Yüreğinin derinlerinde o saklı sen yok.
Duygusallığın zayıflığını çoktan benimsemiş yüreğim.
Yok artık.
Yürek ısıtan o güzel duygular mühürlü sandıklarda naftalin kokuları ile besleniyorlar.
Seni öyle yaşatmaya çalışıyorum ki içimde sana farkettirmeden kendimden kıskanır oluyor ruhum an be an. Kirlenmemiş ve kirletilmemiş duygularla dans ediyorum. Partnerim benle bir bütün.
Sevişiyor eller ama ruhlar izlemekle yetiniyor.
Belki bir dokunuştur özlediğim
Yada sevinçlerin sessiz çığlıkları
Güven dolu avuçlarda dans ederken ben
Aslında aşinalığım kamçılanıyor kaçırılan bakışlarda
Ben diye sarıldığım her şey
Yüreksiz, kaçıyor karanlıklara
Boş sokakların sessiz çığlıkları
Sağır dilsizlerin feryatları gibi
Duygu yüklü
Ama acı verici...
Genç adam oturduğu sandalyede
Bir öne bir geri sallanıp duruyor
Duvarları üzerime itiyorlar
Nefes alamıyorum
Bu naylon odanın içinde....
Dudaklarımdan dökülen kelimeler
Gözyaşları kadar tuzlu
Güneş ağlarken dahi
Pişmanlıklarım var pişman olamadıklarıma,
içimde bir isyan bayrağı dalgalanıyor
zafer derken kaybedişlere
şerefe diye kadeh kaldıran
Benden uzak ama içimde yaşayan o adam
satırları var gözlerinin
Acıtırken canını hırçın okşayışı yalnızlığın,
Tuhaf bir huzur doldurur yüreğine....
Yabancılaşır bakışlar, dokunuşlar, sevişler,
O aslında hiç tanımadığı adamın,
Hissederken tenini teninde.................
Ezberlenmiş sevgiler vardır
Ruhumda yankılanıyor
Çılgınca dans eden rüzgarın
Amansız feryatları....
Ağlamak istiyor tenim
Ve çığlıklar atmak
O boş sokağın kimsesizliğine bürünmek
Sana ait bir mektup var bende.
Sana diye başlayan ve sevgile kal diye biten.
Hani dedin ya gidemiyorsun diye gidemiyorsun diye. Giderdim aslında gitmesine de dönmeyeceğm gerçeğinden yani kendimden korktuğum için gitmedim.
Haklısın belki de bir kadının şevkati yerine bir erkeğin sert tavırları var yüreğimde.
En azından varmış gibi duruyor.
Yargılayan, yargılanmaya mahkum olacak Tanrı katında ya! , ben seçmedim böyle olmayı.
Ruhum çılgınlar gibi sevişirken
Utanır, susarım...
Aldatışlarım gelir aklıma
Aldanışlarım....
Kırılır...
Gözlerimi kaparım...
Nefes alıp verişlerinde göğüz kafesindeki o buruk iniş çıkışlar,
yılların kimi zaman acıtarak kimi zamansa avutarak saçlarını okşayışına benzer
huzur evine ölmeye terk edilen o yaşlı kadının..........
onun bir adı var aslında,
Ayşe nine, Fatma teyze ya da Berkiye hala
onun bir adı var aslında:....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!