Canı çekmişken, küreklerine asılmış
Ne gam ne gem
Düşmüşken kasalara,göz gördüya gönül ister
Yarımızdan bir kısmı,eee aşermişken hani
Nedeni,ederi,bedeli
Bir sınır ve zorlama yokken
Ebediyen ayrıldıkları gün,sonsuza dek
Aralarında,babamı toprağa verdiğim gün
Sahneye çıktım diyenlere döndü
Babasından birkaç saatleğine
Ayrıldığı an,tanık oldu
Elindemi! Baba her zamanki baba
Neden hep böyle kaldın
Aklımda
Uçuşan tüylerin keyfinden
Gezinen avare kurumuş yapraktan
Bakınamıyorum,soğuktan zaten
Sahi! Bir park mı vardı burada
Aynı yıllar ve İstanbulda
Hatta aynı yakada
Okadarda Beyazıttan geçmişken
Üniversitede okurken, hani o yıllar
İnsan şaşırır birazda,Kadırgaya iner Sirkeciye
Hep filmlerde mi göreceğiz
Sanki bütün o aranmadık
Sorulmadık günleri tek tek
Geride bırakmak,unutuvermek
Gün başına bir dakika
Böylede yaman bir hesap
Birde dönüp gelen var
Kaktüsün en ucundan
Bir narin kırmızı çiçek
Olmayanlarına çöllerde
Kuşlar gidecek bildiğine
Aşacaklar, dağ gibi tepeleri
Bazen bir yolun kenarı
Başını gömmüştü ve ağlıyordu, yağmurdan önce
Kavuran yaz günü ve tekrarında
Yağ damlasından ilki varmamıştı ki
Düşüvermişti,iki damla çimenlere
Onca yıl vardı oysa
Sormuşlardı o sıra
Yaslanmışım kayalıklara
Önümde ve az ötede
Dalgaların yüzgörümlüğü banaymış
İlkbahar sabah serinliği,varmış biraz
Biraz rüzgar,hışır hışır yapraklarla oynarmış ya
Bu sefer kayalıklara,deniz hoooş foooş
Aslında hergünkü gibi
Söz vermiştim kendime
Yineee! Geç yatıldı
Biliyorum,duş hatırımı kırmaz
Alelacele bir abur cubur öncesi
Bir elimde saç kurutma
Sokaklardan bir sokak
Yine o çocuklardan sevecen bir çocuk
Koştukça koşan, bambaşka
Gülümsedikçe
Papatyalardan gelinciklerden fır fır topaç
Üç bilemedin dört,henüz örselenmemiş can
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!