Demir Çelik çocuğuyum ben.
Var mı bileniniz?
İskenderun'da bir yerde.
Yetmiş dokuz yılı Kasım yirmi iki.
İki aylıktım daha.
K otuz üç diye bir bina,bilenler bilir.
Paslı bir trene binip,anneme gidesim,
Bana dediklerini,bağıra bağıra anlatasım var.
Salya sümük,ağlayıp salçalı ekmeğini yiyesim var anne
Anne!!! Başımı okşamana çok ihtiyacım var.
Babama şikayet edip seni.
İhtimallerin intihara çıktığı yerdeyim,gel
Gel kurtar beni.
Gel çünkü burada her şey var.
Okyanusun dibinde inciyim şimdi gel,
Gel çıkar beni.
Korkarsan nefessiz kalmaktan ,
Hep böyle mi olur,bilmem ki,sanki gidecekmişsin gibi birazdan.
Gitme ne olur.
Kal şimdi sonra istersen,yine git.Bu kadar ihtiyacım varken sana,
Gitme ne olur.
Bak sen geldin,ben yine çiçek açtım sanki.
Gitme ne olur.
Günaydın sevgilim,gün,aydın
Rahat uyudun mu?sanki kabus gördün.
Gece kıvrandın durdun.
Ağrın mı var dedim ses yok her zaman ki gibi.
Uykun açılmasın diye bir şey demedim.
Sen güneşe ihanet ettin,bekle şimdi üşüdüğün günü.
Hiç bir şey söyleme,gerek yok,öyle dinlen içimde.
Varsın kar yağsın saçlarına,karışsın yüzün.
Sen yokken,kaç defa sevdim seni.
Helal et ahu gözlüm.
Sonbahardı yapraklar cansız.
Bu apansız gidişin hiç yakışmadı.
Hiç hesapta yokken,üstelik senin icin burdayken.
Hiç yakışmadı.
Zaten apansızca gelmiştin yüreğinle yüreğime
Bari alıştırarak gitseydin.
Bir şarkı bekliyorum,ramak kaldı sana dökülmeme
Ağzım,kalbim hatta ceplerim bile seninle dolu
Nasıl sindiyse gidişinin kokusu üzerime,silsemde çıkmıyor işte.
Ne görsem sen geliyorsun aklıma istisnasız.
Sonra bana soğuyan kalbin.Öpsem geçer mi,bir çocuğun yarası gibi.
Yok yok senin suçun yok…
İçim üşüdü ağustosta, bendeki seni yaktım ben.
Hayallerimi,sana bakan gözlerimi,seni tanıyan acılarımı,yaktım ben
Gelirsin diye beklediğim,köşebaşını.
Çağırırsın diye umutlarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!