Fıtratım yalnızlığı kabul etmiyor
İki yanı keskin iki ayrı zaman
Suskunluktan iç içe geçtiğim günlerde
iki yanı körelmiş bir hançere dönüşüyorum
Yarenim bir sarımlık naneli tütün
ve tutunmak için direnen bir parça yaşam
Burada unutma süreci
ancak hafıza kaybıyla mümkün oluyor
Fıtratım haksızlığı kabul etmiyor
En sevdiğim kelimeleri bile gözden çıkardım
tedavülden kaldırdım!
Harflerini söküp bin parçaya ayırdım!
Cümlenin çıplaklığında batan meçhul bir gemiyim
İrade çölünde kaybolmuş bir yolcu
İçimde birikenleri hangi dilde kime anlatayım?
Fıtratım yenilgiyi kabul etmiyor
Eksik yanlarımla sadece size sığınabildim
Bahçemin hükümdarı sevgili otlar
benden önce bu topraklarda hüküm sürdüğünüz aşikar
Bir atın toynaklarında ya da bir kuşun gagasında
hem havadan hem karadan mı geldiniz buralara?
Fıtratım boşluğu kabul etmiyor
Cümlenin gövdesinden soyutlanıp
sabrın özüne sığındım
Noktaları feda edip virgülleri unuttum!
Her çatlak kendi hızında seyretti
Bir tohumun içindeki ağaç
bir yumurtanın içindeki kuş kadar hürüm
Zamanın ötesinde sonrası belirsiz bu yerde
toprağa ne hacet
Üzerine beton da dökseler
gökyüzünden kim mahrum edebilir bir Tuğba ağacını?
Kayıt Tarihi : 17.9.2023 03:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir tohumun içindeki ağaç,
bir yumurtanın içindeki kuş kadar hürüm.
?feature=shared
TÜM YORUMLAR (1)