Türküm Şiiri - Rıza Yıldız

TÜRKÜM

Bir an
Sevda mahkûmu bir bulut dayandığında yüreğe
Türkülere oturur dilin
Bir zılgıt veya bir bozlak
Veya bir Nefes
Hasret kuraklığında
Susuzluğunu giderir.

Eli kulağında bir dengbej
Dağın senini söyler
Kabile kahramanlığına atıf
lo lo, lele haye haye
Ciğeri hasret balonu
Uzar da uzar
Yanık bir hava
İskender’e nal toplatmış
Ahmet Arif’in sesi
Ben Anadolu’yum
Uy havar”
Acılar-sevinçler dağlara siner
Dağlar ki avazın yankısını söyler

Tey tey tey! ! !
Kollarda hançer ışıltısı
Palandöken’de davul zurna yankısı
Karlara inat yiğitlik
Genizde Hüseyni hava
Sevgi ve dostluk Baş Barda
Hançer Bar’da düşman silinir

Karadeniz’in öfkesi paralel dağlara
Her horon hamsi çırpınışıdır kemençede
Tulum dağ havası solur Kazım Koyuncu’da
Her Sevgili Bir Değil / Didou Do Na Ani Na
Kaçkarlar kar-duman içinde
Aşağıda Gelevera Deresi
Elif’le Hasan’ın türküsü
“Koy verdin gittin beni oy
Yüzünden silinmez bıçağımın yarası”
Söylenir

Sivas Sivas olalı
Kızılırmak kan ağlar
Timur güler
Yıldırım ağlar
Madımak’ta insan yakar
Ağıtlar,nefesler gül açar
Çamşıhı bülbülleri
Omuzlarında saz
Ne Pir Sultan ölür
Ne Kerbela’da Hüseyin
Semahlarda Tevhit dillenir

Yol gösterme mızrabı
Çığlığın bozkırla sevişmesidir bozlakta
Dağlar ve ovalarla söyleşir
Ah kıtlık kıran, ah ölüm ve hasret
Yırtılır kürdi gırtlak
Dem elinde
Dirimli bir yağmur damlası
Bozkır yeşerir
Neşet Ertaş’ın sazına
El verir

Kesik Keremli Türkmani eser
Barak yaylalarında
Haho, ha ho ha ho
Esmer tenli gelinde
Zılgıt
Ezo Gelin dillenir”

Ege’de dağlar özgürlüktür
Balıkkesir’den Denizli’ye
Aydın’dan Muğla’ya
Çifte zurna sesinde Zeybek
Yiğitlik koçaklamasıdır
Kartal süzülüşü kollarda
Diz vurulur toprağa
Toprak ki
Dağlarında yağ, ovalarında bal akar
Bir toprak ki
Bağrından Yörük Ali çıkar
“Hey gidinin efesi, efesi / efelerin Efesi”
Yunan’ a Milli kurşun
Destanı okunur dillerde
Sonra bir sevda türküsü
Bozdağ’dan Karıncalı’ya oradan Madran’a uzanır
“çay benim çeşme benim / Derdimi deşme benim
İnlemesi dağlardan ovalara iner

Yörük “bahar geldi”ye sevdalıdır
Önünde koyunlar ve keçiler
Yoldur,yolluktur yaylalar
Deve sırtında uyuyan bebeler
Sipside kırık hava
Gırtlak perdesinde
Acı, ve sevda
“Teke Zortlaması”nda
“Ak Koyunum Yüz Olsa”
Sevinci Toros’ları aşar

Sevda mahkûmu bir bulut dayandığında yüreğe
Türkülere oturur dilin
“ben Anadolu’yum
Uy havar”

01.05.2014-Aydın