Tuğçe Karasüyek Şiirleri - Şair Tuğçe Ka ...

0

TAKİPÇİ

Tuğçe Karasüyek

Yeniden var olmak mümkün mü ya da yeniden bütünleşmek bedeninle, bakmak dünyaya ve onu çevreleyen sonsuzluğa. Yorgunluk şu an hissettiğim olmamalı, saatin geçliğine, günün hareketine bağlanmamalı ya da..Birilerine fena halde birşeyler anlatma isteğine rağmen susmak ve yutkunmak tüm nedensiz isteklerle,bunları dile getirmeye gücü olmamak.. Galiba insanı yorgun kılan bu, güneşle uyumamışsan göstermez bile bu yorgunluk aydınlığın doğuşunu..Uyumak güzel şey ve sonsuzluğun da uyanmak asil bir efendinin, onu haketmeyi istemekte bir o kadar güzel ayrıca. peki ya uzaklaşınca seni iyi yapan bu masum istekten..! o zaman tutuşuyorsun korkularınla. Belki ben ve belki sen ya da birbaşkası korkusuzduk birçoğu için ve de güçlüydük ruhumuzun silueti kadarıyla fakat korkuyorum şuan bile çünkü bunu sana...........................................
Birşeyler yarım mı kaldı düşüncelerimden, ifade yeteneğim çok iyi sayılmaz.
Bazen toparlayamıyorum.
Ama yine de anlatmaktan birşeyleri asla sıkılmam, sıkılmayacağım da biliyorum.
Bazı şeyler var ki sığmıyor ifadelerime yanlızca.
Sonsuz bir güvenle yaklaşırdım insanlara ve onların hatalarını görmezden gelebilirdim eskiden.. Bir aşk dile geldiğinde tebessüm eder. Dürüstçe anlatırdım hissettiğim her duyguyu. şimdi susuyorum ve yorumluyorum binlerce davranış şeklini..

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Bir şarkı daha yazmaktı hayat ve onu defalarca söylemek. Evladın gibi benimsemek, her harfini ve notasını..Denizlere yazılmalı şarkılar ve de isteklerimize...
Defalarca kavruluyoruz bizi biz yapan isteklerle ve var olma arzusuyla, var olduğunun üstüne basa basa şarkılar yazıyoruz. Güzel olan bu çabalar ve herbirinin daha da güzel olan sonuçları. Kırıksız hayaller ve uyumayı sevdiren düşler.. hepsi küçücükler yine de gülümsüyorum.
Yok yine iyimser olma girişimi içinde değilim. Mutlu olduğum söylenmemeli. Ayrıca mutsuz olmama bir neden de gösterilmemeli. yalnızca gidiyorum. Nereye gittiğim önemli tabi ama ben gidiyorum dediğimde üzülmüşümdür demek ki.. Eminim meçhul değil. Karanlık zindanları, korkunç ejderhaları da yok. Güneş doğmuyor diyemem ve yıldızsız tüm geceleri. Tenha değil yollar ve ortaksız değil ruhum. Sadece yoruluyorum...
düşünüyorum uzun beyaz, soğuk rayları ve bu denli değil bana kimsenin sevgisi orada, uzakda.. Gözden uzak..,gözlerim uzak..ve işte uzak, korku kadar,karanlık ve ölüm kadar soğuk.
... sorardım şimdi alıştım:'bilmiyorum bu bozkırda yürüyen ben miyim yoksa denize sevdalı ben değil miydim? ' Özgürlük, herkesin bakış açısına esir olmuş, heryana çekilen garip bir kavram. o bile özgür değil!
deniz,özgürlüktür diyemem ama sanki tüm kaçışlara umutlar vadediyor;

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

bir...
bir adam...
bir adam geçerken...
geçerken o adam aklımdan
aklımdan geçerken o adam
bir hayli yorulmuştum

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Anahtarını bulup kalbimin derinliklerinden
bütün kapılarını açtığımı anladığım an hayatın,
kainatın öğrendiğim zaman ibaret olduğunu mucizeden,
kavrarım yaşamın bir parçası olduğunu, sanatın.
Ve yine anlarım yokun olmadığını, aşkın ise yok olduğunu.
Sessizlikte seni arzulayan o sesin ilah uykusu gibi başlayıp, bittiğini

