TOPRAĞA YâR
(Gülce Tokmak)
Kurak toprak su almadan bahara durmaz..!
Yağmur oldum çoraklara yağdım, hey! Yağdım!
Böyle kurulmuştur düzen, almadan vermez(!)
Toprağıma rahmet, sevgi, bereket sağdım!
Ne hüzünler kurtarır seni
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
Devamını Oku
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
TABİAT MESELESİ
Hareket…
Tabiatın her zerresinde hareket var.
Nice katı cisimler dahi bu hareketi, hem kendi yapılarında (molekül ve atomların hareketi), hem de diğer halde bulunan cisimlerle birlikte yaparlar ve birlikte devinirler.
Görünen şu ki, hiçbir nesne tek başına değil. Birbirleriyle ya ilintili veya doğrudan ilişkili.
Toprağın kabarması ve yeniden can bulması, can vermesi için suya; suyun toprağa ulaşması için çaylara, derelere, ırmaklara ve kanallara; bunların kaynaklara, göllere, denizlere ihtiyacı var.
Suların akması için de buhar olup bir yerde toplanması ve ağırlaşıp yağması, hareketin ta kendisi.
Üzerinde durulması gereken bu hareket neden?
Aklıyla, algısıyla, düşüncesiyle, duygusuyla ve gönlüyle var olan insan, bütün tabiatın özü olmuş tek varlık.
Yaratan’ın da özünü insanda görürüz.
O halde insan olmak önemli.
Her şeyiyle insan olabilmek.
Yerine göre gürlemesini, yerine göre akmasını, yerine göre coşmasını, yerine göre çağlamasını bilen insan.
Ruhuyla, bedeniyle, cismiyle, hissiyle gerektiğinde yağan, gerektiğinde duran…
Durmak çakılıp kalmak, donmak değil elbet. Yağmaya hazırlanmak.
Bütünleşen bedenlerde yeniden hareket bulup ruhen yükselmek, adeta yeniden yağmak üzere buharlaşmak ve yeniden bedenlerde bütünleşmek.
Toprağın suya kavuşması gibi.
Hareketsiz gibi görünen nesnelere yeniden hareket kazandırmak gibi.
Yeniden yapraklanmak, çiçeğe durmak gibi.
Donmuş, buz tutmuş tepeleri meltemlerle eritip yeniden eritmek gibi.
Bir sesle karları harekete geçirip eteklere indirmek gibi.
Sanırım bu âlemde, rüzgâr kendi gibi esenle, yağmur kendi gibi yağanla, toprak kendi gibi kucaklayanla, çiçek kendi gibi açanla, yıldız kendi gibi parlayanla olmak için devinim sergilemekte.
Hüznü paylaşacak hüznü bilen biri, gözyaşlarını silecek sıcak eli, ruhu okşayacak tatlı dili, yerine göre sarıp sarmalayacak koca yürekliyi arar durur insanoğlu.
Birileri için böyle birileri mutlaka vardır.
Lâkin ya rüzgâr olup eseceksin, ya yağmur olup yağacaksın… Yağacaksın ki, belki bir derede, bir ırmakta, bir gölde, bir ummanda bir araya gelinebilsin.
Her ne kadar aynı rüzgârın yeli, aynı bedenin eli, aynı yüreğin dili olmak kolay olmasa da, neden olmasın?
Mümbit olmak, mahsul olmak, başaklarda tane olmak o kadar zor değil.
Vermek için almalı, almak için vermeli.
Tıpkı su ve toprak gibi.
Deniz ve kara gibi…
Okyanusa su, suya toprak olmak varmış…
Ne diyelim, tabiat meselesi…
Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
08 Kasım 2016
Efendim çok anlamlı ve fevkalade sözler saygılar
Saygıdeğer şaire Metanet hanım, alıştığımız güçlü ve etkili anlatımıyla yine dalmış derine ve çıkardığı değerleri, elimize birer inci bırakır gibi bırakıyor idrakimize. Kutluyorum. Saygı ve selamla
Sorgu sual olmaz; hikmet-i ilâhi
Kalbî arındırmak, tevekkül olayı!
