Yaylasına vardım yağmur yağıyor
Nere baksam gözüm onu arıyor
Yüreğimi karıncalar dalıyor
Neredesin can yoldaşım nerdesin?
Yaylasına vardım güneş ışıyor
Mahzun mahzun bakıp da
Yüreğimi yakıp da
Bir su gibi akıp da
Nereye gidiyorsun?
Saçlarını örmeden
Gaflet ve cehalet diz boyu oldu
İhanet başını aldı gidiyor
Analar vuruldu yüreklerinden
Nereye gidiyor millet nereye gidiyor vatan
Sen var ya sen
Sen hala uyuyorsan
Keyfi rahatımız için
En modern en keskin
Baltalarla parçaladık
Göğe uzanan çamları
Ladini, ormanları
Körpecik fidanları
Ceylan bakışına yandım kavruldum
Seni gördüm seni sevdim neyleyim
Yaprak gibi peşin sıra savruldum
Seni gördüm seni sevdim neyleyim
Seni dedim geldim gönül kapına
Mana deryasında manasız durma
Arif meclisinden bi haber olma
Menzili kendin bul cahile sorma
Gönül yolun açık olsun Oğulcan
Gaflete kapılıp yolundan şaşma
Sımsıcak gülüşünü
Salınıp gelişini
Bana yâr deyişini
Özledim çok özledim
Nazını sitemini
Vefasız güzele minnet eyledim
Yandı kara bağrım kül pare pare
Aklımdan geçeni yüze söyledim
Yürek parelendi dil pare pare
Çile çektim baharından yazından
PENCERE
Açtım penceremi
Baktım dünya sinemasına
Güneş, doğa gamlı mı gamlı
İnsanlar
Koca çınar gibi belim bükülür
Savrulur yaprağım dalım dökülür
Bedenim kuruyup canım çekilir
Deli poyraz esip paralayınca
Nazlı yâr nazınan yaralayınca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!