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

umarsızdı yüzündeki ifade
aşağı kaymış dudakları
kızarmış gözlerinde nokta nokta yaş
rengarenk vitrini izliyordu
aklı ne şatavatlı elbisede
beyaz sivri burunlu ayakkabıdaydı ne de

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Duyuyor musun beni?
hüzünlü bir sahne de kemanın hazin
isyanın günahkar sesini
sen her zaman gülmelisin derken de biliyor muydun yalan söylediğini
gülmek bana çok yabancı
ağlıyorum içime ateş gibi düştüğünden beri yokluğunun sancısı

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Sen yoksun ya ben de yokum artık
Eser bir rüzgar gibi içime aşkın
Neden böyle derin acım ve neden yalnızım
İnan sensiz bu dünyada ben zor yaşarım

Çeker gözlerim gözlerinin yasını

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Aradığımız ne varsa hayatta, birgün bulabileceğimiz bir büyüde sunulmuyor mu yaşam şahsımıza? Mükemmelliği öyle net görebiliyorum ki bunu herkesin adına dileyebilirim. Yok olmak ya da var olmak, birçok şeye anlam vermek ya da anlamsızlaşmak.. böylesi uzak imgeler bile sonu olan bir sonsuzda tamamlayabiliyorlar birbirlerini.. peki ya sen ne kadar kusursuzlaştırıyorsun aklından geçen her fikri, ne kadar birbirine uyduruyorsun? Yoksa çoğumuz gibi, hayattan neler umman gerektiğinden emin değil misin? sorunsuz bir aşk, çok para, sonuna kadar, bıkana kadar eğlenmek, yok olmak.. ya da tek istediğin sadece kaygısızlık mı, kırılmaktan korkmadan yaşamak mı?
Bilmiyorum.
Peki sen biliyor musun?
Dönüp ardına baktığında pişmanlıklarınla gözlerin mi doluyor ya da 'Ne olursa olsun bunlarla büyüdüm, yaşamışlığımdan pişman olmamaya söz verdim ben'. diyerek sıyrılabiliyor musun geçmişten kalan yorgunluğundan?
Gözlerinde ışığı gördüm. Umudu gördüm ki, bu umut çok eski. Belli ki uzun zamandır için de, belli ki seni var olmaya itiyor. O halde bırakma ama yolunu iyi seç! İyi ya da kötüdür elbet ama mutlaka gridir herşey. sen beyazı görürsün, ben siyahı.. Sen beyazsındır özünde bir başkası kalbini kapkara zanneder. Ne olursa olsun içindeki; kırılmaktan korkma, kırmaktan korktuğun kadar ve kır bu bütün düşmanca (doğru ya da yanlış emin ol bilmiyorum.) hakkında konuşulan siyahlığı..Sen öyle ki yıldızlarla yarıştırırsın parlaklığını ve görmek istemezsin sana ışık tutan binlercesini aynı benim gibi ve birçok biz gibi.. Peki ya yanılıyorsak, sonsuz bir övgüyle sarılıp geceye, karanlığı en iyi dostumuz sanıyorsak. Umarım birgün yenilmeyiz bu sebepten değil mi! ? Berrak bir melodiyle kendini korkulara bırakan...
Seni anladığımı her defasında dile getirmekten sıkılmayacağım. Ve yaşama dair korkularının derinliğine rağmen olağanlığını, sukunetini koruma isteğinin ne kadar güçlü olduğunu senin kadar çözümlemeye çalışmayacağım. Seni ne kadar güçlü kıldığını da..

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

ne istiyordun?
neredesin?
ne yapmaktasın?
karar vermek hep zordu anlatmamış mıydım?
yaralıydın
suskundun

Devamını Oku
Tuğçe Karasüyek

Köhne şantiye, deliye bir mabetdi.
gecelerden birinde gördü,
amelenin birinin gündüzü dilediğini
düşlerini baltalayan prangalar, oysa zahiri
yok zannettiği ayak bilekleri
bulutlar, yanan mumların dumanı değildi,

Devamını Oku