Aşka yön veren sözsün sen
Bilinmeyene yönelten
Kalkarken gözlerimin perdeleri
Işıkları söndürüp,
Oyunu bitiren ansın...
Aklımı alan cevapsız sualsin sen
Yanlışların doğruları götürdüğü sınav
İşaretleyip kaybettiğim,
Tek şıksın...
Tansiyonumu yükselten tebessümsün sen
Kanayan yüreğime merhem
Hiç kapanmayacak olan,
Derin yaramsın...
Sazımın ince tınısındaki türküsün sen
Kemanın ağır tellerinde ezip,
Ağıt yaktıran
Acılarla harmanlanmış hayatsın...
Kılıflı bir yalansın sen
Zırhını kuşanmış,
Savaşa giden süvari
Samimi bakışlarda şakasın...
Tarihin şuuruna yolculuksun sen
Karanlıkta kaybolan gölgen uğruna
Koca ormanı alevlere teslim eden
Kundakçısın...
Çocuk masumiyetisin sen
Şeytanın kızgın ateşiyle oynayan
Azap çeken ruhuma,
Müebbet hapis isteyen savcısın...
Nevsimi kandıransın sen
Zehrini şerbet diye sunan
Yaralı ceylanlar gibi soluyan
İntikama yeminlenmiş can davalımsın...
Sen döndürensin dünyayı etrafında
Sen hüzünle, mutlulukla, dostla, düşmanla
Hep bir arada
Hep yanımda
Sen kaderimin toz pembe cilvesisin
İnancımda....
Kayıt Tarihi : 31.3.2017 15:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Selamlar.
TÜM YORUMLAR (2)