..............Bakır degildir ki; vurursun kalayı...
*
Enine boyuna ölçüp biçtim de
Vakit tüketmeden aldım kararı
Kudret çeşmesinden suyu içtim de
Erittim dağlarda buz tutan kar'ı
Hâlimi arz ettim; aşım-suyumsun!
Olmazsa olmazım bütün duyumsun!
.............Düşmek istediğim dipsiz kuyumsun...
Sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı severek okudum.
Kutlarım değerli dostumu.....Emeğinize,yüreğinize sağlık...
Güzeldi......Başarınız daim olsun....şiirle kalın...
Saygım emeğinize ve sizedir......
Farklı, anlamlı ve düşündürüce . Değerli paylaşımınızı ve kaleminizi kutluyorum. 10 + ANT. Sevgi ile kalın.
Hikmet YURDAER
Çok etkilendim.... Muhteşemdi eseriniz dost kalem....
Kutluyorum kaleminizi...
Tekniğini bilmiyorum........ Ama sevdiğimi biliyorum bu türün...
Ben, şiirin muhtevasına dair yazabilirim, ancak.... Tekniği ile bilenler ilgilenir elbet...
Şaire, yine bir tefekkür anında sanki... Yaşadığı 'toprağı' değil sadece, yaşadığı 'o anları da' katıyor şiirinin içine.... Derinlik, genişlik ve anlam yükü epeyce ağır şiirde...
Dünyayı sorguluyor.... 'Sudan kastı', sevgidir sanırım... Ancak sevgiyle ıslanırsa insan oğlu o zaman mutlu olur, yaşadığının farkına varı demeye getiriyor...
Hayat dediğimiz sürecin içinde türlü türlü insan hallerinden söz ediyor... Bazen mutlu, bazen umutsuz, bazısı hasta, bazısı sağlıklı... Hatta kimi fakir, kimi de varlıklı... Bütün bunların içinde elbette kendisi var... Ve halini arz ediyor, duyurmak istediğine......
'Aşım/suyumsun... Bütün duyumsun' derken, muhatabına verdiği değer yanında, O'na olan bağlılığını da ifade ediyor...
Bu duyguların şiire dökerken, muhasebesini de yapıyor... Vardığı sonuç, hepimizin varacağı sonuç sanki...
'Birer birer söküp kökünden,
Hüzünleri atsan diyorum!
Bir nebze pay çekip yekünden,
Lezzetini tatsan diyorum...
Devâsını bilmek vardır ya...
Öz'e sadık kalmak vardır ya...
.............Yâre toprak olmak vardır ya...
.......
İşte bu... Nefsin tatmak istediklerini tadalım amma... Sonuçta 'toprak olmak' var, 'yare toprak olmak' ise en evladır diyor, şaire...
Ben baştanbaşa harikulade bir eser okuduğumu söylemeliyim.. Bilmem okuyanlar da aynı kanaate varır mı?
Tebrik ve takdirimle Metanet Hanım.....
Türünün güzel bir örneğiydi. Sadece tasrzıyla değil içeriyle, temasıyla, kurgusuyla, işlenişiyle,sözcük seçimindeki titizliğiyle okurken büyük keyif aldığım bir şiir.Kutluyorum içtenlikle sevgili Metanet Yazıcı. Esenlikle...
Çok seslilik mevcut
ama şamata değil
çok sesliliğe düzen verilmiş
şamata oluşmadan ahenge dönüşmüş
Tebrikler Metanet hanım,
kutluyor ve selamlıyorum.
Çok seslilik mevcut
ama şamata değil
çok sesliliğe düzen verilmiş
şamata oluşmadan ahenge dönüşmüş
Tebrikler Metanet hanım,
kutluyor ve selamlıyorum.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta