Bugün haberlerde izledim
Elinizi gözünüze götürmeyin diyor
Nasıl silicem bu gözün yaşını
Ondan hiç bahsetmedi
Ciğerlere iniyormuş
Buyursun gelsin hazır yeri
Gözünün mavisinde boğulduğum
Derinlere kadar daldığım
Zevkle Vurgun yediğim günleri
Tanrıçam olduğun
tapınağında tavaf ettiğim
Sensizlik hiç zor değilmiş
Hiç alışamamışım sana
Çok yavaş gelişti her şey
Bu kadar kolaymış demek
Şu uzun zamanımızda bağlanmadım
Ne güzel dengelemişler birbirlerini
Biri karanlığın habercisi
Diğeri aydınlığın feri
Varoluştan beri, evrenin en kadim çifti
Biri Neşe doluydu, kuşlar söylerdi geldiğini
Diğeri içinse inziva vakti
Aşkın kök eylemiş kalbimde koca bir çınar misali
Söküp atmaya kalksam,parçalar derinden kalbimi
Öyle derine inmiş ki bu çınarın kökleri
Çıkarmaya çalışsan kökleri,parçalar toprağı temelindeki
İşte bu yüzden kalbimden atamıyorum seni
Belki şimdi daha iyi anlarsın beni
Yirmibeş sene bu mapushanede müdürlük yaptım
Kalabalıktı içerisi ama benim için mühim üç kişi vardı
Mahlasları ak, ağyar ve karaydı
Ağyardı aralarında beni etkileyen, ne istese yapardım
Koğuşunu sarmışlardı, arkasındaki koğuşta ak kalırdı
Alt koğuşunda da kara vardı
Yükselen duman,keskin kan kokusu
Cesetten halı, inilti korosu
Ne naralar ne de hücum borusu
Meydanda,bitap olmuş bir komutan
Çok değil bundan iki sene önce
Ayın aydınlattığı bir mezarlık
Raks eder serviler asırlık
"O" yerde, elde kürek, kazık
Lal olmuş dilim, kil hep elim
İsteksiz kalbim, emin serim
Kalmadı hiç yerim, derine indim
Zor uyumuşum zaten bu gürültü ne?
Aşağıdaki mezarlıktan geliyor ses gene
Yine o huysuz! kazma kürek elinde
Uzun zaman olmuştu görmeyeli
Huysuz, pek gururlu itin teki!
Yeni takıntım doğa bugünlerde
Yağmur değiyor üstüne
Güneş ışıkları vuruyor tenine
Toprak ayağına serilmiş benim yerime
Rüzgar okşuyor saçlarını
Havayı çekiyorsun içine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!