kafe tiryaki’de buluşmalıyız
ben seni ağzından öpmeliyim
bir silah gibi taşıdığın gözlerini getirmelisin
sokaklarda şarkılar olacak, buzlu karanfiller gibi içmelisin
ellerinle bir bulutu tutar gibi
hayallerimi taşıyorsun
sen
dinamit yüklü bir cehennem taşıyorsun
kırılmış, kavala dönmüş kimsesiz bir kamikaze
sene otuz yedi
çin üslerinde büyük istifham
sen
yanık adacıklar bırakıyorsun arkandan
kimseler bir şey demiyor, ben bir şey diyemiyorum
geriye tek bir damla karanfil bırakmamalısın
buğulanmış bir sonbahar akşamı gibi
masmavi yüzünü hatırlıyorum
ben
onları yanık tütsüler gibi anıyorum
tek bir gün bile görmedim oysa ben
gökyüzünde maviyi, denizde maviyi
ben
senden başka mavi görmedim
onca sefalet anı içinde
senden başkasına sığınmadım
ellerinin değmediğini gördüm
rüyalarımın hiçbirine
yüzünü çevirmemelisin asla, kötürüm günlerde
bir günün bitmediği görülmemiştir
oysa akşam yerine
bu şehrin sokaklarını elem bulutları basıyor
bir çarmıh acısıyla doluyor meltem
rüzgar uyul uykusundan uyandırıyor bütün karanlıkları
tepelerden krallar konuşuyor
aynalar safran, gözler hasta, kulaklar sahipsiz
bu karanlar ki işte, en çok bana yakışıyor
kafe tiryaki’de buluşmalıyız
ben seni ağzından öpmeliyim
dağıtmalıyız işte bütün felaketleri
Kayıt Tarihi : 2.11.2025 10:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!