gördüm. en çok da görülmeyenleri gördüm.

Pera, İstanbul, 01.04.2014