Zamandır tüm sızıların ardında kalan boşlukta...
Kimsesiz sanırız kendimizi bu anlarda, yalnızımsı sesler doluşur kulak diplerimizden beyin kuytularımıza, birileri vardır hep düşlediğimizde ama biri vardır ki hiç unutmadığımız ama o hiç bilmez unutamadığımızı işte o da buna değer miydi ki?
İşte sorun buradaydı değer miydi onun için bu kadar düş kurmaya değer miydi onu bu kadar düşünmeye. Oysa tek cevap vardı sanmıyorum demekti aslında kabullenemediğimiz...
Adressiz yaşamdı aslında nefeslerimizin bulunduğu mekânlar, yarınlar ise kayıplıklardı içimizdeki çöküntü, ortasını yok saydığımız bir yaşamdı arda kalan...
Ters bir zaman kesikliği bu, bir durgunluk, bir tutukluk, nefes almalarda zorlanma zamanı bu...
Tüm benliğe hükmedilmeyen, sadece bir çılgınlık zamanı...
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı