Yazım dedi, kınalı ellerini kaldırarak
ağladı için için
bir yanım toprak
bir yanım gök
çocuklarım dedi, yetim kaldı
yiğidim toprak
Ey beni adem
ey günü avutan
önce okkalı kelimeler, iddialı yeminler edip
sonra bin birli türlü pişman olan biçare
başına bin türlü belalar açan
diyar diyar dolaşan
bir dostun nazarı
hükmünü sürsün alemde
ben içinden geçeyim
bir çocuk küçücük o iri gözlerini
gezdirsin alemde
ben içinde sessizce öleyim...
Okunmasın hiçbir dilde;
gönül dilinden gelen.
Kimsenin düşmesin kalbine gölgesi,
anlaşılmasın hiçbir şey
ve ölünce tek anlaşılsın içli olduğu adamın.
nettim sana ki bütün bunlar
içimde köpekler telestiren
masum gönül kalleş kardeş
ve yaban sevda
ellerim ulaşmaz oldu yanına
handiyse aşka çalan
sen ateşinle yağmuru ısıtan çocuk
haber bültenlerinde kalmasın adın
sabreyle
bir haber bekle
tükenmesin söz
buruk kalmasın içimiz
İçtimai kelimeler mi bulmam gerekli
sıkılgan kaçak bir hayata dair
oysa kaldırmaz bunları çocukların rüyası
çocukluk özlediğim şey.
Ey ıslık çaldıran
ergenlik habercisi
ikindileri şehre yayılan zenne
döve döve indiğin merdivenleri
ardında iz bırakmadığın kenti
eteklerine doladığın bu halkı unut
Bir nisanı okşuyor
saçları sevgilimin
kelimeler
halden hale giriyor
nisan bana tuzak
kuşkulanıyorum
Şu kumral delikanlı, karşımda duran
bunu nereden bilir
nerden çıkarır bunları bilmem
ki aynı zamana denk gelir
seninle ahlanıp vahlanmamız
sır değildi ki görüştüğümüz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!